×
AFRİKA

ANALİZ

“Darbe Yapmak ya da Yapmamak”: Afrika’da Askeri Darbelerin Nedeni Ne?

Afrika'da bağımsızlık sonrası dönemden 2012 yılına kadar 200'den fazla darbe ve darbe girişimi gerçekleşti. 1960'lar ve 1970'lerde her 55 günde bir darbe girişimi oldu ve Afrika devletlerinin %90'ından fazlası darbe deneyimi yaşadı.
24 OCAK 2022'de Burkina Faso'da gerçekleşen son başarılı darbe, Afrika'da darbelerin “geri dönüşü” ve demokrasilerin “ölümü”ne ilişkin tedirginliği yeniden canlandırdı. Gine-Bissau'daki son girişimse darbelerin yaygın olduğu bağımsızlık sonrası yılları hatırlattı.

Afrika'da bağımsızlık sonrası dönemden 2012 yılına kadar 200'den fazla darbe ve darbe girişimi gerçekleşti. 1960'larda ve 1970'lerde her 55 günde bir darbe girişimi oldu ve Afrika devletlerinin %90'ından fazlası darbe deneyimi yaşadı.

Soğuk Savaş sonrasında Afrika'da neoliberal demokratik bir program başlatıldı. Kıtayı, siyasi çoğulculuk ve hukukun üstünlüğü lehine otoriterlikten ve askeri yönetimlerden kurtarma sözü verildi. Gelinen noktada, onlarca yıl sonra, artık darbelerin (eğer geçmişe özgü bir şey değilse) nadir olması ve diktatörlüklerin düşüşte olması gerekiyordu. …

Bölgenin siyasi tarihiyle ilgili çalışmalar, bölgede demokrasinin yüzeysel olma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bazı kazanımlara rağmen, demokrasi büyük ölçüde kozmetik kalıyor ve darbelere neden olan koşullar devam ediyor.

Batı Afrika'daki son darbeler

Batı Afrika'da darbelerin tarihine bakıldığında, neden olarak tekrar eden bazı temaların olduğu görülüyor. Bu temalar, ilerleyen süreçte darbelerin ne kadar olası olduğunu ve bunları önlemek için ne tür dönüşümlerin gerektiğini gösteriyor.

Bir araştırmacıya göre Batı Afrika, 1958 ile 2008 arasındaki her on yıl için kıtadaki en yüksek darbe sayısına sahip. Oran %44,4. 2010'dan bu tarafa Afrika'da 40'ın üzerinde darbe ve darbe girişimi oldu; Bunların yaklaşım 20’si Batı Afrika ve Sahel'de (Çad dahil) gerçekleşti. 2019'dan beri 7 darbe (5’i başarılı ve 2’si başarısız) oldu.

1958 - 2008 yılları arasında Afrika'daki darbelerin çoğu, (2019'dan bu yana yaşanan 7 darbeden altısında olduğu gibi) eski Fransız sömürgelerinde gerçekleşti . Benzer şekilde, alt bölgede 2010'dan bu yana gerçekleşen 20 darbeden 12'si de yine Fransız sömürgelerinde yaşandı. Burkina Faso'da geçen ay yaşanan başarılı darbe, 2015 ve 2016'daki iki girişimin ardından geldi.

Batı Afrika'daki darbelerin nedenlerini içe dönük faktörler ve dışa dönük faktörler olarak sınıflandırmak mümkün. … İçe dönük nedenlerin başında, yönetişim açıkları, vatandaşlık haklarının ihlali, hüsrana uğramış kitleler (çoğu genç) ve artan güvensizlik geliyor. Dışa dönük nedenler arasında ise uluslararası faktörler yer alıyor.

Bu kritik faktörler, onları darbeler için tetikleyici hale getiren daha geniş bir bağlamda etki gösteriyor. Bölge ülkelerinde pek etkileyici olmayan demokratik koşullar ve kıtadaki sürekli yabancı etkisi, son zamanlarda hükümete yönelik müdahaleleri ve başarılı darbe girişimlerini sürpriz olmaktan çıkarıyor.

Demokrasi ve yönetişim konusunda içe bakış

Mütevazı demokratik başarılara rağmen, Batı Afrika'da demokrasinin yüzeysel bir nitelik taşıdığı söylenebilir. Seçimler periyodik olarak yapılır, ancak bilinçli ve aktif katılım, hukukun üstünlüğüne saygı, yargı bağımsızlığı ve sivil özgürlükler gibi demokrasinin önemli unsurları olmadan.

