ANALİZ
Wagner’e Ne Oldu?: Rus Paralı Askerlik Şirketinin Dönüşümü
Wagner hakkındaki son raporlar, grubun kurumsal olarak bir dönüşüm geçirdiğini gösteriyor. Grubun Afrika'daki faaliyetleri artık Rusya Savunma Bakanlığı'nın doğrudan denetimi altında.
23 AĞUSTOS'TA Moskova'nın yaklaşık 60 mil kuzeyinde Wagner Group şefi Yevgeny Prigozhin'i taşıyan jet düşmüş ve uçakta bulunan herkes hayatını kaybetmişti. Prigozhin'in ölümüyle birlikte Rus hükümeti içindeki kişi ve kuruluşlar Wagner'in Afrika kıtasındaki ilişkiler ağının ve varlıklarının kontrolünü ele geçirmek için harekete geçti.
Görünürde özel bir askeri şirket olan Wagner Group, 2017'den bu yana Mali, Libya, Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki çatışmalara katılarak çeşitli Afrika ülkelerinde faaliyet gösteriyordu. Wagner, Afrika rejimlerine savaş harekatları, güvenliğin sağlanması, eğitim ve dezenformasyon kampanyaları da dahil olmak üzere çeşitli konularda hizmet sunuyor ve karşılığında diplomatik destek ve kaynak talep ediyordu.
Rusya, bu paralı asker şirketi sayesinde düşük bir maliyet karşılığında jeostratejik erişim alanını genişletme imkânı buldu. Afrika'ya tarım, hidrokarbonlar, enerji, ulaşım ve dijitalleşme gibi alanlarda sunduğu ekonomik olanakları kamuoyuna duyuran Rusya, gerçekte kıtaya çok az yatırım yapıyor.
Wagner Grubu Afrika'da büyük ölçüde kendi kendini finanse ediyor, bölgede sahip olduğu nakit ve maden ruhsatları sayesinde kendi operasyonel maliyetlerini karşılıyordu. Yakın zamana kadar bu paralı askerler Rusya'nın yurtdışındaki operasyonları inkâr etmesine de olanak sağlıyordu.
Avrupa tarihinde en çok 16. ve 17. yüzyıldaki savaşlarda görülen paralı askerlerin tarihi, bize Wagner'in ve Rusya'nın geleceğinde neler olabileceğini gösterebilir. Modern Rusya'da olduğu gibi, erken modern dönemde de devlet başkanları asker toplama ve yönetme masraflarından kurtulmanın bir yolu olarak paralı askerler kiralıyordu. Paralı subaylar, birlikleri yetiştirme ve donatma masraflarını dışarıdan hizmet alımı şeklinde kendileri karşılayarak devlet başkanları üzerindeki mali baskıyı azaltıyordu. Tıpkı Prigozhin'in Rus olması gibi, bu paralı askerler de genellikle kendilerini kiralayan devlet başkanlarının tebaasıydı. Modern anlamda bu paralı askerler, Wagner Grubu gibi hem devlet destekli hem de özeldi.
Askeri tarihçiler ve siyaset kuramcıları tarafından kullanılan mali-askeri devlet terimi, büyük ölçekli savaşları sürdürmek için kaynak yaratma ve ulusal borç ya da kamu kredisi oluşturma gibi mali yeniliklere başvuran hükümetler için kullanılır. Klasik bir örneği, Birleşik Krallık'ta 1690'lardan sonra meydana gelen mali gelişmeler. Bu argümana göre, söz konusu süreç Britanya'nın büyük güç statüsüne yükselmesini sağladı. Wagner örneğinde, bu gelişme, paravan şirketler ve kaynakların gizlice taşınması biçiminde gerçekleşti. Ukrayna'daki savaşçılar şeklinde karşımıza çıkan Wagner Grubu aslında milyarlarca dolarlık kaynağı kontrol eden muazzam bir şirketler ağıydı.
