×
KÜLTÜR

ANALİZ

Modern Oligarklar ve Siyaset

Oligark, servet ya da gücü güvence altına alan ve yeniden üreten, sonra da “birini diğerine” dönüştüren kişidir. Peki, bir oligarkı oligark yapan nedir, özellikle de günümüzde?
OLİGARKLARI sadece Sovyet sonrası bir olgu olarak düşünenler, orijinal tanımın yaklaşık 2,400 yıl önce Aristoteles’ten gelmesi üzerine kafa yormalı: “İster az ister çok olsun, nerede insanlar servetleri sayesinde hüküm sürüyorsa, bu bir oligarşidir.”

Oligarklar hem batıda hem de doğuda dünya çapında çoğalan kadim bir sınıf. Birçoğu ülkeleri yönetiyor. Valentina Rodríguez Guerra ile birlikte yeni bir kitap yazan David Lingelbach Aristoteles’in tanımını yeniden ele alan The Oligarchs’ Grip [Oligarkların Kıskacı] adlı kitabında oligarklar hakkında garip bir şekilde az çalışma olduğunu iddia ediyor. Yazarlara göre bir oligark, “servet ya da gücü güvence altına alan ve yeniden üreten, sonra da birini diğerine dönüştüren kişidir.” Peki, bir oligarkı oligark yapan nedir, özellikle de günümüzde?

Öncelikle, oligarklar basitçe “kodaman” değildir. İkincisi, herhangi bir siyasi güce sahip olmayan zengin iş adamlarıdır. Yazar Lingelbach, Elon Musk’ın geçen yıl Twitter’ı satın aldığında iş adamlığından oligarklığa geçtiğini söylemişti. Şimdi adı X olarak değiştirilen sosyal medya şirketi, Ukrayna’dan İsrail’e kadar pek çok olayla ilgili görüşleri şekillendiriyor -çoğu zaman da yalan haberlere yer veriyor. Lingelbach, “Musk bugün dünyamızdaki en önemli beş ya da on oligarktan biri” diye ekliyor.

Kitap çeşitli oligark türlerinin varlığından bahsediyor. Musk gibi “iş oligarkları” servetlerini siyasi güce dönüştürürken, “siyasi oligarklar” tam tersini yapıyor. Kitaba göre ikincisinin klasik bir örneği, “nükleer silahlara sahip bir milyarder” olan Vladimir Putin. Oligark başkanlar karar alma gücüne sahip. Rupert Murdoch, Charles Koch ve George Soros gibi oligark nüfuz sahipleri gündemi belirlerken, Musk, Mark Zuckerberg ve Google’dan Larry Page gibi platform sahipleri beynimize akan bilgi rejimlerini yeniden düzenliyor. 

The Oligarchs’ Grip, “Nasıl Oligark Olunur” şeklinde başlıklandırılabilirdi. Kitap, her şeyden önce oligarkların fırsatçı olduğunu savunuyor. Bu kişiler, genellikle kargaşa dönemlerinde -sıradan insanlar tarafından fark edilmeden- ortaya çıkan büyük fırsatları değerlendirirler. “Oligarklar için tarih arka odada yazılır” diyor yazarlar. 

Oligarkların “çıkarcı arkadaşları” vardır, yani geçici partnerleri kullanıp sonra atarlar. Bir oligarkın saltanatı genellikle kısa sürer ve (neredeyse hepsi erkektir) etrafı genellikle korumalarla çevrilidir. Zenginliklerini tehlikeli yerlerde elde etmiş olan oligarklar genellikle daha güvenli yerlere, özellikle de Londra’ya taşınırlar.

