ANALİZ
Jeopolitik Çalkantı ve Avrupa Rekabet Gücünün Geleceği
Avrupa merkez bankası eski başkanı Mario Draghi, Avrupa Komisyonu için hazırladığı raporda, Avrupa rekabet gücünün geleceği için kıtanın Marshall Planı ile aynı seviyede bir yatırım hacmine ve çok daha fazla inovasyona ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
AVRUPA'DA büyüme on yıllardır yavaşlıyor. Farklı ölçütlere göre, Avrupa Birliği ile Amerika arasında derin bir GSYİH uçurumu oluşmuş durumda. Avrupa'nın hanehalkı, vazgeçilen yaşam standartlarıyla bu uçurumun bedelini ödüyor. Zira kişi başına düşen gerçek harcanabilir gelir, 2000'den bu yana Amerika'da AB'dekinin neredeyse iki katı gelişti.
Bu dönemin çoğunda, yavaşlayan büyüme sadece bir rahatsızlık olarak görülebilirdi, bir felaket olarak değil. Ama artık durum değişti. Avrupa'nın nüfusu azalıyor ve büyüme için daha fazla üretkenliğe ihtiyacı var. AB, 2015'ten bu yana ortalama üretkenlik-büyüme oranını korursa, bu, sadece GSYİH'yi 2050'ye kadar sabit tutmaya yetecek.
Ancak Avrupa'nın büyüme ihtiyacı artıyor. AB, ekonomisini karbondan arındırmayı, dijitalleştirmeyi ve savunma kapasitesini artırmayı hedefliyor. Avrupa toplumu yaşlandıkça sosyal düzeni koruma kaygısı daha fazla artıyor. Yatırım ihtiyaçları çok büyük. Son tahminlere göre, yatırım payının GSYİH'nın yaklaşık yüzde 5’i seviyelerine çıkması gerekiyor. Bu, Avrupa için 1960'lar ve 1970'lerde görülen seviyeler. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 1948 ile 1951 arasında Marshall Planı tarafından sağlanan ek yatırımlar, yıllık GSYİH'nın yaklaşık %1-2'sine denk geliyordu.
Büyümeyi yeniden canlandırmak için Avrupa Komisyonu (benim liderliğimde) AB rekabet gücü hakkında bir rapor yayınladı. Bu rapor, AB'nin temel sektörlerde zayıflayan konumunun temel nedenlerini ortaya koyuyor ve AB'nin rekabet gücünü geri kazandırmak için bir dizi öneride bulunuyor. Rapor, rekabet gücünün geri kazanılması için üç ana alan belirliyor.
Amerika ile inovasyon ve dijitalleşme açığının kapatılması
Birincisi, Amerika ile inovasyon açığını kapatmak. Avrupa, internetin öncülük ettiği dijital devrimi ve getirdiği üretkenlik kazanımlarını büyük ölçüde kaçırdı: Aslında, 2000'den bu yana AB ile Amerika arasındaki üretkenlik açığı büyük ölçüde teknoloji sektörüyle açıklanıyor. AB, gelecekteki büyümeyi yönlendirecek yeni teknolojilerde zayıf kalmaya devam ediyor. Avrupa şirketleri, atılım potansiyelinin sınırlı olduğu yerleşik teknolojilerde uzmanlaşıyor.
Sorun Avrupa'nın fikir veya hırs eksikliği değil. Ancak inovasyon bir sonraki aşamada engelleniyor: Fikirler ticarileşmeye çevrilmiyor ve yenilikçi firmalar tutarsız, kısıtlayıcı düzenlemeler tarafından engelleniyor. Birçok Avrupalı girişimci Amerikan risk sermayedarlarından finansman aramayı ve Amerikan pazarında ölçeklenmeyi tercih ediyor.
Avrupa rotasını değiştirmeli. Zayıf bir teknoloji sektörü, onu yalnızca yaklaşan AI devriminin büyüme fırsatlarından mahrum bırakmayacak. Aynı zamanda, AI'nın operasyonlara entegre edilmesinin AB'nin rekabet kabiliyetini artıracağı ilaç, otomobil ve savunma gibi sektörlerdeki inovasyonu da engelleyecek.