Şubat ayında Deutsche Welle'ye konuşan analiz uzmanı Julian Rademeyer'in dediği gibi, "Wagner zaman içinde sadece özel bir askeri sözleşmeli kuruluş olmaktan çıkıp ticari ittifaklarla ilişkiler yumağına ve bir şirketler ağına dönüştü. Bunlardan bazıları Afrika kıtasında, iş yaptıkları ülkelerdeki paravan şirketler." Wagner'in teşkilatları adeta bir mali-askeri devlet gölgesi gibi işlemektedir.
Wagner Grubu Afrika'daki faaliyetlerini yine bir başka erken modern dönem stratejisiyle finanse ediyordu: Katkı payları. Katkı payları, işgal altındaki bir bölgede ordunun koyduğu bir tür vergi şekli. Askeri tarihçiler bu uygulamayı "şiddet vergisi" olarak adlandırıyor. Şiddet vergisinin maliyeti yüksek olsa da tutarlı bir yapıya sahip. Sıradan yağmacılığın aksine, katkı payları düzenli bir şekilde toplanır; yani yerel halka dayatılan bir tür haraç. Katkı payları bir ordunun operasyonlarını finanse edebilir; hatta daha ileri giderek bütün bir devleti finanse edebilir. Otuz Yıl Savaşları'nın ilerleyen dönemlerinde İsveç ordusu İsveç devletini bu şekilde finanse etmişti. Bir tarihçiye göre, Kutsal Roma İmparatorluğu artık bunu yapamadığı için o savaşı kaybetmişti.
Wagner'in Afrika operasyonları çok daha geniş çaplı ve karmaşık olsa da aynı prensiple işliyordu. Aralarında Prigozhin'in de bulunduğu çok sayıda oligarkın kontrolündeki Rus firması M-Invest, Sudan'da altın madenlerine sahip. Sudan'ın maden varlıkları arasında manganez, silikon ve uranyum bulunuyor. Wagner'in iştiraklerinin Orta Afrika Cumhuriyeti'nde altın madenleri ve ağaç kesme hakları bulunuyor. Suriye'de Wagner'in paravan şirketlerine petrolle ödeme yapılıyor. Rus devlet bütçesi ile karşılaştırıldığında, Wagner'in kontrol ettiği Afrika kaynakları o kadar da kârlı değildi. Ancak, Otuz Yıl Savaşları sırasında İsveç'in yaptığı gibi, Wagner'in operasyonlarını kendi kendine finanse etmesini sağladılar. Afrika'dan Rusya'ya altın akışı nispeten az olsa da Rusya, Wagner’in Afrika kaynakları sayesinde kısıtlamalara tabi olmadan hareket edebildi.
Prigozhin sonrasında, Rus hükümetinin önündeki seçeneklerden biri, bu kalabalık yapıyı doğrudan devlet kontrolü altına almak ve Wagner'in savaşçılarını Savunma Bakanlığı bünyesine katmak. Bir diğer seçenek ise eskiden paralı asker şirketlerinin bir bölük ya da alayı "reforme etmek" adını verdiği şeyi yapmak: Yani Wagner'i feshetmek ve askerlerini başka birimlere dağıtmak.
Rusya’da paralı asker ordularından olan Redut ve Convoy, hükümet tarafından Wagner'e alternatif olması için kasten kuruldu ya da yapılandırıldı. Redut 2008'de kuruldu ama 2022'de Rusya Askeri İstihbarat Teşkilatı başkan yardımcısı tarafından yeniden organize edildi. Başına da kendi akrabalarından biri geçirildi. Ancak ağır kayıplar verdikten sonra Savunma Bakanlığı tarafından devralındı. Convoy ise nispeten yeni ve bariz bir biçimde AstroTurf esintileri taşıyor: Kırım'da 2022 yılında kuruldu ve sermayesinin büyük kısmı devlete ait bir banka ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın bir oligark tarafından finanse ediliyor. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-Bek Yevkurov, Prigozhin'in Afrikalı liderlerle olan ilişkilerini devlet adına devralacak gibi görünüyor.
