ANALİZ
Elon Musk’ın Uzaydaki Eşsiz Gücü -II
Musk’ın uzaydaki rakipsiz hakimiyeti yakın zamanda sona ereceğe pek benzemiyor. Musk, mayıs ayından beri uzaya en az 595 Starlink uydusu daha gönderdi. Hükümetler uydu internetinin imkanları ile Musk’la çalışmanın riskleri arasında kalmış durumda.
UKRAYNA SAVAŞI, Starlink’in gücünü ve Musk’ın etkisini gözler önüne seren en önemli olay konumunda. Şu anda Ukrayna’da ordu, hastaneler, işletmeler ve yardım kuruluşları tarafından 42.000’den fazla Starlink terminali kullanılıyor. Geçen yıl elektrik kesintilerine neden olan Rus bombardımanları sırasında Ukrayna’nın kamu kurumları çevrimiçi kalabilmek için Starlink’e başvurmuştu. “Starlink olmadan uçamayız, iletişim kuramayız” diyor, Zub ya da Tooth takma adını kullanan ve güvenlik nedeniyle adının açıklanmasını istemeyen Ukraynalı askeri yetkili.
Savaş alanında yaşam hattı
Starlink, Ukrayna’ya Rusya’nın işgalinin ardından Şubat 2022’de girdi. O sıralar, Rusya tarafından gerçekleştirildiği düşünülen bir siber saldırı, Ukrayna ordusuna hizmet veren ve yüksek hızlı iletişim şirketi Viasat tarafından işletilen uydu sisteminin çökmesine neden oldu. Bu sebeple askerler ve komutanların iletişim kanalı kesilince Dijital Dönüşüm Bakanı Fedorov, Musk’tan yardım talebinde bulundu. Birkaç saat içinde Musk, Fedorov ile temasa geçerek Starlink’in Ukrayna’da aktif hale getirildiğini bildirdi. Günler sonra da Starlink terminalleri ülkeye ulaştı.
Ormanlara, tarlalara ve köylere yerleştirilen ya da askeri araçların tavanlarına monte edilen bu teknoloji, Rus kuvvetlerine karşı Ukrayna ordusuna büyük bir avantaj sağladı. Topçu ekiplerinin, komutanların ve pilotların aynı anda hem çevrimiçi iletişim kurup hem de drone görüntülerini izleyebilmelerine olanak tanıdı. Askerler, bir hedefin bulunmasından vurulmasına kadar geçen sürenin 20 dakikadan yaklaşık bir dakikaya kadar gerilediğini bildirdi. Fedorov, “Starlink sayesinde kurtarılan hayatların sayısı binlerle ifade edilebilir” açıklamasında bulundu.
Ancak, Ukraynalı ve Batılı yetkililer arasında Musk’ın teknoloji üzerindeki hakimiyetine ilişkin endişeler artmış durumda. Nitekim, geçen sonbaharda Musk’ın savaşla ilgili yorumları Starlink’in Ukrayna’da aktif olarak devam edip etmeyeceği konusunda şüphelere yol açarken mevcut endişeleri de doruk noktasına çıkarmıştı. Eylül ayında Colorado’da gerçekleşen ve dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin de katıldığı özel bir etkinlikte Musk, Rusya’nın Ukrayna topraklarını ilhak etmesini içeren bir barış planı önerdi. Bu öneri, birçok katılımcı tarafından tepkiyle karşılandı.
Şu sıralar, Starlink’in Ukrayna’da sağladığı hizmetin ücretini kimin ödeyeceği sorulmaya başlandı. Başlangıçta SpaceX, maliyetlerin bir kısmını üstlenirken ABD ve diğer müttefikler de finansman sağlamıştı. Aynı ay içerisinde SpaceX, ABD Savunma Bakanlığı’na anlaşmayı sürdüremeyeceğini bildirerek Pentagon’dan maliyeti üstlenmesi talebinde bulundu. CNN tarafından aktarılan ve The New York Times tarafından doğrulanan SpaceX’e ait bir mektuba göre, şirket 12 aylık maliyetin yaklaşık 400 milyon dolar olacağını tahmin ediyordu.
Biden yönetimi, bunun üzerine, üst düzey bir Pentagon yetkilisi olan Colin H. Kahl’ı arabuluculuk yapması için görevlendirdi. Eski bir yetkiliden edinilen bilgiye göre Kahl, 7 Ekim’de Musk’ı arayarak Ukrayna’nın Starlink’i sadece kendini savunmak için değil, aynı zamanda Rusya’nın işgal ettiği toprakları geri almaya yönelik saldırı operasyonları düzenlemek için de kullanabileceğini dile getirdi. Kahl, Musk’a Starlink’in kapatılması halinde Ukrayna’da daha fazla insanın zarar göreceğini vurguladı.
Musk, buna rağmen Ukrayna’daki bazı Starlink terminallerini erişime kapattı. İlgili kaynakların aktardığı bilgiye göre, geçen yılın sonlarında, bir İngiliz tedarikçi aracılığıyla satın alınan yaklaşık 1.300 Starlink terminali, Ukrayna hükümetinin her biri için aylık 2.500 dolarlık ücreti ödememesi üzerine devre dışı kaldı.
