ANALİZ
"Şirketleri Ayarlama Enstitüsü": ÇKP, Firmalar Üzerindeki Hakimiyetini Güçlendiriyor?
Çin yönetimi, özel şirketlerin ana sözleşmelerinin revize edilmesini; bu kapsamda şirketlerde parti şubelerinin oluşturulmasını, bunun için fon sağlama taahhüdünde bulunulmasını ve partinin "kurumsal yönetişim yapısına" dahil edilmesini talep ediyor.
ŞUBAT BAŞLARINDA soğuk bir öğleden sonraydı. Anhui eyaletinin merkez kasabalarından Yingshang'da, 100'den fazla büyük şirketin yerel patronları, Komünist Parti toplantı odasında sıra sıra masaların arkasında yerlerini aldılar. Kırmızı bayraklarla çevrili üç yetkili, bazı yeni prosedürleri açıklamak için kürsüye oturdu. İş insanları, partinin şirketlerdeki rolünü belirlemek üzere şirket ana sözleşmelerini yeniden nasıl yazacaklarını öğrenmek için oradaydılar.
Yetkililer, Yingshang'ın şirket kayıtlarıyla ilgilenen Piyasa Düzenleme İdaresi'ndendi. Bu birim aynı zamanda özel şirketlerdeki parti komitelerini de denetliyor. Son yirmi yılda parti, mümkün olduğu kadar çok işletmenin yönetim yapısında yerleşik bir parti organizasyonu tesis etmeye çalışıyor. 2012'de iktidara geldiğinden beri, Xi Jinping bu girişimi hızlandırıyor. 2015 yılına gelindiğinde, devlete ait işletmeler (SOE’ler), tüzüklerinde parti için lider bir rol tanımlaması yapmaya zorlanıyordu. O zamandan beri özel şirketler üzerindeki baskı da artıyor. Bazı yabancı sermayeli şirketler de harareti hissediyor. Toplantı odalarında ve fabrika katlarında parti güçleniyor.
Bu uygulama başlamadan önce de parti zaten güçlüydü. Tek partili bir devlette, iktidar partisi yetkilileri doğal olarak kontrolü elinde tutar. Onları aşan herhangi bir özel patronun piyasada sonu yaklaşmış demektir. (Son birkaç yılda büyük teknoloji firmalarını yöneten birkaç kişiye hatırlatıldığı gibi). Bir kişinin partideki konumunun hükümetteki rolünden daha önemli olduğunu herkes bilir. Bir belediye başkanı her zaman yerel parti sekreterine bağlıdır. Partinin en yüksek karar alma organı olan yedi üyeli Politbüro Daimi Komitesinde ve hatta 24 üyeli Politbüro'da hiçbir bakan yer almaz.
Partinin gücünü nasıl kullandığını dışardan anlamak hayli güçtür: Parti her yerde mevcuttur, ancak çoğu zaman görmesi zordur. [Görünmez bir el gibi!] 2016 yılında kurulan, partinin en büyük hissedarı olduğu ve çok taraflı bir kurum olan Pekin merkezli Asya Altyapı Yatırım Bankası'nı (AIIB) ele alalım. Parti tüzüğü, bir işyerinde çalışanlardan üç veya daha fazlasının parti üyesi olması halinde, işyeri bünyesinde parti şubesi açılmasını gerektiriyor. Yedi ve daha fazla üyesi olan firmanınsa bünyesinde bir parti sekreteri ataması gerekiyor. AIIB’nin beyan edilmiş bir parti yapısı yok. Ancak başkanı Jin Liqun parti üyesi. Çinli meslektaşlarının çoğunun da üye olduğunu varsayabilirsiniz.
