ANALİZ
Rusya’nın Latin Amerika Siyaseti
Rusya, ABD’nin Kafkasya, Orta Asya ve Karadeniz’deki çevreleme politikalarına karşı Latin Amerika’da genişlemeye çalışarak denge oluşturmaya çalışıyor. Bu bağlamda NATO’ya karşı yeni bir cephe daha açmış oluyor.
SOĞUK SAVAŞ sonrasında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa, Rusya'nın siyasi, ekonomik ve askeri etkisinin genişlemesine çok az ilgi gösterdi. Sovyetler Birliği'nin dağılması, Rusya'nın iç zorlukları ve Moskova'nın Batı ile bütünleşme arzusu, Kremlin'in küresel ölçekte kapasitesini keskin bir şekilde kısıtladı. Çünkü Batı, bu çabaları Rusya'nın yakın çevresiyle sınırlı ve başka coğrafyalarda da büyük ölçüde etkisiz olarak gördü.
Ancak Vladimir Putin'in 2012'de cumhurbaşkanı olmasıyla Rusya, küresel etkisini genişletmek için etkili bir kampanya yürütüyor. Rusya'nın hedefleri için Moskova; Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya'daki siyasi sistemleri ve karar vericileri etkilemek adına çeşitli diplomatik, askeri, istihbarat, siber, ticaret, enerji ve finansal araçlara güveniyor/kullanıyor.
ABD açısından Moskova’nın Orta ve Güney Amerika'daki kazanımları, arka bahçesine müdahale olarak görülebilir. Moskova, bölgede Küba, Nikaragua ve Venezuela ile uzun süredir devam eden bağlarını genişletmeye çalışıyor. Ancak Meksika, Kolombiya, Brezilya ve Arjantin’deki ABD’ye rağmen ilişkileri önemli ölçüde karmaşık görüntü sergiliyor.
ABD açısından Rusya'nın Latin Amerika’da artan varlığı, güney komşularıyla ilişkileri daha da bozabilecek; yeni askeri ve güvenlik tehditleri oluşturabilecek istenmeyen bir faktördür.
Rusya, Latin Amerika'da öncelikle silah satışları, ticari anlaşmalar ve üst düzey siyasi ilişliler yoluyla oldukça aktif. Bu faaliyetler büyük ölçüde finansal teşvikler tarafından yönlendirilirken, Putin'in Rusya'nın profilini güçlendirme motivasyonu da önemli bir etken. Örneğin, BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) grubu aracılığıyla Brezilya ile bir ilişki geliştirdi. Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega, Venezüella Devlet Başkanı Nicolás Maduro ve Bolivya eski Devlet Başkanı Evo Morales gibi ABD ile siyasi ve yönetişim sorunu yaşayan lider ve ülkelerle de ilişkilerini derinleştirdi. Dolayısıyla Moskova, bu ülkelerin ABD ile yaşadığı gerilimden istifade etti/ediyor.
Rusya'nın Latin Amerika Gündemi
Ekonomik ilişkiler: Rusya ile Latin Amerika ve Karayipler bölgesi arasındaki toplam ticaret 2016'da 12 milyar dolar oldu. 2006'dan bu yana yüzde 44 arttı. 2020 yılında ise 20 milyar civarında Rusya'nın bölgeyle olan ticaretin yaklaşık yüzde 50'sini Brezilya ve Meksika, temsil ediyor. Bu dönemde Rus firmaları Bolivya, Meksika, Venezuela gibi ülkelerde petrol ve gaz sektöründe önemli yatırımlar yaptılar. Ancak Latin Amerika ile daha geniş ekonomik ilişki, Rusya'nın genel ekonomik düşüşü nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor.
Rusya açısından, AB ve ABD dışında ticari ilişkiler geliştirmek, mevcut ve muhtemelen gelecekteki “ekonomik yaptırımlar” karşısında bir zorunluluktur. Moskova, ülkeler arası anlaşmalar peşinde koşuyor. Bu yüzdende bölge genelinde tutunma noktaları sağlamak için devlete ait veya devlet kontrolündeki şirketleri kullanıyor. Rusya'nın en güçlü ticari ilişkileri, mutlak anlamda küçük olsa da, Brezilya ve Meksika ile dir. Siyasi olarak çok daha önemli olan, özellikle Rus enerji devi Rosneft'in ülkenin enerji sektöründeki rolüne odaklanarak Venezuela ile gelişen kapsamlı ilişki.
Bu bağlamda Moskova, devlet kontrolündeki propaganda platformlarını neredeyse her Latin Amerika ve Karayip ülkesinde genişletmek için istikrarlı bir şekilde uğraşıyor. Moskova merkezli RT İspanyolca 2009'da piyasaya sürüldü. Merkezi Moskova'da olmasına rağmen, RT İspanyolca'nın Buenos Aires, Caracas, Havana, Los Angeles, Madrid'de büroları bulunuyor. Managua ve Miami'de büroları var. Öte taraftan Rusya'nın Sputnik medya kuruluşu, 2014'ün sonlarında Latin Amerika'daki izleyicilere radyo ve web tabanlı haber ve eğlence sağlayan İspanyolca yayını başlattı.
Askeri İlişkiler: Moskova, Latin Amerika’daki yakın ilişkilerini; silah satışları, ticaret veya enerji anlaşmaları üzerine kuruyor. Rus askeri ve güvenlik faaliyetlerine kolay ulaşılmasını istiyor. Limanlara ve hava limanlarına erişim, Moskova'nın bölgeye olan askeri varlıklarını konuşlandırmasını, gücünü yansıtmasını ve ABD'ye mesaj göndermesini sağlıyor. Örneğin, Ağustos 2008'deki Gürcü savaşından sonra, Rusya, Karayipler ve Venezuela'ya ‘liman ziyareti adına’ gemiler gönderdi. Ayrıca uzun menzilli bombardıman uçakları uçurdu.
ABD Gürcü hükümeti için Karadeniz'e gemilerini göndermeyi planlarken; Rusya, narkotikle mücadele adına Nikaragua'da tesis açtı. Dolayısıyla Moskova'nın ABD'ye askeri açıdan karşı koymak veya ona baskı yapmak üzere en azından Latin Amerika’da askeri ve güvenlik açısından varlığını arttırıyor.
Moskova'nın Latin Amerika’da askeri ilişki kurma çabaları önemli avantajlar yaratıyor. Mesela Küba, Nikaragua, Peru ve Venezuela, bölgede Rus silahlarının önde gelen alıcıları oldu. Örneğin 2000 yılından bu yana Nikaragua silah ithalatının yüzde 90'ını Rusya sağlıyor. Bu ülkelerin çoğu Sovyet silah ve teçhizatına aşina, onları geçmiş yıllarda satın almış ve Rus silahlarının daha düşük fiyat etiketinden etkilenmiş durumda. Moskova, silah satışları yoluyla gelir elde etmeye, ABD'li tedarikçileri yerinden etmeye, ülkelerarası güvenlik ilişkilerini sürdürmeye ve iyileştirmeye çalışıyor. Silah satışlarının hacmi, genellikle büyük anlaşmalara bağlı olarak yıldan yıla önemli ölçüde değişebiliyor.
Siyasi İlişkiler: Siyasi alanda Rusya, uluslararası çıkarlarını artırmak için bölge ülkeleriyle bağlarını kurmaya çalışıyor. Son on yılda, Gürcistan, Suriye, Kırım ve Ukrayna gibi Rusya için önemli olan birçok konuda Bolivya, Küba, Nikaragua ve Venezuela gibi ülkelerden siyasi destek aldı.
Siyasi açıdan Rusya, NAFTA ile yeniden müzakerelerinin sonuçlarından yararlanmaya hazır ve ekonomik olarak ABD'nin tüketici veya yatırımcı olarak yerini alamasa da ABD’yi güvenilmez, iş birliği yapmayan bir ülke olarak görüyor.
Moskova bölgede daha büyük bir fiziksel varlık kurabilirse; güvenlik açısından ABD potansiyel askeri ve istihbarat sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir. Nitekim Rusya, kendi üslerini kurmak dışında, varlıklarını ve güçlerini ABD'nin arka bahçesine yerleştirme konusunda kilit ülkelerle anlaşmalar tasarlıyor. Hatta Küba, Nikaragua ve Venezuela, Rus gemilerini limanlarında ağırlıyor ve ortak tatbikatlar yapıyor.
Rusya açısından Latin Amerika siyasi ilişkileri, Moskova'ya yönelik risklerle karşılaştırıldığında nispeten sınırlı. Ancak Rusya, Küba ve Venezuela gibi ülkelerde yatırımlardan kaynaklanan mali kayıplarla karşı karşıya. Özellikle Venezuela'daki istikrarsızlık Maduro hükümetinin çöküşüne yol açarsa, Rus firmaları ödenmemiş kredilerle baş başa kalabilir.
Rusya’nın Handikabı: Komünizm
Rusya’nın bugün Latin Amerika'ya yaklaşımı, 1960'lardan 1980'lere Sovyetlerin politikasının biraz daha pragmatik yönünü yansıtıyor. Sovyetler, Latin Amerika’da ABD'nin egemenliğini büyük ölçüde kabul etmişti. Çünkü Latin Amerika’yı askeri olarak savunmak çok zor ve uzak; ekonomik olarak desteklemek çok pahalı görülüyordu. Buna rağmen Moskova, komünist ve sosyalist eğilimlere sempati duyan sol partiler ve devrimci hareketlerle bağlarını geliştirmeye çalıştı. Bu çabalar ve 1959'da Fidel Castro'nun Küba'daki devrimi, Sovyetler Birliği'nin Batı Yarımküre'deki etkisini yansıtması için yeni fırsatlar açtı.
Bu süre zarfında Moskova, bölgesel rekabetlerden, ABD karşıtı duygulardan, yerel diktatörlerin kendi varlığını tesis etme siyasetlerinden ve ülke içi kutuplaşmalardan yararlanmaya çalıştı. 1962 Küba Füze Krizi'nin ardından Moskova, Havana'ya 1980'ler boyunca yıllık yaklaşık 4 milyar dolarlık mali ve güvenlik yardımı sağladı. Karşılığında Küba, Sovyetlere istihbarat toplamak için bir ileri karakol ve Latin Amerika'daki diğer devrimci hareketleri desteklemek için bir platform haline geldi. Sovyet kaynakları azalırken bile, 1989 Sovyet-Küba anlaşması, mali destek ve silah tedarikini içeren özel bir ilişkinin devamını sağladı.
Rusya 1980'lerde, ABD destekli Kontraları bastırmak için savaşan Nikaragua'daki solcu Sandinista hükümetine silah gönderdi. Moskova ayrıca Nikaragua'ya petrol, makine ve yiyecek sağladı. Peru'da, 1968 solcu askeri darbesinin ardından Sovyetler, Peru'nun Ekvador ve Şili ile gergin ilişkilerine katkıda bulunan uçak, tank ve diğer teçhizatı sağladı.
1980'lerde Arjantin'de Sovyetler Birliği sağcı askeri grupları destekledi; Sığır eti ve tahıl satın aldı. Bu ekonomik ve askeri bağlar, Sovyetler, Falkland Savaşı'nda Birleşik Krallık'a karşı Arjantin'in yanında yer aldığında ve Arjantin'in insan hakları ihlalleriyle ilgili BM tartışmalarını engellediğinde siyasi desteğe dönüştü.
Rusya bugün artık Latin Amerika ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurmak için sosyalist ideolojiyi kullanmasa da ortak bir çeşitlilik arzusundan yararlanmaya çalışıyor. Moskova bölgedeki bağlantılarını ABD'ye ve dünyanın geri kalanına Washington'a karşı durmaya hazır olduğu mesajını vermek için kullanıyor.
Rusya, Latin Amerika ve Karayipler’le ilişkilerin kapsamlı bir şekilde güçlendirilmesine bağlı kalmaya devam ediyor. Moskova, Küba ve Venezuela tarafından kurulan ve diğerlerinin yanı sıra Bolivya, Ekvador ve Nikaragua'yı da kapsayan Amerika Halkları Bolivarcı İttifak’ın (ALBA) parçası olan ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmeye çalışıyor. Bu grup, Batı'nın egemen olduğu finans kurumlarına ekonomik alternatifler yaratmaya çalışıyor; büyük ölçüde ABD karşıtı görüşlere sahip ve iktidarı elinde tutmak isteyen popülistler tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla bu durum onu Moskova için benzer düşünen bir ortak haline getiriyor.
Son yıllarda Rusya, bölgeye girerken öncelikle silah satışlarına ve özellikle enerji sektöründeki ticari anlaşmalara bel bağladı. Diğer faaliyetler arasında, yeni kurulan İspanyolca yayın yapan medya kuruluşları, Covid-19 aşısı, üst düzey ziyaretler, kültürel ve siyasi bağları güçlendirme çalışmaları yer aldı.
Brezilya
Rusya-Brezilya ilişkisi, ikili ticari ilişkilere odaklanıyor ve aynı zamanda BRICS organizasyonu içindeki işbirliğini de içeriyor. 2016 yılında 4,3 milyar dolara ulaşan ikili ticaret, Rusya'nın gıda ve tarım ürünleri ithalatı ile gübre, mineral yakıtlar ve metal ihracatından oluşuyor. 2016 yılında Rusya, ithal ettiği domuz etinin yüzde 90'ını Brezilya'dan, sığır etinin yüzde 55'ini Brezilya ve Paraguay'dan satın aldı.
İki ülke arasındaki ekonomik ilişki, düzenli üst düzey liderlik toplantıları ve çok taraflı kuruluşlarda koordinasyon ve birbirlerine destek ile tamamlanıyor. Örneğin Brezilya, Rusya'nın Kırım'daki eylemlerini kınayan 2014 tarihli bir BM kararında Rusya'ya karşı oy kullanmaktan kaçındı ve Rusya, Brezilya'nın BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üyelik adaylığının kilit destekçilerinden biriydi.
Brezilya, Latin Amerika'daki Rus ekonomik faaliyetinin merkez üssü. Rus şirketleri Rosneft, Rosatom ve Gazprom, Brezilya'da aktif olarak projeler yürütüyor. BRICS formatındaki Rusya-Brezilya işbirliği, ikili siyasi ilişkileri yönlendiriyor ve Rusya'nın çok kutupluluğa olan bağlılığını güçlendiriyor. Rus silah endüstrisi, 2012 ve 2017 yılları arasında Brezilya'nın ithal silah alımlarının yüzde 7'sini oluşturdu. 2010'dan beri Rusya, Brezilya'ya Mi-35M savaş helikopterleri ve SA-24 taşınabilir karadan havaya füzeler teslim etti. Brezilya, SA-22 Greyhound karadan havaya füzeleri satın almakla ilgilendiğini ifade etti. Rusya'nın Brezilya'da dört GLONASS istasyonu var.
Meksika
Meksika-Rusya ilişkileri mütevazı; ancak ABD’nin NAFTA'yı kaldırma ve göçü engelleme tehdidi, yüzünden Mexico City ile Washington arasındaki ilişkilerde Rusya'ya açık kapılar yarattı. Rusya, 1 Temmuz seçimlerinde Marksist cumhurbaşkanı Andrés Manuel López Obrador (AMLO)'un seçim kampanyasına destek verdi. Sputnik ve RT gibi Rus devleti tarafından finanse edilen haber siteleri López yanlısı yayınlar yapıyor.
Moskova, López Obrador'u popülist ve ABD karşıtı görüşleri nedeniyle potansiyel bir müttefik olarak görüyor. Ekonomik alanda Meksika, NAFTA'nın potansiyel olarak çözülmesine hazırlanıyor; Rusya'yı ABD ticaret ve enerji bağlarına birkaç alternatiften biri olarak görüyor. Meksika'nın devlete ait petrol şirketi Pemex, bazı bileşenlerini özelleştirmek istiyor; Rusya'nın Lukoil, Meksika hükümetinden iki ihale kazandıktan sonra Meksika Körfezi'ndeki petrol üretimini genişletti. Ayrıca, birçok Latin Amerika ülkeleri Çin yatırımını memnuniyetle karşılasa da, son yıllarda ABD pazarıyla rekabetten ötürü Meksika'nın Çin ile ilişkisi daha temkinli. Bu ihtiyatlı yaklaşım, Rus kuruluşlarıyla yapılan ticari anlaşmaları daha çekici kılıyor.
Brezilya'dan sonra Meksika, Rusya'nın bölgedeki en büyük ekonomik ortağı. Bununla birlikte, Rusya-Meksika ticareti hala ABD-Meksika ekonomik ilişkilerinin gölgesinde kalıyor. 2012 ve 2017 yılları arasında Rus silah sanayisi, Meksika'nın ithal silah alımlarının yüzde 2'sini oluşturdu. 2006'dan beri Moskova, Meksika'ya dokuz Mi-8/Mi-17 helikopteri sattı. Roscosmos, Meksika'da bir GLONASS istasyonu kurmayı planlıyor.
Kolombiya
ABD'nin uzun süredir müttefiki olan Kolombiya; Rusya ile düşük seviyeli ekonomik ilişki sürdürmektedir. Dolayısıyla Rusya'nın Kolombiya ile ekonomik ve güvenlik işbirliği nispeten sınırlı düzeyde. Ancak Rusya, tarihsel olarak Kolombiya'daki hükümet karşıtı gerilla grupları FARC ve ELN ile angajman geliştirdi. 2014 yılında, bazı Rus subaylarının kokain karşılığında silahlı çeteler/gruplarla silah alışverişinde bulunduğu ortaya çıktı. Buna rağmen Kolombiya, Rusya'dan 5 adet Mi-8/Mi-17 nakliye helikopteri satın aldı.
Arjantin
Rusya, son birkaç yıldır Arjantin'de bir medya varlığı oluşturma çabalarıyla ortalığı karıştırdı. 2014 yılında, RT İspanyolca Arjantin'in televizyon platformunda yayın yapmaya başladı. Putin, Rusya-Arjantin stratejik ortaklığını yeniledi. Bu ortaklık, Rosatom'un Arjantin'de bir nükleer santral inşa etme ve ortak uranyum arama programı ve madenciliği planlıyordu. Ancak her iki tarafta da sorunlar oluştu.
Mesela resmi Rus uçaklarının Arjantin dışına kokain taşımak için kullanıldığı ve Rus büyükelçilik yetkililerinin Arjantin, Almanya ve Rusya arasındaki uyuşturucu kaçakçılığı operasyonuna dahil olduğu ortaya çıktı. Latin Amerika'da Rus uyuşturucu ve suç şebekelerinin -ve bunların Rus yetkililerle olan bağlarının- varlığının altını çizerek, başka bir potansiyel nüfuz kaynağını ortaya koyuyordu.
Bolivya
Bolivya-Rusya ilişkileri son yıllarda özellikle siyasi çizgide büyüyor. Bolivya'nın ABD karşıtı duruşu Moskova'nın duruşuyla uyumlu bir görünüm taşıyor. Bu bağlamda Bolivya'nın 2017'den 2018'e kadar BM Güvenlik Konseyi'nde dönüşümlü üye olarak görev yapmasını Rusya destekledi. BM'de Bolivya, Suriye'de kimyasal silah kullanımını kınayan ABD destekli kararlara karşı çıkarak Moskova'nın iddialarını 3 kez destekledi (Nisan - Ekim 2017 ve Nisan 2018). Ayrıca İngiltere'deki zehirlenme olayının ardından Batılı ülkelerin Rus diplomatları sınır dışı etmesinden sonra da Moskova'yı destekledi.
Bunun dışında iki ülke, enerji endüstrisi de dahil olmak üzere birçok alanda iş birliği sözü verdi. Örneğin Bolivya'daki iki gaz sahasında Gazprom ve Rosatom'un yatırımları var. Ayrıca El Alto şehrinde ortak bir nükleer araştırma ve teknoloji merkezi de proje aşamasında. Rus enerji şirketleri Gazprom ve Rosatom Bolivya'da faaliyet gösteriyor. Gazprom, petrolle ilgili bir dizi projede yer alırken, Rosatom da bir nükleer araştırma ve teknoloji merkezi inşa etmek istiyor.
Bolivya, Rusya'nın Kırım'daki eylemini kınayan BM kararına karşı ve Suriye'de kimyasal silah kullanımı için Rusya’nın yanında oy kullandı. Rus devlet destekli RT kanalı da Bolivya medyasında faaliyetini sürdürüyor. Rusya ve Bolivya, Ağustos 2017'de bir savunma iş birliği anlaşması imzaladı. Bolivya, askeri gücünü yeniden yapılandırma programının bir parçası olarak nakliye helikopterleri ve YAK 130 önleyici askeri araç-gereçleri satın aldı.
Küba
Küba, Soğuk Savaş sırasında Rusya'nın bölgedeki birincil ortağıydı ve ABD'ye yakın stratejik konumu nedeniyle bugün de Moskova'nın büyük ilgisini çekmeye devam ediyor. Moskova, Latin Amerika ile yeniden ilişki kurarken sosyal yardım çabalarını belirgin bir şekilde Küba'ya odakladı. Moskova, Küba'nın Soğuk Savaş döneminden kalma 30 milyar dolarlık borcunu silerek; helikopterler ve askeri uçaklar da dahil yeni teçhizat alımı için yeni krediler verdi. Ayrıca Küba'nın askeri modernizasyonunun çoğunu finanse etti. Rosneft, Venezüella petrolündeki düşüşü telafi etmek için Küba'ya petrol sevkiyatına başladı. Ayrıca Moskova, Küba topraklarında bir GLONASS uydu iletişim tesisi (ABD Küresel Konumlandırma Sistemine benzer) kurmakta.
Rus haber siteleri RT ve Sputnik, resmi Küba medyası tarafından genellikle ana kaynaklar olarak gösteriliyor. Rusya-Küba askeri işbirliği, Sovyet dönemine kadar uzanıyor ve bugün de devam ediyor. Hem Medvedev hem de Putin, başkan olarak görev yaptıkları süre boyunca Küba'yı ziyaret ettiler. Küba, uluslararası forumlarda Rusya'yı destekledi. 2014'te Küba, Rusya'nın Kırım'daki eylemini kınayan BM kararına karşı oy kullandı.
Ekvador
Rusya-Ekvador ekonomik bağları petrol, altyapı inşaatı, bankacılık ve nükleer enerji sektörlerindeki işbirliğini kapsıyor. Ekvador tarihsel olarak Rusya ile ticaret fazlası veren bir ülke. Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına yanıt olarak Ekvador, Rusya'ya tarım ihracatını artırdı. İki ülke, 2008’de Rus-Gürcü savaşı bağlamında yakınlaştı. Ancak ne Medvedev ne de Putin, Başkanlık döneminde Ekvador'u ziyaret etmedi. 2012'den beri, Ekvador'un Londra'daki büyükelçiliği WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ı barındırıyor. WikiLeaks'in çalışması genellikle Kremlin'in gündemiyle uyumlu. Roscosmos, Ekvador'da bir GLONASS istasyonu kurmayı planlıyor.
Nikaragua
Nikaragua, Rusya'nın bölgedeki en kararlı siyasi ve askeri ortağı. İki ülke arasındaki ilişki, 1980'lerde Başkan Daniel Ortega'nın Sandinista hareketine Sovyetlerin yıllarca verdiği desteğe dayanıyor. Ortega'nın 2007'de yeniden iktidara gelmesi ve ülkenin 2008 Gürcü savaşının ardından Güney Osetya ve Abhazya cumhuriyetlerini diplomatik olarak tanımasıyla yeni bir ilişki başladı. Rusya, Nikaragua'da askeri varlığını sürdürmek için ekonomik işbirliğinden yararlandı. Ortega 2006'da iktidara döndüğünden beri, Rusya Nikaragua'ya sorgum ve buğday bağışladı; ülkede bir narkotikle mücadele merkezi ve aşı üreten fabrika da dahil olmak üzere altyapı projelerini sürdürdü. Nikaragua, 2008'de Rus deniz tatbikatlarının karasularında yapılmasına izin verdi ve 2015'te Nikaragua parlamentosu Rus savaş gemilerinin Nikaragua limanlarına yanaşmasına izin vermek için oy kullandı.
Nikaragua, Rus askeri desteğine bağımlı hale geldi. 2013 yılında iki ülke, Nikaragua ordusunun modernizasyonuna yönelik Rusya taahhüdü anlaşması imzaladı. Moskova ülkeye ekipman sattı ve bağışladı; eğitim için Nikaragua güçlerine ev sahipliği yaptı. 2014 yılında Nikaragua, Rusya'nın Kırım'daki eylemini kınayan BM kararına karşı oy kullandı. 2012 ve 2016 yılları arasında Rus silahları, Nikaragua'nın ithal silah alımlarının yüzde 100'ünü oluşturuyordu. Moskova, bu yılın başlarında arama ve kurtarma operasyonları için Managua'ya iki askeri nakliye uçağı sattı. Kasım 2017'de Nikaragua'da ve daha sonra daha geniş bölgelerde operasyonları eğitmek ve yürütmek için ortak bir uyuşturucuyla mücadele merkezi açtı. Managua ayrıca Nikaragua topraklarında bir GLONASS istasyonuna ev sahipliği yapmayı kabul etti. Nikaragua'nın Rusya ve Sovyetler Birliği ile uzun süredir devam eden bağları, Rus kültür ve medya erişimi için RT programlarını da kapsıyor.
Peru
Rusya ve Peru arasındaki ekonomik bağlar, siyasi ve askeri ilişkilere kıyasla hayli mütevazı. Bununla birlikte Peru, ABD liderliğindeki uluslararası sistemle de ekonomik ilişki kurmaya çalışıyor. Peru, Latin Amerika'nın geri kalanına kıyasla benzersiz olan Rusya ile önemli bir ticaret açığı veriyor. RT programlama Peru televizyonunda da mevcut. Askeri işbirliği, Peru-Rusya ilişkilerinin temel taşı. Peru, Sovyetler Birliği ile güçlü bir askeri ilişki sürdürdü, silah satın aldı ve Sovyet danışmanları aldı. 2012-2017 yılları arasında Rus silah satışları, Peru'nun ithal silah alımlarının yüzde 24'ünü oluşturuyordu ve 2015'te Peru, Rusya ile stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.
Venezuela
Başkan Nicolás Maduro, Rusya ile yakın ilişkiler kurarak Hugo Chavez'in izinden gitti. Venezuela ham petrolünün teslimatları için Rusya'nın yaptığı milyarlarca dolarlık peşin ödeme, Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu. 2014 yılında Venezuela, Rusya'nın Kırım'daki eylemini kınayan BM kararına karşı oy kullandı. Venezuela kaotik bir temerrüt, hiperenflasyon ve ekonomik çöküşün etkileriyle baş ederken Rusya'nın mali ve askeri desteği kritik önem taşıyor. Rus petrol devi Rosneft, Venezuela'nın petrol ve gaz sektörüne büyük yatırımlar yaptı. Kasım 2017'de Rus hükümeti, Caracas'ın borç yükünü hafifletmeye yardımcı olmak için yaklaşık 3 milyar dolarlık krediyi yeniden yapılandırmayı kabul etti.
Rus Rosneft, Venezuela'nın enerji sektörünün desteklenmesinde öncü bir rol oynadı ve Venezuela'nın devlet petrol şirketi PDVSA'nın çöküşü karşısında yabancı şirketler ülkeden geri çekilirken Ruslar, faaliyetlerini genişletmeye devam ediyor. Rus mühendisler bir dizi PDVSA-Rosneft ortak girişiminde yer alıyor. Maduro, Venezuela'nın yakın ekonomik ve sosyal çöküşüne rağmen koltuğunu güvence altına almak için Moskova'dan sürekli destek isteyecek. Maduro Moskova’nın bir müttefiki olsa da, muhtemelen kendi varlığını sürdürmek için konumlandırıyor. RT programları Venezuela televizyonunda da yayında. Hatta Venezuela, Rus dezenformasyonunun yayılmasına bile katıldı.
