×
KÜLTÜR

ANALİZ

Yeni-Faşizm Dalgası mı?: ABD Siyasetinde Sosyal Darwinizmin Yükselişi

Bugün ABD siyasetine yön veren Trump ve etrafındaki MAGA radikalleri Sosyal Darwinizm'in “en uygun olanın hayatta kalması” ilkesinin ve onun doğurduğu öjenik düşüncenin 21. yüzyıl versiyonuna yaslanıyor: 'İnsanlığı ve uygarlığı kurtarmak' adına zayıfları harcamak.
MICROSOFT KURUCUSU ve milyarder Bill Gates, geçtiğimiz ay The Financial Times'a verdiği bir röportajda Elon Musk hakkında "Dünyanın en zengin adamının dünyanın en fakir çocuklarını öldürmesini anlatan bir tablo hoş bir tablo değil," dedi. Gates, Musk'ın, onlarca yıldır küresel yoksulluğun azaltılması ve hastalıkların ortadan kaldırılması için milyarlarca doların harcandığı federal kurum olan Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Yardımı'nın (USAID) tasfiye edilmesinde üstlendiği yıkıcı role atıfta bulundu. Musk’ın, Başkan Donald Trump'ın gayr-ı resmi olarak kurduğu Hükümet Verimliliği Bakanlığı (DOGE)’nin başına geçmesiyle üstlendiği bir roldü bu. Gates, daha sonra verdiği başka bir röportajda, Financial Times’daki yorumlarını genişleterek "Hemen geri adım atmazsak bu, dünya çapında bir milyondan fazla çocuğun daha ölümü anlamına gelecek," dedi.

Gates ve diğerlerinin düşündüğünün aksine, Musk'ın insan hayatına duyduğu küçümseme DOGE'yi yönetme rolüyle sınırlı değil. Dahası, bu, sadece Musk'ın düşüncesi de değil. Trump’ın yeni hükümetinde yer alan MAGA radikalleri de sıradan insan hayatını küçümseyen eski ve yeni öjenistlerden oluşuyor. Ayrıca Trump’ın etrafındaki milyarderler de aynı düşüncede. Bu önde gelen adamlardan bazıları uzun vadecilik olarak bilinen bir felsefeye inanıyor. Onlara göre insanlığın hayatta kalması ve gelecek çağlarda galaksiye yayılması için, kendileri gibi adamlar yol göstermeli. Çünkü bu uzak geleceğe ulaşabilmek için, bugün hayatta olan pek çok insanın ölmesine izin vermek gibi zor kararları almaları gerekenler onlar. Trump ve etrafındaki Musk gibi adamlar, ABD'nin iç ve dış politikalarını, güçlü olanın ayakta kalmasına dayalı öjenist ve uzun vadeci yaklaşımlarla yönlendiriyor; milyonlarca insanı gerçek veya potansiyel yaşam tehlikeleriyle baş başa bırakıyor.

Trump'ın yörüngesindeki eski tarz öjeni ve Sosyal Darwinizm düşüncesinin önde gelen örneği, şu anda ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri (HHS) Bakanı olarak görev yapan Robert F Kennedy Jr.'dır. Kennedy'nin gerçekten 20. Yüzyıl öjenisti olduğunu gösteren, kamuoyunda tuttuğu iki pozisyon var. Biri, özellikle MMR (kızamık, kabakulak ve kızamıkçık) olmak üzere, yıllar boyunca aşılara karşı duruşudur. 1990'larda bir avuç bilim insanı, doktorların çocuklara otistik teşhisi koyma sıklığındaki artıştan MMR'nin sorumlu olduğunu iddia etmişti. Çok sayıda çalışma bu iddiaları çürütmüş olsa da Kennedy gibi aşı karşıtı savunucular, aşı programlarına olan kamu güvenini baltalamaya devam ediyor. Kennedy, 2015'te MMR ve bunun otizme yol açabileceğine olan inancı hakkında "Aşı oluyorlar, o gece yüz üç derece ateşleri oluyor, uyuyorlar ve üç ay sonra beyinleri gidiyor. Bu bir Holokost'tur, ülkemize yapılan şey budur," demişti. Daha sonra otizm kavramını Holokost ile karşılaştırarak kullandığı için özür diledi.

**
Kennedy bu ayın başlarında, Eylül ayına kadar "otizmin temel nedenlerini ortaya çıkarmak" için -ki kendisi bunu "önlenebilir bir hastalık" olarak görüyor- otistik alıcıların ulusal bir veritabanını oluşturmak amacıyla Medicaid ve Medicare'in özel verileri Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ile paylaşmasını yetkilendirdiğini duyurdu. Diğer açıklamalarının ötesinde, bu karar önceki yüzyıldaki öjenistlerin çalışmalarını andırıyor. Ancak ABD genelindeki eyalet hükümetleri ve Naziler gibi faşist hükümetler bu tür listeleri otizmli ve diğer engelli kişileri toplumdan uzaklaştırmak için kullandı. ABD'de, kolektif gen havuzunu kirlenmeden korumak için kullanılan yöntem kısırlaştırmaydı; Nazi Almanyası ise ötanaziyi meşhur bir şekilde kullanmıştı . Açıkça, Kennedy eski tarz aşı karşıtı, engelli düşmanı ve ırkçı bir öjenist.

Ancak 21. yüzyılın yeni öjenizmi uzun vadeciliktir. Uzun vadecilik, aslında, Sosyal Darwinizm'in “en uygun olanın hayatta kalması” ilkesinin ve onun doğurduğu öjeni hareketinin 21. yüzyıldaki versiyonu. Uzun vadelilik özellikle üstün beyaz ırkı korumakla ilgili değildir. Uzun vadeciliğin savunucuları, insanları daha iyi hale getirerek ve daha iyi insanlar yaratarak insanlığı yok olmaktan kurtarmak için çalışmaktadır. Ancak bu "iyileştirme" iki kabule dayanır. Birincisi, etkili fedakarların -örneğin Elon Musk, Bill Gates veya Jeff Bezos gibi beyaz adamlar- gelecekteki insanlık adına hareket etmeye en uygun insanlar olduğu kabulüdür. İkincisi, gezegenin kaynaklarını kullanan tüm insan türü için en doğru kararların bu “fedakar beyazlar”  tarafından alınabileceğidir. Dolayısıyla Trump’ın etrafındaki MAGA radikallerine göre, günümüzde yaşayan milyarlarca insan, nihayetinde insanlığın uzak geleceğini kurtarmak feda edilebilir.

Musk, Şubat ayında Joe Rogan podcast'inde üç saatlik bir röportajda kimin yaşamayı ve ölmeyi hak ettiğine dair temel inancını dile getirdi. "Uygarlık intiharına yol açan bir empati duygumuz var... Batı uygarlığının temel zayıflığı empati hissidir. Empati duygumuz istismar ediliyor. Empati istismarı. Onlar, Batı medeniyetindeki bir hatayı, yani empati duygusunu istismar ediyorlar." Musk'a göre, eğer "onlar" medeniyetin tamamına karşı bir "empati duymuyorlarsa, o zaman kendilerini "bir medeniyet intiharına" adamışlardır. Musk'ın üç saat boyunca bahsettiği "onlar" arasında göçmenler, beyaz liberaller, ilericiler, Demokratlar yer alıyor.

Trump'ın dünyasında, Sosyal Güvenliğin "kuşaklar arası bir Ponzi şeması" olduğuna inanan, teknoloji milyarderi Peter Thiel de dahil olmak üzere benzer düşünen başka “uzun vadeciler” de var. Thiel’in yaklaşımı, Musk'ın DOGE'de yaşlı insanlara sosyal refah sağlamaya karşı yaptığı çalışmalarla aynı mantığı taşıyor. Onun yaklaşımı, aynı zamanda Trump rejiminde savurgan harcamaları kısmak adına geliştirilen yaşçı, yetenekçi politikaların ya da güçlü olanı korumaya yönelik öjenik politikaların bir göstergesi. Birçok yaşlı ve engelli Amerikalıyı öldürebilecek politikalar.

Kennedy ve Musk, Trump ile birlikte federal hükümeti kendi öjenist imajlarına ve Sosyal Darwinist politikalarına göre yeniden şekillendirmek için ellerinden geleni yaptılar. Kennedy, Şubat ortasında görevi devraldığından beri HHS, NIH, aşılama, hastalık, salgın önleme ve kanser araştırmaları etrafındaki programlar için fonları keserek Musk'ın DOGE'siyle uyumlu bir şekilde hareket etti. Ayrıca, Hastalık Kontrol Merkezleri yetkililerinin kümes hayvancılığı endüstrisinde çalışan insanlar ve hayvanlar arasında kuş gribi türlerinin yayılmasına ilişkin tartışmalı engelleyen bir susturma emri var. 14 Mayıs'ta HHS Bakanı olarak kurumu boşaltmak için yaptığı çalışmalar hakkında bir kongre duruşmasında baskı yapıldığında, Kennedy, otizmli insanlara karşı güçlü duruşuna dair bir ipucu olarak MMR aşısına şüpheyle yaklaştı. Bu, ABD ve özellikle Teksas eyaleti, son 50 yılın en kötü kızamık salgınlarından birinin ortasındayken gerçekleşti. Şu ana kadar çoğunluğu aşılanmamış çocuklardan oluşan 1.000'den fazla vaka görüldü ve bunlardan ikisi hayatını kaybetti.

Tüm Amerikalıların sağlık ve güvenliğine ayrılan federal hükümet kaynaklarını sınırlamaya yönelik bu politik yaklaşım, Amerikan siyasetindeki “güçlü olanın hayatta kalmasına” dönük öjenik düşünceyi yansıtıyor. Özellikle Musk ve Kennedy'nin çalışmaları, federal hükümetin kamuoyundaki rolünü zayıflattı. İhtiyaç sahibi insanlara yardım etme konusundaki isteksizlikleri ve fiziksel ve zihinsel engellilerin (özellikle yaşlı veya otistik olanlar) ekonomik kaynaklara yük olduklarına inanmaları, birçok Amerikalının harcanabilir, hatta ölüme kadar harcanabilir olduğu görüşünün bir parçası.


Bu yazı, Al-Jazeera’da 23 Mayıs 2025 tarihinde, “From fringe to federal: The rise of eugenicist thinking in US policy” başlığıyla yayınlandı. Çeviride kısaltma ve editoryal düzenleme yapılmıştır.