Modern oligarkların yükselişi: 1990’lar

Bugünün önde gelen oligarklarının çoğu, şimdilerde genellikle sakin bir ara dönem olarak düşünülen bir çalkantı döneminde ortaya çıktı: 1990'larda. Şu anda Kanada Maliye Bakanı olan Chrystia Freeland, 1990’larda eski Sovyet devlet varlıklarının satılması hakkında “muhtemelen insanlık tarihindeki en büyük varlık transferi” der, Plutocrats [Plütokratlar] adlı kitabında.  Bu süreçte yedi oligark Rusya ekonomisinin yarısının kontrolünü ele geçirdi. İşte o zaman, doğrudan Aristoteles’ten değil ama Amerikalı yazar Jack London’ın Sovyet onaylı siyasi romanı Demir Ökçe’den türetilen “oligark” kelimesi Rusya’da yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

Rusya’daki “yüzyılın satışı”, başka yerlerdeki oligark dostu değişimlerle aynı zamana denk geldi: Küreselleşme, internetin gelişi ve Murdoch ile sosyal demokrat Batı Avrupa'dan nadir bir oligark olan Silvio Berlusconi tarafından paraya dönüştürülen özel televizyonların yükselişi. Berlusconi’nin 1994’te İtalya başbakanı olarak seçilmesi, oligarklara duyulan popüler hayranlığı gösterdi. Bu, ABD için en büyük korkusu zalim bir kral değil, bir oligarşi olan Amerikan kurucu babası John Adams tarafından 200 yıl önce endişeyle öngörülen bir durumdu. (1787’de Thomas Jefferson’a yazdığı mektupta yeni yazılan ABD Anayasası’na yanıt veriyordu: “Siz tek kişiden korkuyorsunuz, ben ise az kişiden. Sen Monarşiden korkuyorsun; ben Aristokrasiden). Devamındaki süreçte haberlerin iş ve siyaset bölümleri birleşmeye başladı. 

Bu yüzyılda servetler daha önce hiç hayal edilmediği kadar büyüdü. Rusya’nın çok ötesindeki ülkeler de devlet varlıklarını ve işlevlerini zengin kişilere devretti. Musk’ın hem Amerikan uzay taşımacılığını hem de Ukrayna’nın savaş çabaları için gerekli olan Starlink internet uydularını işletmesi bu şekilde sonuçlandı. The Oligarchs’ Grip, 1940’larda Çinli oligark T.V. Soong’un “600 milyon dolarlık net değeriyle dünyanın en zengin insanı olduğuna inanıldığını” söylüyor. Musk’ın net serveti şu anda yaklaşık 207 milyar dolar.  2021 yılında BM Dünya Gıda Programı direktörü, servetinin yüzde 2’sinin “açlık sınırındaki 42 milyon insanı kurtaracağını” söylemişti.

Lingelbach ve Rodríguez Guerra’nın hesaplamalarına göre, devlet ya da hükümet başkanı olan oligarkların sayısı 1988’de üç iken bugün 20’nin üzerine çıkmış durumda. Örnekler arasında Güney Afrika Başkanı Cyril Ramaphosa, Nijeryalı Bola Tinubu, El Salvadorlu Nayib Bukele (mali açıdan sadece bir “minigark” olarak nitelendirilebilir) ve yeni seçilen 35 yaşındaki Ekvador Başkanı Daniel Noboa yer alıyor. Oligark politikacılar genellikle kendilerini elitlere karşı halkın koruyucusu olarak gösterirler. Rodríguez Guerra’nın söylediğine göre hem Noboa hem de Bukele oligark mirasçıları; Latin Amerika oligarkları Avrupa oligarklarına kıyasla daha aile temelli bir yapıya sahip.

Sovyet sonrası oligarklar ile özellikle Amerikalı meslektaşları arasında farklılıklar olduğu açıktır. 1990’ların Rusya’sında, anında zenginliğe giden yol, özelleştirmelerde içeriden bilgi almak için hükümet patronlarını kullanmaktı. Bu kökenleri sebebiyle Rus oligarklar servetlerine hiçbir zaman tam anlamıyla sahip olmadılar. Onlar sadece hükümetteki patronları isteyene kadar paraya göz kulak oldular. 

Birçok Sovyet sonrası oligark, Rusya ve Batılı düşmanları arasındaki yapıcı gerilimi kullanarak Moskova ve batıdaki evleri arasında bir hayat kurdu. Ancak meslektaşları Mikhail Khodorkovsky’nin hapiste geçirdiği 10 yılın onlara hatırlattığı gibi, asla güvende değillerdi.

