×
LATİN AMERİKA
21.01.2024

ANALİZ

Ekvador Nasıl Latin Amerika’nın En Tehlikeli Ülkesi Haline Geldi?

Ekvador’daki karışıklığın kökeni Kolombiya’da yaşanan gelişmelere dayanıyor. Kolombiya devletinin 2009 yılında güvenlik önlemlerini arttırmasının ardından bölgedeki kokainin ABD ve Avrupa’ya transferinde Ekvador önemli bir merkez haline geldi.
EKVADOR'UN en çok izlenen haber programlarından El Noticiero canlı yayındayken, silahlı kişiler stüdyoyu bastı. Yüzleri kapalı saldırganların kanal çalışanlarını yere yatırdığı anlar kameralar tarafından kaydedildi. Pala, dinamit ve makineli tüfek taşıyan saldırganlar 15 dakika boyunca stüdyoda dolaşırken çete işaretleri yapıp selfie çekti.

Devlet kanalı TC Televisión yayınında 9 Ocak günü gerçekleşen bu baskın, Ekvadorluları şoke ederken ülke genelinde karışıklığa neden oldu. Yaşanan bu olay, dört yıldır adım adım uyuşturucu çetelerinin kıskacına giren Ekvador için dramatik bir son olarak değerlendirildi.

Ekvador 2019 yılında Latin Amerika’nın en güvenli ülkeleri arasında yer alıyordu. Ülkede cinayet oranı 100 binde 6,7 ile ABD’deki orana oldukça yakındı. Ancak, Ekvadorlu kaynaklar 2023 yılında ülkedeki cinayet oranının altı kattan fazla artarak 100 binde 45’e çıktığını tahmin ediyor. Bu da Ekvador’un Latin Amerika’nın en tehlikeli ülkesi haline geldiğini gösteriyor. Daha kötüsü ise çeteciler, halka açık infaz, kafa kesme ve yakarak öldürme gibi son derece korkunç eylemler gerçekleştiriyor.

Olaylar, 7 Ocak sabahı Guayaquil şehrindeki La Regional hapishanesindeki gardiyanların, uyuşturucu çetesi Los Choneros lideri Adolfo Macías’ın hücresinde olmadığını fark etmesiyle başladı. Cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığından 34 yıl hüküm giyen Macías’ın kaçtığı haberi duyulunca başka cezaevlerindeki çete üyeleri ayaklanma başlattı. Çetecilerin gardiyanları rehin aldığı ve etrafa ateş açtığı görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı. Çıkan olaylarda bazı gardiyanların infaz edildiği görüldü.

Bunun üzerine, Ekvador Devlet Başkanı Daniel Noboa, Mart ayına kadar sürecek bir olağanüstü hal ilan ederek geceleri sokağa çıkma yasağı getirdi. Noboa ayrıca, çetecilerin karargahı haline gelen cezaevlerinde kontrolü sağlamak üzere orduyu harekete geçirdi. Buna karşılık çeteciler ülkenin dört bir yanında bombalama, araç kundaklama ve polis kaçırma eylemleri gerçekleştirdi. TC Televisión’a düzenlenen baskın günü, başka bir silahlı grup Guayaquil Üniversitesi’ni basarak öğrencileri rehin aldı ve polisle çatışmaya girdi. Sonrasında Noboa, yaşananları “iç silahlı çatışma” olarak nitelendirerek orduya aralarında Los Choneros’un da bulunduğu 22 organize suç örgütünü “etkisiz hale getirme” emri verdi.

Ülkede zırhlı araçlar ve askeri birlikler hala sokaklarda. Televizyon kanalı baskınını düzenleyen silahlı kişiler tutuklanmış olsa da şiddet olaylarında en az on kişi hayatını kaybetti. Ülkede sokağa çıkma yasağı ise sona ermiş değil.

Macías’ın Yükselişi

Ekvador’daki karışıklığın kökeni Kolombiya’da yaşanan gelişmelere dayanıyor. Guayaquil limanı başta olmak üzere Ekvador, Kolombiya limanlarının 2009 yılında güvenlik önlemlerini arttırmasının ardından Peru ve Kolombiya kokaininin ABD ve Avrupa’ya transferinde önemli bir merkez haline geldi. Daha önce bu transferi tekelinde bulunduran Kolombiyalı gerilla örgütü FARC, şiddeti asgari düzeyde tutuyordu. Ancak, 2016 yılında Kolombiya hükümetiyle imzaladıkları barış anlaşmasının ardından örgütün birçok üyesi tasfiye edildi. Bölgede oluşan güç boşluğunu doldurmak için yerel, bölgesel ve uluslararası çeteler harekete geçti. Bu süreçte Ekvadorlu çeteler Meksika’daki örgütler tarafından finanse edilirken, Arnavutluk mafyası da Ekvador’daki varlığını güçlendirdi. Ülke ekonomisinin dolarizasyonu ve esnek vize uygulaması, uluslararası organize suç örgütlerinin hareket alanının genişlemesine yol açtı.

İşleri daha da kötüye götüren ise uygulanan yanlış politikalar oldu. 2007-2017 yılları arasında ülkeyi yöneten popülist solcu Rafael Correa, anti-emperyalizm adına ABD karşıtı bir politika izledi. Bu çerçevede, ülkedeki Amerikan askeri üssünü kapattı, ABD Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi ile işbirliğini azalttı ve ABD’li uzmanlar tarafından eğitilen narkotik suçlarla mücadele birimini dağıttı.

