ANALİZ
Başkan Milei’nin "Yönetim Deneyi" Başladı!
Yeni Başkan Milei, radikal reformları hayata geçirebilmek için, geniş kapsamlı kararnameler çıkarabileceği iki yıllık bir ekonomik olağanüstü hal ilan ederek Kongre’yi devre dışı bırakıyor. Bu durumda Milei, Kongre ile karşı karşıya gelecek.
ARJANTİN'İN BAŞKENTİ Buenos Aires’teki Plaza de Mayo meydanı her yıl Aralık ayında protestolara sahne oluyor. Meydanda toplanan kalabalıklar, 2001 yılındaki ekonomik kriz sonrası yaşanan ve ülke genelinde 39 kişinin yaşamını yitirdiği ayaklanmayı anıyor. 2023 yılı Aralık ayında da sol örgütler meydanlarda toplanma çağrısı yaptı. Bu defa öfkenin adresi, ülkenin radikal özgürlükçü yeni hükümeti oldu. Bunun sebebi ise hükümetin, yıllık kamu harcamalarını milli gelirin %3’ü oranında azaltmayı hedefleyen hızlı ekonomik serbestleşme hamlesi.
Hükümet ise oldukça hazırlıklıydı. Günler öncesinde güvenlik bakanı Patricia Bullrich, piquetes ya da benzeri diğer şiddetli protestolarda yolların kapatılması durumunda kalabalığın dağıtılacağını duyurdu. Bir başka kabine üyesi de yürüyüşler sırasında yolları kapatanların sosyal yardımlarının kesilebileceği uyarısında bulundu. Sonuç olarak, protestolar oldukça sönük geçti. Bu sonuç, görev süresini tamamlayamayacağı düşünülen Milei için moral kaynağı oldu.
Nitekim, protestocular daha evlerine dönmeden Milei’den yeni hamleler geldi. Aynı günün akşamında Milei, ülkedeki birçok sektörde ekonomik serbestliği sağlamak için 300’ü aşkın düzenleme içeren kapsamlı bir paket açıkladı. Paket, 30 kadar yasada tamamen ya da kısmen değişiklik öngörüyor. Bunlar arasında, gıda perakendecilerine yönelik en az beş farklı marka bisküvi bulundurma ve her reyonun %5’ini “aile, köylü ya da yerel çiftlik” ürünlerine ayırma zorunluluğu gibi önemli yasalar yer alıyor.
Reform paketindeki maddelerden biri, ülkedeki 33 kamu şirketinin özelleştirilmesinin önünü açıyor. Bir diğeri ise koruma altındaki sektörlerde rekabeti teşvik ediyor. Ayrıca, 83 sayfalık pakette ülke ekonomisinde dolarizasyona yol açacak bir madde de yer alıyor. Buna göre, sözleşmelerden doğan yükümlülükler ve borçlar, Arjantin’de yasal para birimi olmasa bile yabancı bir para birimi üzerinden belirlenip ödenebilecek.
Buna ek olarak yeni düzenleme, ilaç maliyetlerini düşürmeye yönelik muadil ilaçların teşvik edilmesi ve işgücü reformları gibi daha pek çok önemli başlık içeriyor. Düzenleme kapsamında, kıdem tazminatı işsizlik sigortasına sayılabilecek ve miktarı azaltılabilecek. Çalışanlar, işyerine giriş çıkışı engelleyen grevlere katılmaları halinde işten çıkarılabilecek. Dahası, sağlık ve eğitim gibi “hayati” sektörlerde işçiler greve gitseler bile hizmetlerin %75’ini sağlamak zorunda kalacak.
Öte yandan düzenleme, sendikaların gücünü de zayıflatıyor. Halihazırda sendika üyeleri sigorta primlerinin bir kısmını sendika tarafından yönetilen bir sosyal güvenlik fonuna yatırıyor. Sigorta şirketlerine aktarılacak olan bu fonun bir kısmı ise sendikada kalıyor. Ancak düzenlemeyle birlikte, sendikaların bu süreçteki rolü sona eriyor. Kamyon şoförleri sendikası lideri Hugo Moyano bunun “anayasaya aykırı” olduğunu ifade etti. Bu da düzenlemeye itiraz etmek için yargı yoluna başvurulacağının muhtemel olduğunu gösteriyor.
