ANALİZ
Başkan ve "Muhalif Parlamento": Latin Amerika’da Muhalefet Nasıl İşler?
Latin Amerika’da muhalefet grupları, hakim siyasi güçlere karşı çıkan hareketler olarak bölgede demokrasilerin evriminde önemli roller üstlenmiştir. Ama aynı zamanda sistem içerisinde yapısal zorluklar yaratabilecek bir kapasite de sergilemektedir.
KOLOMBİYA'NIN İLK SOLCU Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Ağustos 2022'de göreve başladı. Göreve geldiğinde ülkedeki felç edici yoksulluk ve uyuşturucu örgütleri ile hükümet arasındaki çatışmalarla hayatta kalan “şiddet hayaleti”yle mücadele konusunda "yeni bir şans" talep etti. Ancak birbirini izleyen skandal dizisinin ardından, Petro’nun kamuoyu desteği 30'ların altına düştü ve savunduğu reform gündemi risk altına girdi. Kongre’de karşılaştığı ve iç siyasi mücadeleleri daha da öne çıkarken muhalefet, şimdilerde aşılması zor engeller yaratıyor.
Petro'nun siyasi partisi, Petro’nun başkanlık zaferine rağmen ülkedeki kongre sandalyelerinin dörtte birini bile kontrol etmiyor. Parti, yalnızca bir valiliği ve eyalet içinde (federal veya yerel düzeyde) nispeten az sayıda bazı liderlik pozisyonlarını kontrol ediyor. Petro’nun seçim sürecinde oluşturduğu ve başkanlığı kazanmasını sağlayan siyasi koalisyon, hızla çözülmeye başladı. Petro'nun kendisini desteklemeye ikna ettiği merkez sağ ve sağ politikacılar, (destekleri karşılığında bazılarına kabine pozisyonları verilse de) seçimden sonraki süreçte hızla gemiyi terk ettiler. Koalisyonunun dağılması, büyük grupların, özellikle de karşıt ideolojik pozisyonlara sahip politikacıların dahil olduğu grupların, parçalanmaya ne kadar yatkın olduğunun önemli bir göstergesi.
Kongre’de Petro'nun politik gündemini engelleyen muhalefet grupları, onun herhangi bir reformu geçirebilmek için tavizler vermek zorunda kalacağını ve dolayısıyla yasama sürecinde kaptan koltuğuna Kongre’deki muhalefet çoğunluğunu oturtmak zorunda kalacağını biliyorlardı. Kolombiya'nın yürütme-yasama ilişkilerindeki söz konusu siyasi ortam, bölgede bu tür siyasi sistemlerin nasıl geliştiğini açıkça ortaya koyuyor. Latin Amerika tarihi boyunca siyasi muhalefet ve statükoya yönelik meydan okumalar, siyaset sahnesinin en temel özelliği olmuştur.
Kongrelerdeki muhalefet grupları, hakim siyasi güçlere karşı çıkan hareketler olarak Latin Amerika demokrasilerinin evriminde önemli roller üstlenmiştir. Ama aynı zamanda sistem içerisinde yapısal zorluklar yaratabilecek bir kapasite de sergilemiştir. Yasama organı içinde güçlü muhalefet bloklarının varlığı, derin siyasi kutuplaşmaya ve yolsuzluğun ortaya çıkması halinde kamuoyunda güvensizliğe yol açabilir. Kutuplaşma, siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle temel yasa tasarılarının, reformların durdurulması ve istikrarlı yönetimin engellenmesi gibi yasal tıkanıklıklara neden olabilir. Yasamada yaşanan tıkanıklıklar, örneğin Petro'nun konumundaki birini, mevcut sistemin kısıtlamaları içinde hareket etmek yerine kendi gündemini ilerletmek için demokratik gerilemeye yönelmeyi teşvik edebilir. Bu ilişkilerin açıkça koalisyon politikaları, hükümetin politik hedefleri ve uluslararası ilişkiler üzerinde kalıcı etkileri vardır.
20. Yüzyıl: Otoriterliğin gölgesinde muhalefet
20. yüzyıl boyunca Latin Amerika, demokratik olarak seçilmiş hükümetlerin askeri darbeler veya otoriter yöneticiler tarafından devrildiği “siyasal bir döngü”yle karşı karşıya kaldı. Çoğu durumda bu rejimler mevcut yasama organlarını feshetti veya sıkı bir şekilde kontrol etti. Bu baskı Brezilya, Arjantin ve Şili gibi ülkelerde alternatif kongrelerin veya muhalefet organlarının oluşmasını teşvik etti.