Bu süre zarfında, Macías gibi etkisi sınırlı çeteciler güçlenerek birer kral haline geldi. Meksikalı Sinaloa çetesiyle ilişki kuran ilk Ekvadorlu örgüt Los Choneros, diğer çeteler arasından sivrilme imkanı buldu. Kokain sevkiyatına yönelik Meksikalı örgütlerle kurulan bu ilişkiler hem Los Choneros hem de diğer çetelerin silahlanmasını sağladı. Böylece, Ekvador’un zayıf durumdaki silahlı kuvvetlerine karşı koyabilecek düzeyde mühimmat elde ettiler.

Öte yandan, Avrupa’da kokain kullanımının artması Ekvadorlu çetelere nakit akışını artırdı. Amsterdam Belediye Başkanı, Hollanda’nın bir “narko-ülke” olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna işaret etti. Hollanda merkezli araştırma kuruluşu World of Crime’ın direktörü Chris Dalby’ye göre, dünyanın en işlek kokain kaçakçılığı rotası Guayaquil ile Belçika’nın Antwerp limanı arasında bulunuyor. Bu kokainin çoğu, Ekvador’dan ithal edilen muzların nakliyesi sırasında konteynırlara gizlenerek taşınıyor. New York’taki Dış İlişkiler Konseyi (CFR) uzmanlarından Will Freeman, Avrupa’daki uyuşturucu talebinin Ekvador limanlarını “Latin Amerika’daki uyuşturucu çetelerinin kontrol etmek isteyeceği en değerli altyapı tesisleri haline getirdiğini” söylüyor.

Bununla birlikte, çeteler, gardiyanları satın alarak hapishaneleri ele geçiriyor. Macías ve diğer çete liderleri Ekvador’daki 36 hapishanenin neredeyse dörtte birini adeta kendi karargahları haline getirdiler. Bu hapishanelerden hem saldırı organize ediyorlar hem de eleman topluyorlar. Macías, satın aldığı gardiyanlardan haber almış olacak ki cezaevinin daha sıkı güvenlikli bir bölümüne nakledileceği sırada firar etti.

Ülkede yolsuzluk son derece yaygın bir durum. Emniyet güçleri, 2023 yılında Arnavutluk mafyasıyla bağlantıları olduğu gerekçesiyle bazı hükümet yetkilileri hakkında soruşturma başlattı. Aylar sonra ana şüpheli ölü bulundu. 2022 yılında ise 25 hava kuvvetleri görevlisi, uyuşturucu çetelerinin Ekvador hava sahasındaki faaliyetlerini izleyen radar ekipmanını sabote ettikleri gerekçesiyle ceza aldı.

Yine de bu uyuşturucu çetelerini ya da onların rüşvet ağlarını tehdit eden herkes risk altında. Geçtiğimiz Ağustos ayında, başkan adayı olan eski gazeteci Fernando Villavicencio, çeteleri bitireceğini açıklamasının ardından seçime 11 gün kala suikasta uğradı. Diğer taraftan, Los Choneros’un rakibi Los Lobos çetesinin lideri Fabricio Colón Pico, başsavcı Diana Salazar’a suikast planladığı suçlamasıyla tutuklandı. Çetelerin bürokrasideki bağlantılarını soruşturan Salazar, geçen ay aralarında hakimler, savcılar, polis memurları ve Yargı Konseyi başkanının da bulunduğu 31 kişinin tutuklanması emrini verdi. Bu sırada, Colón Pico tutuklanmasından sadece dört gün sonra hapisten kaçmayı başardı.

Seçim kampanyasını nispeten daha az tartışmalı konular üzerinden yürüten ve Kasım ayında başkanlık koltuğuna oturan Noboa, çetelere karşı sert bir politika izliyor. Bu doğrultuda, yüksek güvenlikli iki yeni hapishane inşa edileceğini; çetelerin terör örgütü ilan edileceğini ve çetelerle bağlantısı olan yetkililerin adalete teslim edileceğini duyurdu. Üstelik, selefi gibi o da sokak ve hapishanelerde güvenliği sağlamak için orduyu harekete geçirmekten çekinmiyor. Noboa ayrıca, önümüzdeki haftalarda suçluların iadesini ve mal varlıklarına tedbir konulmasını kolaylaştıracak bir referandum için çağrıda bulundu.

Bu sert tutumuyla Noboa, nüfusun yaklaşık %2’sini tutuklatarak dünyanın en popüler liderlerinden biri haline gelen El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele’yi anımsatıyor. Ancak, Noboa’nın işi daha zor olacak gibi görünüyor. En önemlisi, Ekvador’daki çeteler El Salvador’dakilerden çok daha etkililer. Üstelik, 18 ay içinde yeniden seçim yarışına girecek olan Noboa, Bukele’ye göre daha zayıf konumda. Bir de unutmamak gerekir ki Bukele başarmış olsa da Latin Amerika genelinde uyuşturucu çetelerine karşı güçlü duruş çoğunlukla başarısız olmuştur.

Sonuç olarak, Noboa daha etkili bir politika ortaya koymalı. Bu noktada World of Crime direktörü Dalby, Noboa’nın bölgedeki diğer ülkelerle karşılıklı istihbarat paylaşımını artırması gerektiğini söylüyor. Bunun yanı sıra, bir silah kayıt sistemi kurmalı, zayıf durumdaki narkotik suçlarla mücadele birimlerini yeniden yapılandırmalı ve ABD ile işbirliğini güçlendirmeli. Ayrıca, Kolombiya sınırı boyunca ve özellikle Guayaquil’de devlet otoritesini sağlamalı. Tüm bunları yapmadan Ekvador’un gittikçe güçlenen çetelerine karşı açılan savaş başarısızlıkla sonuçlanacaktır.


Bu yazı, The Economist’te 10 Ocak 2024 tarihinde “How Ecuador became Latin America’s deadliest country” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.