Siyasal rejimler ve oligarklar

Rejimin kimi zaman oligarkları hapse attığı ya da ortadan kaybettiği Çin’de de benzer bir durum söz konusu. E-ticaret holdingi Alibaba’nın kurucusu Jack Ma’nın geçen yıl Tokyo’da yaşadığı ve Çin dışındaki çeşitli üniversitelerde ders verdiği ortaya çıktı. Kısacası, otokrasiler oligarkları dizginleme konusunda demokrasilerden ya da başarısız devletlerden daha iyi bir iş çıkarıyor. Bunun bir diğer şekli ise otokratik liderin genellikle ülkenin baş oligarkı haline gelmesidir. Rakiplerinin varlıklarına el koyma becerisi bile başlı başına hayranlık uyandıran bir siyasi güç gösterisi olarak kabul edilir. Suudi veliaht prens Muhammed bin Selman 2017 yılında Riyad’daki Ritz-Carlton’da krallığın en zengin güç simsarlarını alıkoyduğunda bunu başarmıştı.

Buna karşılık Amerikan teknoloji baronları platformlarını, genellikle hükümetleri henüz onların neyin peşinde olduklarını anlamadan önce kurdular. Ancak bir kez zengin olduklarında, Sovyet sonrası akrabaları gibi aynı ömürlük yükle karşı karşıya geldiler ki bu da oligarklar üzerine çalışan bir diğer bilim insanı Jeffrey Winters’ın "zenginlik savunması" dediği şeydi.

Demokrasi ve Batılı oligarklar

Her oligark daima parasına (ya da hayatına) yönelik bir sonraki tehdidin nereden geleceğini hesaplar. Amerikalı teknoloji milyarderleri Washington ya da Brüksel’in neredeyse tamamen kendilerine ait olan tekellerini kıracağı korkusuyla yaşarlar. Eski Sovyet oligarkları hükümetten iyilik beklerken, Batılı oligarklar hükümetlerin kendilerini rahat bırakmasını ister.

Silikon Vadisi’nin baronları savundukları liberalizmin dünya için iyi olduğunu içtenlikle düşünüyor olabilirler. Jack London’ın yazdığı gibi: “Oligarkların en büyük itici gücü doğru yaptıklarına olan inançlarıdır.” Ancak bu onları demokrasiye müdahale etmeye kadar götürebilir. Jonathan Taplin yeni kitabı The End of Reality’de şöyle yazıyor: “Big Tech, iktidarını sürdürebilmek için siyasi tıkanıklığa ihtiyaç duyuyor.” İdealleri, hiçbir düzenleme üzerinde anlaşamayan kutuplaşmış bir Meclis’tir. Big Tech’in bir sonraki savaşı yapay zekanın etkin bir şekilde düzenlenmesini engellemek olacak.

Demokrasilerde oligarklar genellikle bağışlar yoluyla siyasi adayları seçerler. Rus oligarkların 1996’da Boris Yeltsin’in yeniden seçilmesini sağlaması gibi, Peter Thiel de 2016’da Donald Trump’ı destekledi. Oligarklar ayrıca medyayı, düşünce kuruluşlarını ve üniversiteleri finanse ederek (Charles Koch’un tercih ettiği yöntem) ve Facebook gibi platformlar aracılığıyla kamuoyunu şekillendirebilirler. Albert Einstein’ın şöyle bir gözlemi vardır: “Oligarklar, demokratik olarak örgütlenmiş bir siyasi toplum tarafından bile etkili bir şekilde kontrol edilemez. Çünkü sermaye sahipleri, kaçınılmaz olarak doğrudan ya da dolaylı olarak ana bilgi kaynaklarını kontrol etmektedir.”

Musk geçen yıl gerçekleşen ABD ara seçimlerinde takipçilerini Cumhuriyetçilere oy vermeye çağırdı. Demokratları “bölünme ve nefretin partisi” olarak nitelendiren ve sürekli sağcı bir ses olan Musk, muhtemelen başkanlık için Trump’ı destekleyecek.

Oligark bir başkan: “Serveti güce ve gücü servete dönüştürmek!”