Raporda, Avrupa'da inovasyon yaşam döngüsünde köklü bir reform öneriliyor: Araştırmacıların fikirleri ticarileştirmesini kolaylaştırmaktan, çığır açan teknolojilere ortak kamu yatırımı yapmaya, yenilikçi şirketler için ölçeklendirmenin önündeki engelleri kaldırmaya, yapay zeka geliştirme maliyetini düşürmek için bilgi işlem ve bağlantı altyapısına yatırım yapmaya kadar geniş bir reform yelpazesi.
Bu inovasyon gündeminin merkezinde becerileri geliştirmek var. Böylelikle Avrupa şirketleri yenilik yapmak ve teknolojiyi benimsemek için ihtiyaç duydukları yeteneği bulabilecek ve Avrupa toplumu teknolojik değişimden tam olarak faydalanabilecek. AB, Amerika'yı inovasyonda yakalamayı hedeflerken, eğitim ve kalifiye personel konusunda onu geçmelidir.
Karbonsuzlaştırma ve rekabet
Rekabet gücü için ikinci alan, karbonsuzlaştırmayı rekabetçilikle birleştirme hedefidir. Avrupa'nın iddialı iklim hedefleri, tutarlı bir planla eşleştirilebilirse, karbonsuzlaştırma bir fırsata dönüştürülebilir. Ancak plan ve politikaları koordine edemezse, o zaman karbonsuzlaştırmanın rekabet ve büyümeyi zayıflatma riski çok yüksek.
AB şirketleri, Amerika'dakilerin iki - üç katı olan elektrik fiyatlarıyla karşı karşıya. Doğal gaz fiyatları dört ila beş kat daha yüksek. İleride, karbonsuzlaştırma, elektrik üretiminin güvenli, düşük maliyetli temiz enerji kaynaklarına kaydırılmasına yardımcı olacak. Ancak fosil yakıtlar, en azından önümüzdeki on yılda enerji fiyatını belirlemeye devam edecek. Avrupa, temiz enerjinin faydalarını son kullanıcılara iyi bir şekilde aktaramazsa, enerji fiyatları büyümeyi engellemeye devam edecek.
Karbonsuzlaştırma, AB endüstrisi için de bir fırsat. Avrupa, temiz teknoloji inovasyonunda ve rüzgar ve düşük karbonlu yakıtlar gibi üretim sektörlerinde dünya lideri konumunda. Ancak Çin rekabeti, sübvansiyonlar, inovasyon ve tarifelerin güçlü bir kombinasyonu ile keskinleşiyor. Avrupa olası bir uzlaşmayla karşı karşıya. Çin'e olan bağımlılığın artması, AB'nin iklim hedeflerine ulaşmanın en ucuz yolunu sunabilir. Ancak Çin'in devlet destekli rekabeti, üretken endüstriler için bir tehdit oluşturmaktadır.
Rapor, karbonsuzlaştırmayı rekabetle birleştirmeye yönelik bir plan öneriyor. Bu plan, Avrupa'nın enerji piyasasını, insanların temiz enerjinin faydalarını faturalarında görebilecekleri şekilde yeniden düzenlemekle başlıyor. Temiz teknoloji ve elektrikli araçlar gibi karbonsuzlaştırmayı mümkün kılan endüstrilerin, büyük ölçekli endüstriyel politikalar kullanan rakiplerine karşı hem yeniliği teşvik etmek hem de eşit rekabet koşullarını temin etmek için daha fazla desteğe ihtiyacı olacak. Avrupa, enerjiyi yoğun kullanan ve asimetrik düzenlemeler nedeniyle dezavantajlı olan endüstrileri yeşillendirmek için birlikte hareket etmek zorunda.