Reform paketi uzun ve kapsamlı olduğu için etkilerinin tam olarak görülmesi yıllar alacaktır. Kesin olarak bilinen ise Milei’nin bu kadarla sınırlı kalmayı düşünmüyor oluşu. Nitekim, ertesi gün düzenlemeyle ilgili açıklamasında “daha fazlasına hazırlıklı olun” sözlerine yer verdi. Böylece, birkaç ay içinde sermaye üzerindeki tüm kontrollerin kaldırılacağının sinyalini de vermiş oldu.
Hükümet ayrıca, devletin etkinliğini azaltmak için bir yasa tasarısı planlıyor. Bu durumda Milei, Kongre ile karşı karşıya gelecek. Son reformlar çerçevesinde Milei, geniş kapsamlı kararnameler çıkarabileceği iki yıllık bir ekonomik olağanüstü hal ilan ederek Kongre baskısından kurtuldu. Alınan bu kararlar Kongre’nin her iki kanadı tarafından da iptal edilmedikçe değiştirilemiyor.
Bu durum, Milei’nin seçimden önce Eylül ayında The Economist’e verdiği mülakatta söylediklerinin tam tersini işaret ediyor. Kendisine kararname ile yönetme ihtimali sorulduğunda şu yanıtı vermişti: “Hayır, tüm yasa tekliflerimizi Kongre’den geçecek şekilde hazırlayacağız.” Muhalefet kanadından da Milei’nin girişimlerinin özgürlükçü anlayışla bağdaşmadığı eleştirileri geldi. Temsilciler Meclisi’ndeki Peronist koalisyonun lideri Germán Martínez, “Demokratik tartışmadan korkmayın” sözleriyle Milei’ye tepki gösterdi.
Milei’nin Kongre’yi devre dışı bırakmak istemesinin en önemli nedeni Kongre’nin her iki kanadında da çoğunluğa sahip olmaması. Liderlik ettiği koalisyon Senato’daki sandalyelerin %10’una, Temsilciler Meclisi’ndeki sandalyelerin ise %15’ine sahip. Dolayısıyla, merkez sağ müttefikleriyle bile her iki mecliste de çoğunluğu sağlayamıyor.
Bu noktada Milei'nin nasıl bir yönetim biçimi planladığına dair pek çok işaret var. Bunlardan ilki kitlelerin doğrudan desteğini kazanma girişimleri. Daha ilk günden Milei, Arjantin’in diktatörlükten demokrasiye geçtiği 1983 yılından beri uygulanan açılış konuşmasını Kongre’de yapma geleneğini çiğnedi. Bunun yerine, Kongre’ye sırtını dönerek dışarıda toplanan kalabalığa hitaben bir açılış konuşması yaptı. İlerleyen günlerde ise başkanlık makamında Instagram üzerinden canlı yayın yaptı. Yayın esnasında son milletvekili maaşını çekilişle hayranlarına dağıtan Milei, açılış töreni için tasarladığı ve üzerinde kendisine ait beş İngiliz çoban köpeğinin gravürlerinin bulunduğu asayı izleyicilere gösterdi.
Milei, sahip olduğu özgürlükçü fikirler bakımından Latin Amerika’da alışılmışın dışında bir isim. Ancak, kendisi daha geniş bir statüko karşıtı eğilimin parçası durumunda. Bölge genelinde son yıllarda statüko karşıtı siyasetçiler iktidara gelse de bunların dönüşüm için yeterli becerilere sahip olup olmadıkları tartışmalıydı. Şili’de Gabriel Boric ya da Kolombiya’da Gustavo Petro gibi reformistlerin planları Kongre’ye takıldı. Peru’da ise Kongre’yi devre dışı bırakmaya çalışan Pedro Castillo gibi devrimciler bu süreçte iktidarı kaybettiler.
Anlaşılan Milei, tüm bu süreçleri iyi değerlendirmiş. Öyle ki radikal bir değişim için siyasi sermayesini erkenden kullanmaya çalışıyor. Medley Global Advisors adlı danışmanlık şirketinden Ignacio Labaqui, “dört, beş aylık bir balayı dönemi” olabileceğine işaret ediyor. Dolayısıyla, Milei uzun vadeli bir başarı elde etmek istiyorsa Kongre ile uyumlu çalışmak zorunda kalacak.
Bu yazı, The Economist’te, “Argentina’s Javier Milei begins his radical experiment in libertarian rule” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.