İnternet ve yeni medya platformları, siyasal iletişimi olabildiğince dijitalleştiriyor. Bu arada diplomasi dönüşüyor. Geleneksel diplomasi, gizlilik ve gizli ittifaklar üzerine kuruluyken, dijital diplomasi şeffaflık ve anlık iletişimi ön plana çıkarıyor.
Starlink gibi projeler, teknolojik özgürlük ya da otoriter faşizmi de doğurabilir. İsrail’in Gazze saldırısı ya da Rusya’nın Ukrayna işgalinde nasıl farklı tutumlar alınabildiği ortada.
Eski Britanya coğrafyası yapay zekâ çalışmalarında nasıl farklılaşıyor? 2050’li yıllarda en büyük ikinci küresel ekonomi olacağı dillendirilen Hindistan ve komşuları Pakistan ile Bangladeş bu devrimsel kulvarda nasıl yol alıyor?
Almanya, vatandaşlık hukuku konusunda tarihsel bir dönemeçte. Ülkede ciddi bir nitelikli insan ihtiyacı mevcut ve bunun AB dışından giderilmesi umuluyor. Ama aşırı sağa kayan aktüel siyaset ve bürokrasi ülkenin göç sürecini frenliyor.
Almanya sağlık sektöründeki personel açığı Berlin’i ciddi olarak düşündürmekte. Tıp dalında eğitimin artırılması, teknolojik yatırımların desteklenmesi, akademik beyin göçünün özendirilmesi gibi temel tedbirler uygulamaya alındı.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra pasifist bir kültür geliştiren Almanya'nın artık Rusya tehdidi karşısında mental olarak savaşa hazır olması gerektiği yönünde toplumda bir mutabakat oluşmuş durumda.
Tarım sübvansiyonlarının kaldırılması, yüksek enerji maliyetleri, Ukrayna tahılının yaratmış olduğu rekabete kadar uzanan şikâyetler ve çevre politikalarının adaletsiz bir biçimde uygulanması gibi nedenler, ayaklanmaların özetini yansıtıyor.
Almanya’da aşırı sağın en büyük siyasi temsilcisi Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD)'den bazı yetkililerin ülkede aşırı sağ örgütlerle gizli bir toplantıya katıldığının ortaya çıkması toplumda büyük bir infial yarattı.
Başbakan Olaf Scholz, muhalefeti suçlama oyununa girişmek veya yargıçları yargı darbesi yapmakla itham etmek yerine, ilk resmî açıklamasında, mahkeme kararının sonucu olarak ülkeyi zor zamanların beklediğini ifade etti.
Türkiye ve Almanya arasında daha sık görüşmeyi gerektiren ve görüşülerek bir karara bağlanabilecek konular aslında oldukça fazla. AB ile ilişkileri minimize etmeyi düşünmeyen bir Türkiye için en çok görüşülmesi gereken ülke Almanya!
Almanya’da hazırlanmakta olan yeni yasaya göre insanlar çevresindeki antisemit olan insanları ihbar edecekler ve bu ihbarlar delil sayılacak. İhbar müessesine hukuki bir zemin hazırlamak, Almanya'yı asıl kurtulmak istediği Nazi dönemi imajına tekrar geri döndürebilir.
Almanların mutfak kültürü bölgesel olarak farklılıklar göstermekle beraber yakın olduğu coğrafyalarda o bölgenin esintilerini sunuyor.
Alman siyasi parti vakıfları çok boyutlu çalışıyorlar. Araştırma ve rapor çalışmalarıyla Think Thank’lere, sundukları öğrenci burslarıyla hayır kurumlarına, network çalışmalarıyla lobi şirketlerine ve siyasileri destekleme biçimleriyle danışmanlık kurumlarına benziyorlar.
Almanya-Çin ilişkileri, daha genelde AB ve Çin arasındaki ilişkiler, esas olarak ABD baskıları ve Çin’deki rejimden kaynaklanan bir dizi aşılması gereken sorunlar setini barındırıyor. Yeni strateji belgesiyle Almanlar kendilerine bir yön çizmek istiyor.
Almanya’da Milli Güvenlik Belgesi ilk defa yayınlanıyor. Belge’nin “etkili bir askeri/stratejik savunma", "Batı ittifakı değerlerini koruma" ve "iklim-gıda-enerji alanlarında sürdürülebilirlik” şeklinde özetlenebilecek üç temel sütun üzerinde yükseldiğini söylemek mümkün.
Almanya’da her köklü siyasi partinin köklü bir vakfı vardır ve ülkede vakıf kültürü hem Alman devletinin hem de söz konusu siyasi partinin hedefleri doğrultusunda biçimlenmektedir.
Avrupa Birliği’nin geleceğinde Almanya’nın iradesinin arkasında olduğu kararlar etki. Ancak Almanya’nın bu hakim durumu, son dönemde diğer ülkelerin tepkisine yol açıyor. Fransa ve Almanya’nın liderliğini dengelemek için farklı ittifaklara gitme ihtiyacı duyuyorlar.
Ekonomik bağımlılık, jeopolitik kamplaşma ve insan hakları gibi kritik konu başlıkları, Almanya ve Çin arasındaki ticari ve siyasi ilişkilerin, son dönemde stres/basınç yükünü artıran temel fay hatlarını oluşturuyor.
