ANALİZ
Danışmanlık Şirketleri, Fransa Devleti ve Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Macron hükümetinin danışmanlık firmalarına yaptığı yüksek harcamalar, seçimlere günler kala, Fransız kamu politikasının şu anda özel şirketler ve seçilmemiş lobiciler tarafından yönlendirildiğine ilişkin eleştirileri artırdı.
FRANSA'DA özel danışmanlık firmalarının kamu politikası üzerindeki etkisine ilişkin kritik bir rapor yayınlandı. Senato soruşturma komitesi 400 sayfalık bir belgede, danışmanlık ücretlerine neredeyse 1 milyar € harcandığını ve bunun için çok az şey gösterildiğini ortaya koydu.
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turuna günler kala, ABD merkezli yönetim danışmanlık şirketine referansla kullanılan 'McKinsey Gate', şimdi yeniden Macron'un seçim kampanyasını tehdit ediyor. Ama aynı zamanda yabancı firmaların Fransız devletinin faaliyetleri üzerindeki etkisine de ışık tutuyor. Danışmanlık firmalarının hükümetten toplam 11,3 milyon € karşılığında 28 sözleşme aldığı bildirildi. McKinsey, yaklaşık 4 milyon € ile danışmanlık pastasından en büyük payı elde etti. Danışmanlık şirketlerinin Fransa kamu yönetiminde genişleyen yeriyle ilgili önceki dönemlerde POLITICO’da önemli bir analiz yayınlandı. Bu analizi aşağıda bölümler halinde çevirerek sunuyoruz:
***
Özel şirketler artık ülkenin aşı uygulamasından iklim değişikliğiyle mücadeleye kadar her alana dahil oluyor.
Seçkin memur, Fransız tasavvurunda özel bir yere sahiptir. Medeni, incelikli, telaşsız, devlet memuru üzerinde kararlı bir el. İngiliz casusluk servisi için James Bond ne ise Fransız kamu yönetimi ideali için de haut fonctionnaire odur.
Ancak son zamanlarda, hükümet gücünün Paris koridorlarında yeni bir bürokrat türü kol geziyor. McKinsey, Accenture, BCG ve Capgemini gibi firmalardan güçlü danışmanlar, temel devlet hizmetlerinin sağlanmasında her zamankinden daha önemli roller üstleniyor. Özel danışmanlar, bir kamu görevlisi neslinin yerini alıyor, hatta onları yerlerinden ediyor.
Geride bıraktığımız dönemde McKinsey COVID-19’la ilgili projeler için altı danışmanlık firmasıyla imzalanan bir dizi sözleşmeden aslan payını aldı ve toplam 11 milyon Euro'nun 4 milyon Euro'su sadece bu danışmanlık firmasına gitti.
Sağlık Bakanlığından sözleşmelerin ayrıntılarını alan ve birkaç sağlık dosyasında bütçe raportörü olan muhafazakar milletvekili Véronique Louwagie, "alarm zillerinin çaldığını” söyledi.
“Genel olarak konuşursak, danışmanlık şirketlerini işe almak beni çok fazla rahatsız etmiyor” dedi. Ancak "sıklık beni rahatsız eden şey sıklık ve [son aylardaki] hızlanma " diye ekledi. "Bugün soru şu: Sağlık gibi önemli bir kamu sektörünün birtakım görevleri yerine getirememesi normal mi?"
Kuşkusuz Fransa, devlet işlerinin yürütülmesine yardımcı olması için özel sektöre yönelen tek ülke değil. Komşularının çoğu - Birleşik Krallık, İspanya, Almanya, İsviçre - onlarca yıl olmasa da yıllardır özel danışmanlıklara güveniyor.
Ancak, başka ülkelerde giderek daha fazla normal olarak görülen bu uygulama, geleneksel olarak kamu hizmetinin kalitesiyle övünen ve özel sektörün kamu meselelerine müdahalesine kuşkuyla bakan bir ülke olan Fransa'da tartışmalara yol açıyor.
