ANALİZ
Tüm Boyutlarıyla 2024 Bolivya Darbesi
Morales 2025'te yeniden başkanlığa aday olmak istiyor. Arce, başkan olarak yeniden seçilme hakkının kendisinde olduğunu düşünüyor. iki isim, ekonomi politikası, yasama koalisyonları, yargı seçimleri ve diğer birçok konuda anlaşamıyor.
Güney Amerika ülkesi Bolivya, bağımsızlığını kazandığı 1825'ten bu yana 36’sı başarılı 192 darbe veya darbe kalkışmasına ve 12 savaşa şahit oldu. 12,5 milyon nüfuslu ülke, darbelerin yanı sıra diktatörlükler ve devrimler de yaşadı.
Ülkede son olarak geçen hafta gerçekleşen başarısız darbe girişimi tüm dünyanın gözlerinin bu ülkeye çevrilmesine neden oldu. Zira Bolivya birden fazla krizden geçiyor. Bunlar askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve çevresel, ancak hepsinden önemlisi kurumsal. Darbe kalkışması her şeyden çok Bolivya'nın demokratik kurumlarının zayıflığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu bağlamda mevcut darbe kalkışmaları orduya kontrol sağlıyor ve demokrasiyi aşındırıyor ve son 2019 darbesinden de ders alınmadığını da göstermiş oluyor.
Bununla birlikte Arce Hükümeti çok zayıf bir durumda. Kendi partisi içinde hiçbir bütünlüğü yok ve üstelik kendi partisi bile başkan Arce’yi desteklemiyor. Eski Başkan Evo Morales, Bolivya'da, özellikle de koka yetiştiricileri, partisi MAS ve sendikalar arasında hâlâ büyük bir güce sahipken, Arce, ülke ekonomik krizden sarsılırken giderek artan bir hoşnutsuzlukla karşı karşıya. Devlet Başkanı Luis Arce, çökmekte olan bir ekonomiye başkanlık ediyor. Düşen gaz ihracatı ve azalan döviz rezervleri arasında, artan gıda fiyatları ve yakıt ve ABD doları kıtlığı konusunda büyüyen protestolar ve siyasi partisinde derin bölünmeler var.
Darbe nasıl gelişti?
Bolivya’nın başkenti La Paz’da 26 Haziran Çarşamba günü öğleden sonra Bolivya silahlı kuvvetleri komutanı Juan Jose Zuniga liderliğinde 200 kadar asker, hükümet binalarının bulunduğu Plaza Murillo bölgesine ilerledi. Bolivya Silahlı Kuvvetler Komutanı General Zuniga zorla Başkanlık Sarayına girdi. General Zuniga, Başkan Luis Arce’den kabinenin tamamen değişmesini talep etti.
Başkan Arce, Bolivya halkını demokrasiye sahip çıkması için sokaklara davet etti. Bu sırada, Bolivya İşçi Merkezi (COB) derhal süresiz grev ilan etti ve "tüm sosyal ve sendikal örgütleri, anayasal düzeni savunmak ve yeniden tesis etmek için La Paz şehrine" çağırdı. Halk hızla harekete geçerek darbe girişimini reddederek sokaklara döküldü. Zuniga, Hükümet Sarayı'nı terk etti ve halkın kitlesel reddi karşısında darbeye katılan askerler onun arkasından çekilmeye başladı. Kısa bir süre sonra Arce, Silahlı Kuvvetlere yeni bir Yüksek Komutanlık atadı. Ordunun yeni komutanı Jose Wilson Sanchez, sokaklardaki tüm askeri personele birliklerine dönme emri verdi. Emir yerine getirildi. Gece olduğunda Savcılık talimatıyla Zuniga tutuklandı.
