×
ABD
11.06.2025

ANALİZ

Trump Federal Sistemi Zorluyor: Ordu Kaliforniya Eyaletinde!

Trump yönetiminin göçmen politikası, Ulusal Muhafızların Kaliforniya eyaletine gönderilmesine uzandı. Başkan Trump, İsyan Yasasını devreye sokmaktan söz ederken, Eyalet yönetimi, kararın eyalet egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle Mahkemeye başvurdu.
DONALD TRUMP seçim döneminde vadettiği tehditleri bir bir yerine getiriyor. Başkanlık kampanyası ve göreve geldiği ilk birkaç ay boyunca başkan ve danışmanları, yasadışı göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesine direnen şehirlere misilleme yapacaklarını açıkladılar. 7 Haziran'da Trump, birkaç göçmen baskını ve ardından gelen kargaşanın ardından iki gün boyunca bölge genelinde gerçekleşen protestoları bastırmak için en az 2.000 Ulusal Muhafız askerinin Kaliforniya/Los Angeles'a gönderilmesini emretti. Bu hareketin görünürde eyaletteki güvenliği yeniden sağlamak için yapıldığı düşünülüyor. Ancak bu, aynı zamanda Demokratların yönettiği şehirlere, göçmenler ve yönetimin sınır dışı etme makinesi arasında duranları cezalandıracaklarına dair ince bir mesaj.

Federal göçmenlik ajanları bu hafta sonu Los Angeles şehrindeki çeşitli noktalara operasyon düzenleyerek izinsiz göçmenleri aradı ve 40'tan fazla kişiyi tutukladı. Şehir sakinlerinin yaklaşık üçte biri göçmen. Baskınlar nedeniyle öfkeli kalabalıklar, Los Angeles'ın yaklaşık 16 mil güneyinde bulunan iki komşu şehir olan Paramount ve Compton'da ve göçmenlerin tutulduğu bir gözaltı merkezinin bulunduğu Los Angeles şehir merkezindeki federal bir binanın etrafında toplandı. Silahlı memurlar ses çıkaran protestoculara göz yaşartıcı gaz sıktı ve ses bombaları attı. Bazı protestocular federal ajanların yanından geçerken onlara taş attı. Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, yerel halkı isyana karşı uyaran bir açıklama yaptı. "Herkesin barışçıl bir şekilde protesto etme hakkı vardır" diye yazdı, "ama açıkça söyleyeyim: Şiddet ve yıkım kabul edilemez."

Cumartesi gecesi itibariyle çatışmalar nispeten kontrol altına alınmıştı ve yerel yetkililer federal hükümetten her hangi bir yardım talebinde bulunmamıştı. Kaliforniya'nın Demokrat Partili valisi Gavin Newsom, X'te "şu anda herhangi bir ihtiyaç yok" yazdı ve şehre Ulusal Muhafız birliklerinin konuşlandırılmasının "kasıtlı olarak kışkırtıcı olduğunu ve sadece gerginliği tırmandıracağını" yazdı.

Bu arada Trump yönetimi, Kaliforniya'yı kızdırmaktan zevk duyuyor gibi. Trump'ın Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı ve göçmenlik konusunda sert bir tutum sergileyen Stephen Miller, protestoları "şiddet içeren bir ayaklanma" olarak nitelendirdi. Savunma Bakanı Pete Hegseth, Camp Pendleton'daki Deniz Piyadelerini Kaliforniya’ya göndermekten söz eden ilk isimdi. Trump yönetimi, eyaletteki göçmen baskınlarının suçluları hedef aldığını öne sürüyor. Ayrıca protestocuları da tehlikeli insanların sınır dışı edilmesini önlemek isteyen radikal solcular olarak resmediyor. Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'nden alınan veriler, geçen yıl 1 Ekim'den bu yana tutuklanan göçmenlerin yarısının bir suçla suçlandığını veya hüküm giydiğini gösteriyor.

Trump yönetimi, Başkan'ın ülke içindeki bir ayaklanmayı bastırmak için orduyu kullanmasına izin veren 1807 tarihli İsyan Yasası'nı devreye sokmaya çalışıyor. Trump, protestoların "Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti'nin otoritesine karşı bir isyan biçimi" olduğunu ve bu yasanın kendisine federal amaçlar için Ulusal Muhafız birliklerini konuşlandırma izni verdiğini savunuyor. Konuşlandırmaları duyuran bildiride, birliklerin yalnızca federal ajanları ve bölge güvenliğini geçici olarak korumak için kullanılacağı belirtiliyor. Bundan fazlası, ordunun iç hukuk uygulamasında yer almasını yasaklayan 1878 tarihli Posse Comitatus Yasası'nı ihlal edecektir.