Kamu ihalelerine ilişkin kamu veri setleri, resmi belgeler, kamu idaresi ve danışmanlıklarda çalışan 30'dan fazla profesyonelle yapılan görüşmelere dayalı bir incelemeye göre, Fransa son yıllarda danışmanlık kullanımını artırdı. Fransa yönetimi, ekonomik toparlanma planlarının hazırlanmasından karbon nötrlüğüne giden bir yol haritasının çizilmesine ve koronavirüsle mücadeleye kadar çeşitli hizmetler için Ekim 2018'den bu yana özel danışmanlık şirketleriyle en az 575 sözleşme yaptı.
Avrupa Yönetim Danışmanlığı Dernekleri Federasyonu'na (FEACO) göre, kamu sektörü için yapılan çalışmalar, 2018'de Fransız danışmanlık şirketlerinin gelirlerinin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturdu ve bu rakam 657 milyon Euro'ya ulaştı. Bu, Fransa devletini danışmanlık harcamaları açısından, danışmanlık alımına çok daha erken başlayan İtalya ve İspanya'nın önüne yerleştiriyor. Ancak yine de Fransa, kamu sektöründen elde edilen gelirlerin sırasıyla 2,6 milyar € ve 3,1 milyar €'dan fazla olduğu Birleşik Krallık veya Almanya'nın gerisinde yer alıyor.
Başkan Emmanuel Macron'un yaptığı gibi, ister kemikleşmiş bir bürokrasinin modernizasyonu olarak görülsün isterse şeffaflık, hesap verebilirlik ve Fransa devletinin erozyonu hakkında önemli soruları gündeme getiren yabancı bir uygulama olarak değerlendirilsin, gerçek şu ki, özel danışmanlık şirketleri, temel devlet hizmetlerinin sunumunda her zamankinden daha önemli bir rol üstleniyor.
Louwagie, "Devletin gardını indirdiğini ve belki de Fransa'nın sağlık konularında kendini silahsızlandırdığını düşünüyorum" diyor.
Başkanın adamları
Fransa danışmanlık şirketleriyle ilk kez 80'lerin sonunda flört etmeye başladı. Ancak kapılarını ancak Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığına yükseldiği 2007 seçimlerinden sonra açtı. Merkez sağ politikacı Sarkozy, Fransız devletini “etkin maliyetli” hale getirme sözü vermişti. Görev süresi boyunca McKinsey, Deloitte, Cap Gemini, BCG ve Accenture ile yaklaşık 250 milyon € değerinde anlaşmalar yaptı.
Bu ilk danışmanlık şirketleri çoğunlukla insan kaynakları ve dijitalleşme üzerinde çalıştılar, ancak bazıları aynı zamanda kamu dönüşümüne öncülük yapmak üzere işe alındılar. Bu durum politika uzmanları ve Fransa Sayıştay'ı arasında şaşkınlık yarattı.
Yıllar geçtikçe, bu şirketlerin üst düzey politikacılarla bağlantıları gelişti ve kimi zaman yasama çalışmalarına katkıda bulunmaları istendi.
2015 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı François Hollande'ın Ekonomi Bakanı olan Macron, Noé olarak bilinen ve ekonomik fırsatları iyileştirmeyi amaçlayan bir yasa tasarısının hazırlamasına yardımcı olması için McKinsey'den yardım istedi.
Macron, kamu görevlileri ve o zamanlar McKinsey Paris'in başkanı olan Eric Labaye gibi "nitelikli şahsiyetlerin” bulunduğu "yürütme kuruluna şahsen başkanlık etti."
Labaye, Macron'un eski bir meslektaşıydı ve 2007'de her ikisi de Attali komisyonunun üyesiyken (Fransa'nın ekonomik büyümesini iyileştirme görevini üstlenen üst düzey bir uzman grubu) tanışmıştı. 2018'de Polytechnique seçkin okulunun başkanı olarak atandı.
Macron'un McKinsey ile çalışmasının sonucu, Kasım 2015'te TEDx tarzı bir sunumdu. Bu, bir yandan onun cumhurbaşkanlığına giden yolda attığı ilk adımlardan birini oluştururken diğer yandan ticari rekabet, dijital dönüşüm ve yatırımcı çekmek için mali önlemlere odaklanan siyasi platformuna ilişkin ön sunum niteliğindeydi.