Darbe kalkışmasından hemen önce Başkan Luis Arce, Twitter/X sosyal ağı aracılığıyla öğleden sonra "Bolivya Ordusu'nun bazı birimlerinin düzensiz seferberliklerinin" tespit edildiği konusunda uyardı ve demokrasiye saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Daha sonra kabinesini oluşturan bakanlarla birlikte Bolivya halkına demokrasiyi savunma çağrısını yineleyen bir mesaj gönderdi. “Bolivya halkının darbeye karşı demokrasi adına örgütlenmesine ve harekete geçmesine ihtiyacımız var. Darbe girişimlerinin bir kez daha Bolivya'da can almasına izin veremeyiz. Herkesi demokrasiyi savunmaya çağırmak istiyoruz ve burada tüm kabineyle, toplumsal örgütlerimizle Casa Grande'de (Başkanlık Sarayı) kararlıyız. Toplumsal kuruluşları selamlıyor ve onları bir kez daha Bolivya halkına demokrasinin yolunu göstermeye davet ediyoruz” dedi.
Bu sırada darbe yapmak için başkanlık sarayına ilerleyen Zuniga liderliğindeki bir grup asker, Bolivya'nın siyasi merkezi olan Plaza Murillo bölgesinde konumlandı ve hükümet merkezi olan Palacio Quemado'ya bir tankla ilerledi. Zuniga, gazetecilere amacının "demokrasiyi yeniden tesis etmek" ve "siyasi mahkumları serbest bırakmak" olduğunu duyurdu. (Siyasi mahkumlar diye kast ettiği kişiler 2019 darbesine destek veren muhafazakar Cumhurbaşkanı Anez ve Santa Cruz Valisi Comacho gibi önemli sağcı isimler) Başkan Arce, halka darbeye karşı örgütlenme ve seferberlik çağrısında bulunarak, askeri darbe lideriyle Hükümet Sarayı kapılarında yüz yüze tartışmaya girdi. Başkan'ın "General, Bolivya halkına karşı yaptığınız şeyi ve sizi affetmeyeceğiz (...) askeri komutaya saygı gösterin (...) şu anda tüm bu güçleri geri çekin, bu bir emirdir General!" dediği sözler bir video ile tüm dünyada ilgiyle izlendi. Arce, Bolivya'nın "bir darbe girişimiyle" karşı karşıya olduğuna ancak kabinesinin kendisinin desteğine sadık kalacağına dair açıklama yaptı.
Başkan Arce, Tümgeneral Jose Wilson Sanchez'i Bolivya Ordusu komutanlığına atadı; Hava Kuvvetleri genel komutanı olarak Hava Tümeni Generali Gerardo Zalaba'yı ve Donanma genel komutanı olarak Koramiral Renan Guardia Ramirez'i göreve getirdi. Yeni komutan, ilk açıklamalarında herkesin askeri birliklerine dönmesi talimatını verdi."Şimdi Ordu Genel Komutanı sıfatıyla ve üç Kuvvet Komutanı adına, sokaklarda seferber olan tüm askeri personelin birliklerine dönmesini emrediyorum" dedi.
Darbenin siyasi boyutu: Parti içi muhalefet
Bolivya’da iktidar partisi olan MAS (Sosyalizm Hareketi), mevcut Başkan Arce ile eski başkan Morales arasında bölünmüş durumda. Aslında klasik anlamda siyasi rekabet Muhazafakar ile yerli milliyetçi-Sol hareketleri arasında yaşanmaktadır. Ancak 2019’da ülkenin ilk yerli başkanı solcu Evo Morales’e bir darbe yapılınca Meksika’ya sürgün gitti. Dolayısıyla solcu MAS’ın başkanlık adayı, Morales’in maliye bakanı Luis Arce oldu. Bu bağlamda MAS partisi, Luis Arce ile Evo Morales arasında bölünmüş durumda. Kısacası parti, Arcistas ve Evistas olarak ikiye ayrıldı. Ancak başkan Luis Arce, partisi MAS içerisinde Evo Morales'in grubu Evismo karşısında güçsüz bir azınlık oluşturmaktadır.