Trump onlarca yıldır New York’un yerel oligarklarından biriydi ve 2015 yılında ulusal oligarklığa geçiş yaptı. Hem kendisi hem de babası Fred, emlak anlaşmalarını kolaylaştırmak için New York ve New Jersey politikacılarına bağış yapmayı alışkanlık haline getirmişlerdi. Trump aynı zamanda geçici müttefiklerini kullanma konusunda son derece fırsatçı bir kişiydi. Başkanlığa adaylığını koyduğunda televizyonda oligark rolünü oynadı. Ayrıca başkanlık kampanyası için kendi parasından belki de 66 milyon dolar harcadı.

Başkan olduktan sonra ailesi başka bir oligarşik oyun denedi: Gücü paraya çevirmek. Trump ailesi başkanlığı paraya dönüştürdü. Trump’ın damadı Jared Kushner, yıllarca başkanlığın Orta Doğu’dan sorumlu ismi olarak görev yaptıktan sonra, Suudi Arabistan’ın egemen varlık fonundan kendi özel sermaye fonuna 2 milyar dolar yatırım aldı.

Bunlarla birlikte 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binası’nın basılmasında da Trump’ın rolü eski bir oligarşik oyun kitabından geliyor. Tarihsel olarak oligarklar özel ordular kurma eğilimindeydiler. Winters, 2011 tarihli Oligarchy [Oligarşi] kitabında, Roma Cumhuriyeti’nin son dönemlerinde oligarkların genellikle Roma ordusundan terhis edilen askerleri kiraladıklarını yazıyor. Daha sonra oligark Crassus tarafından desteklenen Julius Caesar, MÖ 49’da Rubicon nehrini geçti, paralı askerleriyle cumhuriyeti yıktı ve kendini diktatör ilan etti.

Ardından gelen Roma imparatorluğu paralı orduları dağıtacak kadar güçlendi. Bu tipik bir durumdur: İşlevsel bir devlet, şiddet tekelini elde eder. Putin, 1990’larda oligarkların kiralık katilleri tarafından işlenen kanunsuz cinayetler dönemine son verdiği için pek çok Rus arasında popüler oldu. Benzer şekilde ABD devleti de şimdiye kadar şiddet tekelini korudu ve 6 Ocak’ın faillerinin çoğunu hapse attı.

Ancak Trump bu tekele karşı çıkmaya devam ediyor. Yargıçlara, savcılara, tanıklara ve rakip siyasetçilere yönelik saldırıları, destekçilerinin hedeflerine yönelik ölüm tehditlerine neden oluyor. Trump, eski Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in, kendi başkanlık döneminin sonunda Çinli bir generale Amerika’nın istikrarı konusunda güvence vererek “haince bir eylem” gerçekleştirdiğini yazdı ve ekledi: “Geçmiş zamanlarda olsa cezası ÖLÜM olurdu!” ABD'deki silahların yaygın kullanımı göz önüne alındığında, Trump'ın gayri resmî bir özel orduyu harekete geçirmekle ilgilendiği görünüyor.

Savaş ve oligarklar

Oligarklar nasıl yıkılır? Devrimler (genellikle komünist olanlar) ve büyük (küçük değil) savaşlar yoluyla. Avusturyalı tarihçi Walter Scheidel şöyle söyler: “Savaşın, gelir ve servet eşitsizliklerini dengeleyebilmesi için topluma bir bütün olarak nüfuz etmesi, insanları ve kaynakları genellikle sadece modern ulus devletlerde mümkün olan bir ölçekte harekete geçirmesi gerekir. Bu da iki dünya savaşının neden tarihteki en büyük dengeleyiciler arasında yer aldığını açıklıyor.” Şimdi de Ukrayna savaşı, modern oligark dünyasını sarsıyor.

The Oligarchs' Grip, Putin’in Ukrayna’yı işgalini, 2014’te Kırım’ı işgali gibi tipik bir oligarşik fırsat yakalama girişimi olarak tanımlıyor. Aynı doğrultuda, eski satranç şampiyonu Garry Kasparov da Putin’i bir satranç oyuncusu olarak değil, her zaman zayıf elle oynayan bir “poker oyuncusu” olarak tarif ediyor. “Ama pokerde, bahsi arttırırsanız ve [rakibiniz] pas geçmeye devam ederse zayıf bir el bile kazanabilir.”

