×
FRANSA

ANALİZ

"Sıradaki Başbakan!": Fransa’nın Hükümet, Bütçe ve Aşırı Uçlarla İmtihanı?

Fransa’nın 2022’den bu yana 4. Başbakanı olan Bayrou, ülkenin güneybatısındaki Pau kentinin belediye başkanı ve merkezci MoDem partisinin lideri. Önünde iki büyük zorluk var. Fransa'nın 2025 bütçesini kabul ettirmek ve yeni bir hükümet kurmak.
FRANSA'DA Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geride kalan cuma günü, müttefiki ve deneyimli bir merkezci olan François Bayrou’yu, bir sonraki başbakan olarak atadı. Bayrou, bütçe ve kamu maliyesindeki gerginlikler yüzünden çöken Michel Barnier hükümetinin yerine geçti. Bayrou, merkezci Demokratik Hareket partisinin (MoDem) lideri ve kendisini “taşranın adamı” olarak tanımlayan, güneybatı Fransa'nın siyasi ağır toplarından biri. Aynı zamanda güneybatıdaki Pau kentinin belediye başkanı. Bayrou, siyasi krizle mücadele eden Fransa'nın 2022'den bu yana dördüncü başbakanı oldu.

François Bayrou, geride kalan Cuma günü başbakan olarak yaptığı ilk konuşmada, önündeki zorluğun "Himalaya" dağı kadar büyük olduğunu söyledi.

Yeni görevine başlamasının üzerinden henüz birkaç gün geçmiş olsa da 73 yaşındaki merkezci, o dağa tırmanabileceğini kanıtlamak için pek fazla bir şey yapmadı.

Derinleşen siyasi krizin ortasında

Bayrou'nun Fransız başbakanların ikametgahı olan Matignon'daki ilk birkaç günü, güneybatı Fransa'da küçük bir şehir olan Pau'nun belediye başkanlığı görevini yarı zamanlı olarak sürdürme konusundaki ısrarı ve Fransa'nın Mayotte bölgesindeki yıkıcı kasırga sonrasında ortaya çıkan kriz nedeniyle yaşanan tartışmaların gölgesinde kaldı.

Daha da önemlisi, Bayrou şu ana kadar Fransa'nın parçalanmış yasama organındaki küçük destek tabanını genişletemedi. Bu, selefi Michel Barnier'in azınlık hükümetiyle aynı akıbeti paylaşıp paylaşmayacağına ilişkin soruları güçlendiriyor. En büyük soru, güvensizlik oylamasından sağ çıkıp çıkamayacağı.

Yarı zamanlı Başbakan, yarı zamanlı Belediye Başkanı!

Bayrou'nun en bariz gaflarından biri, Pazartesi akşamı Pau'da bir belediye meclisi toplantısına katılmak üzere resmi bir uçağa bindiğinde yaşandı. Merkezci lider, başbakanlık yaparken aynı zamanda, 77.000 nüfuslu bir şehir olan Pau'nun belediye başkanlığı görevine devam etmek istediğini söyledi.

Bayrou ile aynı merkezci koalisyonun üyesi olan Fransa Ulusal Meclis Başkanı Yaël Braun-Pivet, "Başbakanın Pau yerine Mamoudzou'ya uçmasını tercih ederdim" dedi.

Mamoudzou, Hint Okyanusu'nda bir Fransız adası olan Mayotte'nin başkenti. Kent, geçen hafta sonundan beri tropikal siklon Chido kasırgasının yol açtığı felaketle boğuşuyor. Yerel yetkililer yüzlerce, hatta binlerce kişinin ölmüş olabileceğinden endişe ediyor.

Braun-Pivet, "Bu tür durumlarda kriz yönetimi için yüzde 100 seferber olmamız gerekiyor" dedi. Mayotte tartışmasının muhtemelen sona ereceği düşünülüyor ancak Bayrou için daha endişe verici olan, diğer siyasi güçlerle yaptığı başarısız görüşmeler.

Selefi Barnier, dar bir merkezci ve muhafazakar milletvekili çevresi tarafından destekleniyordu ve iktidarda kalmak için Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik'inden örtülü destek almayı umuyordu. Ancak Le Pen, tavizler elde etmesine rağmen Barnier'i düşürdü ve bu konuda güvenilmez bir ortak olduğunu gösterdi. Bu, yeni yönetimin aşırı sağa güvenmemesi yönündeki çağrıları doğruladı.

Sıfır toplamlı oyun

Bayrou'nun aşırı sağa yaklaşmadan bir hükümet kurabilmek ve iktidarda kalabilmek için Fransız solunun desteğine ihtiyacı var. Merkez sol Sosyalist Parti, belirli tavizler karşılığında güvensizlik önergelerine oy vermeyerek oyuna katılmaya istekli olduğunu ifade etti. Ancak Sosyalist Parti’nin liderlik kadrosu, bu haftanın başlarında yeni başbakanla yaptığı toplantıdan ikna olmadan ayrılmış gibiydi.

Sosyalist lider Olivier Faure, Bayrou'nun "nasıl yöneteceğine dair net bir işaret vermediğini" belirterek, "Barnier hükümetinden farklı bir yönetim tarzı sunulmazsa, onu da aynı şekilde devireceğiz" uyarısında bulundu.

Tam da bu noktada Bayrou sol kanatta destek bulmakta zorlanırken, sağın kritik desteğini kaybetme riskiyle de karşı karşıya. Barnier hükümetinde önemli rol oynayan muhafazakar Les Républicains partisi, yeni hükümete katılıp katılmamayı tartışıyor.

Göç konusundaki sert görüşleri nedeniyle önceki yönetimde en çok tanınan isimlerden biri olan Les Républicains üyesi Bruno Retailleau, İçişleri Bakanlığı görevinde kalmak istediğini ancak bunun için "şu anda koşulların oluşmadığını" söyledi. 

Retailleau hem yasal hem de yasadışı göçe karşı sert önlemler almaya devam etmek istiyor. Ancak bu tutumu Retailleau’yu, göç konusunda yeni bir yasa tasarısının kendilerini güvensizlik oyu vermeye iteceği uyarısında bulunan sol görüşlüler arasında bir korkuluğa dönüştürdü.

Bayrou’nun önündeki kritik engel: Bütçe

Bayrou'nun masasındaki en acil dosya, 2025 yılı bütçesinin kabul edilmesi. 
Fransa, geçen yıl, aşırı harcama yaptığı için Brüksel'in "aşırı açık prosedürü" ile karşı karşıya kaldı. Avrupa Komisyonu, bu yıl Fransa gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 6,2'sine ulaşan açığını azaltmayı başaramaması halinde Paris’e para cezası uygulayabilir.

Bayrou ve destekçileri, onun bütçe konusunda doğru adam olduğuna inanıyor. Fransa'nın borcunu azaltmak, cumhurbaşkanı olmak için düzenlediği üç başarısız kampanya da dahil olmak üzere, Bayrou için uzun zamandır en kritik öncelik. Barnier gibi, Bayrou da Fransa'nın ağır kamu maliyesini düzeltmenin yapılacaklar listesinin en başında olacağına söz verdi.

Geçtiğimiz cuma günü yaptığı devir teslim konuşmasında, "Durumun zorluğunu benden daha iyi kimse bilemez" dedi.  Ancak şimdilik, Barnier'in başarısız olduğu noktada Bayrou'nun başarılı olabileceğine dair net bir işaret yok.

Bir başka zorluk: Yeni bir hükümet kurmak

Bayrou, ancak işleyen bir hükümete sahip olduğunda 2025 için gerçek bir bütçe geçirebilir. Fransa cumhurbaşkanı, Bayrou'dan Salı günü sonuna kadar bakanlar kurulu listesini hazırlamasını istedi.

Ancak 73 yaşındaki merkezci emektar, parlamentonun alt kanadı olan Ulusal Meclis'te çoğunluğa sahip değil. Bu hükümetin ve Fransa'nın gelecek yılki bütçesinin kaderi yine Barnier'i deviren aşırı sağ ve sol muhalefete bağlı olacak.

Bayrou'nun önünde, uygulanabilir iki siyasi yol var: Ya Le Pen'in partisinden örtülü destek almak ya da sol bloku parçalayıp daha ılımlı kanattan, yani Sosyalistlerden örtülü bir destek sağlamak.

Pazartesi günü Bayrou ile görüştükten sonra Le Pen, bütçe konusundaki plan ve düşünceleri henüz bilinmediği için, Bayrou hükümetini devirip devirmeyeceklerini söylemek için çok erken olduğunu söyledi. Ancak Le Pen, Bayrou'nun dinleme üslubunu memnuniyetle karşıladı. Bunu Barnier'inkine kıyasla "daha olumlu" bir yöntem olarak nitelendirdi. 

Diğer yandan Bayrou'nun müttefikleri iyimser. Bayrou'nun MoDem partisinden Avrupa Parlamentosu Üyesi Christophe Grudler, Barnier'e kıyasla "Bayrou'nun daha elverişli bir ortamdan faydalandığını" belirtti. Grudler, aşırı sağ Ulusal Birlik ve diğer muhalefet partilerinin, seçmenlerin siyasi istikrarsızlık konusunda giderek daha fazla endişe duymaları nedeniyle yeni hükümeti devirme olasılıklarının daha düşük olduğunu savundu.

Bayrou önümüzdeki günlerde hükümet kurma konusunda giderek artan bir baskı altında olacak ve bunun için Fransa siyasetindeki bölünmüş grupları ve çelişkili çıkarları dikkatle dengelemesi gerekecek.


Bu yazı, POLITICO’da 18 Aralık 2024 tarihinde Victor Goury-Laffont tarafından kaleme alınan “New French Prime Minister François Bayrou off to a nightmarish start” başlıklı yazı ile 17 Aralık 2024 tarihinde ve Giorgio Leali tarafından yazılan “New PM faces three steep hurdles to deliver a budget and stabilize France” başlıklı yazıdan hareketle hazırlanmıştır.