Benzer bölünme siyasi düzeyde, Yürütme ve Yargı Organları arasında da yaşanmaktadır. Bolivya kurumlarının çoğunluğu Arcistas ve Evistas arasında bölünmüş olduğu için Yasama Organını zayıflattı ve her iki taraf da diğerini "sağ'ın ekmeğine yağ sürmekle" suçluyor. Benzer durum güvenlik bürokrasisinde de söz konusu. İşte büyük kavganın önemli cephelerinden birisi burası. Darbeci General Zuniga’yı ordunun başına başkan Arce getirdi. Evo Morales, darbeci General Zuniga’nın hızlıca yükseltilerek Silahlı Kuvvetlerin başına getirilmesinden rahatsız; şaibeli ve şüpheli bir kariyer planlanması olarak değerlendiriyor. Keza Morales’in “kendi kendine darbe” görüşü başkan Arce ile General Zuniga’nın yakın ilişkisinden ve kendisini kısa süre önce “halkın generali” olarak tanımlayan Arce tarafından atamasından kaynaklanıyor. Bu bağlamda Bolivya Silahlı Kuvvetleri de büyük oranda Zuniga’nın dışarıdan destekli olarak ordunun başına getirilmesinden rahatsız. Nitekim Bolivya Silahlı Kuvvetleri büyük oranda darbeye destek vermedi. Benzer şekilde Bolivya İstihbarat teşkilatı ve Polis teşkilatları da darbeye kurumsal olarak destek vermedi.
Evo Morales'in halefi olan koka sendikacısı senato başkanı Andronico Rodriguez, ordunun geri çekilmesinden sonra şöyle bir tweet attı. "Kendi kendini ilan eden yargıçlardan sözde darbeye veya kendi kendine darbeye kadar, Bolivya halkı batıyor belirsizliğe sürükleniyor. Yetkililerin hukuka aykırı olarak görev sürelerini uzattığı ve demokratik ilkelerin baltalandığı bu kurumsal bozukluk, ülkeyi kaos ve güvensizlik ortamına sürüklemekte, krizi ağırlaştırmakta, ülkenin istikrarını ve refahını tehdit etmektedir. İsyanın darbeleri devam edecek. MAS alanında ateşkes bir yana, iç mücadele yoğunlaşacak.” dedi. Bu açıklama yargıda Arce’nin; güvenlik bürokrasisinde de Morales’in güçlü olduğunu göstermektedir.
Darbenin ekonomik boyutları ne; iç ve dış etkenler neler?
Darbe girişiminin başarısızlığa uğraması, 2025 seçimleri öncesinde Bolivya’yı etkisi altına alan ekonomik ve siyasi krizde yeni bir aşamaya işaret ediyor. Bu sürecin başlıca itici unsurları, ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı yürüttüğü tırmandırdığı 3. dünya savaşı ihtimali ve küresel piyasalarda derinleşen krizdir. Özellikle son iki yılda devam eden salgın, Ukrayna'da; Rusya'ya karşı ABD-NATO savaşının patlak vermesi ve ABD-Çin ekonomik savaşı ve yükselen askeri çatışmanın tırmanması nedeniyle, Bolivya iş dünyasının krizi daha da derinleşti. Bu bağlamda, ülkenin temel mineralleri dünyanın en büyük lityum rezervlerinin paylaşımı büyük güçler arasında yeniden hedef haline geldi. Geçen yıl lityum fiyatındaki yüzde 75'lik düşüş, özellikle elektrikli araç talebinin beklenenden düşük olması ve Çin'e uygulanan ekonomik savaş tarifeleri nedeniyle Bolivya'nın ekonomik görünümünü ciddi şekilde kötüleştirdi.
Aynı zamanda, Bolivya’da gaz ve petrol rezervleri azalmaya başladı. Son darbe girişiminden hemen önceki aylarda, ülke yakıt ve dolar sıkıntısı içindeydi. Arce ayrıca Morales'i ülkenin doğal gaz endüstrisini yanlış yönetmek ve rezerv rakamlarını şişirmekle suçluyor. Morales de Arce’yi ekonomiyi kötü yönetmek ve yolsuzlukla itham ediyor.
Bu ekonomik krize ek olarak siyasi kriz eklendi; Arce ile Morales arasında partinin kontrolü ve 2025 başkanlık adaylığı konusunda yaşanan rekabetle parçalandı. Her iki grup da aylardır anayasaya aykırılık, yolsuzluk, aşırı sağ ve ABD emperyalizmi ile ittifak ve “yumuşak darbe” hazırlıkları iddialarını öne sürüyor. Morales, yakıt ve diğer malların tedarikini büyük ölçüde kötüleştiren büyük barikatlarla yolları kapatmaya başlattı. Arce, bu gösterilerin ekonomiye maliyetinin olumsuz yansıdığı için ekonomik krizden Morales’i sorumlu tuttu.