Putin de oligarkların geçici müttefikler edinme ve sonra da bırakma stratejisini izledi: Wagner grubunun kurucusu Yevgeny Prigozhin, Almanya ve Fransa, şimdi de Kuzey Kore. Lingelbach şöyle diyor: “Bu tür şeyleri denemeyi bıraktığı gün Putin’in sonunun geldiğini söyleyebilirim.”

Ukrayna savaşının baş aktörlerinden ikisi, Prigozhin ve Musk, tipik oligarklar gibi, güvenilmez bir bağlılık sergileyen kişilerdi veya şu anda öyle görünüyorlar. Prigozhin Romalıların tanıyacağı türden bir savaş ağası oligarkıydı. Musk bir savaş lordu olmasa da yeni bir askeri malzemeyi kontrol ediyor: Starlink uyduları savaş alanına geniş bant sağlıyor. Geçen yıl Starlink'in kapsama alanını genişletmeyi reddederek savaşa meşhur bir müdahalede bulundu. Böylelikle Ukrayna'nın Rus filosuna sürpriz bir saldırı yapmasına izin vermemiş oldu. New Yorker dergisine göre Musk, Pentagon yetkililerine Putin ile savaş hakkında görüştüğünü söyledi (Musk bunu reddediyor). Konuşmuş olsunlar ya da olmasınlar, oligarklar arasındaki özel anlaşmalar artık dünyayı değiştirebilir.

Bu savaş, birçok Rus oligarkın sonunu getirebilir. Birdenbire kendilerini Putin ve Batı arasında sıkışmış bulabilirler. Mikhail Fridman bunun bir örneği. Batı’nın yaptırımlarına maruz kalan Fridman, Londra Yüksek Mahkemesi’nden kuzey Londra’daki malikanesinin aylık 30.000 sterlinlik işletme masraflarını ve bir şoförün maaşını ödemesine izin verilmesini istedi. (Fridman toplu taşımayı çok riskli buluyor.) Yaptırımlardan kurtulmak umuduyla, aralarında hapiste olan bir savaş karşıtı aktivistin de bulunduğu Rus muhaliflerden destek talep etti. Bunlar, işe yaramış gibi görünmüyor. Fridman, Londra’dan İsrail’e taşındı ama Hamas’ın 7 Ekim saldırılarından sonra Moskova’ya döndü. Yahudi ve/veya Ukraynalı geri dönen oligarklar, milliyetçi savaş dönemi Rusya’sını kendilerine pek uygun bulmayabilirler.

Yeni oligark cennetleri

Ülkenin en zengin adamı Andrey Melnichenko gibi diğer Rus oligarklar, eski Angola oligarkı Isabel Dos Santos, Pakistanlı Asif Ali Zardari ve Taylandlı Thaksin Shinawatra için çeşitli zamanlarda bir sığınak olan Dubai’ye kaçtılar. Paris’teki Sciences Po’da Rus ekonomist olarak çalışan ve 2005 yılında oligarklar üzerine çığır açan bir makale yazan, ardından 2013 yılında Rusya’dan kaçan Sergei Guriev, Türkiye’nin de gelişmekte olan bir başka oligark cenneti olduğunu söylüyor. “Buralar vizeye ihtiyacınız olmayan yerler, tarafsız bir oyun oynayan ülkeler ve zengin insanlar için yaşam kalitesi yüksek.”

Oligarklarla çalışmış bir bankacı olan David Gigauri, oligark hizmet sağlayıcılarının da (muhtemelen Londra’nın üst düzey ekonomisi maliyetine) Dubai’ye taşındığını söylüyor. Ancak Gigauri, Dubai’ye taşınan Rus milyarderlerin oligarklıktan güçsüz emekli zenginliğe adım atıyor olabileceklerini de ekliyor. Guriev, bu kişilerin çoğunun sadece komünizm sonrası Rusya’da nasıl para kazanılacağını bildiğini anlatıyor.