En nihayetinde Noé yasa tasarısı Hollande ve Başbakanı Manuel Valls tarafından düşürüldü. Macron'u Sosyalist hükümetten ayrılmaya ve cumhurbaşkanlığına aday olmaya motive eden de bu hayal kırıklığıydı. İlk destekçileri arasında, McKinsey'nin Paris ofisindeki iki kıdemli ortak olan Karim Tadjeddine ve Eric Hazan gibi üst düzey danışmanlar ve BCG'den Guillaume Charlin vardı.
Kültür çatışması
Macron 2017'de Cumhurbaşkanı olarak Elysée'ye geçtikten sonra, danışmanlık şirketleri kamu sektörü faaliyetlerini hızlandırdı.
Ekim 2018'den bu yana, Fransız hükümeti kamu ihaleleri hakkında bilgi paylaşmak zorunda kaldı. Ortaya çıkan veriler, danışmanlarla en az 575 sözleşmenin imzalandığını gösteriyor. Bunlardan 137'si bakanlıklar veya bölgesel/yerel alt bölümleri de dahil olmak üzere bir ulusal otorite olarak tanımlanan merkezi yönetimler tarafından imzalanmış. Bu veriler, sağlanan hizmetlerin dökümü, niteliği ve fiyat etiketi gibi ayrıntılı bilgileri içermiyor. Ayrıca, McKinsey'in aşı kampanyası üzerinde çalıştığı 100 milyon Euro'luk sözleşme gibi, Ekim 2018'den önce imzalanan sözleşmeleri de içermiyor.
McKinsey ayrıca ülkenin ekonomik toparlanma planı, Elysée'deki teknoloji yatırımlarını teşvik etmeyi amaçlayan etkinlikler üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda diğer danışmanlıklarla ortaklaşa 87 milyon €'luk bir savunma sözleşmesi aldı.
BT ve proje yönetimi hizmetleri de sunan bir Fransız danışmanlık şirketi olan Capgemini, Brexit öncesinde Fransa sınırlarında yeni kurallar geliştirmekle görevlendirildi. Şirket ayrıca hükümete Sağlık Veri Merkezi ile ilgili yapay zeka konusunda danışmanlık yapıyor. Dahası Fransız koronavirüs uygulaması TousAntiCovid üzerinde diğer danışmanlık şirketleriyle birlikte ücretsiz olarak çalıştı.
Resmi verilere göre, aynı zamanda BT hizmetleri de sağlayan Accenture, Ekonomi Bakanlığı için kamu harcamalarını değerlendirmek üzere 32 milyon Euro'luk bir sözleşme aldı. Şirket artık aşı kampanyası için dijital altyapı geliştirmekten sorumlu.
Resmi belgelere göre Boston Consulting Group (BCG), karbon nötrlüğü konusunda bir yol haritası hazırlıyor ve gençler için Fransız ulusal hizmeti üzerinde çalışıyor.
Macron'un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM)’de görevli birçok önemli ismin danışmanlık tecrübesi var. Bunlar arasında, LREM genel direktörü Paul Midy ve 2017 kampanyasında büyük rol üstlenen, bir zamanlar McKinsey için çalışmış olan Maliye Bakanlığı personel şefi Mathieu Maucort yer alıyor.
Amerikan firması ile Macron'un partisi arasındaki bağlantılar, başkanın muhaliflerinin çıkar çatışması suçlamalarına yol açıyor. Ancak, Hollande ve Macron yönetimlerinin bir parçası olarak yıllarca danışmanlık şirketleriyle çalışan bir yetkili, bu bağlantıları değerlendirmenin en iyi yolunun, onları Paris seçkinleri arasındaki sıkı ilişki ağlarının bir ürünü olarak görmek olduğunu söyledi.
Yetkili, "Bu bir çete" dedi. "Aynı insanlar, parası olanlar ve düzgün konuşanlar. Hepsi güzel insanlar, ürkütücü bir özgüvene sahipler... ve hepsi aynı okullarda okudular."
“Canavar bebek”
Fransız devlet idaresine yeni katılanlar, Grand Corps olarak bilinen prestijli meslek kurumlarının kapılarını zorlarlar. Bunlar, Sciences Po, Polytechnique ve son derece seçici Ulusal Yönetim Okulu (ENA) gibi Fransa'nın en iyi Grandes Écoles'lerinde eğitilmiş seçkin memurlardır.