Hükümet, son barikatlardan ve kamyon şoförlerinin grevinden Morales'i sorumlu tutuyor ve bu grevin ülkeye günlük 50 milyon dolarlık zarara yol açtığını iddia ediyor. Grevden en çok etkilenenlerden biri olan devlete ait petrol ve doğal gaz şirketi (YPFB), benzin ve 10 kg'lık LPG tüplerini servis istasyonlarına teslim edemedi. YPFB'ye göre, doğal gaz üretimi 2006 yılında 56 milyon m³/gün seviyesinden Nisan ayında yaklaşık 40 milyon m³/gün seviyesine düşerek düşüş gösterdi. Bolivya, üretimi azaldığı ve geniş lityum rezervlerini kullanma planları geciktiği için bazı petrol ve doğal gaz boru hatlarının akışını ihracat yerine ithalata çevirmeyi değerlendirdi.
Morales, 2025'te Arce'ye karşı seçimde yarışmak için söz verdi. Bu ihtimal, ülkenin döviz rezervlerinin azalması, doğal gaz ihracatının düşmesi ve para biriminin ABD dolarına sabitlenmesiyle popülaritesi düşen Arce'yi tedirgin etti. Morales'in Kongre'deki destekçileri Arce'nin iktidara gelmesini neredeyse imkansız hale getirdi. Nakit sıkıntısı, Arce'nin eyalet maliyesini tüketen gıda ve yakıt sübvansiyonlarını kaldırması yönündeki baskıyı artırdı. Nitekim Morales’in 2005’den 2019’a kadar başarılı bir ekonomi yönetimi söz konusu. Üstelik tabanda ciddi bir karlığı var. Sendikalar, çiftçiler, işçiler, şoförler ve partisi MAS Morales’e güçlü destek veriyor.
Ekonomik ve siyasi açıdan ciddi şekilde köşeye sıkışan Arce, darbeden bir hafta önce Moskova’da Putin ile görüştü. Arce ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 11 Haziran'da Moskova'da gerçekleşen toplantı, devlet şirketleri Yacimientos de Litio Bolivia (YLB) ve Rus Uranium One Group tarafından 2025'ten itibaren Bolivya lityum üretiminin "endüstriyelleştirilmesi" için bir ortaklık duyurusuna yol açtı. Bunun dışında Rusya, Bolivya’ya benzin satacak.
Çünkü kamyoncuların ülke genelinde grev yapması ve göstericilerin yollar barikatlarla kapatması nedeniyle lojistik sektörü durma noktasına geldi. Yakıt ve gıda kıtlığı nedeniyle yaşanan huzursuzluk yüzünden Rus petrolünün ithal edilmesi konusunda da bir anlaşma yapıldı. Hatta darbeden bir hafta önce 14 Haziran'da Arce, kaçakçılığı ve stokçuluğu önlemek için orduyu ülke çapındaki benzin istasyonlarını korumak ve denetlemek için görevlendirdi. Bolivya yakıt ithalatını sübvanse etmek için yılda 1 milyar dolardan fazla harcıyor. Ancak darbeden birkaç saat önce ulaştırma çalışanları ve sendikalar, vergileri, yakıt ve ekonomideki dolar sıkıntısını protesto etmek amacıyla otoyollar ve sınır geçişlerinde planlanan yol kapatmalarını iptal eden bir anlaşmaya varmıştı.
Bu bağlamda, Çinli şirketler de Bolivya'da lityum projelerinin geliştirilmesinde ana rolü üstlenirken, Peru'da kasım ayında açılacak Chancay limanının Bolivya madenlerinin Çin'e taşınmasını büyük ölçüde kolaylaştırması bekleniyor. Bu bağlamda Çin’in Bolivya iş gücü piyasasına güçlü desteği mevcut krizin daha büyük kaosa evrilmesine engel oluyor.