16 Afrika ülkesinde yapılan “oy verme saikleri” araştırması, az sayıda baskın partiye sahip ülkelerde, seçmenlerin belirli partileri, partilerin politikalarını destekledikleri için değil, seçimden sonra, seçilmiş yetkililer tarafından “cezalandırılmaktan” korktukları için tercih ettiğini gösteriyor.

Başka bir çalışma, bölgede siyasi iktidarın demokratik rekabet süreciyle değil politik bir miras olarak el değiştirdiğini gösteriyor. Ayrıca devlet makamlarına, güçlü siyasi derebeylere hesap veren insanların atandığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla bölgede yalnızca birkaç liberal demokratik hükümet örneği var.

Kıta genelinde, görevdeki bazı başkanlar, on yıldan daha uzun süre iktidarda kalabilmek için anayasal koşulları değiştirmeye uğraştı. Pek çoğu bunu denedi, ancak başarılı olamadı.

Dış etkenler

Bölgedeki dış etki ve stratejik rekabet, darbelerin gerçekleşmesini daha olası kılıyor. Bağımsızlığın ilk kırk yılında Soğuk Savaş siyasetleri kapsamında darbeler yaşandı. Bu dönemde iki küresel güç, Sovyetler Birliği (şimdi Rusya) ve Amerika Birleşik Devletleri, kıta üzerinde çatışmaya girmişlerdi.

Bağımsızlık sonrası dönemdeki darbeler gibi, Batı Afrika'daki son darbelerde de yabancı parmak izleri mevcut. Örneğin, Mali'deki 2021 ve 2020 darbelerinin yanı sıra Burkina Faso'daki son darbede Rusya'dan söz ediliyor.

Mali'deki her iki darbenin de lideri olan Assimi Goita'nın ABD'den eğitim ve yardım aldığı öne sürülüyor. Fransa'nın alt bölgedeki siyasi gelişmelere etkisi, Batı Afrika ile olan sömürge bağları nedeniyle “verili bir durumu” ifade ediyor.

Örneğin Mahamat Deby'nin Çad'daki gizli darbesi, Paris'ten destek aldı. ABD ve AB'nin desteğine sahip olan Fransa'nın Mali'ye ekonomik ve sınır yaptırımları uygulama kararının BM Güvenlik Konseyi'nden geçmesini engellemek için Çin, Rusya'ya destek verdi. Nitekim Çin, Gine'deki darbeyi eleştirirken Mali'dekine sessiz kaldı.

21. yüzyılda, yabancı güçlerin Afrika'da stratejik etki ve avantaj arayışları, onları kıtada darbe faaliyetlerine sürüklüyor. Yabancı güçler, stratejik avantajlarına hizmet edildiği sürece yerel siyasete ve otoriterliğe müsamaha gösteriyorlar.

İleriye giden yol

Bölgede, darbe koşulları hayli dinamik. Mevcut darbelere yanıt verebilmek ve gelecekteki darbeleri önleyebilmek adına, radikal bir yön değişikliği gerekiyor. Bölgedeki ülkeler, bölgesel ve küresel ortaklarının da yardımıyla, vatandaşlık haklarının dikkate alınmaması, sosyo-ekonomik hayal kırıklıkları ve artan güvensizlik gibi temel yönetişim açıklarını ele almalılar.

Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve Afrika Birliği (AfB) gibi bölgesel kuruluşlar, her türlü darbeyi kınama konusunda kararlı ve tarafsız olmalı. Darbecileri cezalandırmaya yönelik uluslararası mekanizmaların, küresel güçler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Küresel hükümetler arası organların, Afrika ülkelerindeki siyasi istikrarsızlığa yol açan yabancı müdahaleleri eşit şekilde kontrol edebilmesi ve Afrika bölgesel örgütlerin bunlara direnebilmesi önemli.

Afrika'da demokratikleşme aynı zamanda yerel koşullara uygun bir yeniden yönelim gerektiriyor.

Darbelere karşı daha sürdürülebilir bir yanıt, siyasal istikrarsızlığa yol açan temel nedenlerin demokrasi perdesinin arkasına saklanmasına izin veren ulusal ve uluslararası siyasetteki sosyo-ekonomik ve siyasi koşulların ortadan kaldırılmasını gerektiriyor.


Bu yazı 14 Şubat 2022 tarihinde Conversation’da “Why West Africa has had so many coups and how to prevent more” başlığıyla yayınlandı. Kısaltılarak çevrilen yazıda editoryal düzenleme yapılmıştır.