Trump, küresel düzeni ittifaklar ve kurumlar üzerine inşa etmek yerine, bu ittifakları ve kurumları baltalamaya niyetli görünüyor. Bu sadece, 80 yıl boyunca barışı koruyan düzenin parçalanmasını hızlandırmakla kalmayacak, Amerika'yı daha az güvenli hale getirecek.
Üç partili bir koalisyon deneyimi, federal düzeyde çok sıra dışı bir "kâbus" oldu. Üç ortaklı hükümet, tutarlı koalisyonlar oluşturma işini şeytanca zorlaştıran Almanya'daki siyasi sitemin ve parçalanmanın ilk kurbanıydı. Son olmayabilir!
Donald Trump kampanya döneminde, göç meselesinden gümrük vergisine, iklim krizinden federal sağlık kurumlarına, küresel meselelerden yerel gündemlere uzanan pek çok alanda kritik vaatlerde bulundu. Şimdi artık gücü ve şansı var.
Donald Trump, ülkeyi ayrıştıran kaotik bir seçim yarışında, Amerika'nın güç merkezini sağa kaydırarak Beyaz Saray'a geri döndü. Onun hızlı ve büyük zaferi, Amerikan siyasetinin geleceğini olduğu kadar küresel ilişkileri ve jeopolitik dengeleri de derinden sarsacak.
Batı, on yıllar boyunca küreselleşmenin dünyadaki en ateşli savunucusu oldu. Çin rekabetinden korunmak için aldığı içe dönme kararının ve korumacı siyasetin sonuçlarını ise yıllar sonra görecek.
Afrika'da yaşanan gelir sıkıntısının birdenbire daha iyi bir yönetime vesile olacağını düşünmek fazla iyimserlik olabilir. Yine de değişen şeyler var. Afrikalılar, vergi ödemeye alışkın ama artık verdikleri paranın karşılığını sorguluyor.
İran cumhurbaşkanlarının yetkileri her zaman kısıtlı olmuştur. Haniye'nin öldürülmesinden sonra bölgedeki gerilimin tırmanma tehdidi ve Amerikan gemilerinin İran sularına yakın olması, rejimi, yeni hükümetten gelecek her türlü değişim imasını bastırmaya sevk ediyor.
Türkiye'deki ultra yüksek net değere sahip bireylerin sayısı 2022 ve 2023 yılları arasında %10 arttı. Ancak yüksek enflasyonla birlikte, sıradan insanlar, satın alma güçlerini kaybederken, artan kiraların altında eziliyor.
EIU, ABD'nin en büyük 70 ticaret ortağını, Trump politikalarına maruz kalma durumlarına göre sıraladı. “Trump risk endeksi” olarak adlandırılan sıralama, ülkelerin ticaret, güvenlik ve göç konularında ikinci bir Trump döneminden ne kadar etkileneceğini gösteriyor.
Fransa’nın önünde üç senaryo var. İlki, çoğunluk olmasa bile en büyük parlamento bloğundan ismi belirlemek. İkincisi, istikrarlı çoğunluğa sahip olabilecek bir koalisyon hükümeti kurmak. Üçüncüsü ise teknokrat tarafından yönetilen "teknik" bir hükümet.
Amerikan siyaset tarihinde, Başkanın yetkileri büyük ölçüde artarken bu yetkilerin kullanılmasına yönelik yasal kısıtlamalar aynı oranda artmadı.
Batı Afrika’da darbe liderleri, güvenlik, ekonomi ve kültür alanlarında milliyetçi, Batı karşıtı ve otoriter bir siyaset izlerken, çok kutuplu bir dünyaya hazırlanmaya çalışıyor.
Harris'in kazanması için partisini bu zor şartlar altında birleştirmesi, seçmenleri ayağa kaldırması, Trump'ın hakaretlerine karşı koyması ve baskı altında kampanya yürütme konusunda şimdiye kadar pek de sergilemediği yeteneklerini ortaya çıkarması gerekecek.
Uzun yıllar sağı iktidarda tutan “ilerici paradoks” (ilericilerin farklı partilere dağılması), bugün yerini “sağcı paradoks”a bıraktı. Sağcı seçmenlerin farklı partilere dağılması ilericileri iktidara taşıdı. Sağcı ikilem aşılabilecek mi?
Almanya'da koalisyon toplumsal desteğini kaybediyor. Her üçü de merkez sağ Hıristiyan Demokratların ve aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in gerisinde. Scholz'un kişisel oy oranları çok kötü. Yeşiller kendi içlerindeki kavgalarla boğuşuyor ve FDP'nin oyları %5'in altında.
Çin, gelişmekte olan ülke liderlerine, kalıp bir ekonomi modeli yerine; büyüme için daha demokratik olmalarının gerekli olmadığına ilişkin güvence sunuyor. Ancak yalnızca devletin, altyapının, ihracatın ve ağır sanayinin genişlemesine öncelik veren ülkeler, zora düşebilir.
Eski huzurlu Avrupa, şimdilerde tehlikeli bir dünyaya uyanıyor. Ukrayna’da süren savaş Avrupa güvenliğini tehdit ederken Kıta ekonomisi, korumacılığın neden olduğu şoklara karşı savunmasız. Bölgenin geleceği, üç kadının siyasi başarısına bağlı.
İngiltere genel seçimlerinde İşçi Partisi 412 sandalye kazanarak ezici bir çoğunluk elde etti. Bu, 20. yüzyılın en büyük değişim yaratan iki başbakanı Clement Attlee ve Margaret Thatcher'ın sandalye sayısından daha fazla.
Devlet geri dönüyor; fakat neoliberalizmin gerçekten geçmişte kalması için bu dönüşün farklı bir şekilde olması gerekiyor. Bu da ekonomiyi büyük şirketler veya finansal çıkarlar yerine sıradan insanların ihtiyaçlarına göre dengelemeyi amaçlayan politikaları gerektirecek.