Örneğin 1976'da Arjantin'in askeri cuntası Ulusal Kongre'yi feshederek muhalefet liderlerini ve sürgündeki politikacıları siyasi muhalefet için resmi olmayan platformlar yaratmaya yöneltti. Benzer şekilde Şili'deki Pinochet rejimi sırasında muhalefet diktatörlüğe meydan okumak için gizli toplantılar düzenledi. 20. yüzyıl Latin Amerika'sındaki muhalefet kongreleri, bölgenin değişen siyasi ortamına yanıt olarak gelişen, uyarlanabilir oluşumlardı. Biçimleri farklılık gösterse de en temel hedefleri, demokratik değerleri ve insan haklarını savunmaya odaklanarak hakim güçlere meydan okumak, onları dengelemek veya reform yapmaktı.
Yüzyılın dönüm noktası: Demokrasiye yeni bir bağlılık mı?
21. yüzyılda Latin Amerika siyaset sahnesi, sol eğilimli hükümetlerin yükselişi, bazı bölgelerde demokrasinin yeniden yükselişi ve bazılarındaysa demokratik kurumlara yönelik ısrarlı meydan okumalar etrafında biçimlenen önemli değişiklikler geçirdi. Bu dinamiklere yaslanan muhalefet grupları davranış, yaklaşım ve güç açısından büyük bir gelişim gösterdi. 1990'lar ve 2000'lerin başı, Latin Amerika siyasi paradigmasında önemli bir değişime tanıklık etti. Soğuk Savaş dönemi jeopolitiğinin zayıflamasıyla birlikte birçok ülke demokratik geçiş sürecine girdi. Bu dönemde muhalefet hareketleri, sıklıkla gizli operasyonlardan meşru siyasi parti ve hareketlere geçiş yaptı.
Ancak zorluklar devam etti. 21. yüzyılın başlarında Venezuela'da Ulusal Meclis'in önceleri Başkan Hugo Chavez'e ve daha sonra Nicolás Maduro'ya doğrudan muhalefet etmesiyle önemli bir siyasi kutuplaşma yaşandı. Bu, paralel yasama organlarının oluşturulmasına yol açtı. Bazı ülkeler hükümet ve muhalefet arasında, Kongreler’in yapıcı bir rol oynadığı daha işbirlikçi dinamiklere tanık oldu. Örneğin, Uruguay ve Şili'de, ideolojik farklılıklara rağmen, temel ulusal konularda yasama işbirliği örnekleri yaşandı.
21. yüzyıl, Latin Amerika siyaseti açısından dinamizm bir dönemi oluşturdu. Kongrelerde daha geniş sosyo-politik akımları yansıtan muhalefet grupları, geniş bir etkinlik yelpazesi sergiledi. Hem olumlu hem de olumsuz sonuçlarıyla, siyasi söylemi şekillendirmede önemli roller üstlendiler. Bölgenin gelişen demokratik dokusunda önemli bir rol oynamak için uyum sağlama, zorluklarla baş etme ve fırsatları değerlendirme becerisi sergilediler.
Bu dönemde muhalefetin hakim olduğu Kongreler (“muhalefet Kongreleri”), hükümetleri hesap verebilir kılma ve demokratik denge-denetleme mekanizmalarını temin etme konusunda etkili bir rol üstlenmiş olsalar da eylemlerinin siyasi istikrarsızlığa yol açtığı ve demokratik süreçleri zayıflattığı örnekler de yaşandı. Örneğin Peru, yürütme ve yasama organları arasında, karşılıklı yetki aşım ve aşırılık suçlamalarının yaşandığı pek çok çatışmaya tanık oldu.
Latin Amerika'nın çalkantılı siyasi tarihi, çok sayıda muhalefet kongresinin yükselişine ve düşüşüne tanık oldu. Sömürgeci yönetime, otoriter rejimlere veya demokratik olarak seçilmiş hükümetlere meydan okuyan bu organlar, siyasi değişimin savunulması ve muhalif seslerin temsil edilmesinde sürekli olarak kritik bir rol üstlendiler. Latin Amerika demokratik yolculuğuna devam ederken, bu muhalefet yapılarının mirasını anlamak, bölgenin gerçek demokrasi arayışına dair önemli bilgiler sunuyor.
