Ülkelerin ekonomik pastayı büyütme çabaları, toplumsal refahı artırmak gibi sofistike bir amacın yanında -belki de ötesinde- uluslararası siyaset arenasında güçlü olabilme, dolayısıyla iktidarı güçlendirme arayışlarını ifade eder.
Dünya siyasetinde otokrat eğilimlerin yükseldiği, savaşların baş gösterdiği, korumacılığın hız kazandığı bu dönem, yeni Keynesyen çağın ilkinden çok daha uzun sürebileceğine ilişkin kritik emareler taşıyor.
Para politikalarının sonuç vermesi, merkez bankalarına olan güven, piyasa paydaşlarının beklentileri ve oyun kurucu kurumsal yapıların kararlarıyla ilişkilendirilebilir.
Merkez Bankası bağımsızlığı büyük oranda, Merkez Bankaları'nın enflasyonla mücadelede seçecekleri politika araçlarını özgürce seçebilmeleri ile eşdeğer görülür.