Bu grup ve kişiler Prigozhin'in kurduğu kişisel ilişkiler ve Afrika tecrübesine sahip olmadıkları gibi onun karizması, popülist cazibesi ve adamlarının sadakatini kazanma becerisinden de yoksunlar. Wagner'in sıradan savaşçıları hükümete bağımlı bir orduya hizmet etmeyi Wagner'e hizmet etmekten farklı görmüyorlardı. Aksine, birçoğu Rus ordusu gazisi ya da Rus ordusu ile Wagner arasında gidip gelen askerler. Bu adamlar için Wagner, Rusya'ya hizmet etmenin bir başka yoluydu.
Wagner'deki eski mahkumlar Prigozhin'i, onları yeniden asker yaparak onurlarını geri kazandıran bir adam olarak görüyorlardı. Tüm acımasızlıklarına rağmen ya da bu yüzden Wagner Grubu'nun bazı insanlar için güçlü bir cazibesi vardı. Rus hükümeti Prigozhin'i "altın ve mücevher" ile motive olan zengin bir adam şeklinde resmederek itibarsızlaştırmaya çalıştı. Bu girişimler, sıradan bir askere neyin çekici gelebileceğini bilmediklerini gösteriyor. Nitekim, Wagner'e katılması muhtemel olan erkek tipi, gösterişli bir ziynet eşyasına güçlü, kuvvetli ve başarılı bir erkeğin varlığının kanıtı olarak bakacaktır, ahlaksızlık örneği olarak değil. Tıpkı 17. yüzyıl Avrupa'sında olduğu gibi.
Bununla birlikte, Rus hükümeti bünyesindeki kuruluşlar, Wagner Group'un Afrika'daki varlıklarını devralmayı başarırsa, Rus devlet gücü daha da artabilir. Daha önce Foreign Policy için yazdığım bir makalede Prigozhin'i ünlü paralı asker general Albrecht von Wallenstein (1583-1634) ile karşılaştırmıştım. Wallenstein gibi Prigozhin de ölümünden önce, sözde hizmet ettiği devlet başkanından rahatsız edici derecede bağımsız hale gelmiş, dış müzakereleri tek başına yürütmeye başlamıştı. Wallenstein'ın suikastı gibi Prigozhin'in suikastı da merkezi hükümetin silahlı kuvvetler üzerindeki kontrolünü güçlendirdi.
Rus devlet kuruluşları Wagner'in Afrika'daki varlıklarını ele geçirebilirse, bu daha önceki makalemde tanımladığım koşulların kısmen tersine dönmesi anlamına gelebilir. O zaman Rus devletinin zayıfladığı yorumunu yapmıştım çünkü pek çok devlet fonksiyonu devlet dışı aktörler tarafından ele geçirilmişti. Rusya uzmanı Gulnaz Sharafutdinova, Al Jazeera için kaleme aldığı bir makalede benzer bir duruma dikkat çekiyor: "Putin döneminde Rusya'daki siyasal yapı, devlet kurumlarını giderek daha fazla zayıflatan ve bu kurumların işleyişlerini giderek daha fazla sahiplenen patronaj ağları tarafından ele geçirildi. Prigozhin büyük servetini ve gücünü, işte bu gayrı resmi güç ağı üzerine inşa etti".
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Prigozhin'in ölümünün zamanlaması dikkat çekiyor. Prigozhin, başarısız darbesinden iki ay sonra öldürüldü; bu süre Putin'i zayıf göstermeye yetecek kadar uzun ama Prigozhin'i güvende olduğuna dair yanlış bir kanıya sevk edecek kadar da kısa. Ayrıca Prigozhin'in ölümü, adamlarına Afrika'da büyük bir olaya hazırlanmalarını söyleyen bir konuşma yapmasından bir ay sonra gerçekleşti. (Prigozhin'in ölümünden önce Yevkurov da dahil olmak üzere Rus hükümetinden birçok kişi Afrika'ya gitmişti). Prigozhin belki yalnızca ihanetinin bedelini ödemesi için öldürülmedi, Wagner Grubu'nun kârlı Afrika operasyonlarını doğrudan devlet kontrolü altına almak için de öldürüldü -belki de sadakatini koruması böyle ödüllendirildi.
Bu yazı, Foreign Policy'de “Russia Is Divvying Up Prigozhin’s Empire Among Putin’s Cronies” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında kısaltma ve editoryal düzenleme yapılmıştır.