Almanya gerek Rusya gerekse ABD’nin tarihsel ve sosyolojik oluşumunda oldukça etkin bir role sahipken, kaderin bir cilvesi, dış ilişkilerinde kendisinin gücü ve iki ülkenin eylemleri arasında oluşan açı kadar bağımsız konumlanabiliyor.
Bugünlerde Panzer tanklarıyla karşı karşıya gelen Almanya ve Rusya arasında derin bir tarihsel birliktelik var. Bu derin birliktelikte Almanlar, Rusya’da idari ve askeri görevler üstlendiler, pek çok şirket kurdular, aynı zamanda akademi ve sağlık alanlarında etkili oldular.
Almanya’da darbe girişimine hazırlanan gruplar, mevcut Federal Almanya devleti ve onun kuruluş felsefesini reddeden, kendilerini monarşi ve/veya aşırı sağcı faşizan ideolojik görüşlere yakın bulan çevrelerden oluşuyor.
Almanya Alternatif Partisi (AfD)’nin doğuşunu refah açısından geri kalmış Doğu eyaletlerinde, yükselişini de 2014'den itibaren yaşanan mülteci krizlerinde aramak gerekiyor.
Bugün Almanya’nın 6 milyonluk bir nüfusunu oluşturan Müslümanlar, bir yandan devlet tarafından Berlin’de ağırlanıyor ve meselelerini tartışıyorlar; bir yandan da entegrasyon ve asimilasyon tartısında kendilerine “yeni yerli” rütbesinde bir yer arıyorlar.
Kapitalist ekonominin hızlı çalışma ortamının getirdiği yoğunluk, insanların metafizik konular ile ilgili düşünme perspektiflerini daralttı. Bireyselleşme, insanların cemaatsel yapılardan, mobilizasyonsa köklerinden uzaklaşmalarına neden oldu.
Almanların çoğunluğu kiracı; bu da zenginliğin paylaşımından arazi yönetimine, inşaat sektöründen alt kiracı uygulamalarına kadar çok sayıda meseleyi, devletin önüne, aşılması gereken temel bir meydan okuma alanı olarak çıkarıyor.
Almanya’da “enerji” konusunda kış aylarında yaşanabilecek olası bir darboğaz ve kriz karşısında Yeşiller, temel siyasi vizyonunu “gerçekçi politika düzlemi”ne uyarlama sınavı veriyor.
Bugün büyük ekonomiler arasında dijital dönüşüm üzerinden yeni bir güç dağılım mücadelesi yaşanıyor. Almanya bu mücadeleyi aktif devlet ve serbest piyasa ilkesiyle kurumsallaştırmayı hedefliyor.
Almanya’da hükümet ve parlamentonun şu ana kadarki performansına bakıldığında, koalisyon anlaşmasında titiz bir şekilde formüle edilmiş planların daha şimdiden zaman aşımına uğradığı görülüyor.
Mortgage ve Euro ekonomik krizleri üzerine çokça kitap okuduğunu belirten Scholz, uzmanlaşmaya çalıştığı yerlerden test ediliyor. Daha fakirleşmiş bir Avrupa ve belki de Alman halkı ile karşı karşıya kalabilir.
Parlamentodaki bu çoklu yapıda hükümet kurma görüşmeleri uzayabilir; 2017’de hükümet kurma çalışmaları altı ay sürmüş olsa da devlet aksamadan işlemişti. Burada sistemik handikaplar çoktan aşılmış durumda.
Almanya’da sağ siyasetin ülke ve eyaletlerin yönetiminde ciddi ağırlığı bulunuyor. Peki bu sağ siyaset Almanya’da nasıl gelişti; hangi temel politikaları savunuyor; seçmenleri kimler?
Almanya'nın mülteci politikası ve uygulamaları, mevcut mültecilerin entegre edilmesi ve aynı zamanda Almanya'ya giriş yapan mültecilerin sayısının azaltılması bağlamında iki yönlüdür.
Almanya toplumunun ve devletinin sinema sektörü üzerinden okunması; siyasetten sosyolojiye, kültürden desentegrasyona pek çok kritik alanda aydınlatıcı fikirler sunacaktır.
Türkiye’de yaşayan Almanlar, Türkiye-Almanya ilişkilerine ne kadar eklemlenmiştir?
Yeni ekonomik transformasyon, Almanya’nın küresel standartlarını konsolide mi edecek yoksa henüz çözülemeyen risklerle kayıplar mı yaşatacak?
Her hâlükârda kritik olan nokta, bu sürecin hem Almanya içinde Birlik Partileri ve diğer partiler tarafından hem de dışarıda AB üyesi ülkeler ve küresel konjonktür tarafından yakından takip edilecek olmasıdır.
Yükselen sağ akımların önünü alabilmek için işe etkili ve kapsamlı bir yasa ile başlanması gerekiyor.
Tahmin edilebilir biri; ancak hiç de tipik bir Alman gibi değil.
Almanya Neden Önemli? Başlıca toplumsal ve siyasal özellikleri neler? Dış politikada yeni dönemde amaçları ne?