×
RUSYA

ANALİZ

Rublenin Düşüşü: Rusya’yı Neler Bekliyor?

Uzmanlar, rublenin değer kabının hükümetin işine yaradığı görüşünde. Finansal kaynak sorunu yaşayan hükümetin kamu harcamalarını ruble üzerinden daha rahat gerçekleştirebilmek için rublenin değer kaybına göz yumduğu söylenebilir.
3 EKİM İTİBARİYLE Moskova borsasında dolar kuru 100 ruble sınırını aşmış durumda. Ekim ayının başından bu yana, Rus para birimine göre Avrupa para biriminin fiyatı %7, Amerikan para biriminin fiyatı ise %5 artış gösterdi. Amerikan doları, Şubat-Mart 2022'den sonra dört kez (14 Ağustos, 3 Ekim, 5 Ekim ve 6 Ekim) 100 rublenin üzerine çıktı. Yılbaşından bu yana dolar ve euro fiyatı ruble karşısında sırasıyla %30 ve %40 arttı. Rublenin bu denli düşüşü ülkede en çok konuşulan konulardan biri.

Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 5 Ekim'de Valdai uluslararası tartışma kulübünün genel kurul toplantısında konuyla ilgili yapmış olduğu değerlendirme yoruma açık. Öyle ki Putin, rublenin çöküşünü “dolar temelinde oluşturulan küresel finansal sistemin yavaş yavaş çökmesine” bağlıyor. Aynı oturuma katılan Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Maksim Oreşkin de “dolar kurunun büyümesinin er ya da geç duracağına inandığını” belirtiyor. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise "ruble bölgesinde yaşamaya alışılması ve dolar kuruna bu kadar bağımlı hissedilmemesi gerektiğini” ifade ederek konuya daha da karmaşık bir yerden yaklaşıyor.
 
Rublenin değer kaybetmesiyle ilgili benzer bir açıklama Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’dan da gelmiş durumda. Nabiullina, “serbest döviz piyasasının bir nimet ve dış şoklara karşı sigorta olduğunu” vurgulayarak dalgalı döviz kurunu etkileme girişimlerinin “derin devalüasyon dönemleriyle” sonuçlanacağını savunuyor. Bu yaklaşım aslında rublenin değer kaybetmesinin “iyi bir şey” olduğunun da bir vurgusu. 

Maliye Bakanı Anton Siluanov da rublenin düşmesiyle ilgili “duruma müdahale edilmeyeceğini” çünkü bunun "bir seçenek” olmadığını düşünüyor. Siluanov’a göre “rubleyi desteklemek, altın ve döviz rezervlerinin harcanmasını gerektirecek bir durum, öyle ki bu durumda hükümet ‘daha fazla gelir’ elde edeceği için zayıf rublenin bütçeyi iyi durumda tutacağı” öngörülebilir.

Rubleyi Değersizleştiren Üç Neden?

Maliye Bakanı Siluanov, rubledeki düşüşün "ticaret dengesiyle, yani paranın ülkeye giriş ve çıkışlarıyla" bağlantılı olduğunu düşünüyor. Benzer görüş Piyasaların Para Gücü Telegram kanalı analisti Sergei Ramaninov tarafından da dillendirilmiş durumda. Ramaninov’a göre “bugün ruble üzerinde baskı oluşturan makro faktör, nakit akışındaki dengesizlik. Çünkü ülke ihracattan ithalat için gerekenden daha az döviz almaktadır. Bu da Rusya'nın döviz sıkıntısı yaşamasına neden olmaktadır” yorumunda bulundu.

Daha önce Maliye Bakanı Siluanov, ihracattan elde edilen gelirlerin %35’inin ruble cinsinden olduğunu ve ticaretin ulusal para birimlerine aktarılmasından yana olduklarını ve olmaya devam edeceklerini belirterek ihracatın ruble üzerinden yapılmasının devlet politikası olduğunu söylemişti. Diğer bir ifadeyle, rublenin değer kaybetmesinin ana nedeni olan, ülkeye doların girmemesi, hükümet tarafından istenilen bir durumdu.

Para piyasaları uzmanı Ramaninov’a göre ruble düşüşünün ikinci bir sebebi, “Merkez Bankası ve yetkililerin rubleyi istikrara kavuşturmak için olası ek önlemler alacaklarına dair ipuçları vermeleri.” Zira bu tür ipuçları, sermayenin çekilmesini teşvik eder veya böyle bir eğilim oluşturur. 

BCS World of Borsa uzmanı Mikhail Zeltser ise üçüncü bir faktör olarak “mevcut jeopolitik durumda devlet harcamalarının yüksek olmasının” altını çiziyor.

Döviz Kurunun Geleceği 

Mikhail Zeltser konuya daha iyimser yaklaşıyor. Zeltser’e göre rublenin toparlanması an meselesi ve doların 90 rubleye düşmesi oldukça muhtemel. BitRiver finans analisti Vladislav Antonov’a göreyse bu, Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürmeye yönelik adımlarına ve küresel petrol piyasasındaki duruma bağlı. Finans uzmanı ve yatırımcı Ksenia Avers ise daha kötümser bir tablo çizerek döviz müdahalelerinin rublenin güçlenmesine yardımcı olmadığını, 2023 yılı sonuna kadar dolar kurunun 120 rubleye ulaşacağını belirtiyor. Ona göre doların mevcut piyasa kuru oranı 120 rubledir. Ayrıca Avers, rublenin değersizleşmesinin hükümetin işine yaradığını, 2025 ve 2026 için açıklanan bütçelerin yerine getirilmesi için doların ruble kurunun 150-180 ruble olması gerektiğini de vurguluyor.

Diğer bir finans analisti ve girişimci Aryom Zvezdin de benzer bir düşünceye sahip. Zvezdin’e göre doların Rusya’daki ekonomik değeri 120 ruble. Ancak bu seviyeye çıkarma çabası 150 veya 200 rubleye mal olabilir: "Hükümet harcamaları ve sermaye çıkışı arttıkça ruble de o oranda düşecek."

Fiyatlar Nasıl Etkilenecek? 

İthal malların fiyatlarının doların büyümesiyle orantılı olarak artacağı tahmin ediliyor. Rublede daha fazla düşüş bekleyen ithalatçılar "bir miktar güvenlik payı" bırakarak bunu fiyatlara yansıtabilmeyi umuyor. Dolar ve euro döviz kurundaki artışın, ithal ekipman ve elektronik cihazlar, arabalar, ilaçlar, giyim ve ayakkabıların yanı sıra seyahat paketlerinin (uçak biletleri ve otel konaklamaları) fiyatlarında artışa yol açacağı muhtemel görünüyor. Ayrıca devam eden yaptırımlar ve ürün çeşitliliğinde azalmanın, piyasada bazı malların kıtlığına neden olacağı ve bunun da maliyetlerin artmasına neden olacağı tahminleri yapılıyor.

Sonuç olarak Rusya’da bir döviz kıtlığı yaşandığı gerçek. Devletin harcamaları artarken ülkede bu harcamaları karşılayacak kaynakların azaldığı veya yetersiz kaldığı görülüyor. Finansal kaynak sorunu yaşayan hükümetin kamu harcamalarını ruble üzerinden daha rahat yapabilmek için rublenin değer kaybetmesine göz yumduğu anlaşılıyor. Her ne kadar Rusya ulusal para birimi üzerinden ihracat yapmayı hedefliyor olsa da ülkeye yabancı döviz girmemesi nedeniyle bunun Rusya için olumsuz yansımaları olduğu açık. 

SABİR ASKEROĞLU

Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yaptı. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden doktora derecesini aldı. Çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yaptı. Askeroğlu’nun araştırma alanları, Rus dış politikası, Avrasya ve Ortadoğu'dur. Askeroğlu, Rusya'nın Büyük Güç Olma Stratejisi kitabının yazarıdır.