Ancak bir valinin izni olmadan Ulusal Muhafızları göndermek, federal yönetim için son derece ender bir uygulama. Karşılaştırılabilir en son örnek, Başkan Lyndon Johnson'ın, sivil haklar yürüyüşçülerini ayrımcılardan korumak için Alabama Ulusal Muhafızlarını federalleştirdiği 1965 tarihine ait.

Yerel ve federal yetkililer arasındaki konuşlandırma konusundaki gerginlik ve Los Angeleslıların sokaklarında istenmeyen federal birliklere tepkisi tırmanma potansiyeline sahip. Savunma Bakanı Hegseth'in Deniz Piyadeleri gönderme kararı son derece aceleci. Bir başkanın İsyan Yasası'nı son kez devreye soktuğu zaman, 1992'de, Kaliforniya valisi Pete Wilson’ın, siyahi bir sürücü olan Rodney King'i döven polislerin beraat etmesinin ardından Los Angeles'taki isyanları yatıştırmak için Başkan George HW Bush'tan yardım istediğinde olmuştu. 1997 tarihli bir raporda, aktif görevdeki birliklerin yerel polisle kötü koordine olduğu ve kalabalık kontrolünü sağlamak için iyi donanımlı olmadığı tespit edildi.

Protestolar yayılabilir. Los Angeles göçmen baskınlarının yaşandığı tek yer değil. Trump yönetimi Chicago, Boston ve Denver gibi liberal şehirlerin sığınma politikalarını yüksek sesle eleştiriyor: "Dışarıda gerçekten kötü insanları tutukluyoruz", Kaliforniya Merkez Bölge Savcısı Bill Essayli, CBS News'e ısrar etti. "Amerikan halkı buna oy verdi."

Eyalet egemenliğinin ihlali

Öte taraftan Kaliforniya eyalet yönetimi, Başkan Donald Trump'ın Los Angeles'a Ulusal Muhafız konuşlandırma kararını geri almak için dava açtı. Eyalet yönetimi, göç protestolarını bastırmak için federal ordunun kullanılmasının eyalet otoritesine karşı yasadışı ve anayasaya aykırı bir müdahale olduğunu savundu.

Kaliforniya’nın Demokrat Partili valisi Gavin Newsom, "Ofisimiz aracılığıyla hiçbir iletişim olmadı, nokta. Yani, tanımı gereği, bu yasadışı bir eylem," dedi. Newsom, Başkan Trump’ın ordu konuşlandırma için yasal koşulları yerine getirmediğini, eyalet iradesini göz ardı ettiğini belirtti.

Demokrat Partili Eyalet Başsavcısı Rob Bonta ise Trump'ın eyleminin federal yasayı, ayrıca eyalet egemenliğini ve haklarını koruyan Anayasa hükmü olan 10. Değişikliği ihlal ettiğini öne sürdü. Pazartesi günü düzenlenen basın toplantısında, Başsavcı Bonta, Trump'ın emrinin "pek çok mantıklı, sağduyulu" adımı atladığını, Kaliforniya'nın egemenliğini çiğnediğini ve huzursuzluğu tırmandırdığını söyledi.

Trump, Los Angeles’a ordu gönderme kararı konusunda, eyaletlerde başkana sınırlı durumlarda Ulusal Muhafız birliklerini konuşlandırma yetkisi veren federal yasa hükmünü öne sürüyor. Bu yetki, "bir isyanı veya isyan tehlikesini" bastırmak ve "normal güçler" bunu yapamadığında federal yasaları "yürütmeye" yardımcı olmak için geçerli. Bonta, bu yasal hükmün Newsom'un onayını gerektirdiğini öne sürdü. Başsavcı, "Valinin onayı ve rızası, Ulusal Muhafızların çağrılmasının bir parçası olmalıdır. Bu olmadı," dedi.

Trump: “Dış güçler müdahale ediyor!”

Başkan Donald Trump, 10 Haziran’da, Kuzey Karolina'da askerlere hitaben yaptığı konuşmada, Los Angeles'ta yaşanan olaylara dikkat çekerek "Ülkemizin yabancı düşmanlar tarafından işgaline izin vermeyeceğiz," dedi. Trump, Los Angeles'ta yaşananların birileri tarafından finanse edildiğini belirtirken, güvenlik güçlerine yönelik saldırıları 'vahşice' olarak nitelendirdi.

Trump, finanse edilen olayların çok profesyonel hazırlandığına dikkat çekerken, konunun detaylarının Adalet Bakanlığı tarafından ortaya çıkartılacağını vurguladı.

Donald Trump ayrıca, göstericiler tarafından ABD bayrağının yakılmasının hapis cezası ile cezalandırılması gerektiğini dile getirdi.

**
Trump hükümeti, özellikle Demokratlara ait eyalet yönetimleriyle ilişkilerinde son derece sert ve radikal bir tutum sergiliyor. Trump, protestolarda göstericilerin Ulusal Muhafızlara tükürmeleri halinde vurulacakları tehdidinde bulundu.

"İsyancılar" olarak nitelediği protestocuların Ulusal Muhafız görevlilerinin yüzüne tükürme eğiliminde olduğunu öne süren Trump, "Tükürürlerse vururuz. Size daha önce hiç olmadıkları kadar sert vurulacaklarına söz veriyorum. Böyle bir saygısızlığa tahammül edilmeyecektir." dedi.

Trump, Ulusal Muhafız birliklerine yapılacak böyle bir hareketi kabul etmeyeceklerinin altını çizerek, "Bu, ABD Başkanı'nın Los Angeles'ta devam eden Gavin Newscum'dan ilham alan felaket niteliğindeki isyanlarla ilgili bir açıklamasıdır," ifadesini kullandı. ABD Başkanının paylaşımında, California'nın Demokrat Valisi Newsom'un soyadını "scum" (pislik) kelimesiyle yazması dikkati çekti.

ABD Başkanı ayrıca, düzensiz göçün Avrupa için de tehlikeli olabileceğine değinerek Avrupalı ülkelerin de harekete geçmesinin iyi olacağını söyledi.

Trump: Eyalet Valisi tutuklanabilir!

Diğer taraftan, Trump ve Sınır Güvenliği Sorumlusu Tom Homan, Kaliforniya Valisi Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass'ı, şayet ikisi de göçmen politikası konusunda Trump yönetimiyle aynı çizgide durmazlarsa federal hükümet tarafından tutuklanabilecekleri tehdidinde bulundu. 
Homan, göçmenlik yasalarını uygulamaya engel olan yetkililerin – aralarında Vali Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass’ın da bulunduğu isimlerin – tutuklanmaları gerektiğini söyledi. Trump ise Beyaz Saray’da bir gazetecinin sınır güvenliği sorumlusu Tom Homan’ın sözlerini hatırlatarak, Kaliforniya Valisi Newsom’un tutuklanması gerekip gerekmediğine dair sorusuna, "Tom’un yerinde olsam bunu yapardım" yanıtını verdi.

Vali Newsom: “Bu bir otoriterleşmedir!”

Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, Donald Trump'ın Los Angeles bölgesine Ulusal Muhafız birliklerini tek taraflı olarak konuşlandırmasının ardından kendisine ve diğer Demokratlara yönelik tehditlerinin Amerikan siyasetinde otoriterliğin tüm izlerini taşıdığını belirtti.

Demokrat vali, eyalet yönetimi olarak, Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasına karşı açtığı davanın, başkanın yürütme yetkisini denetlemek için ülke mahkemelerine güvenmenin son örneği olduğunu söyledi.

Newsom, "Bu ülkede belki de sadece ikinci bir hükümet kolu kaldı," dedi. "Açıkçası yasama kolunu, Trump ve Trumpizm'e karşı kaybettik. Mahkemelerin hala kararlı olduğunu umuyoruz."

Newsom, Trump’ın Kaliforniya’ya yönelik sert ve tehditkar açıklamalarına karşı, "Bu sadece olağanüstü bir an. Bunlar bir otoriterin sözleri. Bu görüşlerin üzerine hareket etsin ya da etmesin, yarattığı soğukluk gerçek ve bu ciddi bir an, çok ciddi. Dengesiz ve pervasızca hareket ediyor. Deniz Piyadelerinin Amerika Birleşik Devletleri'ne gelme tehdidi, bu çok ciddi ve kritik bir an… Bugün, Amerika’da asla görmek istemediğim bir gün. Bu, partiler üstü bir konu. Bu yaklaşım, otoriterliğe giden yolda atılmış bir adımdır," dedi.

Newsom, Trump’ın kargaşa ortamını kasten körüklediğini savunarak, “Tam da istediği bu: Gerilimi tırmandırmak ve ardından askeri gücü devreye sokmak,” dedi.

“Trump Kaliforniya’yı denek olarak kullanıyor”

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, kentte devam eden düzensiz göçmenlere destek protestoları sırasında Trump yönetiminin Ulusal Muhafızlar ve Deniz Piyadelerini konuşlandırmasını eleştirerek Los Angeles'ın "denek" olarak kullanıldığını savundu.

Trump yönetiminin, daha önce “baskınların, suçluları ve hakkında yakalama kararı olan kişileri bulmaya yönelik olacağını söylediğini" belirten Bass, mevcut durumda yetkililerin insanların iş yerlerine kadar gittiğini söyledi.

Bass, "Bize, tutuklanacak kişilerin bu insanlar olacağı söylenmemişti ve bu, bana kentimizin aslında bir denek gibi kullanıldığı hissini veriyor," eleştirisinde bulundu.

Demokrat eyaletler baskılanıyor!

Diğer taraftan, Anayasa hukuku uzmanları, Başkan Donald Trump'ın Los Angeles'a 2.000 Ulusal Muhafız askerini konuşlandırmasının, ordunun Amerikan sokaklarında yerel yasaları uygulama konusunda nasıl kullanılabileceğinin yasal sınırlarını zorladığını söylüyor.

Trump, ordu konuşlandırmasını haklı çıkarmak için, Başkanın iç karışıklıkları bastırmak için Ulusal Muhafızları kullanmasına izin veren bir federal yasa hükmünü gösteriyor. Trump, ordu birliklerinin “federal göçmenlik görevlilerini ve binalarını korumak” gibi sınırlı bir görevle konuşlandırıldığını öne sürüyor.

Ancak hukukçular, Trump'ın beyan ettiği gerekçenin böylesine nadir ve dramatik bir adım için zayıf ve hatta uydurma bir temel gibi göründüğünü söylüyor. Asıl amaç, Trump'ın sınır dışı etme gündemine direnen mavi eyaletler üzerinde daha fazla güç toplamak olabilir. Ve bunun etkisi, kasıtlı olsun ya da olmasın, LA'deki gerginliği körüklemek ve potansiyel olarak Trump'ın daha fazla asker çağırdığı veya misyonunu genişlettiği bir kısır döngüye yol açmak olabilir.

Houston Üniversitesi'nde ulusal güvenlik hukuku profesörü olan Chris Mirasolo, "Bunun büyük ölçüde bahaneye dayalı olduğu veya en azından sahadaki ihtiyaçtan ziyade daha çok siyasetten kaynaklandığı anlaşılıyor" dedi.

Bugün söz konusu olan şey, başkanın orduyu iç amaçlar için konuşlandırma yetkisi. 1878 tarihli Posse Comitatus Yasası adlı federal bir yasa, genel olarak başkanın iç yasaları uygulamak için federal birlikleri (Kara Kuvvetleri, Donanma, Deniz Piyadeleri, Hava Kuvvetleri veya Uzay Kuvvetleri) kullanmasını yasaklar.

Birlikler şiddetli çatışmalara çekilirse, Trump çatışmaları İsyan Yasası'nı yürürlüğe koymak için gerekçe olarak kullanabilir, bu da aktif görevdeki askeri güçlerin protestocuları bastırmak ve kolluk kuvvetlerine katılmak için daha agresif eylemlerde bulunmasının önünü açacaktır.

"Bu alandaki yasalar bir nebze belirsiz ve test edilmemiş," dedi Georgetown Üniversitesi hukuk profesörü ve Başkan Barack Obama döneminde savunma bakan yardımcısına politika danışmanlığı yapan Rosa Brooks. "Bu durumda Muhafız birliklerini federalleştirmek - ve aktif görevdeki askeri personeli de gönderme hayaletini ortaya atmak - siyasi bir gösteri ve tehlikeli bir gösteri."

Gelinen noktada, federal yönetimin sivillere karşı orantısız güç kullanımı, toplumu radikalleştirmekle sonuçlanmış durumda.