ANALİZ
Egemenlik ve Hafıza: Rusya’nın Ukrayna Siyaseti
Rusya'nın askeri harekatlarının yoğunlaştığı yıllarda, Putin ve müttefikleri sık sık “Rus Dünyası” veya “Russkiy Mir” kavramını – Rus medeniyetinin, etnik Rusların yaşadığı her yere uzandığı fikrini – kullanıyor.
SON HAFTALARDA, Rus birliklerinin Ukrayna sınırı boyunca yığılması, Batılı liderleri Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhakına benzer ve belki de ondan daha geniş kapsamlı bir saldırı konusunda endişeye sevk etti.
Sonrasında, 17 Aralık 2021'de Vladimir Putin, Ukrayna gibi eski Sovyet devletlerinden hiçbirinin NATO'ya (Ukrayna'nın uzun süredir katılma arzusunu dile getirdiği Batı ittifakına) eklenmemesini ve NATO'nun Doğu Avrupa'daki tüm askeri iş birliğini durdurmasını talep etti.
Bu tür bir retorik, küresel siyasetin komünist Doğu Bloku ile kapitalist Batı arasındaki ideolojik mücadele etrafında biçimlendiği Soğuk Savaş [anına] geri dönüyor. Aynı zamanda Rusya'nın kendisini küresel bir güç olarak ortaya koymak isteyen ideolojik ve politik hedefine de hizmet ediyor.
Ukrayna ve Rusya’nın politik kültürüyle ilgilenen bilim adamlarının işaret ettiği gibi, Putin'in Ukrayna siyasetini destekleyen şey, [Rus siyasal hafızasında] Ukrayna’nın bir zamanlar günümüz Polonya'sından Rusya'nın Uzak Doğu'suna kadar uzanan geniş Rus imparatorluğunun bir parçası olarak görülmesidir. Bu hususu dikkate almak, Putin'in eylemlerini ve Ukrayna’ya yönelik siyasi gündemini açıklamaya yardımcı olur.
Rusya'nın bakışı
Ukrayna bugün 44 milyonluk bir nüfusa sahip ve yüzölçümü bakımından Avrupa'nın en büyük ikinci ülkesi. Ancak yüzyıllar boyunca Rus İmparatorluğu içinde Ukrayna “Malorossiya” veya “Küçük Rusya” olarak biliniyordu.
Bu ifadenin kullanılması, Ukrayna'nın imparatorluğun küçük bir üyesi olduğu fikrini güçlendirdi. Ukrayna dili ve kültürünün kullanımını bastıran 18. yüzyıldan kalma çarlık politikalarıyla desteklendi. Bu politikaların amacı, baskın bir Rusya kurmak ve ardından Ukrayna'yı bağımsız, egemen bir ulus kimliğinden çıkarmaktı.
Benzer bir taktik, 21. yüzyılda Ukrayna'nın bağımsızlığını hafife almak için de kullanıldı. 2008'de Putin'in o zamanki sözcüsü Vladislav Surkov, “Ukrayna bir devlet değil” diyecekti.
Putin'in kendisi de kısa süre önce Rusların ve Ukraynalıların “tek bir halk – tek bir bütün” olduğunu iddia eden bir makale yazdı. Bu “tek halk” kavramı, modern Ukrayna ve Rusya'nın bazı bölgelerini içeren ve merkezinde bugün Ukrayna'nın başkenti Kiev'in bulunduğu bir ortaçağ federasyonu olan “Kiev Knezliği” tarihine dayanıyor.
Son yıllarda Rusya'da Kiev Rus tarihini anma etkinliklerinin önemi ve ölçeği artmış durumda.
2016 yılında hem Ukraynalılar hem de Ruslar tarafından büyük bir hükümdar olarak kabul edilen Kiev Prensi Vladimir'in 52 metrelik bir heykeli Moskova'da açıldı. Heykel, Ukraynalılar arasında şaşkınlık yarattı. Moskova'nın ortasına dev bir Vladimir tasviri yerleştirmek, bazılarına göre Rusya'nın Ukrayna tarihine sahip çıkma girişiminin işaretiydi. …
Ukrayna'nın Rus vatandaşları
Donbass ve Kırım hem çok sayıda etnik Rus'a hem de esas olarak Rusça konuşan insanlara ev sahipliği yapıyor.
Rusya'nın askeri harekatlarının yoğunlaştığı yıllarda, Putin ve müttefikleri sık sık “Rus Dünyası” veya “Russkiy Mir” kavramını – Rus medeniyetinin etnik Rusların yaşadığı her yere uzandığı fikrini – kullanıyor.
Bu ideoloji ayrıca Ruslar dünyanın neresinde olursa olsun Rus devletinin onları koruma ve savunma hakkı ve yükümlülüğü olduğunu da ileri sürer.
Ukrayna (hem 2014'te hem de şimdi Putin'in giderek daha savaşçı görünüm kazanan duruşuyla) bu konsept için mükemmel bir manzara sunuyor. Rusya'nın 2014'ten bu yana Ukrayna'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinde Rus yanlısı ayrılıkçıları silahlandırarak “Rus Dünyası” ideolojisini desteklediği iddia ediliyor.
