Dr. Emrah Kaya, 2011 yılında Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika’da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle aldı. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı “Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK” başlıklı teziyle elde etti. “Terörizmle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-LTTE-PKK-FARC” (2022) adlı kitabı yayınlanan ve uzun süre düşünce kuruluşunda çalışan Kaya, Afganistan ve Irak da dahil olmak üzere farklı çatışma bölgelerinde saha araştırması yaptı. “Hugo Chávez’in Petrol Politikası ve ABD” (2014), “Afganistan Barış Süreci: Küresel ve Bölgesel Aktörler” (2021) ve “Ripeness Levels and Their Relations with the Success of the Negotiation Method: CPP-NPA, TTP, IRA” (2023) başlıklı çeşitli akademik çalışmaları yayınlanan Kaya’nın başlıca araştırma alanlarını Latin Amerika, Orta Asya, terörizm ve barış süreçleri oluşturuyor.
Tacikistan dini değerlere karşı sert bir tutum benimsiyor. Bu tutum çeşitli etkenlere dayanıyor. Tacikistan’ın geçmişte yaşadığı iç savaş, Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’ın ideolojik tutumu ve Tacikler'in radikal örgütlerde artan varlığı bu etkenler arasında sayılabilir.
Paşinyan, 2018 yılında ülkede yaşanan Kadife Devrimi ile yönetime geçti. Paşinyan’ın temel hedefi Ermenistan’ı Rusya ve İran’a bağımlılıktan kurtarmak ve Batı’yla yakınlaşarak yeni müttefikler bulmaktı. Bugün, Ermenistan’ın KGAÖ’den ayrılığı konuşuluyor.
Rusya’da son yıllarda Rus üstünlüğüne dair söylemler geliştiren milliyetçi gruplar ön plana çıkıyor. Bu grupların ideolojik temellerini, hâkim Rus nüfusu, Ortodoksluk ve güçlü bir otorite oluşturuyor. Savaş, terör saldırıları ve iktidar politikaları bu grupları agresifleştiriyor.
Küresel güç rekabetinde, Orta Büyüklükte Devletler (OBD) büyük güçler için kritik önemde. Zira bir OBD’yi kendi blokuna dahil edebilmek büyük güçlere kritik avantajlar sağlıyor. Büyük güçler, bir bölgede oyun kurma konusunda OBD aktörünün desteğine ihtiyaç duyuyor.
Rusya ve dünya 22 Mart akşamı Moskova’daki Crocus City Hall konser salonuna gerçekleştirilen terör saldırısıyla sarsıldı. Saldırının ardından terör örgütü DEAŞ Horasan Emirliği (ISKP/ISIS-K) dünya gündemine oturdu.
Taliban’ın terör örgütü listesindeki gruplarla olan ilişkisi, rejim ihraç etme potansiyeli, insan ve kadın hakları konusundaki olumsuz tutumu, ülkedeki Peştunlaştırma politikası, açık bir şekilde iç ve dış meşruiyet sorunu doğuruyor.
GÜNEY ASYA, son dönemde, dünyada bir savaşa en müsait coğrafyalarından biri durumunda. Zira bölgedeki Afganistan, Bangladeş, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde önemli bir radikalleşme ve terörizm sorunu/tehdidi bulunuyor.
Bangladeş’te muhalefet partilerinin 7 Ocak 2024'te yapılacak seçimler için iktidardaki Avami Birliği Partisi yerine geçici bir hükümet kurulması talebi, iktidar ve muhalefet arasındaki gerilimi artırmış durumda.
Post-Sovyet bir ülke olan Özbekistan’ın askeri sistemlerinde, savunma doktrininde ve silah ithalatında genel olarak Rusya’nın etkisi fazla. Bu durum bir noktada güvenlik sorunu demek.
Moğolistan yönetimi, siyasi sisteme yönelik reform programı etrafında bir yandan ülkedeki parlamento üye yapısını değiştirmeyi hedeflerken diğer yandan demokratik temsil ve şeffaf yönetim ilkelerini güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya hazırlanıyor.
Kırgızistan’da Caparov’un son dönemde yabancı destekli STK’lara ve medya organlarına yönelik sınırlandırıcı tutumu, bir yandan iktidarın otoriterleşmesi diğer yandan da ulusal egemenliğin tesisi olarak değerlendiriliyor.
Pakistan, son yıllarda önemli terör saldırılarına maruz kalan Güney Asya devletlerinden biri. Etnik kimlikler arasındaki farklılıklar ve ayrılıkçı grupların yanı sıra, siyasi istikrarsızlık ve ekonomik sorunlar terör saldırılarının ana nedenleri arasında.