Egemen sınıf içindeki bu çatışmaların önemli bir faktörü, gelecekteki lityum projelerinden elde edilen gelirlerden pay almak bulunuyor. Hattı hazırda Bolivya’da elektrikli araba ve elektronik ev aletlerinde kullanılan cihazların pil ve aküleri lityum endüstrisine bağlı. Çin başta olmak üzere Japonya, Almanya, Hindistan, İngiltere, Kanada ve ABD’nin ülkede ciddi yatırımları söz konusu. Nisan ayında, Morales'e yakın ve lityum endüstrisinden sorumlu yetkili Alberto Echazu, devlet maliyesine zarar veren sözleşmeleri onaylama suçlamasıyla tutuklanırken; Morales de, Arce'nin oğlunu Elon Musk ile yolsuzluk anlaşmaları yapmakla suçladı. Bu iddiaların doğruluğunu teyit edilmemesine rağmen her iki taraf birbirlerini ağır ithamlarla suçlamaya devam ediyor. Daha önce de Morales’in Çinli şirketlerden rüşvet aldığı yönünde iddialar Bolivya medyasında uzun süre tartışılmış ve 2019 darbesine yol açan koşullardan birinin gerekçesi olmuştu.
Hukuki boyut
Geçtiğimiz Aralık ayında Anayasa Mahkemesi Morales’in 2025’te yeniden aday olamayacağına karar vermesine rağmen, 10 Haziran’da Villa Tunari’de on binlerce kişinin katıldığı bir Kongre Morales’in adaylığını onayladı. Ülkede Morales’in adaylığı tıpkı 2019 darbesine yol açan genel seçimlerde olduğu gibi 2024’te de tartışma konusu. Çünkü Morales, 4. Kez başkan olmak istiyor. Yargının önemli bir bölümü bu adaylığı yasal bulmuyor.
Keza darbeden 2 gün önce General Zuniga’da tartışmalara katılarak, Morales'in 2025 seçimlerinde Arce'ye karşı yarışması durumunda Morales'i tutuklamakla tehdit etti. Bu açıklamalarından ötürü Zuniga, Başkan Arce tarafından görevden alındı. Ertesi günde Zuniga, Arce’ye karşı darbe yapmaya kalktı.
Zuniga, geçen sonbaharda Morales'in anayasaya aykırı üçüncü bir dönem için aday olmasını engelleyen mahkeme kararına atıfta bulunarak, "Ordu anayasayı uygulamalıdır" dedi. Başkan Luis Arce, Zuniga'yı iki yıl önce ordu şefi olarak bizzat seçti ve askeri giriş sınavlardan düşük puan alan sıradan bir istihbaratçıyı ordunun en yüksek rütbelerine taşıdı. Zuniga’nın bu terfisi, meslektaşlarını kızdırdı ve generalin sadakatine karşı bir ödül olarak yorumlandı.
Bu tartışmalara ek olarak General Zuniga, 2013'te çocukları ve yaşlıları desteklemek için ayrılmış ordu fonlarından yaklaşık 400.000 doları zimmete geçirdiği iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı. Ordu, parayı kötüye kullandığı ve izinsiz yurtdışına seyahat ettiği için ona 7 gün hapis cezası verdi. Zuniga, suçlamaları reddederek, cezanın, kendisinin astlarını kontrol edemediğini tespit eden bir iç askeri soruşturma sonucu verildiğini söyledi.
ABD, darbenin neresinde?
Darbe sırasında General Zuniga, 2024 yılında darbe kalkışması gerçekleştirirken 2019 darbesinin liderlerinin, aralarında hapis yatan Cumhurbaşkanı Jeanine Ánez, aşırı sağcı Luis Fernando Camacho ve askeri yetkililerin de bulunduğu, Washington'a yakın isimlerin hapisten serbest bırakılmasını talep etti. Şüpheli bir şekilde, Bolivya'daki ABD Büyükelçiliği, Zuniga'nın tutuklanana kadar ve darbenin başlamasından 5 saatten fazla süre sonra bir açıklama yayınlamadı ve Twiteer’da darbe hakkında: “Seçilmiş hükümeti devirmeye yönelik her türlü girişimi reddediyoruz ve anayasaya saygı gösterilmesini talep ediyoruz. “ dedi.
