×
EKONOMİ
15.04.2024

ANALİZ

Seçimler Yatırımcılar İçin Neden Önemli?

Siyaseti görmezden gelmek yatırımcılar için giderek zorlaşıyor. Siyaset, piyasalar için sadece daha önemli olmakla kalmıyor, etkileri de daha az öngörülebilir hale geliyor.
YATIRIMCILAR seçimlere farklı açılardan yaklaşıyor. Bazıları siyaseti bir fırsat olarak görürken, bazıları da kulaklarını tıkamaları gereken bir kuru gürültü olarak değerlendiriyor. Piyasalar, mali çıkarı olmayanlar için bile, ekonomik açıdan önemli olan konuları açıkça gösteriyorlar. Bu durum, seçimlerin yaklaştığı Amerika ve İngiltere gibi pek çok ülke için özellikle önemli.

Amerika'nın 2020'deki başkanlık seçimlerinden önce ve sonra yaşananları ele alalım. Joe Biden'ın kazanma ihtimali arttıkça yeşil enerji ve kenevir hisseleri kısa bir süre için piyasanın gözdesi haline geldi; çünkü yatırımcılar Biden yönetiminin bu iki sektörü destekleyen politikaları yürürlüğe koymasını bekliyordu. Bu sektörleri içeren borsa yatırım fonları, seçimden iki ay öncesinden Biden'ın göreve başlamasına kadar geçen sürede %100'ün üzerinde bir artış gösterdikten sonra yatırımcıların beklentileri boşa çıktıkça düşmeye başladı.

Peki bugünkü iktidar yarışı karşısında piyasalarda neler konuşuluyor? Adayların gündemleri yer yer benzerlik gösteriyor. Her ikisi de korumacılık yanlısı (Trump'ın planları daha radikal olsa da); her ikisi de (farklı menfaat sahipleri olsa da) yüksek bütçe açıkları vermeyi planlıyor. Ancak büyük farklılıklar da var. Trump, Amerika'nın savunma bütçesinden pay alan Avrupa'ya dur deme sözü verdi; Biden ise Trump'ın ilk döneminden kalan ve 2025'te sona erecek olan vergi kesintilerini yeniden uygulamaya koymayacak. Trump, Biden'ın Enflasyon Azaltma Yasası'na (IRA) son verecek ve yeşil harcamaları fosil yakıtlara yönlendirecek. Biden, Meksika'yı müttefiki sayıyor; Trump ise düşman olarak görüyor.

Bu farklılıklar da borsada işlem gören bazı firmaların kazanacağı, diğerlerinin ise kaybedeceği anlamına geliyor. Avrupa'nın askeri harcamalarındaki artış, kıtanın savunma firmalarını canlandırabilir. Eğer Trump, Enflasyon Azaltma Yasası’nı geri çekerse, güneş enerjisi ve elektrikli araba üreticileri zarar görecek, kömür santrali sahipleri ise daha mutlu olacak. Eğer Başkanlık seçimlerinde oylama başa baş gider ve kaybeden adayın destekçileri ayaklanırsa, mimari cam üreten firmaların hisseleri iyi değer kazanabilir.

Spekülatörler seçim sonucuna göre para yatırarak bahis oynayabilirler. İnsanlar bir portföy oluşturarak Trump'ın kazanması halinde kazançlı çıkacak şirket hisselerini ve böyle bir senaryoda kaybedecek şirketlerdeki açık pozisyonları sepetlerine ekleyebilirler. Böyle bir yatırım sepeti, bahis piyasalarında Trump'ın seçimi kazanma ihtimaline göre oynama yapar.

Peki daha büyük çaplı yatırım grupları için ne gibi sonuçlar doğabilir? Eskiden siyasetten uzak durmayı tercih eden yatırımcılar, sadece portföylerini çeşitlendirerek kendilerini koruyabiliyorlardı. Sonuçta, iyi işleyen demokrasilerde, siyaset genel borsa getirilerini, devlet tahvillerini veya para birimlerini nadiren etkiliyordu. Bir banka olan JPMorgan Chase, geçmiş Amerikan başkanlık seçimlerini değerlendirirken, sonuç ile sonraki genel borsa performansı arasında net bir ilişki olmadığını tespit etmişti.

Ancak siyasetten uzak durmak giderek daha da zorlaşıyor. Brexit müzakerelerine ya da 2022'de "bir marulun raf ömründen daha kısa bir süre" başbakanlık yapan Liz Truss'un izlediği politikalara aldırmadan İngiliz piyasalarında işlem yapanlara artık acımak gerek. Seçimler gelişen piyasalardaki hareketleri yönlendiriyor. Hatta bu sebeple Brexit'in İngiltere'yi gelişen bir piyasa haline getirdiğine dair yarı şaka endişeler ortaya çıkmıştı. Referandum öncesine kadar siyasi risk ölçütleri ile sterlinin opsiyonlara bağlı dalgalanması arasında neredeyse hiçbir ilişki yoktu. Yani döviz hareketlerinden korunmanın maliyeti değişti. O zamandan beri bu iki değişken arasında bir bağlantı kuruldu.

İngiltere'nin deneyimi istisna olmaktan ziyade küresel bir eğilimin habercisi olabilir. Artık her yerde devlet harcamalarına duyulan ilgi arttı. Mali aşırılıkların büyük ve öngörülemeyen sonuçları olabilir. Örneğin, 2021'de Georgia'da yapılan ABD senato seçimlerinde Demokratlar, bıçak sırtı bir zafer kazandı ve çok sayıda yatırım teşvik edildi. Hazine getirileri o gün yüzde 0,1 puan yükseldi. Bu büyük bir hareketti ama pek de alışılmadık bir durum değildi. Şimdi geriye dönüp baktığımızda, mali cömertliğin enflasyonu yükselttiği açık, yani daha büyük bir artış da meşru görülebilirdi.

Bununla birlikte, siyaset, piyasalar için sadece daha önemli olmakla kalmıyor; etkileri de daha az öngörülebilir hale geliyor. Bugün birçok yatırımcıyı rahatsız eden bir senaryoyu ele alalım: Trump'ın Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell'ı değiştirme tehdidini gerçekleştirmesi... Daha gevşek bir para politikası beklentisiyle tahvil getirileri düşer mi yoksa Truss tarzı bir "moron risk primi" devreye girdiği için yükselir mi? Cevap açık olmaktan çok uzak. Ancak önemi gayet açık.


Bu yazı, The Economist’te “How to trade an election” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.