ANALİZ
Almanya'da Hükümet Krizi: Üçlü Koalisyon Neden Dağıldı?
Üç partili bir koalisyon deneyimi, federal düzeyde çok sıra dışı bir "kâbus" oldu. Üç ortaklı hükümet, tutarlı koalisyonlar oluşturma işini şeytanca zorlaştıran Almanya'daki siyasi sitemin ve parçalanmanın ilk kurbanıydı. Son olmayabilir!
6 KASIM'IN erken saatlerinde, Avrupa, Amerika'daki başkanlık seçimlerinin sonucunu hazmetmeye çalışırken, Almanya hükümetindeki üç üst düzey isim Berlin'de kriz görüşmesi için bir araya geldi. Bu kritik toplantıda Şansölye Olaf Scholz, Şansölye Yardımcısı Robert Habeck ve Maliye bakanı Christian Lindner, Beyaz Saray’a geri dönen Donald Trump'ın kampanya döneminde vaat ettiği gümrük vergilerine bir yanıt taslağı hazırlamak için bir araya gelmemişti. Almanya'nın Ukrayna'ya olan Amerikan desteğinin kaybını nasıl telafi edebileceğini hesaplamak için de toplanmamışlardı. Bu üç isim, parçalanan koalisyonlarını havaya uçurup uçurmayacaklarına karar vermek için bir aradaydı.
Sadece 12 saat sonra, her şey bitmişti. Koalisyon için son çare olan bu toplantı dağıldıktan sonra yaptığı sert konuşmada, Sosyal Demokrat (SPD) Başbakan Olaf Scholz, iş dünyası yanlısı Hür Demokratların (FDP) lideri ve Maliye Bakanı Lindner'i "tamamen anlaşılmaz bencilliği" için ve "kendisinin güvenini kırdığı" için yerden yere vurdu. [Partiyi ülkenin, mali kuralları dış politikadaki zorlukların üstünde tuttuğu için eleştirdi.] Lindner'i görevden aldığını açıkladı. Ocak ayında parlamentoda güven oylaması yapılacağını ve Mart ayında erken genel seçime gidilmesini planladığını söyledi. Böylelikle modern Alman tarihinin en sevilmeyen hükümetlerinden biri sonuna ulaşmış oldu.
Ülkeyi modernize etme sözü vererek 2021'de göreve gelen "trafik ışığı" koalisyonundaki üç parti, uzun zaman önce birbirlerine karşı sabrını yitirmişti. Ancak çöküşün yakın nedeni, Lindner'in geçen hafta sonunda vergi, sosyal ve iklim politikasında değişiklik talepleriydi. Ekonomistler bunlardan bazılarını memnuniyetle karşıladı. Elbette Almanya'nın durgun ekonomisinin acilen yeniden canlanmaya ihtiyacı var. Ancak üçlü koalisyonun en küçük ortağı olan Lindner, önerilerinin SPD ve Habeck'in Yeşilleri için imkansız olduğunu biliyordu. Açıklaması hükümetten ayrılmak için bir bahane gibi görünüyordu. Buna karşılık Başbakan Scholz, Lindner'i Almanya'nın mali açığını sınırlayan (ve FDP için kırmızı çizgi olan) "borç freni"nin askıya alınmasını kabul etmeye zorlayacak bir uzlaşma aradı. Kısmen Ukrayna'ya daha fazla destek sağlamak için. Lindner buna karşı çıktığında, Scholz “atlamadan önce onu itmiş” oldu.
Scholz'un sevilmeyen koalisyonunun sonu için yas tutan çok az kişi olacak. Yine de şansölyenin kararı, cevapladığı kadar çok soruyu da beraberinde getiriyor. Bunların başında Almanya'nın 2025 bütçesini nasıl geçireceği. Kapatılması gereken yaklaşık 8-9 milyar avroluk (8,6-9,7 milyar dolar) bir finansman açığı varken, Bundestag'ın 14 Kasım'daki son tarihini nasıl karşılayacağı zaten belirsizdi. Şimdi, işleyen bir çoğunluk olmadan, Scholz muhalefetteki Hristiyan Demokratlar (CDU) ile bir anlaşma yapmak zorunda kalabilir. Scholz, Noel tatilinden önce emeklilik ve göç dahil olmak üzere diğer önlemleri geçirmek için CDU ile çalışmayı umduğunu söyledi.
Diğer taraftan CDU'nun Genel Başkanı Friedrich Merz, Scholz'un melodisine göre dans etmek istemiyor. Merz, koalisyonun çöküşünden sonraki sabah, güven oylamasının gelecek haftaya çekilmesi gerektiğini söyledi. CDU uzun zamandır erken seçim için baskı yapıyor. Zira anketler, Bavyera'daki kardeş partisiyle birlikte rahatlıkla seçimi kazanacaklarını, ancak muhtemelen başka bir garip koalisyonun başında olacaklarını gösteriyor. İlerleyen günlerde Merz, Almanya cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yaklaşan anayasal türbülanstan geçirmek gibi zorlu bir görevi olan Frank-Walter Steinmeier ile görüşecek. Önümüzdeki dönemin yol haritası belirsizliğini koruyor.
Bu arada, iktidar partileri “seçim savaşına” hazırlanacak. Lindner, seçmenlerin FDP’nin koalisyonda oynadığı son kumarı ödüllendireceğini, hasta partisini parlamentoya girmek için gereken %5 barajının üzerine çıkaracağını ve onu Merz için güvenilir bir koalisyon ortağı olarak sunacağını umuyor. Yakında Yeşiller içerisinde başbakanlık için adaylığını açıklayacak olan Habeck, partisinin düşen moralini yükseltmeye, ılımlı ve radikal kanatlar arasındaki ortaya çıkan anlaşmazlığı iyileştirmeye çalışacak. Ve modern zamanların en az popüler şansölyelerinden biri olan Scholz, SPD milletvekillerini kendi adaylığının onları seçimlerde unutulmaya sürüklemeyeceğine ikna etmek zorunda kalacak. Herkes, siyasi kaosun iki uç kanadında duran, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif ve yeni "sol-muhafazakar" Sahra Wagenknecht İttifakı'nın işine yaramamasını umacak.
Üst düzey bir SPD yetkilisi, “üç partili bir koalisyonu yönetme deneyimi -federal düzeyde çok sıra dışı- bir "kâbus" oldu” tespitinde bulundu. Ancak yine de bu hükümet, itibarının ima edebileceğinden daha iyi performans gösterdi. Bir enerji krizini yönetti, önemli sosyal ve iklim reformları geçirdi. Bazı müttefikler Scholz'un daha fazlasını yapmasını ummasına rağmen, koalisyon hükümeti, Ukrayna'nın cömert ve kararlı bir destekçisi olmaya devam etti. (Merz ise Volodimir Zelenski'ye daha güçlü bir destek sözü verdi.)
Ancak zaman geçtikçe hükümet Almanya'nın ekonomik çürümesine uygun bir yanıt verme konusunda yetersiz kaldı. Gelirler düştükçe ve harcama baskıları arttıkça borç freni etkisini göstermeye başladı ve FDP ile ilerici ortakları arasındaki ideolojik farklılıklar dayanılmaz hale getirdi. Trafik ışığı koalisyonu, tutarlı koalisyonlar oluşturma işini şeytanca zorlaştıran Almanya'daki siyasi parçalanmanın ilk kurbanıydı. Son olmayabilir!
Bu yazı The Economist’te, 07 Kasım 2024 tarihinde “Germany’s fractious coalition falls apart—and how!” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.
--------------------
Görsel: FT