ANALİZ
Amerikan Yüksek Mahkemesi: Siyaset ve Etik Standartların Arasında
ABD’de yargıya duyulan güven, kamuoyu yoklamalarının yapılmaya başladığı günden bu yana en düşük seviyelerde. Son dönemde yargıçlara yöneltilen en yaygın suçlama parti yandaşı olmaları.
AMERİKA'DA önümüzdeki dönem Yüksek Mahkeme açısından sancılı olacak. Seçmenler ve mahkemelerin oluşturduğu bir kombinasyon, Donald Trump'ın yeniden başkan olup olmayacağını ve hapse girip girmeyeceğini belirleyecek. Başkan Joe Biden'ın oğlu hakkında da yargı huzuruna çıkarılacak bir dava var. 2020'den bu yana bir sürü eyalette oy vermeye ilişkin yasalar değiştirildiği için bu yasaların Yüksek Mahkeme'deki dokuz yargıç tarafından incelenmesi istenebilir. 2024'teki başkanlık seçimleri başa baş giderse, mahkemenin devreye girip karar vermesi gerekebilir. Bu kadar çok riskin ve yoğun gündemin arasında, Amerika'nın meşru ve mümkünse tarafsız görünen bir Yüksek Mahkeme'ye ihtiyacı var. Fakat, ne yazık ki yargıya duyulan güven, kamuoyu yoklamalarının yapılmaya başladığı günden bu yana en düşük seviyelerde.
Bu konuda kutuplaşmanın da etkisi var. Yüksek Mahkeme adaylığı Senato'da bıçak sırtı bir mücadeleye dönüştü. Ülkede adaletin sağlanmasının parti politikalarının üstünde olması gerektiğine dair bir siyasi iddia bile kalmadı. Dokuz yargıçtan dördü, muhtemelen gelecek yılki başkanlık seçimlerine katılacak isimler tarafından aday gösterildi. Bu adaylardan üçü, siyasette kural tanımazlık, ömür boyu görev süresi ve kaderin cilveleri (liberal bir yargıcın ölümü gibi) sayesinde Trump tarafından aday gösterildi. Trump, onlardan "benim yargıçlarım" diye bahsediyor. Bu arada sola yakın birçok Amerikalı kürtaj ve ırk temelli kararlar yüzünden öfke dolu. Tüm bunlar yargıya duyulan güveni sarsıyor, üstelik bunların çoğu yargıçların kontrolü dışında gerçekleşiyor.
Yargıçların kontrol edebilecekleri tek şey kendi etik standartları. Bu konuda da bazıları sınıfta kalmış durumda. Cumhuriyetçi bir bağışçı olan Harlan Crow, yargıç Clarence Thomas'tan bir ev satın aldı, onu özel jetiyle gezdirdi ve yargıcın büyük yeğeninin özel okul ücretini ödedi. Yargıç Thomas bunlardan hiçbirini açıklamaya gerek olmadığını açıkladı. Çünkü Crow onun arkadaşıydı ve yargıçların bu tür ikramları beyan etmeleri gerekmiyordu. Samuel Alito da başka bir Cumhuriyetçi bağışçı tarafından ödenen özel bir jetle yaptığı yolculuğu açıklama gereği duymadı. Bu olay sivil toplum kuruluşu ProPublica tarafından açığa çıkarıldığında Yargıç Alito, aklı başında herhangi bir kimsenin kendisini kuralları çiğnemekle itham edemeyeceğini söyledi.
Yargıçların zengin arkadaşları olabilir. Ancak hizmet ettikleri kuruma karşı da görevleri vardır. Son dönemde yargıçlara yöneltilen en yaygın suçlama parti yandaşı olmaları. Onlar bunu inkâr etseler de Cumhuriyetçi başkanlar tarafından aday gösterilen muhafazakâr yargıçlar, Cumhuriyetçi adaylara bağışta bulunan muhafazakâr kişilerle tatil yapıp sonra da bunu örtbas etmeye çalıştıklarında bu suçlamayı yapmak daha kolay oluyor.
Federal çalışanların çoğunun 20 doların üzerinde herhangi bir hediye kabul etmesi yasaklanmış durumdayken Yüksek Mahkeme üyeleri hakkında büyük ölçüde serbestlik söz konusu ve kaldırılması gerektiğini savunduğumuz ömür boyu görev süresi, bu konuda hak sahibi oldukları algısını besliyor.
Kongre geçen yıl mali açıklamalar konusunda daha fazla şeffaflık gerektiren bir yasayı meclisten geçirdi. Ancak bu yasa yetersiz. Yasaya göre, Yargıç Alito ve Thomas hala neyin makul olduğuna karar verebiliyor. Aynı şey, zaman zaman açıkta kalan liberal yargıçlar için de geçerli. Sonia Sotomayor'un çeşitli hukuk fakültelerine yaptığı paralı geziler, Yargıç Thomas'ın gezilerine kıyasla kulağa o kadar da eğlenceli gelmiyor. Yüksek Mahkeme, önümüzdeki yıl kendisini çekişmeli siyasi davaların içinde bulmak istemiyorsa bu durumun düzeltilmesi gerekiyor.
Kongre'nin her iki kanadında da çoğunluk artık Demokratlarda değil, dolayısıyla daha fazla reformun yasama yoluyla geçmesi pek olası değil. Bu nedenle yeni standartların Yüksek Mahkeme tarafından gönüllü olarak kabul edilmesi gerekir. Söz konusu standartların ihtiyari değil, şeffaf ve belirleyici olması bekleniyor. Böylesi, yargının yararına olacaktır, çünkü aksi takdirde seçmenler bazı yargıçların hukukla değil, hukuktan elde edebilecekleri çıkarlarla ilgilendikleri sonucuna varabilirler. Amerika'nın tertemiz olan ve öyle de görünen bir yargıya ihtiyacı var.
Bu yazı, The Economist’de 6 Eylül 2023 tarihinde “America’s Supreme Court should adopt new ethics standards” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.