2000'lerin başında Chavez, Rusya ve Venezuela arasındaki askeri işbirliğini derinleştirmek için çalıştı. 2012 ve 2017 yılları arasında Rus silah satışları, Venezuela'nın ithal silah alımlarının yüzde 69'unu oluşturuyordu. Venezuela uçak, nakliye ve savaş helikopterleri satın aldı; SAM sistemleri; MRL'ler; havan topları ve tanksavar füzelerinin yanı sıra IFV'ler ve tanklar aldı. Roscosmos, Venezuela'da bir GLONASS istasyonu kurmayı planlıyor.
Sonuç olarak Rusya, Washington’a rağmen Latin Amerika'daki varlığını genişletmek için çalışıyor. Özellikle sol(cu) hükümetlerin 2021’de 5 ülkede cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması ve pandemi sürecinde Sputnik V aşısını bölgeye hızlıca göndermesi, Ruslara birçok fırsat sunuyor. Ticaret ve göç(men) konularında popülist adayların yükselişi ve birçok Latin Amerika ülkesinin karşı karşıya olduğu iç ekonomik ve sosyal zorluklar, Rusya'nın çıkarları için elverişli koşullar yaratıyor.
Latin Amerika'da Moskova'nın ABD karşıtı duyguları körüklemesi, kendi çıkarlarını geliştirmek için fırsatlar yaratıyor. Bu bağlamda Rusya, ABD’nin Kafkasya, Orta Asya ve Karadeniz’deki çevreleme politikasına karşı Latin Amerika’da genişlemeye çalışarak denge oluşturmaya çalışıyor. Bu bağlamda NATO’ya karşı yeni bir cephe daha açmış oluyor.
Rusya'nın Latin Amerika'ya girme çabaları ABD ve Çin'in varlığının büyük ölçüde gölgesinde kalsa da Moskova'nın propaganda organları, bölgedeki seçimlerde ABD karşıtı duyguları körüklemek ve popülist figürleri desteklemek için çalışıyor. Moskova ayrıca askeri ve ticari bağlarını, anlamlı bir varlık oluşturmak ve böylece küresel bir güç olarak imajını geliştirmek için kullanıyor. Rusya-ABD ilişkileri bozulmaya devam ettikçe, Rusya muhtemelen küresel erişiminin önemli bir sembolü olarak Batı Yarımküre'ye dönecek ve ABD'ye meydan okuyacak. Küba, Nikaragua ve Venezuela bu çabanın temel taşları olarak hizmet etmeye hazırlar, ancak tek başlarına Moskova'nın bölgenin genel yönünü şekillendirmesine izin verecek kadar kritik kütle sağlayamıyorlar.
Lisansını Kamu Yönetimi, yüksek lisansını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, doktorasını da Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında ihtisas etmektedir. Çalışma alanı Latin Amerika, Ortadoğu ve Kuzey Afrika alanlarıdır. Prof. Dr. Mim Kemal Öke danışmanlığında yazmış olduğu “Brezilya’nın anatomisi ve Lula da Silva ile R.T. Erdoğan hükümetlerinin karşılaştırılması” tezi, Sosyal Bilimler Tez yarışmasında 1. olmuştur. Bir süre Sao Paulo Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak çalıştı. 2016-2017 yılları arasında Brezilya’da Yunus Emre Enstitüsü Sao Paulo müdürü olarak görev yaptı. Milat, Ortadoğu gazeteleri ve Gerçek Hayat dergisinde yüzlerce makale yayımladı. Halen İndependent Türkçe ve Gazete Damga’da köşe yazıları yayımlanmakta; TV ve Radyo programlarında aktüel siyaset ve dış politika konularında görüş beyan etmektedir.