×
AVRUPA

ANALİZ

Genç Avrupalılar Neden Aşırı Sağa Yöneliyor?

Genç seçmenlerin yabancı düşmanı, AB karşıtı ve aşırı muhafazakar partilere artan desteği, göçmen karşıtı duygulardan ziyade yerleşik politikacılar tarafından ihanete uğradıkları hissinden kaynaklanıyor.
KİRALARIN YÜKSELDİĞİ ve ekonomik beklentilerin azaldığı bir ortamda, genç Avrupalılar öfkelerini sosyal medyadan çıkarıyor ve giderek daha fazla aşırı sağ partilere yöneliyor. Bunun kanıtı Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarında görülebilir; bu sonuçlar dünya çapındaki politikacılar için bir uyarı olmalı.

İlerlemeciler uzun zamandır davalarını savunmak için gençlere güveniyorlar. Daha beş yıl önce, genç Avrupalılar iklim eylemi, sosyal adalet ve demokratik reformu savunan partilere oy verdiler. Ancak bu artık uygulanabilir bir siyasi strateji olmayabilir. Haziran ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimleri, birçok genç seçmenin aşırı sağa kaydığını ve Avrupa şüphecisi, göçmen karşıtı ve düzen karşıtı partilerin ciddi başarılar elde ettiğini gösterdi.

Bu eğilim Avrupa ile sınırlı değil. Yeni vergileri protesto eden genç Kenyalılar bu ay Parlamento'yu bastı ve polisin ateş açması sonucu birkaç kişi öldü. Dünyanın dört bir yanında yeni bir gençlik siyaseti ortaya çıkıyor. Bu hareket her zaman aşırı sağ ile aynı çizgide değilse de, genellikle statüko karşıtı bir nitelik taşıyor. Bu da memnuniyetsiz genç seçmenlere hitap eden politikacıların hem mesajlarını hem de araçlarını yeniden gözden geçirmeleri yönünde bir mesaj.

Avrupa Birliği genelinde genç seçmenlerin sağa kaydığı açıkça görülüyor. 2019'da Yeşiller'i büyük oranda destekledikten sonra, 25 yaş altı Alman seçmenlerin %16'sı bu yılki Avrupa seçimlerinde aşırı sağcı Alternative für Deutschland'a (AfD) oy vererek partiyi merkez sağ Hıristiyan Demokratların ardından ikinci sıraya ve Şansölye Olaf Scholz'un Sosyal Demokratlarının bir hayli önüne geçirdi. Fransa'da gençlerin oylarının %30'u Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'ne gitti. Bu sonuç, Le Pen'in 18-24 yaş arası seçmenlerin %39'unu ve 25-34 yaş arası seçmenlerin %49'unu kazandığı 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuyla paralellik gösteriyor.

Bu arada, 18-34 yaş arası İtalyan seçmenlerin %21'i, Başbakan Giorgia Meloni'nin İtalya'nın Kardeşleri'ne hedeflerini uygulamaya devam etmesi için büyük yetki verdi. İspanya'da aşırı muhafazakar Vox partisi en genç seçmenler (25 yaş altı) arasındaki payını %12,4'e yükseltti. Buna karşılık, aşırı sağcı İsveç Demokratları 22-30 yaş arası seçmenlerin %10'unu kazanmasına rağmen dördüncü oldu.

Avrupa'nın sağa kayması birçok siyasetçinin göç gibi konularda tutumlarını sertleştirmesine yol açtı. Ancak genç seçmenlerin yabancı düşmanı, AB karşıtı ve aşırı muhafazakar partilere artan desteği, göçmen karşıtı duygulardan ziyade yerleşik politikacılar tarafından ihanete uğradıkları hissinden kaynaklanıyor. Ekonomik olarak güvenli bir yaşam süren yaşlı nesiller, cömert emeklilik maaşları ve sağlık hizmetleri yoluyla devlet bütçelerinin giderek artan bir bölümünü tüketirken, genç Avrupalılar geçim sıkıntısı ve ekonomik beklentilerinin azalması yüzünden zor günler geçiriyor.

