×
KÜRESEL

ANALİZ

Teknoloji ve Dünyada Sağlık: Yeni Çığır Açan Buluşlarla Sektör Nasıl Dönüşüyor?

Yapay zeka (AI), sağlık teknolojisi alanında devrim niteliğinde bir etkiye sahip. AI, büyük veri analizi, öğrenme algoritmaları ve kapsamlı öğrenme gibi teknolojilerle sağlık sektörüne yenilikçi çözümler önermekte.
EN SON Paris Olimpiyatlarında hareket yetisini yitiren bir kişi giyilebilir robot teknolojisiyle nasıl hareket ediyordu?

Küçücük nano ürünler ile deri altında icra edilen ameliyatlar ve röntgen faaliyeti ne hale geldi?

Doktor bir yapay zekâya emanet edilmek ister misiniz?

İlaçlar nasıl üretiliyor? 

Kadavraların yerini hologramlar ve simülasyonlar mı alıyor?

Bunun gibi onlarca soru insan hayatını doğrudan etkiliyor; teknoloji sağlık sektörünü devrimsel tonlarda dönüştürürken sağlık da bütün zamlardan daha fazla oranda devletlerin önemli bir gelir kalemi olmaya devam ediyor.

Tıbbi hataların azalması, teşhis ve çözümlerin kolaylaşmasında teknolojinin oldukça önemli rolünden söz edilebilir. Diğer yandan örneğin covid-19 pandemisi küresel tehditlerin hala ne oranda korkutucu olduğunu gösteriyor.

“Teknoloji sağlık sektörünü nasıl etkilemektedir?” sorusu kanımca çağımızda hem bireyleri hem de devletleri derinden sarsan soruların başında geliyor. Bu yazıda bu konunun üzerinde duracağız.

***

Öncelikle sağlık alanında bazı kritik dinamikleri açıklayalım:

Kişisel ve Toplumsal Sağlık: Sağlık hizmetlerinin ve sektörün en önemli amacı kişilerin sağlıklı bireyler olmasını sağlayarak toplumu sağlıklı kılabilmek. Böylelikle yaşam kalitesi ve toplumun refahı artabilir. 

Küresel Sağlık Sorunlarına Yanıt: Sağlık sektörü, bir pandemi durumunda, hastaların tedavisi ve salgının yayılmasını önleyebilme konusunda oldukça kritik rol oynamakta.

Ekonomik Katkı: Sağlıklı bir toplum üretkenlik seviyesini de yükseltmektedir. Bunun dışında günümüzde sağlık turizmi de ulusal ekonomiye katkı sunan bir sektör olarak öne çıkmış durumda.

Teknolojik İlerleme: Son dönemde sağlık sektörü, yenilikler ve teknolojik gelişmelerin öncüsü halini almış vaziyette. Bu da sağlık hizmetlerinin verimliliğini artırmakta.  

*** 
Teknolojinin Sağlık Sektörüne Etkisi

Teknolojinin, sağlık sektörü özelinde devrim niteliğinde yenilikler kazandırdığını görmekteyiz. Bu yeniliklerden bazıları şunlar: 

Telehealth (Teletıp) Hizmetleri: İletişim ve bilgi teknolojisi kullanılarak tanı koyma, sağlık hizmetleri sunuluyor. Bu, sağlık hizmetinin dijitalleşmesi ve teknolojinin kullanılmasıyla verimliliği, farkındalığı ve hasta bakım kalitesini artırıyor. 

Teşhis ve Görüntüleme Teknolojileri: Manyetik Rezonans görüntüleme (MR), röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT) teknolojileri ile hastalıkların erken teşhisi, daha hızlı ve kesin sonuçla yapılabilir halde. Bunun sonucunda tedavi süreçlerinin başarısı artmakta ve hastanın yaşam kalitesi iyileşmekte. 

Giyilebilir Tıbbi Cihazlar ve Uzaktan Hasta İzleme Sistemleri: Bu cihazlar hastaların kişisel sağlık ve egzersiz verilerini toplamak için tasarlanmış olup hastanın sağlık bilgilerini doktor veya başka bir sağlık uzmanına anlık olarak gönderebilir. Uzaktan hasta izleme sistemleri de nesnelerin interneti (IoT) teknolojisi ile uzaktan hasta izleme sistemini verimli ve çeşitli şekilde gerçekleştirebilmektedir. 

Robotik Cerrahi: Robotik cerrahi sistemleri, minimal invaziv cerrahi prosedürlerinin gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Hastanın vücudununun delinmesi, vücut bütünlüğünün bozulmasının en aza indirgendiği bir sistemdir. Bu teknoloji, daha az invaziv, daha hızlı iyileşme süreci ve daha az komplikasyonla sonuçlanan operasyonlar anlamına gelmektedir.