Daha münazara bitmeden Demokrat elitler paniklemeye başladı. Son gidişata bakılırsa Biden'ın kazanma şansı yok. Tartışmanın hemen ardından bahis piyasaları ve anket şirketleri Biden'ın aday olma ihtimalinin büyük oranda azaldığını belirtti.
Fransa, siyasi belirsizliğe doğru sürükleniyor. Ülke, aşırı sağın yönettiği bir hükûmete yahut aşırı solun kontrolündeki bir hükûmete veya belki de tek başına bir hükûmetin kurulamadığı kaotik bir koalisyon parlamentosuna hiç olmadığı kadar yakın.
Sheinbaum'un başkanlığı kazanması sürpriz olmadı. Ancak çok az kişi Morena'nın bu kadar baskın olmasını bekliyordu. Parti, kendisine anayasayı değiştirme gücü tanıyan bir süper çoğunluğa sahip oldu.
Siyaset çoğu zaman politikadan ziyade cezalandırmayla ilgilidir. Çete adaleti hoş olmayabilir ama İngiliz seçim siyasetinin hayati, hatta sağlıklı bir parçasıdır. Bir parti daha kabul edilebilir bir şekle bürünene kadar hırpalanması gerekir.
Teknoloji savaşlarında gelinen aşamada iki büyük mücadele yaşanacak. Bunlardan biri, dünyanın tüm bilgi işlem altyapısını oluşturan çiplerin üretiminde görülecek. Diğeri ise tüm küresel ekonominin bel kemiği haline gelebilecek olan yeşil teknolojide.
Hindistan’da STK’lara yönelik baskılar, hükümetin yaslandığı Hindu ideolojisi ve toplumsal muhalefetin zayıflatılması önceliğine dayanıyor. STK’ların zayıflaması muhtemelen daha az yenilikçi fikir, daha zayıf politika, daha az denetim ve daha güçlü iktidar demek.
Küresel güney, en basit haliyle Batılı olmayan ülkelerin çoğunluğuna atıfta bulunuyor. Ayrıca gelişmekte olan ülkelerin, küresel meselelerde daha fazla güç talep etmelerini ve Batı politikasına karşı eleştirel bir görüşe sahip olmalarını ifade eder.
Bölgedeki savaş sürerken, ülkede din adamları ve ordu arasında bir gerilim yaşanıyor. Yeni dönem, Devrim Muhafızları'nın rejim içindeki rolünü güçlendirebilir. İran melez bir askeri - ruhani rejim olmaktan çıkıp daha çok askeri bir rejime dönüşebilir.
Fransa lideri Macron’a göre Avrupa’nın önünde üç hayati tehdit var: Askeri kapasite ve güvenlik riski, refaha yönelik ekonomik risk, içerideki uyuma ve demokrasilerin işleyişine yönelik varoluşsal risk.
Amerikan’ın seçkin üniversiteleri artık finansal olarak şişkin, toplumsal olarak kayıtsız ve insani olarak liberallikten uzak vaziyette. Rekabet üstünlüğünü sürdürebilmesi için "Ivy League"in çok yönlü değişime gitmesi gerekiyor.
Devlet Başkanı Putin, “insan hakları doktrininin devletlerin egemenliğini yok etmek, Batı'nın siyasi, mali, ekonomik ve ideolojik hakimiyetini meşrulaştırmak için kullanıldığını” savunuyor. Bu yaklaşım, Batı’yla olduğu kadar kendi halkıyla da savaşmak demek.
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana küresel ekonomiyi yöneten düzen sürekli olarak aşınıyor. Bugün çöküşün eşiğinde. Çöküşü ani ve geri döndürülemez olabilir. Pek çok dinamik, gücün haklı olduğu anarşi ortamına doğru gidişatı tetikliyor.
Avrupa, enerji krizinden sonra, Çin'den gelen ithalat dalgasındaki artış ve 2024 sonrası Trump'ın gümrük vergileri tehdidi nedeniyle baskı altında.
Latin Amerika’da aşırı sağ siyaset yükselişte. Bölgede yeni sağ hareketin kökleri, Avrupalı muadillerinin aksine göç meselesinden değil, küreselleşme, kürtaj ve sosyalizm karşıtlığından besleniyor.
ABD, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler acımasız bir mali sorunla karşı karşıya. Fütursuzca harcama yapan hükûmetlerin devri sona ermek zorunda kalacak.
"Fransız Alplerine 25 yıl daha geri dönemeyeceklerini biliyorlar. O zamana kadar Dubai'ye gidebilir ya da ülke içinde parti verebilirler. Bu, düpedüz bir çılgınlık!"
Çin'in liderleri güçlerini hükümetteki konumlarından değil, Komünist Parti'deki ve partinin 24 kişilik Politbüro'sundaki konumlarından alıyor. Ekonomi yönetimi de Politbüro'nun yapısına göre şekilleniyor.
Afrika, son yıllarda birçok gücün birbiriyle rekabet ettiği çok kutuplu bir dünyaya dönüşüyor. Bu meydan okuma, kıta için büyük fırsatların yanı sıra korkunç riskler barındırıyor.
Columbia Üniversitesi’ndeki İsrail karşıtı protestolar, polis şiddeti sonrasında, ABD'nin seçkin üniversiteleri olarak bilinen 'Ivy League/Sarmaşık Ligi' listesindekiler dahil, pek çok üniversiteye yayıldı. Demokratlar kaos ve savaşın destekçisi olma riskiyle karşı karşıya.
Avrupa’da aşırı sağ hareketlerin paylaştıkları ortak noktalar var. Ancak aralarındaki ideolojik ve politik bölünmeler çok daha keskin.