Öte yandan, Starlink’e erişim, Rusya’nın ilerlemesine ve Ukrayna’nın karşı koyma gücüne bağlı olarak değişen savaş şartlarına paralel şekilde dalgalı bir seyir izledi. Savaşın seyri değiştikçe Musk, Starlink’in cephe hattında kullanımını kısıtlayan “coğrafi sınırlama” adını verdiği bir sistemi devreye koydu. SpaceX bu sistemin sınırlarını belirlemek için bölgedeki faaliyetleri sayesinde toplanan yerel bilgileri kullanmakta.
Elbette bu durum Ukrayna için sorun teşkil ediyor. Nitekim, Ukrayna birlikleri sonbaharda Rus kontrolünde bulunan Herson ve diğer bazı şehirleri geri almaya çalıştıklarında iletişim kurmak için internet erişimine ihtiyaç duydular. Bunun üzerine Fedorov ve askeri yetkililer, Musk ve SpaceX’e ulaşarak ordunun ilerlediği bölgelerde hizmetin yeniden sağlanmasını talep etti. Fedorov, SpaceX’in “oldukça hızlı bir şekilde” yanıt verdiğini açıkladı.
Diğer taraftan, Musk’ın kırmızı çizgileri meselenin öteki yönünü oluşturuyor. İstihbarat kaynaklarından edinilen bilgiye göre, geçen yıl Ukrayna’nın Rusya kontrolündeki Kırım yakınlarında Starlink erişim talebi şirket tarafından reddedilmişti. Bunun sebebi ise erişimin Karadeniz’de bulunan Rus gemilerine yönelik patlayıcı yüklü drone saldırısı için kullanılacak olmasıydı. Sonrasında Musk, Starlink’in uzun menzilli drone saldırıları için kullanılamayacağını açıklamıştı.
Ukrayna’nın Starlink’e erişimi konusunda ABD’li yetkililer de devreye girmiş durumda. Haziran ayında Savunma Bakanı Lloyd Austin, Pentagon’un 500 civarında yeni Starlink terminali satın almasını öngören anlaşmayı onayladı. Edinilen bilgiye göre, anlaşma, Pentagon’a Starlink internet erişiminin Ukrayna’da hangi bölgelerde çalışacağını belirleme yetkisi veriyor. Ayrıca, bu yeni cihazların belirli görevleri yerine getireceği kilit özellikleri bulunuyor. Söz konusu anlaşmayla Ukrayna, internet kesintisi endişesi olmadan askeri operasyon yapma imkanına kavuşmuş olacak.
Starlink, federal hükümet yoluyla yabancı ülkelere silah satan geleneksel savunma şirketlerinden oldukça farklı bir konumda yer alıyor. Bunun sebebi ise Starlink’in bir ticari ürün olmasıyla ilgili. Blue Origin’de çalışmış eski bir Savunma Bakanlığı yetkilisi olan Gregory C. Allen’a göre, bu durum Musk’a geniş bir hareket alanı sağlıyor. Bu noktada, SpaceX’in Ukrayna’daki faaliyetlerinin finansmanıyla ilgili değişen tutumuna işaret eden Allen, Musk’ın ABD çıkarlarıyla uyuşmayan şekilde hareket edebileceği öngörüsünde bulundu. Şu anda Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) görev yapan Allen, “Bir savaşın ortasında ABD dış politikasına karşı hareket eden bir şirket ve böyle bir kişi görmeyeli kesinlikle uzun zaman oldu” dedi.
Musk’ın tutumu, Ukraynalı yetkilileri de ikiye bölmüş durumda. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin danışmanı Mykhailo Podolyak, Şubat ayında Twitter’da yaptığı açıklamada SpaceX’in bir taraf seçmesi gerektiğini dile getirdi. Öte yandan Fedorov ise Musk’a yönelik yaklaşımların adil olmadığını ifade etti. Fedorov, Kasım ayında Ukrayna’nın ağır bombardıman altında büyük elektrik kesintileri yaşadığını hatırlatarak o süreçte Musk’ın yaklaşık 10.000 Starlink terminalinin teslimatını hızlandırmak için büyük çaba harcadığını söyledi. Bunun yanı sıra Fedorov, “SpaceX ve Elon Musk yaptıklarıyla aslında kimin tarafında olduklarını gösterdi” açıklamasında bulundu.
Tayvan’dan Türkiye’ye
Şubat ayında Tayvan’ın ana adası ile Matsu adaları arasında uzanan iki denizaltı internet kablosu Çin gemileri tarafından koparıldı. Bu olay, Matsu’da internet erişimini kesintiye uğratırken Tayvan’ın iletişim altyapısının savunmasız olduğuna dair endişeleri arttırdı. Bu noktada, Çin’in egemenlik iddiasında bulunduğu Tayvan, Starlink’i devreye sokmak için ideal bir yer gibi görünüyordu. Fakat, Tayvan isteksizdi. Bu isteksizliğin temelinde yatan endişe başka örneklerde de karşılaştığımız endişelerle aynıydı. Diğer bir ifadeyle, hükümetler uydu internetinin imkanları ile Musk’la çalışmanın riskleri arasında kalmış durumda.