Demokratik sürece bağlılık
Diğer bölgelerde olduğu gibi Latin Amerika'da da muhalefetin çoğunlukta olduğu parlamentolar, iktidar içinde çok yönlü bir meşruiyet sıkıntısı yaratabiliyor. Muhalefetin çoğunlukta olduğu bir Kongre, özellikle hile, yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma iddiaları varsa, seçimin ve iktidarın meşruiyetini sorgulayabilir. 2019 Bolivya genel seçimleri bunun bir örneğidir. Seçimde hile yapıldığı yönündeki suçlamalar toplumsal huzursuzluğa ve en sonunda dönemin Cumhurbaşkanı Evo Morales'in istifasıyla sonuçlanan siyasi krize yol açtı. Muhalefet kongreleri, yürütme organı tarafından yapılan değişikliklere veya reformlara, bunları demokratik olmayan veya güç gaspı olarak nitelendirerek itiraz edebilir. Venezuela ve Ekvador gibi çeşitli ülkelerde, liderlerin anayasal süre sınırlarını değiştirme veya yetkileri birleştirme girişimleri muhalefet grupları tarafından eleştirildi ve bunlara karşı çıkıldı.
Muhalefetin güçlü olduğu Kongreler, hükümetteki yolsuzluk iddiaları, insan hakları ihlalleri veya diğer suiistimallerle ilgili soruşturma komisyonları kurabilir. Eğer bir yetki suistimali ve hükümet skandalı ortaya çıkarsa, bu soruşturmalar bir ülkenin Yürütme Organının meşruiyetini ciddi şekilde zayıflatabilir. Brezilya'nın bir kara para aklama soruşturması olarak başlayan Araba Yıkama Operasyonu (Lava Jato) skandalı, sonunda çeşitli hükümet yetkililerini ve iş insanlarını da işin içine katarak çoklu yönetimlerin meşruiyetini baltaladı. Benzer bir durum Petro ve oğluyla ilgili devam eden skandal ve yolsuzluk suçlamaları için de gelişebilir. Kolombiya muhalefeti Kongre'deki gücünü kullanarak hükümete karşı halk desteğini toplayabilir, bu da protestolara, grevlere ve diğer sivil huzursuzluk biçimlerine yol açabilir. Venezuela, Şili ve Ekvador gibi ülkelerdeki protestolar, Kongre'deki muhalefet gruplarının, iktidardaki yönetimlere karşı kamuoyunun duyarlılığını harekete geçirmede destekleyici ve hatta öncü rol oynadığını gösterdi. Petro'nun reform planlarına karşı son dönemde yaşanan protestolar da bu yönde yol açabilir.
Muhalefet Kongreleri Latin Amerika demokrasilerinde denge ve denetimin sağlanmasında önemli bir rol oynasa da getirdikleri karmaşıklıklar geniş kapsamlı ve çok yönlü. Bu zorluklar, tüm siyasi aktörlerin olgun siyasi davranışa, açık diyaloğa ve demokratik normlara kararlı bağlılığına olan ihtiyacın altını çiziyor. Çeşitli ülkelerde muhalefet partileri yalnızca iktidar partilerine karşı hayati bir denge unsuru olarak değil, aynı zamanda temel siyasi reformlar için de katalizör görevi gördü. Ancak muhalefetin doğası, sağduyu ve itidalle yönetilmediği takdirde siyasi kutuplaşmaya, istikrarsızlığa ve hatta krize yol açabilir. Olgun siyasi davranış, engelleme veya çatışmaya başvurmak yerine, uzlaşmaya istekli olmayı ve farklı bakış açılarının meşruiyetini tanımayı gerektirir. Açık diyalog, ideolojik farklılıklar olsa bile işbirliğini teşvik ederek saygı ve anlayış kültürünü teşvik eder. Son olarak, demokratik normlara sarsılmaz bağlılık, siyasi farklılıkların yönetişimin temel ilkelerini zayıflatmamasını, aksine siyasi sistemin dayanıklılığını ve bütünlüğünü güçlendirmesini sağlar. Bu unsurlar hep birlikte, muhalefetin (özellikle de şiddet içeren biçiminin) düşmanlık anlamına gelmediği ve eleştirel seslerin gelişen demokratik manzaraya zarar vermekten ziyade katkıda bulunduğu bir siyasi ortamı şekillendiriyor.
Bu yazı 22 Ağustos 2023 tarihinde The Global Americans “In the Corridors of Dissent: Understanding Opposition Congresses in Latin America” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.