Her ne kadar ABD medyası, Bolivyalı aşırı sağ ve Morales'in müttefikleri “kendi kendine darbe” iddiasına ciddiye alsa da ve bu olasılık hemen göz ardı edilemezse de, darbe girişimine yol açan bağlam ve olaylar ABD’nin darbenin bir tarafında yer alabileceği soruları akıllara getiriyor.
ABD 2019 darbesinde, Bolivya’da ordunun siyaset ve ekonomideki pozisyonunu güçlendirmeye, siyaseti sağa kaydırmaya ve başta Çin olmak üzere rakiplerine karşı Bolivya'nın doğal kaynakları üzerinde kontrol sağlamaya çalıştı. Ancak 2020 seçimlerinden sonra ABD’nin bu politikası işlevsiz kaldı.
Darbe girişiminden önceki hafta, Arce yönetimi darbe planı iddialarını La Paz’daki ABD Büyükelçiliği'ne yöneltti. ABD bu iddiaları ret etti. Ancak Bolivya Ekonomi Bakanı geçen hafta, kıtlıkların ve son protestoların ABD Büyükelçiliği'nde planlanan "ekonomiye karşı yumuşak bir darbenin" parçası olduğunu açıkladı.
Öncelikle şunu net bir şekilde vurgulayalım Arce hükümetinin, en azından kısa vadede sorunu çözmeye yönelik ciddi bir planının olmadığını zaten gösterdi. Evo Morales, herhangi bir alternatif sunmadan, yürütmenin beceriksizliğini vurgulamak dışında bir argüman ortaya koyamadı. ABD’nin bu kriz ortamında siyasi ve ekonomik kazanımlarını maksimize etmesi ve ipleri eline alması kadar doğal bir durum olamaz. Ancak bir askeri darbe seçeceği Biden yönetiminin tercih etmeyeceği bir yöntem olmakla birlikte ABD’nin Bolivya büyükelçiliğinin darbe sürecinde özellikle Ordu ve İstihbarat özelinde darbenin ‘başarısız olması’ için Bolivya kurum ve yetkilerine engel olduğu bir gerçek.ABD, darbeden haberdardı ama darbeyi desteklemedi.
Hatta ABD’ye yakın ve girift ilişkileri bulunan Bolivya sağcı medya ve sağ partiler darbe haberlerini izleyicilerine şaşkınlıkla aktardı. Üstelik ABD’nin 2019 darbesinde destek verdiği Cumhurbaşkanı Jeanine Añez ve Luis Fernando Camacho gibi tutuklular da dahil olmak üzere sağcı siyasi yelpazenin tamamı, çarpıcı bir şekilde General Zuniga'nın darbe girişimini red ederek karşı çıktı. Özetle ABD, 2024 Bolivya darbesine engel olurken;2019 askeri darbesini desteklemiştir. Çelişkili gibi görünen bu tablo ABD’nin kimi tercih ettiğinden daha çok kimi tercih etmemesinden kaynaklanmaktadır.
Zuniga'nın başarısız darbesi propaganda düzeyinde bir fiyaskoydu , aynı zamanda askeri operasyonda bile başka bir fiyaskoydu. General, bir tankın içinde Hükümet Sarayı'nın kapısındayken sembolik iktidar eşiğini geçmesi biraz zaman aldı. Çünkü basına göre hâlâ telefon görüşmelerinin ortasındaydı. Yargıç huzuruna çıkarıldığı sırada medyaya konuştu tüm eylemlerinin popülaritesini artırmak için Başkan Arce ile koordine edildiğine işaret etti. Dakikalar sonra, yargıç önündeki ifadesine göre, söz konusu askeri komutanların tamamının daha önce belirlenen rolü yerine getirmemesi nedeniyle itaatsizlik planının başarısız olduğunu ileri sürerek görüşünü yeniden değiştirdi.