Venezuela’da Devlet Başkanı Maduro, 28 Temmuz'daki devlet başkanlığı seçimleri için yeniden aday oldu. Bazı muhalefet liderlerinin aday olması engellenirken Seçim Kurulu, 12 adayın başvurusunu onayladı. Adaylar, rejime sadık ya da tehdit oluşturmayan muhalifler.
Siyaseti görmezden gelmek yatırımcılar için giderek zorlaşıyor. Siyaset, piyasalar için sadece daha önemli olmakla kalmıyor, etkileri de daha az öngörülebilir hale geliyor.
Çinli milliyetçilerin gözünde, Huawei bile yeteri kadar vatansever değil! Çinliler acı gerçeği yaşayarak öğreniyor: Hem internette hem de gerçek dünyada milliyetçiliği körüklemek, kontrol altına almaktan daha kolay.
Parti içi tartışmaların olmadığı, sadece tek bir kişinin iradesine hizmet etmek için var olan bir partinin yönetim gücü sorgulanabilir. Başkanı, Anayasaya ve Amerikan halkına tercih eden Cumhuriyetçilerin sayısı arttıkça ülke muazzam bir tehlikeyle karşı karşıya.
Ortak bir düşman karşısında birleşen üç ülke, şimdi ortak bir dış politika geliştirmeyi taahhüt ediyor: Amerika'nın boyunduruğu altında olmayan, çok kutuplu bir dünyayı desteklemek. Her üçü de güçlü ekonomik bağlar kurmayı ittifaklarının temeli olarak görüyor.
Fransa, Almanya ve Polonya, Ukrayna’daki savaş konusunda ortak bir politik yaklaşım bulmaya çalışıyor. Liderler hangi yardımları ne kadar gönderecekleri konusunda anlaşamıyor.
Aşırı sağın lideri Le Pen ve partisi Ulusal Birlik (RN), son dönemde, Fransa’da kendini normalleştirecek bir çizgi izliyor. Milliyetçiliğin temel taleplerini muhafaza ederken, “piyasa, AB ve küreselcilik karşıtlığını" dönüştürmeye çalışıyor. RN iktidara hazırlanıyor.
Hindistan seçimlere hazırlanıyor. Seçimlere Başbakan Modi ve iktidar partisi BJP, dini-milliyetçi bir siyaset ve geniş bir sosyal örgütlenme ağı ile hazırlanırken muhalefet dağınık ve zayıf bir kampanya ile seçmen karşısına çıkıyor.
Genel seçimlerden bu yana Başbakan Scholz ve partisi SDP, popülaritesini yitirdi. 2021 seçimlerinden birinci olarak çıkan parti, oy dağılımında %28 ile zirveye ulaşmıştı. Bugün oy oranı ancak %15 civarında görünüyor. Partide genel bir rehavet havası var ve esas sorunlar göz ardı ediliyor.
Körfez ülkelerinin Afrika için verdiği mücadele, kıtayı yeniden şekillendiriyor. Bu mücadelenin etkisi arttıkça bölgedeki ekonomik ödüller ve siyasi riskler de artıyor.
İngiliz savunmasının daha fazla paraya ve daha fazla insana ihtiyacı var, tabii bir de reforma. Zira ülkenin savunma alanındaki sıkıntıları daha derin kültür, bakış açısı ve süreç sorunlarından kaynaklanıyor.
Brezilya’da Yüksek Mahkeme, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları kapsamında para cezasına çarptırılan büyük firmaların cezalarını askıya aldı. Eski düzen, verdiği mücadeleyi kazanıyor.
Amerika'daki başkanlık seçimlerinde üçüncü partiler, Trump davaları ve adayların yaşları nedeniyle ciddi bir belirsizlik söz konusu.
Doğu yükseliyor, Almanya düşüyor, İngiltere ise ayrıldı. Çin’in yükselişi, Amerika’da Trumpçılığın yeniden canlanma ihtimali ve Ukrayna’da devam eden savaşın arasında Avrupa siyaset yapısının geleceği büyük bir belirsizlik taşıyor.
Ulusal muhafazakârlar, güçlü devlete karşı herhangi bir şüphe duymuyor. Onlar, sıradan insanların küresel güçler tarafından kuşatıldığını ve devletin onların kurtarıcısı olduğunu düşünüyor.
Muhafazakar Parti iki karşıt içgüdü ve iki karşıt eğilim arasında sıkışmış durumda. Biri ideolojik bölünme, diğeri ise birlik arzusu. Çektiği acıların çoğu bunları uzlaştırma mücadelesinden kaynaklanıyor.
Almanya'da ana sol parti Die Linke'den ayrılarak kurulan aşırı sol hareket BSW, sosyal harcamalar ve Ukrayna'yı destekleme konusundaki isteksizliğiyle hükümetin solunda yer alıyor. Göç konusuna keskin sınırlamalar getirilmesine yönelik isteğiyle de sağda konumlanıyor.
Avrupa tarımının yaşadığı çöküntü, kıtanın giderek zayıflayan itibarını simgeliyor. Avrupa ekonomisi jeopolitik rakipleri tarafından geride bırakılırken tarım da diğer sektörler tarafından geride bırakılıyor.
Yeni Başkan Milei, radikal reformları hayata geçirebilmek için, geniş kapsamlı kararnameler çıkarabileceği iki yıllık bir ekonomik olağanüstü hal ilan ederek Kongre’yi devre dışı bırakıyor. Bu durumda Milei, Kongre ile karşı karşıya gelecek.
Filozoflar yüzyıllardır devletlerin neden ortaya çıktığını açıklamaya çalışıyor. Bu süreçte, ekonomik faktörlerin etkili olup olmadığı konusuna yeterli ilginin gösterilmediği anlaşılıyor. Kritik soru şu: Devlet çatışmadan mı yoksa işbirliğinden mi doğdu?