Güvenlik ve bağımlılıkların azaltılması
Rekabet gücü konusunda üçüncü alan güvenliği artırmak ve bağımlılıkları azaltmak. Dünya genelinde jeopolitik istikrar dönemi sona ererken, artan güvensizliğin büyüme ve özgürlükler için bir tehdit haline gelme riski artıyor. Bu ortamda, Avrupa özellikle savunmasız. AB, kritik hammaddeler konusunda bir avuç tedarikçiye güveniyor ve dijital teknoloji ithalatına çok fazla bağımlı.
Bu bağlamda rapor, AB'nin diğer büyük ekonomiler gibi hareket etmesi ve gerçek bir AB "dış ekonomi politiği" oluşturması çağrısında bulunuyor: Kaynak zengini ülkelerle tercihli ticaret anlaşmaları yapmak ve doğrudan yatırımları koordine etmek; seçilmiş kritik alanlarda stoklar oluşturmak ve temel teknolojiler için tedarik zincirini güvence altına almak üzere endüstriyel ortaklıklar kurmak.
Rapor ayrıca Avrupa'nın savunma-endüstriyel kapasitesini artırma çağrısında bulunuyor. AB'nin savunma endüstrisi çok parçalı ve ekipmanların standardizasyonu ve birlikte çalışabilirliği sorunundan muztarip. Şirketlerin entegre olması ve ölçeklenmesi için Avrupa'nın harcamalarını bir araya getirmesi ve merkezileştirmesi gerekiyor. Avrupa işbirlikçi tedariki, 2022'de savunma ekipmanı tedarikine yapılan harcamanın beşte birinden azını oluşturuyordu.
***
Yatırımların finansmanı
Avrupa'nın yatırım ihtiyaçlarının nasıl finanse edileceği konusunda önemli kararlar önümüzde duruyor. Sermaye piyasalarını entegre etmek hayati önem taşıyacak. Avrupa'da yüksek hanehalkı tasarrufları var ancak bunlar AB'deki üretken yatırımlara yönlendirilmiyor. Ancak, özel sektör, kamu sektörü desteği olmadan yatırım finansmanının aslan payını karşılayamayacak.
AB daha yüksek bir üretkenlik için kendini yenilemeye ne kadar istekli olursa, mali alan da o kadar artacak ve kamu sektörünün bu desteği sağlaması o kadar kolaylaşacaktır. Çığır açan inovasyona yatırım yapmak gibi bazı temel projelerin ortak finansmanı, bu üretkenlik hamlesine yardımcı olacaktır. Savunma tedariki veya sınır ötesi şebekeler gibi diğer temel "kamu malları" da ortak eylem ve finansman olmadan yetersiz tedarik edilecektir.
Rapor kıta için zor bir zamanda yayınlanıyor. Ancak Avrupa artık fikir birliğini korumak için ertelemeyi göze alamaz. AB, harekete geçmezse refahından, çevreden veya özgürlüğünden ödün vermek zorunda kalacağı bir noktaya savrulacak.
Başarılı olmak için, iş birliğine yönelik yeni bir duruş sergilemesi gerekecek: Engelleri kaldırmak, kuralları ve yasaları işbirliğiyle uyumlu hale getirmek ve politikaları koordine etmek. Avrupa’nın İlerleyebileceği farklı takımyıldızları var. Ancak yapamayacağı şey, hiç ilerlememek.
Sorunun büyüklüğü ekonomilerinin büyüklüğüne oranla çok daha yüksek seviyelere ulaşsa da Avrupa kendine güvenmelidir. Kendini korumanın böylesine yaygın bir endişe haline gelişinin üzerinden çok uzun zaman geçti. Ortak bir tepki gerektiren meydan okumalar, hiç bu kadar zorlayıcı olmamıştı ve Avrupa bu meydan okumalara karşı, birlik içinde reform yapma gücünü kendinde bulabilir.
Bu yazı The Economist’te, 09 Eylül 2024 tarihinde “Mario Draghi outlines his plan to make Europe more competitive” başlığıyla yayınlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.