Telemedicine ve Uzaktan Sağlık Hizmetleri: Telemedicine, hasta ve sağlık uzmanları arasında uzaktan iletişim ve danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır. Bu, uzak bölgelerdeki hastalar için erişilebilir sağlık hizmetleri sunma anlamına gelmektedir.

Kişiselleştirilmiş Tıp: Biyoinformatik, genetik haritalama ve teknolojileri ile beraber, kişilerin genetik yapısı ve biyolojik özellikleri temelinde kişiye özgü tedavi yöntemleri geliştirilmektedir.

Bilgi Yönetimi ve Elektronik Sağlık Kayıtları (EHR): Elektronik sağlık kayıtları, hasta bilgilerinin daha etkili ve kesin bir şekilde saklanmasını, paylaşılmasını ve analiz edilmesini sağlamaktadır. Bu da tedavi süreçlerini, hataları azaltmayı, koordine olabilmeyi ve hasta bakımını daha iyiye taşımayı kolaylaştırmaktadır.  

Eğitim ve Simülasyon: Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri, sağlık profesyonellerinin eğitimini desteklemekte ve cerrahi simülasyonlar üzerinde pratik yapmalarını sağlamaktadır. Böylece daha iyi bir eğitimle yetiştirilen uzmanlar tedavilerde daha hızlı ve verimli çalışabiliyor.

Kullanılan bu teknolojilerle birlikte, sağlık sektöründe teknolojinin etkisini, hastalara erişebilirlik, bakım kalitesinin ve verimliliğin artması şeklinde idrak etmekteyiz. Ayrıca tüm bu gelişmelerin etik, güvenlik ve mahremiyet konularında dikkatli yönetilmesi gereken boyutları var.

*** 
Yapay Zekanın Sağlık Sektörüne Etkileri

Yapay zeka (AI), sağlık teknolojisi alanında devrim niteliğinde bir etkiye sahip. AI, büyük veri analizi, öğrenme algoritmaları ve kapsamlı öğrenme gibi teknolojilerle sağlık sektörüne yenilikçi çözümler önermekte. Başlıcaları şunlar:
Teşhis ve Görüntüleme: AI, manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi (BT) ve radyolojik görüntüleme gibi yöntemlerle elde edilen verileri analiz ederek hastalıkların erken teşhisine yardımcı olabilmekte.

Derin öğrenme algoritmaları, anormallikler, tümörler ve diğer patolojik bulguları tanımlayabilmekte ve cerrahi planlama süreçlerini en uygun hale getirebiliyor.

Genetik veriler, hasta geçmişi ve diğer klinik parametrelerle birleştirilen AI algoritmaları, bireysel tedavi planları oluşturarak daha etkili ve kişiye özgü tedavi yaklaşımları geliştirebilir.

Yapay zekâ, büyük veri setlerini analiz ederek yeni ilaçların keşfi, moleküler etkileşimlerin anlaşılması ve yan etkilerin tahmin edilmesi gibi süreçlerde önemli bir rol oynayabilir. Hastalıkların tanı ve takibi için biyobelirteçlerin (biomarkers) tanımlanmasında da kullanılabilir. Akıllı cihazlar ve giyilebilir teknolojilerle toplanan veriler, yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek hastaların sağlık durumları sürekli olarak izlenebilir. Hastane yönetimi, hasta sıralama, kaynak yönetimi ve operasyonel verimliliği artırmak için kullanılabilir.

Büyük veri analizi, literatür taraması ve hipotez testi gibi süreçlerde, yapay zeka araçları araştırmacılara yeni bilgiler, keşifler ve tedavi yöntemleri sunabilir.

Yapay zekâ, epidemiyolojik analizler, hastalık salgınlarının izlenmesi ve halk sağlığı stratejilerinin geliştirilmesinde de kritik bir rol oynayabilir.  

Yapay zekâ, hasta bakımının iyileştirilmesi konusunda da kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, sürekli hasta izleme gibi alanlarda da hasta bakımı ve etkinliğini artırabilir.

Bunlar dışında, operasyonel süreçlerin otomasyonu, tedavi planlaması gibi alanlarda sağlık hizmetlerinin verimliliğini ve maliyet etkinliğini artırabilmektedir.

Yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşması ile veri mahremiyeti, etik standartlar ve adalet konularında endişeler ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, yapay zekâ (AI) teknolojisinin etik ve mahremiyet ilkelerine uygun bir şekilde uygulanması oldukça önemlidir. 

Sonuç olarak, yapay zekâ sağlık teknolojisi, sağlık sektöründe dönüşümsel değişikliklere yol açarak ilaç geliştirme, hasta bakımı, tedavi yöntemleri ve bilimsel araştırmalar gibi birçok alanda yenilikçi çözümler sunmaktadır. Ancak, bu teknolojinin, mahremiyet, etik ve güvenlik konularında dikkatli bir şekilde yönetimi ve uygulanması gerekiyor.