Geçen ay Pekin'de AIIB'nin iletişim şefi olarak çalışan Kanadalı Bob Pickard, bankanın partililerin "hakimiyetinde" olduğunu söyleyerek bankadan istifa etti. (Banka tüzüğünde, banka kararlarının hiçbir üyenin "siyasi karakterinden" etkilenmeyeceği kuralı yer alıyor). Banka’nın ortağı olan Kanada, Pickard'ın öne sürdüğü iddiaların soruşturulması tamamlanana kadar bankayla ilişkilerini dondurduğunu açıkladı. Partinin rolünü kanıtlamak zor olabilir. Pickard, AIIB’deki parti üyesi olduğundan şüphelendiği çalışma arkadaşları hakkında "Aralarındaki noktaları birleştirmek zor" diyor. "Ancak bu grubun bankada gizli, gayri resmi bir şekilde siyasi güç kullandığı aşikar. Kolektif olarak mı? Bunun gösterilmesi gerekiyor.”
Ancak diğer tür iş yerlerinde parti göze çarpan bir rol istiyor. Parti şubelerinin özel şirketler ve STK'lar gibi devlet dışı kuruluşlarda açıkça faaliyet göstermekten çekindiği günler geride kaldı. Artık parti edebiyatının deyimiyle “perdenin arkasındaki” dallar çıkıyor. Ve parti, bu şubelerin işçiler için sadece eğlence organize etmekten çok daha fazlasını yapan bir yetki üstlenmesi konusunda iddialı bir konum işgal ediyor.
Şirket sözleşmelerinin yeniden yazılması konusunda, devlete ait şirketler (SOE'ler) öncü bir rol üstleniyor. Merkezi hükümet tarafından kontrol edilenlerin tümü, bunu partinin hakim konumunu netleştirmek ve pekiştirmek için yapıyor. Gerektiğinde, şirket parti sekreterinin aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanlığı görevini de üstlenmesini sağlıyor (tabii eğer durum zaten böyle değilse).
SOE’ler ile ortak girişimlerde bulunan bazı yabancı yatırımlı firmalar, aynı yöntemi izlemeleri için baskı altına alınıyor. 2017'de Pekin'deki Avrupa Birliği Ticaret Odası bu durumu, söz konusu şirketlerin "bağımsız karar verme yeteneği üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilecek" "endişe verici" bir mesele olarak nitelendirdi. Ancak bu tür davalara bakan Batılı bir avukat, SOE ortaklarının ortak girişim sözleşmelerinde “partiyle ilgili taleplerinin” epeydir "normal bir uygulama" haline geldiğini söylüyor. “Hayır demenin bir yolu yok” diyor. Yabancı bir iş insanı, firmasındaki bir SOE ortağının son zamanlarda şirket yönetimindeki önemli kararlar için parti başkanına danışılması konusunda daha ısrarcı olduğunu söylüyor.
Yingshang'daki toplantının da gösterdiği üzere, özel sektör artık partinin görüş alanında. Katılımcılara, şirket ana sözleşmesini yeniden yazma planının “partinin özel şirketlerdeki çok yönlü liderliğini sürdürmeyi ve güçlendirmeyi” amaçladığı söylendi. Yingshang'ın parti yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre, revize edilen maddeler, şirketlerde parti şubelerinin oluşturulmasını, parti şubesi için personel alımı yapılmasını, şirketlerin bunun için fon sağlama taahhüdünde bulunmasını ve partiyi "kurumsal yönetişim yapısına" dahil etmesini zorunlu kılıyor.
Partinin devlete ait şirketlerin işleyiş biçimine ilişkin olarak kullandığı dil artık özel şirketler için kullanılıyor. “Çift yönlü giriş ve çapraz atama” böyle bir tabirdir. Bu, özünde, şirket yönetimi ile parti şubesinin liderlik ekibinin birleştirilmesi gerektiğini anlatan bir tabirdir.
Bu işletme sistemi, iki yapı arasındaki çatışmayı önleyebilir, ancak aynı zamanda partiye atamalar üzerinde büyük söz hakkı verir. Başlangıç olarak, yalnızca en üst düzey yöneticilerin tümü parti üyesiyse işe yarar. Devlete ait şirketlerin (SOE'lerin) aksine, özel firmalarda durum genellikle böyle değildir. Yerel yetkililer, söz konusu işletme sisteminin benimsenmesini zorunlu kılmasalar bile rutin olarak bu modeli övüyorlar. Çin devlet medyasına göre, 2021'de Chengde şehrinde özel firmaların yaklaşık dörtte birinin patronları aynı zamanda parti şefleriydi. Parti yetkilileri, özel şirketler arasında "Çin özelliklerine sahip modern bir işletme sistemi"nin yaratılmasından bahsetmeyi severler. Bu, SOE’lerden ödünç alınan başka bir terimdir. ÇKP’ye ve Komünistlere şirket yönetimlerinde merkezi bir yetki vermek anlamına gelir.
Yalnızca partinin güvendiği kişilerin en iyi işleri almasını sağlamak açıkça partinin amaçlarından biri. 2020'de (parti kontrolündeki) Tüm Çin Sanayi ve Ticaret Federasyonu'nun başkan yardımcısı Ye Qing, modern bir işletme sistemi kurmanın bir parçası olarak özel şirketlerdeki parti şubelerine, personel kararları üzerinde "yönlendirme gücü" verilmesi gerektiğini söyledi. İnsan kaynakları departmanlarının parti kontrolünde olması gerektiğini söyledi. Partinin kendi personel dairesi tarafından 2010 yılında yayınlanan, “özel şirketlerde parti inşası”yla ilgili bir kitap partinin temel amacını açıkça ortaya koydu: "Devlet dışı ekonomi, ulusal ekonomide giderek daha büyük pay alıyor ... Parti örgütleri gidip onu kontrol etmezse, diğer siyasi güçler [bizim] zayıflığımızdan yararlanacaktır."
Bununla birlikte, parti yapılarının, genel olarak partinin gücünden farklı olarak, firmaların işleyiş şekillerinde ne kadar fark yarattığı bazen belirsizdir. Şirket patronları, işlerini halletmek için her zaman parti yetkililerine yakınlaşmak zorunda kalırlar. Parti üyesi olan çalışanlar biraz nüfuz sahibi olabilir, ancak yine de kovulabilirler. Sadakatleri genellikle (işçiler ve yönetim arasındaki anlaşmazlıklarda genellikle ikincisinin tarafını tutmayı tercih eden) parti şubesinden çok işletmeye bağlıdır. Parti, şirketlerdeki "gizli" üyelerden bahsederken şu ifadelere yer veriyor: Parti kimliklerini açıklamamayı veya parti işlerine karışmamayı tercih eden insanlar. Çünkü güçlüklerle karşılaşmaktan çekiniyorlar ve bütün dikkatlerini işlerine vermek istiyorlar. Harvard Üniversitesi'nden Daniel Koss, 2021'de yayınlanan bir makalede, partinin, bazı şubelerinin "klanlaştırılmasından", yani patronların aynı şirkette parti üyesi olan akrabalarının hakimiyetine girmesinden endişe duyduğunu söylüyor.
Ancak bu tür sorunlar partiyi şirketlerdeki/ekonomideki varlığını güçlendirmeye çalışmaktan alıkoymayacak. Pekin'in güneydoğusunda bir iş bölgesi olan Tianjin Ekonomik-Teknolojik Kalkınma Bölgesi'nde bölge yönetimi, 100'den fazla çalışanı olan tüm özel firmaların son üç yıl içinde parti otoritesini ana sözleşmelerine dahil ettiklerini belirtiyor. Yabancı şirketler de dahil olmak üzere oradaki 150'den fazla şirketin, partinin iş gücü içindeki varlığını kutlamak için etkinlikler düzenlediğini de ekliyor. Parti ilerlerken buna benzer daha pek çok şenlik olacak!
Bu yazı, 06 Temmuz 2023 tarihinde, Economist’te “Firm control: China’s Communist Party is tightening its grip in businesses” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.