Bu artan hayal kırıklığı kısmen AB politikacılarının gençler için istikrarlı ve iyi ücretli işler sağlamadaki başarısızlığına bağlanabilir. 15-24 yaş arası Avrupalılarda gençler arasındaki işsizlik oranı 2023 yılında %13,8'e ulaştı. İspanya'da bu oran %27.9 iken, Yunanistan'da %27.7, İtalya'da %20.7 ve İsveç'te %18.9 olarak kaydedildi.

Elbette, bazı iyi gelişmeler de söz konusu. Fransa'da gençler arasındaki işsizlik oranı 2016'da %25 iken 2023'te %15,7'ye; İtalya'da 2014'te %42,7 iken 2024'te %22,8'e; Hollanda'da 2013'te %13,2 iken 2023'te %8,7'ye; Almanya'da ise 2005-2023 yılları arasında %15,5'ten %6'ya düştü. Buna rağmen, ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar çoğu gencin ebeveynlerinden daha yoksul olacağına dair kanıtlar artıyor, blok genelinde de aşırı sağa verilen destek büyüyor.

Sorun işgücü piyasasının ötesine uzanıyor. Pek çok Avrupa ülkesinde gençler konut krizi, kalabalık okullar ve zor durumdaki sağlık sistemleriyle de mücadele ediyor. Artan kiralar, fahiş okul harçları ve durgun reel ücretler karşısında genç seçmenler, endişelerini kimin gidereceğini soruyor. Aşırı sağcı politikacılar, bu konuyla ilgili göçmenliği suçlamakla yanlış yapıyor, ama en azından ortada bir sorun olduğunu kabul ediyor ve genç seçmenler arasında yankı uyandıracak şekilde bu sorunu dile getiriyorlar.

Sosyal medya bunun en iyi örneği. 1960'larda medya teorisyeni Marshall McLuhan, sadece ne söylendiğinin değil, mesajların nasıl iletildiğinin de önemini vurgulamıştı. Ona göre insanların iletişim kurdukları araç, etkileşimlerini şekillendirir. McLuhan'ın “araç mesajdır” şeklindeki ünlü gözlemi, TikTok gibi aşırı sağcı demagogların mesajlarını gençlere göre uyarlamalarını sağlayan platformlar çağında daha da geçerli.

Sosyal medyayı bir yayın aracı olarak gören deneyimli siyasetçilerin anlamadığı şey, sosyal medyanın etkileşim, bağ kurma ve kimlik oluşturmada güçlü bir araç olabileceği. Ancak sosyal medyayı yedi yirmi dört çalışan bir odak grubu olarak gören, politikalarını seçmenlerin kaprislerine ve anlık tepkilerine göre şekillendiren politikacılar, en az sosyal medyayı tamamen görmezden gelenler kadar tehlikeli.

Ortak acıları besleyen sosyal medya, siyasi hareketlerin genişlemesine ve destekçi toplamasına yardımcı olabilir. Scholz Nisan ayında TikTok'a gecikmeli olarak katılırken, Alman aşırı sağı bu platformu genç seçmenlerin korku ve endişelerine hitap eden güçlü bir anlatı yaratmak için kullandı (buna alternatif bir evren diyenler de olabilir). Sonuç olarak, pek çok AB siyasetçisi işlerini yapmaya çalışırken çevrimiçi gruplar kendilerine karşı harekete geçiyor, onlar da kendilerini giderek daha yalnız hissediyor.

Genç seçmen kuşağı zamanının çoğunu YouTube, TikTok ve Instagram gibi platformlarda geçirdiğinden (ABD'de gençler günde ortalama 4,8 saatlerini sosyal medyada geçiriyor) ortaya zehirli bir siyasi ortam çıkabiliyor. Siyasi liderler, küskün gençleri geri kazanmak için onlara inanabilecekleri bir gelecek sunmalı ve gençlerin yaşadığı medya platformlarını kabul etmeli.


Bu yazı, Project Syndicate’te, 28 Haziran 2024 tarihinde “Why Young Europeans Are Embracing the Far Right” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.