*** 
Robotik Cerrahilik ve Sektör

Sağlıkta robotik, hastaların iyileşme sürecini kısaltma, sonuçları iyileştirme ve komplikasyon risklerini azaltma potansiyeline sahip teknolojik yaklaşımlardır. Robotik cerrahi, yüksek çözünürlüklü görüntüleme ve titiz hareket kabiliyeti ile hassas cerrahi işlemler gerçekleştirmeye olanak tanır. Robotik cerrahi, cerrahi işlemleri gerçekleştirmek için robotik sistemlerin kullanıldığı bir cerrahi yaklaşımdır. Bu sistemler, cerraha yüksek hassasiyet ve kontrol sağlamaktadır. Robotik cerrahi sistemleri, cerraha cerrahi aletleri yönlendirme ve manipüle etme yeteneği veren uzaktan kumandalı kollar ve kameralar içerir. Bu sistemler, cerrahın daha küçük kesilerle çalışmasını ve karmaşık hareketleri gerçekleştirebilmesini sağlamaktadır.

Robotik cerrahi genellikle minimal invaziv bir yaklaşım olarak kabul edilir, bu da daha küçük kesiler, daha az doku hasarı ve daha hızlı iyileşme süreçleri anlamına gelmektedir.

Robotik sistemler, uzaktan erişimli cerrahi müdahaleler için de kullanılabilir, bu da uzak veya zor ulaşılabilir bölgelerdeki operasyonları kolaylaştırır.

Diğer bir amaç, cerrahi müdahalelerin doğasını değiştirerek daha etkili, güvenli ve hasta dostu cerrahi yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunmak. Ancak, bu tekniklerin etkin ve güvenli bir şekilde uygulanabilmesi için cerrahların özel eğitim alması ve deneyim kazanması gerekiyor.

*** 
Sonuç 

Sağlık sektöründeki teknolojik gelişmeler, özellikle yapay zekâ, teşhis ve görüntüleme yöntemleri, tedavi planlaması, ilaç geliştirme teknolojisi, hasta izleme gibi birçok alanda hizmetin kalitesini ve erişilebilirliğini artırmak için kullanılıyor. 

Bu gelişmeler sağlık hizmetinden faydalanmak isteyen bireylerin, hızlıca, en doğru ve kişiselleştirilmiş tedavilerle iyileştirilmesi konusunda etkinliğini artırıyor. Fakat yapay zeka ve diğer teknolojik gelişmelerin kullanılması sonucunda güvenlik, etik, mahremiyet gibi konular oldukça önemli bir yer tutuyor. 

İlk insanlar avcılık-atıcılıklar üzerine kurulu bir dünyada kısa yaşıyorlardı; tarım ve özellikle sanayi devrimi ömrü uzattı; günümüzdeki devrimsel teknoloji acaba ölümsüzlük mü getirecek? Her halükarda bambaşka sağlık hizmetleri tedavülde artık ve yakın gelecekte de yenileri..

Sağlık sektöründeki teknolojik gelişmeler, beraberinde hem fırsat hem de yeni riskler getiriyor. Bir taraftan muazzam bir sermaye kapısı diğer taraftan cellat yenilikleri. Biz her türlü üreten tarafta olalım, yeni sömürülen olmak istemiyorsak! 

İSMAİL ERMAĞAN

Halen İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler bölümünde öğretim üyesi olan Prof. Dr. İsmail Ermağan, lisansını Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’nde, yüksek lisansını Hamburg Üniversitesi Sosyoloji ve Siyaset Bilimi Bölümlerinde yaptı. Ermağan doktora derecesini Erfurt Üniversitesinin Max Weber Yüksek Araştırmalar Merkezi’nde aldı. Başlıca çalışma alanları şunlardır: Avrupa Birliği entegrasyonu, Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye-Almanya İlişkileri, Almanya’daki Türkler, Afrika, Latin Amerika ve Asya-Pasifik okumaları, göç ve göç yönetimi. Yurt içinde ve yurt dışında 70 civarında makalesi/kitap bölümü olan yazarın şu kitapları yayımlanmıştır: Almanya Türkleri’nin Uyum ve Ayrılım Eğilimleri; Avrupa Birliği ve Türkiye’nin Üyeliği: Türk Partilerinin ve Avrupa Parlamentosundaki Partilerin Politikaları; Türkiye’nin Yönü Avrupa Birliği’ne mi: Türkiye’de AB Şüpheciliği; Türkiye’deki Sivil Toplum Örgütlerinin AB Üyeliğine İlişkin Davranışları; 21. Yüzyılda Uluslararası İlişkilerde Yeni Trendler: İnsanımız İlk 10 Yolunda mı?; Dünya Siyasetinde Almanya 1-2; Dünya Siyasetinde Latin Amerika 1-2; Dünya Siyasetinde Afrika 1-8; Dünya Siyasetinde Doğu Asya.