Gelişmiş ülkelerdeki işçiler için altın çağ başlıyor. Bunun sebebi, nüfusun yaşlanmasıyla ortaya çıkan işgücü açığının ve jeopolitik dönüşümün, ücretlerde artışa yol açması. Teknolojinin tamamen ele geçiremediği alanlarda bu artış, daha güçlü gerçekleşecek.
10 yıl önce Çin mahkemelerine, hassas kararlar dışındaki tüm kararları, China Judgments Online adı verilen ve herkese açık olan bir veri tabanına yüklemeleri emredildi. Şimdilerde, sistemin mahremiyet ve güvenlik endişelerini artırdığı gerekçesiyle bu şeffaflık dönemi sona eriyor.
Son yıllarda, teknoloji devleri (Big-Tech), denizaltı veri kablolarına büyük yatırımlar yaparken ABD ve Çin arasındaki dijital altyapı rekabeti, internet ve dijital veri çağını yeniden şekillendiriyor. Veri kabloları ekonomik ve stratejik varlıklara dönüşüyor.
Şili’de yeni anayasa teklifi ikinci kez reddedildi. Askeri diktatörlük döneminden kalan anayasanın, ülkede yeterli sağlık, eğitim ve emeklilik imkanı sağlamayan ekonomik sistemi koruduğu düşünülüyor. Şili siyaseti, eleştirdiği anayasayla yaşamak zorunda.
İngiltere'de seçim sarkacı yavaş sallanıyor: Muhafazakârlar 13 yıldır üst üste göreve geldi. İşçi Partisi de onlardan önce aynı süre boyunca iktidarda kaldı. Bir sonraki seçim yine iktidarın el değiştirmesiyle sonuçlanacak gibi görünüyor.
Dünya yapay zekayı denetlemek istiyor ama bunu nasıl yapacağını henüz daha tam olarak bilmiyor. Neyin, nasıl, niçin ve kim tarafından denetleneceği konusunda görüş ayrılıkları var.
Hindistan'da Modi hükümeti, orduyu yeniden yapılandırıyor. Ancak bu politika, sivil-asker ilişkilerinden askerî harcamalara, milliyetçilik tartışmalarından savunma sanayiine uzanan pek çok noktada pek çok soruna işaret ediyor.
Ekvador’daki karışıklığın kökeni Kolombiya’da yaşanan gelişmelere dayanıyor. Kolombiya devletinin 2009 yılında güvenlik önlemlerini arttırmasının ardından bölgedeki kokainin ABD ve Avrupa’ya transferinde Ekvador önemli bir merkez haline geldi.
Çin’de Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin özel şirketler üzerindeki kontrolünü artıran yöntemlerden biri, kurumsal “sosyal kredi” sistemidir. Bir diğer yöntemse parti içi komitelerdir. Her iki yöntem de şirketlerin partiye bağımlılığını artırıyor.
İspanya’da sol, sağ ve ayrılıkçı partiler, kuvvetler ayrılığı ve kurumsal özerklik konusunda sistemin direnç noktalarını aşındırırken, toplumun kurumlara duyduğu güveni zedeliyor.
Son dönemde öne çıkan istikrar ve kalkınma vizyonu bölge için oldukça cazip bir formül. Ama daha önce denenmemiş değil. Böyle bir vizyon için bölgedeki yönetimlerin ciddi ve makul adımlar atmaları gerekiyor.
Çin yönetimi son dönemde, Komünist ideoloji ve geleneksel Çin kültürünün birleşimine dayanan bir ulusal kimlik inşasını hedefliyor. Söz konusu politika aynı zamanda Başkan Şi iktidarını meşrulaştırmanın ve pekiştirmenin bir yolu olarak görülüyor.
İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni'nin popülist-muhafazakar koalisyonu geçen ay, "tüm reformların anası" adıyla hem anayasayı değiştirecek hem de yeni bir seçim yasası hazırlanmasını sağlayacak bir yasa tasarısı açıkladı.
Dünya üzerinde savaşlar ve krizler birikiyor. Bu kriz ortamında, Amerika ve müttefikleri artan tehditler, Rusya ve Çin ise fırsatlar görüyor. Dünya Ticaret Örgütü ve Birleşmiş Milletler gibi küresel kurumların giderek işlevsizleştiğini gören orta güçler ise her ikisini birden öngörüyor.
Milei, seçim vaadi olarak Arjantin'in devasa devlet yapısına kılıç çekeceğini söylemişti. Ne var ki parlamentodaki gücü zayıf. Seçimi kazanmak için merkez sağdaki liderlerle ittifak yaptı. Bu durumda müzakere etmek zorunda, bu da pek becerikli olmadığı bir alan.
Afrika’da darbeler daha büyük bir siyasi krizin parçası. Araştırmalara göre 30 ülkenin 24’ünde askeri yönetime verilen destek yılardır artıyor. Otuz altı ülkede askeri yönetimi destekleyen Afrikalıların oranı % 53. Afro-popülizm, giderek güçleniyor.
Spor ve siyaset arasında geçmişten gelen bir yakınlık var. Siyasetin meşruiyet, etki ve tanıtıma olan gereksinimi, sporunsa yatırıma ve finansmana duyduğu ihtiyaç, her iki tarafı birbirine yaklaştırırken karşılıklı olarak hem bozulmayı hem de yenilenmeyi vadediyor.
Bugün Hıristiyan Demokratları zorlayan birçok mesele var. Bunlardan biri Merkel’in mirası. Bir diğeri, Alman siyasetinde koalisyonun zorunluluğu. En önemlisi de popülist aşırı sağdan gelen ve giderek büyüyen tehdit.
Çin’de zaman zaman bakanları da kapsayan üst düzey bürokratik tasfiyelerde, görevden alınanların çoğu genellikle yolsuzlukla suçlanırken, bazıları da siyasi suç işlemekle itham ediliyor.
Macron için en acı miras, Barack Obama’nın iki dönemlik başkanlığının ardından Donald Trump’ın seçilmesi gibi kendi yerine Marine Le Pen’in seçilmesi olacak. Ülkede, Le Pen’e karşı koymak üzere öne çıkan üç aday var.
Cameron'ın geri dönüşü, siyasi siciline bakıldığında hayli manidar. İngiliz dış politikasının güzergahını değiştiren bir adam, bir kez daha bu politikanın şekillenmesine yardımcı olacak.
İspanya'da 23 Temmuz'da yapılan erken genel seçimlerin ardından Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ve sol Sumar Partisi, dışarıdan Bask ve Katalan ayrılıkçı partilerin desteğiyle koalisyon hükümetini kurdu. Peki yeni hükümet, İspanya siyaseti için ne ifade ediyor?
Küresel ekonomi alanında şekillenen yeni rejimin merkezinde, serbest piyasanın yarattığı sarsıntılarla başa çıkmanın yolunun korumacılık olduğu fikri yer alıyor.
İstatistiklere göre, 2012’den bu yana dünya genelinde hükümetler, milliyetçiliğe daha fazla kayıyorlar ve milliyetçilik arttıkça ülkede yozlaşma ve yolsuzluk da orantılı bir şekilde artış gösteriyor.
Çin’de hazırlanan yeni yasa tasarısı polislere yeni ve keyfi yetkiler veriyor. Ülkede yargı bağımsızlığı tehlikeli bir batı kavramı olarak kınanıyor. Muğlak ifadelerle dolu yasalar, yetkililerin suçu uygun gördükleri şekilde tanımlamalarına imkan veriyor.
Köklü demokrasi kültürüne ve gerekli kurumlara sahip olan ülkeler, aynı zamanda ehil hükümetlere, yetkin maliye bakanlarına ve güvenilir hukuk sistemine sahip olma eğilimindedir.
Almanya’da Bavyera ve Hessen eyaletleri, Hristiyan Demokratları yeniden seçerek ülkedeki iktidar koalisyonuna tepki gösteriyor. Alman halkı “trafik ışıklarının” dur-kalk sinyalleriyle ilgilenmiyor, direksiyonu hızlı bir şekilde sağa kırmak istiyor.
Covid-19 salgını ve küresel olarak artan fiyatlar, Afrika’da hayat pahalılığını artırdı ve hükümetlere himaye için daha az kaynak sağladı. Özellikle Sahel’deki güvensizlik, askeri liderlerin daha sevimli görünmesine zemin hazırladı.
İngiltere’de siyasetin kişisel çıkar kaynağına dönüşmesi ve bunun popülizm perdesiyle örtülmesi, ılımlı Muhafazakârlığı yok ederken merkez siyaseti çürümeye sevk etti. Ancak yine de sadece siyaset, Muhafazakârları ve merkez siyaseti kurtarabilir.
Başbakan Modi, Hindistan genelinde siyasetin ve merkezi iktidarın nüfuzunu artırmayı ve ülkedeki 28 eyaletin siyasi sistem içerisindeki ağırlığını azaltmayı hedefliyor. Gelecek on yılda, ülkede ulusal gerilimin tırmanma ihtimali yüksek.
ABD’de yargıya duyulan güven, kamuoyu yoklamalarının yapılmaya başladığı günden bu yana en düşük seviyelerde. Son dönemde yargıçlara yöneltilen en yaygın suçlama parti yandaşı olmaları.
Son üç yılda Çin'in azınlıklar üzerindeki politikaları daha da sıkılaştı. Merkezi hükümetle ters düştüğü düşünülen yerel yetkililer görevden alınıyor. Söz konusu uygulamalar Çin'in etnik kimliklerini kalbinden vuruyor.
Demokratların bir kısmı 2024'teki başkanlık seçimlerine kadar Trump'ın hapse gireceğini umuyor. Ancak bu, düşük bir ihtimal. Trump'a açılan bir davanın, kısa bir sürede tamamlanmasını hayal etmek neredeyse imkânsız.
Otoriter iktidarlar, insan hakları, hukukun üstünlüğü, sınırlı iktidar gibi evrensel değerlerin, güvenlik ve istikrar isteyen insanlara dayatılan yeni bir emperyalizm biçiminin aracı olduğunu savunuyorlar. Bu muazzam bir tarihi-politik yanılgıdır.
Almanya son yıllarda jeopolitik, teknoloji, enerji dönüşümü, demografi ve nitelikli iş gücü konusunda kritik sorunlarla karşı karşıya. Koalisyon hükümetleri ve temkinli bürokratlar tarafından yönetilen bir ülkede bu sorunların aşılması kolay olmayacak.
Başbakan Sunak, toplumsal meseleler, yetkilendirme ve çevre konularından Brexit ve ekonomiye kadar her konuda, İngiltere’de son dönemdeki başbakanlardan daha muhafazakâr bir karakter sergiliyor.
İsrail parlamentosu, Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini büyük ölçüde sınırlandırmayı amaçlayan yasa teklifini kabul etti. Yasa, ülkede hükümet kararlarının Anayasal Yargı tarafından denetimini ortadan kaldırıyor.
İngiltere’de Blair’ın enstitü ekibi, bağımsız ve tarafsız görünse de Starmer’ın programıyla uyumlu hareket ettiği aşikâr. Çalışanlarının çoğu, olası bir İşçi Partisi hükümetinde danışmanlık görevi beklentisi içerisinde.
"Dolar" sadece bir banknot yığını değildir. Aksine, mülkiyet haklarını güvence altına almak için yapılandırılmış yasalar, kurallar, takas sistemleri ve binlerce banka, finans kurumu, işletme arasındaki ilişkileri kapsayan karmaşık bir kurumsal ağdır.
Teknoloji, savaş alanlarını dönüştürüyor. Şeffaflık, cephe sınırlarında belirsizlik ve devasa bir maddi kütle. Devletler kendilerini işte bu dönüşüme uyarlamaya çalışıyor.
Nijer’deki darbe, artık bir "darbe kuşağı" olarak anılan bölge için kritik sonuçlara sahip. Darbe aynı zamanda, komşuları Burkina Faso ve Mali'de ikişer, Gine'deki bir darbenin ardından 2020'den bu yana Batı Afrika'da gerçekleşen altıncı darbe.
Çin yönetimi, özel şirketlerin ana sözleşmelerinin revize edilmesini; bu kapsamda şirketlerde parti şubelerinin oluşturulmasını, bunun için fon sağlama taahhüdünde bulunulmasını ve partinin "kurumsal yönetişim yapısına" dahil edilmesini talep ediyor.
2016'da Brexit’i savunan siyasetçiler, AB ile ticaretin eskisi gibi devam edeceğini, bürokrasinin azalacağını, Amerika ve diğer ülkelerle daha kolay / büyük serbest ticaret anlaşmalarının yapılacağını iddia etti. Şimdilerde bu "Küresel Britanya" vaatlerinin boş olduğu görülüyor.
Fransa’da son dönemde yükselen ayaklanmalar, ülkedeki “ırkçılık ve polis şiddetine dayalı toplumsal sorunlar”, “kronikleşen toplumsal eşitsizlik” ve “parçalanmış siyaset sahnesi” üçlemesiyle derinleşen toplumsal krizin semptomlarına işaret ediyor.
Siyasetin iki ucundaki katı muhalefet partileri, bölünme ve korkudan besleniyor. Zayıf ve bölünmüş merkez sağ, bir gelecek vizyonuna sahip değil. Anayasa, tek lider üzerinde aşırı beklentiler yaratıyor. Sendikalar fikir birliği kültürünü pek önemsemiyor.
On yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Muhafazakârlar, devlette nasıl reform yapacaklarını çözebilmiş değiller. Böyle giderse, bir süre daha bu şansı bulamayacaklar!
En acımasız iktidarlar, başkaları için yeterince sorun yaratırsa, diplomatik kurtuluşa giden bir yol bulabilir gibi görünüyor. Arap Ligi daveti, bölgesel izolasyonunu sona erdirme yolunda uzun bir çabanın doruk noktası ve Batı'dan tekrar kabul görme yolunda kritik bir adım.
2023 endeks verilerine göre, dünya genelinde ahbap-çavuş kapitalistlerinin serveti 25 yıl önceki 315 milyar dolardan bugün 3 trilyon dolara yükseldi. Artışın yaklaşık %65'i Amerika, Çin, Hindistan ve Rusya'dan geldi. Ahbap-çavuş zenginliğinin %40'ı otoriter ülkelerden.
Sosyal reformlardan iktisadi dönüşüme, cinsel yönelimlerden bağımsızlık politikasına uzanan geniş bir alanda toplumsal ve siyasal çatlakları derinleştirmeden ilerlemek, Hamza Yusuf’un siyasi kariyerindeki zorlu yolculuğa işaret ediyor.
Başkan Xi, 1945 sonrası dünya düzenini yeniden şekillendirmek istiyor. Bu kapsamda Çin tarafından “çok taraflılık”, evrensel insani değerlerin bir kenara bırakıldığı ve büyük güçlerin çıkarlarının dengelendiği bir dünyanın temel kodu haline getiriliyor.
Elbette işgale karşı çıkan sesler vardı ama Amerika'nın iç içe geçmiş siyaset, güvenlik, medya seçkinleri ve kuruluşları Bush’un arkasında toplandı. O on yılın sonundaki mali çöküş, ABD’yi Trumpizm’in kollarına itti.
İskoçya’da milliyetçiliğin paradoksu, bağımsız bir devlet kurma hayali kuran bir siyasi hareketin, 16 yıllık iktidardan sonra, geride mevcut toplumsal refahı iyileştirme konusunda zayıf bir siyasi sicil bırakmasıdır.
Maliyeye ilişkin prosedürel cezalar, Modi hükümeti tarafından başbakanı veya partisini suçlamaya cüret eden medya ve sivil toplum organizasyonlarını sindirmek ya da yıpratmak için kullanılan popüler bir yöntemdir.
Fransız hükümeti, ülkeyi bölmeye ve toplumsal huzursuzluğu ateşlemeye hazır, tartışmalı bir emeklilik reformunu uygulamaya koymak üzere yeniden harekete geçti.
Siyasi irade, afet risklerinin azaltılması ve afetlere karşı toplumsal dayanıklılık açısından kilit bir faktör olarak görülür. Ancak burada siyasi iradeyle ilgili temel sorun, toplumsal gelişmeye yönelik siyasi taahhütlerin çoğunun büyük ölçüde kısa ömürlü olmasıdır.
Depremlerin her zaman “doğal” afetler olduğu söylenir. Bu yanıltıcı bir terim. Gerçek felaket neredeyse her zaman insan yapımıdır.
Türkiye en son 1939’da gerçekleşen 7.9 şiddetindeki Erzincan depreminden sonra en şiddetli deprem felaketiyle sarsıldı. Depremin konumu, zamanlaması, sessiz fay hattı, yıkılan binaların zayıf inşaatı ve denetim açığıyla ülke yasa boğuldu.
Son dönemde İngiliz siyasetinin parayla ilgili bir sorunu var: Yeterince parası yok! İngiliz siyaseti parayla işliyor. Ucuz olmanın yüksek bir maliyeti var.
Çin'in son dönemde artan savaşçı tutumu, dahası Putin'in Ukrayna'yı işgali, Japonya’yı İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme hakim olan ekonomi temelli güvenlik politikasını silahlanma temelinde güncellemeye sevk etti.
Zimbabve’de hükümet, devletin güvenlik teşkilatı ile iktidar partisinin siyasi çıkarlarının kesiştiği bir noktada duruyor. Kapsamlı bir gözetim tarafından desteklenen bu siyasal düzen, iktidar ve rejimin ülkede siyasal gücü sıkı bir şekilde kontrol etmesine imkan sağlıyor.
İngiliz siyaseti, ülkenin içinde bulunduğu kötü durumun boyutları ve bundan çıkış yolları konusunda ideolojik hayaller ile tarihsel gerçekler arasına sıkışmış durumda.
Dünya siyaseti, sola doğru kayma eğiliminde. Ancak çoğu demokratik ülkede partiler, mümkün olduğu kadar çok seçmeni mutlu etme ve risk almama eğiliminde. Bu, siyasette köklü değişim bekleyenler için iyi bir haber değil.
İspanya'da giderek kutuplaşan iki siyasi blok, sonunda yürütme, yasama ve yargı arasındaki kuvvetler ayrılığı konusunda kurumsal bir mücadeleye girdi. Anayasa Mahkemesi de burada kendi pozisyonunu aldı. Ülke son yılların en büyük devlet krizini yaşıyor.
Netanyahu’nun yolsuzlukla ilgili yargılanma süreci ve kurmaya hazırlandığı koalisyonun ortakları düşünüldüğünde, İsrail’de aşırıcılık ve popülizmin iktidara gelmek üzere olduğu söylenebilir.
Fransa Cumhurbaşkanı, partisinin parlamento çoğunluğuna sahip olamadığı ikinci dönemde, hükümete açık ve kararlı bir politik yol haritası sunma konusunda zorlu bir mücadele veriyor.
Anayasal metinleri, yönetimlere daha fazla güç sağlamak ya da spesifik “sosyal haklara” dokunulmazlık vermek üzere değiştirme eğilimi, anayasaların otoritesini ve saygınlığını zayıflatır.
Ülkedeki son darbe, daha parçalanmış bir ordu ve daha izole bir Burkina Faso’ya işaret ediyor. Her ikisi de şiddet ve yoksullukla çalkalanan bir bölge için endişe verici.
Leninizm seçkin bir projeydi ve onun İngiliz versiyonu da öyle. Artan elektrik faturaları ve ipotek maliyetleriyle taşa dönen seçmenler, kendi adlarına yürütülen yaratıcı yıkıma çok daha az ilgi duyuyor.
Ukrayna, askeri, teknolojik ve finansal unsurların iç içe geçtiği yeni bir 21. yüzyıl çatışma çağına işaret ediyor. Bu çağ, Batı'nın üstünlüğünü varsayabileceği bir çağ değil. Küresel anlaşmazlıklara tek başına dolar ve yarı iletkenlerle karşı koyulabilecek bir çağ da değil.
Çin’de devlet politikalarıyla bağlantılı olarak sermaye çevresi de dönüşüyor. Yeni kurumsal devlerin patronları, Çin'de büyük servetlerin sahipleri olarak teknoloji devlerini zirveden indiriyor. Şu an Çin'in en zengin iş adamı, şişelenmiş su satan bir milyarder.
Milliyetçilik, parti için muhalefeti bastırmak adına yararlı bir araç. Ama aynı zamanda tuzakları olan karanlık bir dünya. Zira muhalif dalgalar, milliyetçiliğe yaslanarak Çin'in sosyal hastalıklarını eleştirebiliyor ve çevrimiçi seslerini yükseltebiliyorlar.
Bölünmüş ve kutuplaşmış bir ülkede, parçalı bir parlamentonun derin bir krizle mücadele etmesi gerekecek.
İngiltere’de muhalefet partileri bir tür “mahkum ikilemine” sıkışmış durumda. İşbirliği hepsi için daha işlevsel ve faydalı, ancak bunu henüz tam olarak başarabilmiş değiller. Ancak son dönemde, bu mahkum ikileminin çözüldüğüne dair işaretler var.
Yargıçlar, güçlerini aşırı bir şekilde kullanarak ülkedeki kritik yasama düğümlerini çözmeye yöneldiklerinde, kendilerini çok güçlü ama seçilmemiş bir üçüncü meclisin ömür boyu üyelerine dönüştürebilirler.
İhtiyacımız olan şey, kavga çıkarmak değil yetkin bir yönetim. Yaşam standartlarının keskin bir şekilde düşüşe geçtiği bir dönemde, bürokrasi veya yargıçlarla uğraşmak, sorunları çözmek için çok az umut vadediyor.
Orban, kendisini AB bürokratlarına, uluslararası sola ve Macaristan'ı Müslüman göçmenlerle doldurmayı planlamakla suçladığı Macar asıllı Yahudi yatırımcı George Soros'a karşı halkını savunan bir mazlum olarak görüyor.
Demokratlar, Amerikan halkının büyük çoğunluğunun ekonomik çıkarlarına hitap ederek, ‘ahlaki kapitalizm’ olarak adlandırılabilecek bir felsefeye yaslandıklarında başarılı oldular. Bunu ihmal ederek kültürel meselelere konsantre olduklarındaysa başarısız oldular.
Çin için 2022, Covid-19, Ukrayna ve ekonomi gündemleri arasında, ülkedeki liderlik yapısının yeniden şekillendiği fırtınalı bir yıl olacak.
Londra'da Rus sermayesi dönemi sona erdi. Artık diğer yabancı zenginler bu boşluğu dolduracak. Ama nereye kadar?
Son olimpiyat oyunları, siyaset ve virüs tarafından bölünmüş bir dünyayı ve içe dönük bir Çin'i simgeliyor.
Uzun bir liberalleşme döneminden sonra devlet geri döndü. Ancak bu dönüş, yeni müdahale biçimlerini de beraberinde getiriyor.
Hükümet, zayıf bir TL’nin Türkiye ekonomisi için iyi olacağını, ihracatı artıracağını ve yatırımcıları çekeceğini savunuyor.
Sisteme yönelik tehditler gerçek. En büyük tehdit, birkaç kilit eyalette seçim yönetiminin partizan bataklığına sürüklenmiş olması.
Hükümet görevden alındı, resmi binalar ateşe verildi ve olağanüstü hal ilan edildi. Cumhurbaşkanı Tokayev şimdiye kadar huzursuzluktan iç provokatörleri, dış güçleri, kendi hükümetini ve petrol şirketlerini sorumlu tuttu.
Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakarlar daha büyük ve daha güçlü bir devlet yaratmayı planlıyor.
Afrika’da Batı daha fazlasını vaat ederken Çin'in kredileri yavaşlıyor.
“En yetenekli başkanlar bile başarısızlığa mahkumdur. Başarısızlığı sınırlandırmak ve yol boyunca iyi şeyler elde etmeye çalışmak. Bu, başkanlıkla ilgili bekleyebileceğimiz en iyi şey.”
Fransa'da aşırı milliyetçi fikirler yeniden saygınlık kazanıyor. İçeride düşman arayan, derin ve sıkıntılı geçmiş yeniden canlanıyor.
Dünya yeniden “büyük devlet” çağına giriyor. Bunun riskleriyle nasıl mücadele edilebilir?
Bugünü kontrol eden geçmişi kontrol eder. Başkan Xi Jinping, gelecek yıllardaki iktidarının siyasal meşruiyetini pekiştirmek üzere tarihi yeniden yazıyor.
Bu darbe akımı, Kıta’da özellikle de Batı Afrika'da, darbelerin bolca olduğu eski kötü günlere geri dönme korkusunu artırıyor.
Newcastle United'ın Suudi Arabistan'ın hakim olduğu bir sermaye fonu tarafından satın alınması zor soruları gündeme getiriyor.
Cumhurbaşkanı Said, Tunus'u dönüştürmeyi planlıyor. Bu, ülkede patlamaya yol açabilir.
Devlet tarafından işletilen sanal para birimleri geliyor. Ve beraberinde büyük riskler…
Bölge çatışma ve çöküş içinde. Bölgeyi birbirine bağlayacak ideoloji veya kurumlardan yoksun birçok devlet, kendi çıkarlarıyla sınırlı, dar bir milliyetçiliğe geri döndü.
Para-kredi sisteminin derin mimarisi değişiyor. Bankaların olmadığı bir dünya hayal edin!
Partizan seçim yönetimi, seçmenlerin bastırılmasından daha büyük bir tehlike oluşturuyor.
İşçi Partisi’nde Keir Starmer’in seçmenlerle daha fazla irtibat ve etkileşim kurması gerekiyor.
AB adeta jeopolitik bir büyüteç görevi görerek, blok içerisindeki küçük devletleri olduğundan daha büyük göstermektedir. Ancak güç büyük devletlere doğru kayıyor.
Ne de olsa futbol her ideolojinin potansiyel bir müttefiki; üzerine bir dünya görüşünün yansıtılabileceği mükemmel bir tuval.
Başbakan, sivil özgürlükleri kısıtlayan büyük bir devlet istiyor.
Birleşik Krallığı birlikte tutan bağlar yıpranıyor. Hükümetin bu bağları onarmaya çalışması gerekiyor.
İspanya’da siyaset, değişim dalgasının ardından geçen 10 yılın sonunda hala bozuk.
Amerika’da iş dünyası ve siyaset, endişe verici sonuçlarıyla birlikte daha da yakınlaşıyor.
Futbol kulüplerinin başarısız girişimi, gelecekteki pazarlık güçlerini zayıflattı.
Çad liderinin ölümü, Batı’nın güçlü adamlara yönelik yerleşik tutumunu sarsıyor.
Transatlantik ikili tuhaf bir çift. Avrupa’da kimileri için Amerika bir sorundur, fakat bazılarına göre ise hala bir çözümdür.
Altyazılı yayın platformları yeni Eurovision’dur. Netflix ve benzer diğer yayın platformları aynı içeriği bir kıtadaki tüm evlere yayarak kültürü de sınır ötesi bir uğraş haline getiriyor.
Bölünmüş bir Sol nasıl idare edilir?
Devletin bıraktığı boşluğu siyasetçilerin doldurduğu yerde, siyasetin yüksek maliyeti nasıl azaltılır?
Asıl sorun, bütçede maliye gemisini düzeltmek için güvenilir bir stratejinin bulunmayışı.
Britanya Hükümeti iyi işlemiyor. Ancak İngiliz Muhafazakar Partisi bunu düzeltmek için yanlış düşüncelere sahip.
İfade özgürlüğü üzerindeki denetim Silikon Vadisi’ne bırakılmamalı.
Ortadoğu’da demokrasi neden başarısız oldu ve bir gün nasıl başarıya ulaşabilir?
AB’nin, hukukun üstünlüğü ihlallerine karşı savaşmak için elinde bir silah var. Ama kullanabilecek mi?
Yaklaşan Biden Başkanlığı Avrupa’nın Savunma Tartışmalarını Yeniden Canlandırıyor. Almanya ve Fransa arasındaki eski bir tartışmayı da.