Öte yandan Ukrayna'yı Moskova yanlısı etnik Ruslar ve Batı yanlısı Ukraynalılar arasında bölünmüş bir ülke olarak görmek büyük bir basitleştirmedir.
Etnik gerilim?
Ukrayna'nın bugünkü etnik yapısı (özellikle doğuda yaşayan Rusların büyük bir azınlığı ile) ülkenin 1922'den itibaren Sovyetler Birliği'ne eklemlenişini yansıtıyor.
Etnik Ukraynalılar, Sovyetler Birliği'ne dahil olmadan önce bölgede serbest yaşadılar. 1932-33'te Sovyet lideri Joseph Stalin, doğu bölgelerinde yaklaşık 4 milyon Ukraynalıyı öldüren bir kıtlık yarattı. “Holodomor” [aç bırakarak öldürme] olarak bilinen kıtlık, etnik Rusların Ukrayna topraklarına girmesini sağladı.
Bu yeni sakinler, Stalin'in sanayileşme kampanyasını yürüttü. Bugün hâlâ Donbass, Ukrayna'nın endüstriyel ekonomisinin kalbi olmaya devam ediyor.
Ukraynalılar 1991'de Sovyetler Birliği'nden bağımsızlık için oy kullandıklarında, Donetsk, Luhansk ve Kırım dahil olmak üzere 24 bölgenin tamamı bağımsızlığı destekledi. Etnik Ruslardan oluşan büyük bir azınlık (2001'de Ukrayna'nın son nüfus sayımında nüfusun %17.3'ü) bağımsız bir devlet olarak Ukrayna’nın vatandaşları haline geldiler. Çoğunlukla, onlar da bağımsızlık için oy kullandı.
Bağımsızlıktan sonraki ilk yirmi yılın çoğunda etnik Ruslar, Ukraynalılar ve ülkenin diğer etnik azınlıklarıyla barış içinde yaşadı.
Ancak bu durum, 2010 yılında Donetsk'ten bir politikacı olan Viktor Yanukoviç'in Ukrayna cumhurbaşkanı olmasıyla değişti. Ukrayna için Rusya yanlısı bir geleceği tercih ettiğini açıkça belirtmese de politikalarının çoğu seleflerinin Avrupa yanlısı politikalarından uzaklaşmayı yönelikti ve bu, Vladimir Putin'in Ukrayna üzerindeki planlarını etkiledi.
Ukrayna, 2013 yılında Avrupa Birliği ile bir ortaklık anlaşması imzalama yolundaydı. Fakat Yanukoviç, bunun yerine Rusya ile bir ekonomik birliğe katılmayı tercih etti. Bu, ülke çapında Yanukoviç'in devrilmesiyle sonuçlanan kitlesel protestolara yol açtı. Putin daha sonra bu yarımadada yaşayan etnik Rusları koruma bahanesiyle Kırım'ı ilhak etti.
Bu arada, Rusya yanlısı ayrılıkçılar, Rusya'nın doğu Ukrayna'daki Rusları koruma konusunda benzer bir ilgi göstereceği umuduyla Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki birçok şehri ele geçirdi.
Ancak Ukrayna'nın doğusundaki etnik Ruslar ve Rusça konuşan halk açıkça ayrılıkçıları desteklemedi veya Rusya'nın bir parçası olmak istemedi. 2014'ten bu yana, yaklaşık 1,5 milyon kişi Donbass'ı Ukrayna'nın diğer bölgelerinde yaşamak için terk etti. Bu arada, en az bir milyon insan Rusya'ya gitti.
Ayrılıkçıların işgal ettiği topraklarda kalanların çoğu için şimdi Rus vatandaşlığına geçiş konusunda hızlı bir yol sunuluyor. Bu politika, Putin'in doğu Ukrayna'daki Rus yanlısı duyarlılığının artmasını sağlıyor.
Ukrayna'nın güçlenen kimliği
Putin, Ukrayna'da yaşayan etnik Rusların Rus Dünyasının birer parçası olduğunu iddia etse de gerçekte etnik köken, Ukrayna'daki siyasi üyeliğin bir göstergesi değil. Başka bir deyişle, etnik bir Rus veya Rusça konuşan biri olmak, kişinin kendisini doğrudan Rus Dünyasının bir parçası olarak gördüğünü göstermez. Aksine, Ukrayna genelinde 1991'den bu yana güçlü, birleşik bir Ukrayna kimliği duygusunda bir artış var. Bu arada, Ukraynalıların büyük çoğunluğu NATO'ya katılımı destekliyor.
Çoğu Ukraynalı, geleceğini Avrupa'nın bir parçası olan egemen bir ülkede görüyor. Ancak bu, Putin'in Rus Dünyasını genişletme hedefleriyle doğrudan çelişiyor. Bu iki nokta, Ukrayna'nın neden bir parlama noktası olarak kaldığını açıklamaya yardımcı olan çelişkili vizyonlara işaret ediyor.
Bu yazı, Conversation'da 21 Aralık 2021 tarihinde "Why Putin has such a hard time accepting Ukrainian sovereignty" başlığıyla yayınlandı.