Sonuç
Sonuç olarak Başkan Luis Arce ile güçlü eski başkan Evo Morales arasındaki 2025 seçimleri öncesinde yaşanan çekişme nedeniyle ülkede gerilim artıyor. Siyasi açıdan “kendi kendine darbe” ve “darbe simülasyonu” söylemleri; ordunun sorumluluklarından kurtarulmaya çalışması, aynı zamanda Bolivya statükosunu temsil eden Bolivya sağ siyaseti açısından önemli bir kazanımdan bahsedebiliriz. Yıllardır ezilmişlerin temsil eden işçi köylü ve dezavantajlı kitleleri temsil eden Bolivya solu, kendi içerisinde koltuk savaşı yaşıyor ve bunun için yıllardır şikayet ettiği askerleri ve darbeleri kendileri araçsallaştırıyor.
Devlet krizi ve ekonomik istikrarsızlık, 26 Haziran'da Bolivya'da yaşananların ciddiyetini açıklamaya yetmiyor. Siyasi sorumlulukların ana hatlarıyla belirtilmesi gerekiyor. Birincisi, sağ muhalefetin (sermaye,politikacılar ve medya), MAS'ı hükümetten uzaklaştırma ve Devletin gücüyle iktidar arasındaki güç ilişkilerini değiştirme arzusunda ne kadar ileri gidebileceği artık hiç kimse bilmiyor. Arce hükümeti başarısız darbeye ilişkin soruşturmaları minimum ciddiyetle ele alırsa, Silahlı Kuvvetler içinde ve dışında çeşitli düzeylerde sorumluluklarla karşılaşacaktır. MAS'ın içindeki Arcista ve Evista grupları arasındaki siyasi mücadelesi güvenlik ve yargı bürokrasisini siyasallaştırarak devleti işlevsiz kılıyor.
Morales 2025'te yeniden başkanlığa aday olmak istiyor. Arce, başkan olarak yeniden seçilme hakkının kendisinde olduğunu düşünüyor ve Morales adına kenara çekilmek istemiyor. Bu iki adam ekonomi politikası, yasama koalisyonları, yargı seçimleri ve diğer birçok konuda anlaşamıyor.
Keza Zuniga, Morales'in tekrar aday olmasına izin verilmemesi gerektiğini ve 2025 yılında yeniden cumhurbaşkanı olmaya çalışması halinde ordunun Morales'i durduracağını söylediği için Arce, Zuniga'yı kovmuştu. Tutuklandığında Zuniga, bunun sahte bir darbe olduğunu söyledi. Arce'nin kendi popülaritesini artırmanın bir yolu olarak darbeyi planladığını söylemişti.
Her ne kadar mağdur olduğu için Arce'nin popülaritesi kısa bir süreliğine artacak olsa da, ekonomik kazanımlar ve yeni reformları hayata geçirecek siyasi bir ittifak olmadan bu uzun sürmeyecektir. Dolayısıyla başkan Arce, doğru olanı yapmış ve darbe girişimini oldukça iyi yönetmiş olsa da, darbenin gerçekleşmesi Bolivya'nın siyasi açıdan istikrarsız bir ülke olarak itibarına bir başka kara leke daha vuracaktır. Arce-Morales mücadelesi tam anlamıyla geri dönecek. Bu darbe girişimi sırasında Arce'ye destek veren merkezci ve sağcı muhalefet de hızla yeniden başkana düşman olmasının yolunu açacaktır.
Lisansını Kamu Yönetimi, yüksek lisansını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, doktorasını da Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında ihtisas etmektedir. Çalışma alanı Latin Amerika, Ortadoğu ve Kuzey Afrika alanlarıdır. Prof. Dr. Mim Kemal Öke danışmanlığında yazmış olduğu “Brezilya’nın anatomisi ve Lula da Silva ile R.T. Erdoğan hükümetlerinin karşılaştırılması” tezi, Sosyal Bilimler Tez yarışmasında 1. olmuştur. Bir süre Sao Paulo Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak çalıştı. 2016-2017 yılları arasında Brezilya’da Yunus Emre Enstitüsü Sao Paulo müdürü olarak görev yaptı. Milat, Ortadoğu gazeteleri ve Gerçek Hayat dergisinde yüzlerce makale yayımladı. Halen İndependent Türkçe ve Gazete Damga’da köşe yazıları yayımlanmakta; TV ve Radyo programlarında aktüel siyaset ve dış politika konularında görüş beyan etmektedir.