Hollande yönetimindeki Elysée'de personel şefi olarak görev yapan Pierre-René Lemas, “Bu, 5.000 üst düzey devlet memurunun bir dönem kalıp sonra gittiği ABD uygulamasına benzemez” diyor. “Fransa'da kamu hizmeti imajı oldukça kutsallaştırıldı… çünkü Fransa devlet etrafında inşa edildi.”
Üst düzey bir kamu görevlisi olarak görev yapan ve şu anda bir deneme yazarı ve danışman olan Claude Revel [Amerikan yönetim geleneğiyle ilgili olarak], “Fransız kamu hizmeti kavramından tamamen farklıdır: Ekonomik olarak liberal bir zihniyet ve bizimkiyle aynı olmayan yasal bir çerçeve üzerine inşa edilmiştir” diyor. "Artık her iki ebeveynin kusurlarına sahip canavar bir bebeğimiz var: bürokrasi ve yönetim kültürü."
Kendisi de bir énarque [ENA mezunu] olan Macron, okulu daha meritokratik hale getirmek için reform yapmak istediğini söyledi, ancak dikkatli davranmak zorunda kaldı.
Kamu yönetimi alanında araştırmacı ve eski bir danışman olan Fabien Gélédan, “Fransa'daki yönetime karışmak, Fransız kimliğinin kendisine karışmak gibidir” diyor.
Döner kapı
Kamu hizmeti etrafındaki hassasiyetler, hükümetin neden kamu sektöründe danışmanlık kullanma konusunda fazla bir savunma yapmadığını kısmen açıklıyor. McKinsey'in aşı çalışmasıyla ilgili haberler çıktıktan sonra, Fransız hükümet sözcüsü Gabriel Attal, kriz anında hızlı tepki vermenin bir yolu olarak firmayla sözleşme yapıldığını öne sürdü.
Attal, özel danışmanlık hizmeti alımının rutin hale geldiği ya da özel sektör danışmanları ile geleneksel memurlar arasındaki sınırların giderek bulanıklaştığı gerçeğine değinmedi.
Louwagie, "Bu danışmanlık firmalarında ve hükümetteki farklı güç katmanlarında, kendilerini en prestijli okulların aynı sıralarında bulan ve özelden kamusal alana ya da tam tersi yönde evrimleşen insanlar var" diyor. "Ve bir noktada bütün bu insanlar arasında var olan çıkar ilişkilerinin durumu merak edilebilir ve bu Fransızlar ile devlet arasında güven tesis etmek için pek sağlıklı değil."
Son birkaç yılda, danışmanlık firmaları birkaç eski üst düzey kamu görevlisini işe aldı. Sarkozy döneminde Ulaştırma Bakanı olan Dominique Bussereau, Roland Berger'in kıdemli danışmanı. Eski Çevre Bakanı Nathalie Kosciusko-Morizet, şimdi Capgemini'nin Kuzey Amerika'daki bulut ve siber güvenlik bölümünün danışmanlık faaliyetlerini yönetiyor. Yine Genelkurmay eski Başkanı Pierre de Villiers, BCG'ye katıldı ve daha sonra cumhurbaşkanlığı için aday olduğu yönündeki söylentilerin ortasında firmadan ayrıldı.
McKinsey de şu anda yatırım şirketi BlackRock'ta yönetici olan Jean-François Cirelli gibi birkaç eski ENA mezununu kıdemli danışman ve kıdemli uzman olarak işe aldı. Diğer taraftan, Fransa'nın kamu dönüşüm departmanı DITP, kamu inovasyonu üzerinde çalışmak için düzinelerce danışman tuttu.
Bir Maliye Bakanlığı yetkilisi, isminin açıklanmaması koşuluyla, "Artık Accenture ya da diğer danışmanlık şirketlerinden gelen ve kamu görevlisi olan insanlara sahip olduğumuz bir noktadayız. Bu da daha sonra aynı firmalarla sözleşme imzalandığında kritik soruları beraberinde getiriyor" diyor.
Claude Revel, kamu ve özel sektör arasındaki bu sıkı ilişkinin Fransa'nın kamu idaresini baltaladığını öne sürüyor.
Bu yazı POLITICO’da Şubat 2021 tarihinde “How consultants like McKinsey took over France” başlığıyla yayınlandı. Bölümler halinde çevirilen metinde editoryal düzenleme yapılmıştır.