×
ABD

ANALİZ

Amerika ve Çökmekte Olan Küresel Düzen

Biden yönetimiyle ilgili temel mesele sadece krizlerin çokluğu değil, aynı zamanda krizlerin yanlış yönetiliyor olması. Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaşlar bu gerçeğin açık örnekleri. Sonuçta anketler de Biden için iyi görünmüyor.
BİR SÜPER GÜÇ aynı anda kaç uluslararası çatışmanın üstesinden gelebilir? Biden yönetimi şu anda Orta Doğu ve Avrupa'daki savaşlarla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da Çin ve Tayvan arasındaki gerilime hazırlanıyor.

Tüm bunlar Donald Trump'ın uzayan gölgesi altında gerçekleşiyor. Trump'ın Beyaz Saray'a olası dönüşü, ABD demokrasisinin geleceği ve ülkenin dünyadaki rolü hakkında düşündürüyor.

Tüm bu olayların bir araya gelmesi Washington'daki devlet dairelerinde hissedilir bir gerilim ve endişe yaratıyor. Biden yönetimiyle ilgili temel mesele sadece krizlerin çokluğu değil, aynı zamanda krizlerin yanlış yönetiliyor olması. Ukrayna ve Orta Doğu'daki savaşlar bu gerçeğin açık örnekleri. Nihayetinde anketler de Biden için iyi görünmüyor.

Bu süreçte dış krizler oldukça hızlı bir şekilde artabilir. Üst düzey bir ABD'li yetkili "önümüzdeki üç ay, önümüzdeki birkaç yılı belirleyebilir" diyor. Önde gelen bir Demokrat, "yakın zamanda Joe Biden'ın Ukrayna'yı nasıl kaybettiğini konuşuyor olabiliriz" diye endişeleniyor.

Ukrayna ordusu ve sivil kurumları için yeni finansman Kongre'de takıldı. Biden yönetimi Kiev'e verilecek paranın eninde sonunda kabul edileceğinden emin görünüyor. Ancak mali yardım yakın zamanda kabul edilmezse, Ukrayna bunun etkilerini haftalar içinde hissedebilir.

AB'nin Ukrayna için yeni bir para paketi üzerinde anlaşma çabaları da Brüksel'deki çekişmeler nedeniyle durmuş durumda. ABD'li üst düzey askeri yetkililer Kongre'yi, ülkeye yönelik fonların kesilmesi ve Putin'in savaşta önemli ilerleme kaydetmesi halinde, Rusya'nın 2024 yılı sonuna kadar Baltık ülkelerini tehdit edebileceği konusunda uyarıyor.

Ukrayna'nın içinde bulunduğu istikrarsız durum, Orta Doğu’daki gelişmeler nedeniyle olması gerekenden daha az dikkat çekiyor. Biden yönetimi İsrail'e verdiği desteğin bedelini siyaseten hem içeride hem de dışarıda ağır bir şekilde ödüyor. ABD şimdi İsrail'e Gazze'deki askeri taktiklerini değiştirmesi ve daha az Filistinli sivili öldürmesi için kamuoyu baskısı yapıyor.

Ancak Amerika'nın endişeleri Gazze'nin çok ötesine uzanıyor. Biden yönetimi ABD'yi de içine çekecek geniş çaplı bir bölgesel savaşa yakın olduğunu düşünüyor. Yemen'de İran destekli bir milis gücü olan Husilerin gemilere yönelik saldırıları da gerilimi tırmandırabilir. 

İsrail'de de 7 Ekim saldırılarından sonra İran destekli bir başka ağır silahlı milis olan Hizbullah'ın kuzey sınırındaki varlığına daha fazla tahammül edemeyeceğini savunan güçlü sesler var. Ancak İsrail ile Hizbullah arasında çıkacak bir savaş Hamas ile çıkacak bir çatışmadan çok daha şiddetli olabilir.

İsrail'in askeri operasyonlar konusundaki ısrarı Washington'da kızgınlığa sebep oluyor. ABD'li bir yetkilinin ifadesiyle "İsrailliler evdeki parayla oynuyorlar". Ancak bununla birlikte 7 Ekim'den sonra İsrail'e ciddi bir baskı yapma konusunda derin bir isteksizlik söz konusu.

Amerikan uçak gemilerinin ve füze savunma sistemlerinin Orta Doğu'ya gönderilmesi, bunların diğer sorunlu bölgeler için kullanılamayacağı anlamına geliyor. Bunun sadece Ukrayna için değil, aynı zamanda Doğu Asya için de sonuçları olacak.

Washington'daki beklenti Tayvan başkanlık seçimlerini Pekin'de tehlikeli bir ayrılıkçı olarak görülen Lai Ching-te'nin kazanacağı yönünde. Eğer Çin, Lai'nin zaferine askeri güç gösterileriyle karşılık verirse, bu kolaylıkla yeni bir krize yol açabilir.

Pekin'in Lai'nin zaferine vereceği ilk tepkinin ekonomik ve siyasi baskı üzerine yoğunlaşacağına dair ihtiyatlı bir iyimserlik var. Ancak Çin, ABD'nin Ukrayna ve Orta Doğu'daki gelişmeler nedeniyle dikkatinin dağılması ve zayıflaması halinde Tayvan'a yönelik askeri gözdağını artırabilir. 

Çin'in Ukrayna ve Gazze'yi yakından izleyecek olması, tüm bu krizlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Batılı yetkililer Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore'nin eskisinden çok daha yakın bir işbirliği içinde olduğuna inanıyor. Ruslar artık Çin'in ekonomik desteğine bağımlı ve Kuzey Kore ve İran ile askeri işbirliğinde neredeyse sınır tanımıyor.

ABD başkanlık seçimlerine bir yıldan az bir süre kalmışken, uluslararası krizler Amerikan siyasetini besliyor. Görünen o ki Trump her fırsatta Biden'ı Afganistan, Ukrayna, Gazze ve Tayvan Boğazı'na atıfta bulunarak bir zayıflık ve geri çekilme dönemine başkanlık etmekle suçlayacak.

Trump'ın ana figür olduğu kaotik ve bölücü bir ABD seçimi, ABD'nin zayıflığı ve düşüşü izlenimine güçlü bir şekilde katkıda bulunacak. Çin, Rusya ve İran ise Amerika'nın kendi demokrasisi içeride bu kadar sorun yaşarken, nasıl olup da dışarıda demokrasileri savunma sözü verebildiğini sormaktan zevk alacak. Ve bu, oldukça iyi bir soru.


Bu yazı, Financial Times’ta 4 Aralık 2023 tarihinde “America and a crumbling global order” başlığıyla yayımlanmıştır. Çeviri yapılırken yazının belirli kısımlarında editoryal düzenleme yapılmıştır. 

GIDEON RACHMAN

Financial Times'ın dışişleri baş yazarı