Tayvan hükümetine dijital altyapı konusunda danışmanlık yapan eski parlamenter Jason Hsu, Tayvanlı yetkililerin Starlink hakkında SpaceX ile görüşme yaptıklarını duyurdu. Ancak, Hsu, Musk’ın Çin’e olan ticari bağımlılığının büyük endişelere yol açtığını ve bu yüzden görüşmelerin aksadığını ifade etti. Tesla otomobillerinin neredeyse yarısının Şangay’da üretildiğine işaret eden Hsu, Tayvan’ın, Pekin’den gelecek bir baskı sonrasında Starlink erişimini kapatıp kapatmayacağı konusunda Musk’a güvenmediğini de sözlerine ekledi.
Şu anda Taipei’deki Harvard Kennedy School’da kıdemli araştırma görevlisi olan Hsu, “Starlink’ten hizmet satın alırsak bir tür tuzağa düşeceğimizden endişe ediyoruz. Çünkü, Elon’ın Çin’de büyük ticari çıkarları var.” şeklinde açıklamada bulundu.
Bilindiği üzere ABD Kongre’sinden bir heyet Nisan ayında Tayvan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michael McCaul Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen ile görüşmesinde olası bir Starlink kullanımını gündeme getirdi. Tsai konuyla ilgili çekimser tavrını sürdürürken ABD’li yetkililer de Musk’ın Çin’le ilişkileri nedeniyle Starlink’in Tayvan için uygun bir seçenek olmayacağı noktasında uzlaştılar.
Tayvan Dijital İşler Bakanı Audrey Tang, ülkesinin Haziran ayında OneWeb ile bir anlaşma yaptığını dile getirerek bir uydu internet sağlayıcısı ile çalışma seçeneğinin hala masada olduğunu belirtti. Tang konuyla ilgili “Mümkün olduğunca çok sayıda takımuydu test etmek istiyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
Musk’a dair endişeler başka bölgelerde de etkinliğini gösteriyor. Bunlardan biri Starlink’in hakimiyetine ilişkin endişelerin gittikçe büyüdüğü Avrupa Birliği. Söz konusu endişeler, 27 ülkeden oluşan bloğun 2027’de uzaya gönderilecek “bağımsız” bir takımuydu için geçen yıl 2,4 milyar avroluk bütçe ayırmasında etkili oldu. Projeyi yürüten Avrupa Komisyonu üyesi Thierry Breton, “Uzay, Avrupa Birliği’nin hayati çıkarlarının korunması gereken son derece önemli bir alan haline geldi. Bu yüzden AB, bu alanda başkalarına bağımlı olmayı göze alamaz.” açıklamasında bulundu.
SpaceX geçtiğimiz yıl hükümetlerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek adına, gizli materyallerin aktarılması ve hassas verilerin işlenmesi için daha güvenilir bir Starlink hizmeti olan Starshield’i tanıttı.
Geçen yıl İran’da hükümet karşıtı protestolar patlak verdiğinde Musk, eylemcilere internet kullanımı sağlamak için Starlink’i ülkede aktif hale getirdi. Buna karşılık İran hükümeti SpaceX’i egemenliğini ihlal etmekle suçladı. Çin ise bu yıl bir BM toplantısında SpaceX’in yörüngeye çok sayıda uydu yerleştirdiğini ve bunun başkalarının uzaya erişimini engelleyeceği şikayetinde bulundu.
Şubat ayında gerçekleşen büyük depremin ardından Türkiye de Musk’ın Starlink erişimi sağlama teklifini reddetmişti. Muhalif çervreler tarafından bu durum, ülkede olumsuz sonuçlar doğuracak haberlerin internette yayılmasını önleme çabası olarak değerlendirilmişti. Dijital haklar örgütü Access Now’ın Türkiye politika analisti Chérif el-Kadhi konuyla ilgili yaptığı açıklamada “hükümet Starlink’in kendi kontrolü altında olmamasından dolayı bir tehdit oluşturabileceğini düşündü” sözlerine yer verdi.
Musk’ın uzaydaki rakipsiz hakimiyeti yakın zamanda sona ereceğe pek benzemiyor. Mayıs ayında Amazon ilk iki uydusunu yörüngeye yerleştirmeye hazırlansa da roket testinde çıkan bir sorun nedeniyle fırlatma işlemi askıya alındı. Musk ise bu tarihten beri uzaya en az 595 Starlink uydusu daha gönderdi.
Bu yazı, The New York Times’ta 28 Temmuz 2023 tarihinde “Elon Musk’s Unmatched Power in the Stars” başlığıyla yayımlanmıştır. Yazı iki bölüm olarak yayımlanacaktır. İkinci bölümün çevirisi yapılırken belirli kısımlarda editoryal düzenleme yapılmıştır.