×
İNGİLTERE
11.07.2021

ANALİZ

Johnson ve Yanlış Muhafazakarlık

Başbakan, sivil özgürlükleri kısıtlayan büyük bir devlet istiyor.
İNGİLTERE'DE MUHAFAZAKAR Parti'nin uyguladığı şekliyle muhafazakarlık, geniş bir yorum yelpazesine sahip, büyük bir akımdır. O, Margaret Thatcher için serbest piyasanın ahlaki ve ekonomik disiplini anlamına geliyordu; David Cameron içinse liberal merkezcilik ve küreselleşmenin kucaklanması.

Başbakan Boris Johnson'ın yorumunu keşfetmek hayli zor oldu. Çünkü hem covid-19 kaosu Jonhson’ın görüşlerinin üzerini örttü hem de Johnson belli bir siyasi fikre hiçbir zaman bağlılık göstermedi. Fakat bu noktada Kraliçe'nin hükümetin yeni dönem parlamento programını sunduğu 11 Mayıs tarihli konuşması oldukça ilgi çekiciydi. Zira bu, bir gün Johnsonizm olarak adlandırılabilecek şeyin şimdiye kadarki en açık ifadesiydi.

Daha bir yıl öncesinde, Johnson'ın kendi “izm”ine sahip olacak kadar uzun süre iktidarda kalacağını düşünmek, birçok kişi için sıra dışı bir şeydi. Salgının ilk zamanlarındaki yönetimi son derece kırılgandı ve liderliği hakkında çok fazla homurtu vardı. Ancak bugün Muhafazakarlar hem bir ara seçimde hem de bir dizi yerel ankette İşçi Partisi'ni geride bıraktılar.

Johnson'ın popülaritesi birkaç kaynağa dayanıyor. Biri başarılı bir aşı sunumu ve bunun sonucunda nüfusun karantinadan kurtarılması. Bir diğeri de Johnson'ın bizzat kendisi. Johnson’ın liberal duyarlılıkları kızdırmaya yönelik şamatacı hevesi şehir sınırlarının ötesine taşıyor. Ayrıca, ince ayarlanmış siyasi içgüdüleri, onu, Thatcherizm veya Cameron tarzı muhafazakarlıktan daha çok Gaullizm veya Eisenhowervari “modern Cumhuriyetçilikte” görülen kültürel muhafazakarlık ve devletçi ekonomi kombinasyonunu benimsemeye yönlendiriyor. 

Hükümetin vadettiği müdahalelerin bir kısmı memnuniyetle karşılanıyor. Hükümet, Ar-Ge yatırımlarını artırmayı planlıyor. Ayrıca hem paraya hem de ilgiye muhtaç altyapı ve mesleki eğitim konularına öncelik vererek ülkenin “düzeyini yükseltmeyi” hedefliyor. Ev sahiplerinin kalkınmayı veto etmesine izin veren ve böylece İngilizleri pahalı “tavşan kulübelerinde” yaşamaya mahkum eden planlama sisteminde reform sözü veriyor.

Johnson'ın ev sahiplerinin yeni konut yapımını engelleme (nimbyizm) sorununa çözümü, yerel otoritenin planlama konusundaki yetkilerini sınırlamak ve kalkınma konusunda merkezi hükümete daha fazla yetki sağlamak. Yeni evler için, Londra’yı çevreleyen ana ilçelerdeki öfkeli banliyö sakinleriyle gerçekten yüzleşmek ya da yüzleşmemek. Böyle bir yaklaşım Johnsonizm ile ilgili temel bir sorundan kaynaklanıyor: İktidarı ele geçirme eğilimi. Yerel yetkililer kalkınma istemiyorsa Johnson'ın cevabı, onlara vergilendirme konusunda daha fazla söz hakkı vermek ve dolayısıyla büyüme için bir teşvik sunmak değil, onları kalkınmayı kabul etmeye zorlamak olacaktır. Ülkenin bazı bölgeleri fakirse Johnson’ın cevabı, onların kendi büyüme stratejilerini geliştirmelerine izin vermek değil, onlara para vermek için merkezi bir fon yaratmak olacaktır.

Hükümet ekonomi üzerindeki kontrolünü de genişletiyor. Serbest limanlar planı, yatırımı ülkenin belirli bölgelerine yönlendirme girişimidir. Brexit'in sunduğu, “özel şirketlere para dağıtma ve ilerleme gündemini uygulamak için kamu alımlarını kullanma konusunda daha fazla takdir yetkisi” fırsatını değerlendiriyor. Her ikisi de vergi mükelleflerinin tüylerini diken diken ediyor.

Hükümetin programı ayrıca anayasal bir güç kapma arayışını içeriyor. Johnson, Yüksek Mahkeme'nin 2019'da Brexit konusunda Parlamento'yu askıya alma girişimini engellemesinden beri gözünü yargıya dikmişti. Hükümetin bu programı, yargıçların yürütmeye meydan okuma gücünü sınırlamanın yanı sıra daha önce Cameron koalisyon hükümetinin vazgeçtiği “seçimin ne zaman yapılacağına ilişkin” yürütmeye ait takdir yetkisini geri almayı ifade ediyor. 

Ve devlet gücü genişledikçe, sivil özgürlükler de kısıtlanacak. Hükümet protestolara yeni sınırlamalar, sığınma ve oy kullanımıyla ilgili yeni kısıtlamalar getirdi. Kültüre ve üniversitelere karışmaya hazır görünüyor. Bu önlemlerin tümü, kültürel olarak muhafazakar seçmenlerin kısayol düğmelerine basmak için tasarlandı.

Johnsonizm serbest

Merkezi hükümetin yetkilerinin genişletilmesi, yeni kazanılan “erken seçim çağrısı yapma yetkisini” kullanmayı uman ve bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek isteyen bir başbakan için, son derece çekici. Sivil özgürlüklere yüksek fiyat biçen; daha küçük devlet ve daha serbest piyasaların daha müreffeh ülkeler yarattığına inananlar için değil.


Bu yazı The Economist dergisinin 12 Mayıs 2021 tarihli sayısında, "The wrong sort of conservatism" başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.