×
ARAP DÜNYASI

ANALİZ

“Orta Doğu Rivierası” ya da “Trumperyalizm”: Trump’ın Ölümcül Gazze Planı!

ABD başkanı Trump’ın çılgın Gazze planı, etnik temizlik ve Filistinlilerin haklarına karşı ölümcül bir kayıtsızlık içeren felaket bir fikri, dünyanın en çözümsüz sorunlarından birine ilişkin kaba doğaçlamalarla birleştiriyor.
DONALD TRUMP'IN Oval Ofis'teki ilk iki haftası, ağızları açık bırakacak türden öneri ve açıklamalarla geçti. Ama 4 Şubat'taki, Gazze'nin Amerika tarafından "ele geçirilmesi" planı en çılgın ve kaba olanıydı. Etnik temizlik ve Filistinlilerin haklarına karşı ölümcül bir kayıtsızlık içeren felaket fikirleri, dünyanın en çözümsüz sorunlarından birine ilişkin alışılmadık doğaçlamalarla birleştirdi. Trump, ilk döneminde bazı Arap devletleri ile İsrail arasındaki İbrahim anlaşmalarını arabuluculuk etti ve Ocak ayında Biden yönetiminin bir yıldır başaramadığı Gazze'deki geçici ateşkesi sağlamaya yardımcı oldu. Ancak son müdahalesinin Orta Doğu'yu sarsması mümkün. En büyük tehlike, şiddeti ve çatışmayı cesaretlendirmesi; bölgede istikrarı ve barışı destekleme çabalarını öldürmesi.

**
Donald Trump, 4 Şubat'ta İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu'yu, ABD başkanlığına yeniden seçilmesinin ardından Washington'ı ziyaret eden ilk yabancı lider olarak Beyaz Saray'da karşıladı. Trump, toplantı sonrası basın toplantısında, doğaçlama bir şekilde çatışma sonrası Gazze vizyonunu açıkladı.

Sadece birkaç cümleyle, iki devletli çözüm için Filistinlilerin kalan umutlarını yok etti. Trump, 15 aylık İsrail katliamından sonra Filistin yerleşimlerinden geriye kalanları dümdüz etmeyi ve ABD kontrolünde bir "Orta Doğu Rivierası" kurmak için yaklaşık 2 milyon Filistinliyi Gazze'den çıkarmayı önerdi.

Trump her zamanki gibi ayrıntılara girmedi. Ancak Filistin halkının kaderi için dışarıdan makul görünen önerisi ürperticiydi: "Gerçekten kaliteli konutlar inşa ediyorsunuz, güzel bir kasaba gibi, yaşayabilecekleri ve ölmeyecekleri bir yer gibi, çünkü mevcut haliyle Gazze sonunda öleceklerinin garantisi," dedi muhabirlere.

Dışişleri bakanı Marco Rubio, Gazze nüfusunun yeniden yerleştirilmesi önerisinin yalnızca geçici olacağını, enkazın temizlenip yeniden inşa edileceğini açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt de aynı görüşleri vurguladı.

Trump hem ekonomik açıdan hem de tüm dış angajmanların ana çerçevesi olarak "Önce Amerika" politikasını yürütme niyetiyle Beyaz Saray'a yeniden döndü. Bu, Trump'ın 2016'daki bir konuşmasında belirttiği gibi, esasen "Amerikan halkının çıkarlarını ve Amerikan güvenliğini her şeyin üstünde tutmak" anlamına geliyor.

Daha önce Gazze'de çok sayıda İsrailli rehinenin Filistinli tutuklularla takas edildiği ateşkesi üstlenen Trump, Netanyahu'nun ziyaretini Ortadoğu'ya barış getirme çabalarını artırmanın bir yolu olarak işaretledi.

"Trumperializm"in öne çıktığı yer burası. Gazze'yi bir savaş, katliam ve insanların yerinden edilmesi sorunu olarak değil, Amerikan işletmelerinin servet inşa etmesi için bir fırsat olarak görüyor: Popülist bir “Önce Amerika” siyaset teorisinin klasik ABD ekonomik hegemonyası.

Trump'ın Gazze vizyonu, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'nın ekonomik toparlanmasından çok, 2011 sonrası Irak'ın yeniden inşasına benziyor. Gazze için ortada herhangi bir Marshall Planı belirtisi yok. ABD özel fonları zenginler için sahil apartmanları ve kapalı oyun alanları inşa etmek için akın ederken, Trump'ın, maliyet olarak, Filistin halkının göç ettirilmesi ve yabancı topraklara yerleşmesini İsrail'in Arap komşularından beklediği anlaşılıyor.

Trump, Oval Ofis'te Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Mısır ve Ürdün'ün Filistinlilerin yer değiştirmesine karşı çıkmasıyla ilgili olarak "Kabul etmeyeceklerini söylüyorlar." "Ben kabul edeceklerini söylüyorum," ifadelerini kullandı. Trump, geçtiğimiz iki haftayı Ürdün ve Mısır'ı "Gazze'yi temizleme" vizyonunun bir parçası olarak yüz binlerce Filistinli mülteciyi kabul etmeye çağırarak geçirdi.

Her zaman olduğu gibi Gazze konusunda da Trump'ın siyaset anlayışında hiçbir farklılık yok. Tamamen işlemsel: ABD faydalanıyor ve Trump'ın kendisi -barış elçisi olarak- en çok faydalanıyor. Bu nedenle, Gazze vizyonu kesinlikle Amerika'yı Öncelikli olarak görüyor. Ancak Trump'ın Gazze önerisi, dünyanın dört bir yanından alay, öfke ve tepkileri üzerine çekerken birçok Amerikalıyı da ürkütecektir.

ABD'deki yerel izleyici kitlesi arasında dış ilişkiler nadiren bir dalgalanma yaratır. Genel olarak, ABD-İsrail özel ilişkisinin güçlendirilmesi Trump'a oy veren birçok kişi tarafından alkışlanacaktır. Bunun en önemli nedeni, İsrail'in öncü kültürlerini ve ABD'nin kalbini birleştiren güçlü Yahudi-Hristiyan bağlarıdır.

Ancak Trump, Beyaz Saray basın toplantısında Gazze'yi güvence altına almak için Amerikan askerlerini sahaya sürmeye istekli olduğunu ima etti. Gazetecilerin konuyla ilgili baskısı karşısında, "Gerekeni yapacağız. Gerekiyorsa, yapacağız," diye yanıt verdi. Trump'ın kabinesindeki üyeler o toplantıdan sonra geri adım attılar, ancak ABD askerlerinin Gazze'ye gönderilmesi ihtimali, birçok ABD seçmeninin oy verdiği izolasyonist eğilimi karşılamayacaktır.

Trump savaştan hoşlanmaz. Ukrayna'ya verdiği destek belirsiz. Defalarca kez ABD'yi NATO'dan çekmekle tehdit etti. Her sorunun bir anlaşma yaparak çözülebileceğine inanıyor. Ancak Mar-a-Lago'yu Akdeniz’e uzatmak, binlerce Amerikan muharebe birliğinin yıllarca Gazze'ye günlük ölüm riskiyle konuşlandırılması anlamına gelebilir. Main-street kültüründen gelen Amerikalılar buna nasıl destek verebilir?

Kaosu inşa etmek

Bu açıdan bakıldığında Trump'ın önerisi tam teşekküllü bir plan değil. Açıklamaları hala kaos yaratıyor. Filistin halkı tarafında şimdiden büyük bir öfke ve korku var. Trump'ın İsrail devletinin yanında yer aldığı ve Filistin davasına zaman ayırmadığı açık. Bu durum Hamas'ı, kendi topraklarını savunmak üzere İsrail'e saldırılar düzenlemeye sevk edebilir.

Dahası Trump’ın Gazze planı, Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı milliyetçileri, İsrail ordusunun Hamas'ı yok etme çağrısında bulunmaları için cesaretlendiriyor. Yakın zamana kadar Netanyahu'nun kabinesinde yer alan Itamar Ben Gvir, X'te yaptığı bir paylaşımda Gazzelileri göç etmeye "teşvik etmenin" Gazze'deki savaşı sona erdirmek için tek doğru strateji olduğunu söyledi. Ben Gvir gibi köktendinciler tekrar üstünlük sağlarsa, Gazze'deki kırılgan barış ortadan kalkacak.

Trump konuşmasında ABD kontrolündeki bir Gazze için palmiye ağaçları ve golf sahaları öngörüyor. Ama orada birkaç Filistinliden fazlasını görmeyi hiç öngörmüyor. ABD'nin ekonomik ve askeri hegemonyasının böylesine kaba bir şekilde dayatılması, kuşkusuz, bölgeye barış getirmeyecek. Dahası bu dayatmanın Gazze'yi - ve potansiyel olarak daha geniş bölgeyi - tekrar savaşın dehşetine sürükleme olasılığı çok daha yüksek.


Bu yazı, The Conversation’da 06 Şubat 2025 tarihinde “How Trump’s Gaza plan does – and doesn’t – fit in with his pledge to put America first” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.