Rusya’da kalanlar ya da Rusya’ya dönenler de artık eski oligarklar olabilir, zira oligarklığın olmazsa olmazı olan bağımsızlıklarını kaybetmiş durumdalar. Prigozhin’in Haziran ayında Moskova’ya yürüdükten sonra pek de gizemli olmayan bir uçak kazasında ölmesiyle ortaya çıktığı gibi, Putin artık özerk aktörlere tahammül etmiyor. Savaş patlak verene kadar Putin ile uzun yıllar kişisel bir ilişkisi olan Roman Abramovich, Mart 2022’de Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine katılırken zehirlendiğinden şüphelenildi. Guriev şöyle diyor: “Oligarklar, maddi ve psikolojik olarak acı çekiyorlar ve Abramovich'in durumunda, muhtemelen fiziksel olarak da. Onlara ‘Hayatınız için korkuyor musunuz’ diye sorarsanız, özel sohbetlerde bile ‘Hayır’ diyeceklerdir. Ama eminim korkuyorlardır.”

Şimdi oligarkların yerini Putin’in “atanmış milyarderleri”nden oluşan bir zümre alıyor: Putin’in bağımlı destekçileri Igor Sechin, Arkady ve Boris Rotenberg ve biraz daha özerk Vladimir Potanin. Rus minigark Oleg Tinkov’un, Rusya savaşını eleştirmesinden sonra, değer kaybeden bankasından hisse satın alan Potanin oldu. Potanin ayrıca Fransız bankasının Rusya’dan çıkmasının ardından Rosbank’ı Société Générale’den satın aldı. Yani Rusya’nın yeniden dağıtılacak bol miktarda serveti var ama artık fazla gücü yok.

Savaş ve Ukrayna oligarkları

Bir kısmı Rus meslektaşlarının eski düşmanları olan Ukraynalı oligarklar da yok ediliyor. Pek çoğu savaş bölgelerinde varlıklarını kaybetti. Ukrayna devleti savaş için seferber olduktan sonra, eskiden ülkenin oligarklarının yönettiği özel orduları feshederek şiddet tekelini ele geçirdi.  Ve 2021’de ülke, oligarkları mal varlıklarını açıklamaya ve siyasi partileri finanse etmeyi durdurmaya zorlayan bir oligarşisizleştirme yasasını kabul etti.

Volodymyr Zelensky’yi siyasete iten ve ardından başkanlık kampanyasını finanse eden oligark Igor Kolomoisky, dolandırıcılık ve kara para aklama şüphesiyle tutuklandı. Zelensky, Putin’in Berezovsky’ye karşı yaptığı gibi kendisini sahneye çıkaranlara karşı cephe aldı. Bunu yapmak zorundaydı çünkü Batılı ülkeler, oligarkların gelirleri cebine koymayacaklarına inandıklarında Ukrayna'nın yeniden inşasını finanse edecekler ve Ukrayna'yı AB'ye kabul edecek.

Ancak oligarklarla karşı karşıya gelen Ukraynalı politika yapıcılar risklerin farkında. Kolomoisky’nin PrivatBank’ının bilançosundan 5,5 milyar doların kaybolmasının ardından kamulaştırılmasını denetleyen eski merkez bankası başkanı Valeria Gontareva, daha sonra Londra’ya kaçtı ve 2019’da Knightsbridge’de gizemli bir arabayla çarpışması onu tekerlekli sandalyeye mahkum etti. Haftalar sonra bir molotof kokteyli Kiev’in dışındaki evini yaktı.

Geçiş dönemleri ve oligarklar

ABD’de Federal Ticaret Komisyonu Başkanı Lina Khan, farklı nedenlerden ötürü, büyük teknoloji platformlarının pazar hakimiyetini azaltma konusunda pek başarılı olamadı. FTC geçen ay Amazon’a dava açtığında, piyasalar bunu görmezden geldi.

AB’nin katı tekelcilik karşıtı yasaları bundan daha fazlasını sağlama potansiyeline sahip. Ancak oligarklar için servetlerini korumak güçlerini korumaktan daha kolay. Küreselleşmiş bir dünyada, zenginler hukukun üstünlüğünün hâlâ geçerli olduğu güvenli limanlar bulabilirler. Lingelbach ve Rodríguez Guerra’ya göre, oligarklar bugünkü gibi geçiş ve belirsizlik dönemlerinde gelişme eğilimindedir. Bu anlamda, bir an için ahlak göz ardı edilerek bakıldığında, oligarklar bizler için birer rol modeldir.


Bu yazı, Financial Times’da 28 Ekim 2023 tarihinde “From Putin to Musk: the making of a modern-day oligarch” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır.