ANALİZ
“Saltanatın Sonu”: Macron Hükümetine Meclis Engeli!
Fransa’da Macron hükümetinin aylardır üzerinde çalıştığı kritik yasa, Meclis’te reddedildi. Fransa Cumhurbaşkanı için bu yenilgi, sert bir şok ve uluslararası yüksek diplomasiden iç politikaya hazin bir dönüş anlamına geliyor.
FRANSA'DA CUMHURBAŞKANI Emmanuel Macron'un öncelik verdiği göçmenlik yasa tasarısı Meclis’te başarısızlığa uğradı. Macron, bundan böyle Ulusal Meclis'te mutlak çoğunluğa sahip olmayacak. Bu durumda Fransa'yı yönetmek onun için çok daha zor olacak.
Ulusal Meclis, hükümeti şaşkına çeviren çarpıcı bir kararla Pazartesi günü Macron’un amiral gemisi olan göçmenlik yasa tasarısını reddetti. Milletvekillerinin metni tartışmak yerine ön oylamada reddetmeleri yenilgiyi daha da aşağılayıcı hale getirdi. Bu durum siyaset dünyasında şok etkisi yaratı. Şimdi, Fransa kamuoyunda bu durumun ülkeyi içinden çıkılmaz bir hale sokup sokmadığı tartışılıyor.
Siyasi analist Chloe Morin, “Emmanuel Macron'un görev süresinin sonuna beklenenden daha hızlı ulaştığımız ve saltanatının sonuna geldiğimizi söyleyebiliriz. Macron'un gücü tükeniyor ve milletvekillerini kontrol altında tutması gittikçe zorlaşacak.” diyor.
Macron'un Fransa'yı yönetme kabiliyetine ilişkin şüpheler, geçen yıl parlamento seçimlerini kaybetmesinden bu yana devam ediyor. Merkezci koalisyon, Ulusal Meclis'teki en büyük grup olmaya devam ediyor; ancak artık yasaları geçirecek mutlak çoğunluğa sahip değil.
Cumhurbaşkanı, ilk başlarda Fransa'nın artık bu koalisyon siyasetini öğrenmesi gerektiğini savunsa da daha sonra muhalefetteki muhafazakâr Cumhuriyetçiler (Les Républicains) ile geçici anlaşmalara dayalı bir politikayı benimsedi. Satın alma gücünü arttıracak yasalar ve işsizlikle mücadele gibi bazı uzlaşı alanlarında anlaşma sağlayabildi.
Ancak bu geçici anlaşmalar işe yaramadığında Macron saldırı durumuna geçti. Örneğin tartışmalı emeklilik reformunu geçirmek için parlamentoyu bypass etmesini sağlayan tartışmalı bir anayasal manevrada bulundu. Ne var ki göçmenlik yasa tasarısının yarattığı büyük fiyasko Macron'un bu metodunu altüst etti.
Ulusal Meclis'teki Cumhuriyetçiler grubunun başkanı Olivier Marleix, "Hükümet 'her şeyi aynı anda ve hızlıca yapma' yönteminin sınırlarını zorluyor" dedi. Marleix, LCI televizyon kanalına verdiği röportajda, göçmenlik yasa tasarısının sıkılaştırılması ya da gevşetilmesi konusunda "Hükümet tarafını seçmeli" şeklinde konuştu.
Söz konusu oylamanın yankıları, ilerleyen zamanda, çok geniş bir alanda hissedilecek ve muhalefet partileri şimdiden İçişleri Bakanı Gérald Darmanin'in istifasını ve yeni seçimlerin yapılmasını talep ediyor.
Uzun süredir yaklaşan bir yenilgi
Hükümetin Meclis’teki bu oylama yenilgisi, büyük bir şaşkınlığa yol açtı. Zira hükümet göçmenlik yasa tasarısını aylardır büyük bir titizlikle hazırlıyordu. Geçtiğimiz yıl parlamento seçimlerinde yaşanan yenilginin ardından tasarı birkaç kez ertelenmiş ve Macron hükümeti için her seferinde durum daha da zorlaşmıştı.
Fransa topraklarında suç işlemiş yabancıların sınır dışı edilmesini hızlandırmayı amaçlayan ve bazı durumlarda kaçak işçileri yasal hale getirecek tedbirler içeren yasanın muhafazakârların ve sol eğilimli merkezcilerin desteğini alacağı umuluyordu.
Fakat göçmenlik yasa tasarısına ilişkin tartışmalar baştan beri bir kaos içinde geçti. Yine de bu denli bir yenilgi sürpriz oldu. Hükümet, muhafazakâr Cumhuriyetçilerin temel gündemlerinden biri olan göçmenlikle ilgili bir tasarıya oy verme konusunda zorlanacağını tahmin ediyordu.
Oylama öncesi Darmanin muhafazakârları tasarıya oy vermeleri için baskı altına aldı: "Bu yasayı reddettiğinizi düşünün ve sonra bir yabancının suç işlediğini. Bunun sorumluluğu [Cumhuriyetçiler için] çok büyük olur."
Hükümet ayrıca aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (France Unbowed) ve aşırı sağcı Ulusal Birlik (National Rally)’nin Macron koalisyonuna karşı birlikte hareket etmeyeceğini umuyordu. Ancak oylama günü, böl ve yönet taktikleri başarısız oldu.
Siyasi analist Chloe Morin, “oylama, Ulusal Meclis'in yapısı göz önüne alındığında, göç gibi bölücü bir konuda uzlaşmaya varmanın imkansız olduğunu gösteriyor (...) Ortada çok önemli bir siyasi fay hattı var” dedi.
“Topal ördek” mi?
Fransa Cumhurbaşkanı için bu yenilgi, sert bir kendine gelme ve uluslararası yüksek diplomasiden iç politikaya hazin bir dönüş anlamına geliyor. Macron aslında, kendisini Meclis’te mutlak bir çoğunluk olmadan ülkeyi yönetmenin getireceği sıkıntılardan korumak amacıyla, hükümeti yönetme görevini çoğunlukla Başbakan Elisabeth Borne'a devretmişti. Ancak mevcut kriz görmezden gelebileceği bir kriz değil.
Eski Cumhurbaşkanları Charles de Gaulle ve François Mitterrand da görev süreleri boyunca kendilerine düşman olan ya da yönetemedikleri parlamentolarla karşılaştıklarında yeni seçimlere gitmeyi tercih etmişlerdi.
Ancak AFP'nin kaynak gösterdiği bir hükümet danışmanına göre Macron, oylamanın ertesi günü bakanlarla konuştu ve bu oylamanın Meclis’te ortaya çıkabilecek "alternatif bir çoğunluk" olduğunu göstermediğini söyledi. Gerçek şu ki, son aylarda aşırı sağcı Ulusal Birlik'in yükselişiyle birlikte ne Macron’un Rönesans partisi ne muhafazakarlar ne de sol, anketlerde yeni bir hezimetle yüzleşmek istemiyor.
Fransa Cumhurbaşkanı şimdi çaresizce göç yasası taslağı üzerindeki çıkmazı kırmanın bir yolunu arıyor. Senatörler ve milletvekillerinden oluşan ortak bir parlamento komitesi bir uzlaşma bulmakla görevlendirildi. Müzakerelere daha fazla zaman ayırmanın nasıl daha iyi sonuçlar vereceği ise tam bir muamma.
Ancak Macron'un tepkisini göstermesi için yapılan baskı giderek artıyor. Morin, "General de Gaulle'ün böyle bir yenilgi karşısında hiçbir şey yapmadan durduğunu düşünemiyorum" diyor.
Bu yazı, Politico’da 12 Aralık 2023 tarihinde “‘End of reign’: Macron faces ungovernable France after shock immigration loss” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.