×
ASYA
2.03.2023

ANALİZ

Medya ve Sivil Toplum Nasıl Durdurulur?: Modi Hükümetinin BBC Baskını

Maliyeye ilişkin prosedürel cezalar, Modi hükümeti tarafından başbakanı veya partisini suçlamaya cüret eden medya ve sivil toplum organizasyonlarını sindirmek ya da yıpratmak için kullanılan popüler bir yöntemdir.
NARENDRA MODİ hükümeti, Şubat ayının ortalarında, İngiliz BBC kanalının Delhi ve Mumbai'deki ofislerine Hindistan vergi polisleriyle bir baskın düzenledi. Hükümet, polis baskınının ulusal bir nedeni olduğunu açıkladı.  İngiliz kamu yayıncısı, Hindistan'ın ulusal çıkarlarını küçümsemekle suçlanıyor. Ama açıklama pek de inandırıcı görünmüyor.

Baskın, geçen ay BBC'nin (Hindistan dışında) yayınladığı iki bölümlük "Hindistan: Modi Sorunu" başlıklı belgeselin ardından geldi. Belgesel, Modi'nin kariyeri boyunca Hindistan'daki yaklaşık 200 milyon Müslümanı şeytanlaştırma çabalarını ele alıyor. Özellikle, Modi’nin 2002'de Gujarat'ta, eyalet başbakanıyken patlak veren ve çoğu Müslüman 1.000'den fazla kişinin öldüğü mezhepsel şiddet olaylarındaki rolünü inceliyor. Düzinelerce Müslüman kadın ve kızın, Hindu çeteleri tarafından tecavüze uğradığı ve diri diri yakıldığı bu olay, Hindu milliyetçi liderini uzun süredir rahatsız ediyor. BBC belgeseli, İngiltere hükümetinin şiddete ilişkin yayınlanmamış bir raporuna dayanıyor ve oralardan alıntılar yapıyor. Müslümanlara yönelik organize bir etnik temizlik kampanyasını anlatıyor. Şiddeti mümkün kılan "cezasızlık ortamından" Başbakan Modi'yi "doğrudan sorumlu" tutuyor belgesel.

Başbakan eleştirilere karşı çok rahatsız. Hükümet, belgeseli sosyal medya dahil olmak üzere Hindistan'da yasaklamak üzere "acil durum" yetkilerine başvurdu. Öğrenciler, Modi'nin Bharatiya Janata Partisi'nden nefret eden sol eğilimli bir kurum olan Delhi'deki Jawaharlal Nehru Üniversitesi'nde bu belgeseli tekrar göstermeye çalıştıklarında yetkililer elektrikleri kesti. İktidar partisinin sözcüsü İngiliz yayın kuruluşunu "Hindistan'a karşı nefretle hareket eden" "dünyanın en yozlaşmış örgütü" olarak tanımlıyor.

Baskın, Hintli ifade özgürlüğü grupları tarafından kınandı. Hükümetin çok da umurunda değil. BBC, hükümet müfettişleriyle uzun zamandır sancılı bir ilişki içerisinde. Maliyeye ilişkin prosedürel cezalar, Modi hükümeti tarafından başbakanı veya partisini suçlamaya cüret edenleri sindirmek veya yıpratmak için kullanılan popüler bir taktik. 2020'de Uluslararası Af Örgütü, Modi hükümetinin örgütün banka hesaplarını dondurmasının üzerine Hindistan operasyonunu kapatmak zorunda kaldı. Geçen yıl, Oxfam Hindistan ve Delhi'de bir düşünce kuruluşu olan Politika Araştırma Merkezi vergi baskınlarına maruz kaldı. Yerli Hint medya kuruluşları, gazeteciler ve aktivistler daha da kötü durumda. Saldırı ve misillemeler, hükümet tarafından gerçekleştirilen reklam yasaklarını, yargısız hapis cezalarını içeriyor. Yahut şovenist Hindutva ideolojisinin bir eleştirmeni olan gazeteci Gauri Lankesh'e göre, hükümetin öfkeli hayranları tarafından düzenlenen suikastları içeriyor.

Medyada, Corybanian Hindu trollerinden oluşan bir ordu bu tür aşırılıkları yüceltiyor. Her aşırı davranış, Hindu ulusu için bir zafer olarak kabul ediliyor. Wire haber sitesi köşe yazarı Apoorvanand'ın belirttiği gibi, New York merkezli Hindenburg Research, Hindistan'da faaliyet gösterirse intikam ve saldırının hedefi olacaktır. Apoorvanand'ın Adani Group'un mali düzenlemelerine ilişkin sert analizi, Hindistan'ın en büyük holdinglerinden birinin piyasa değerinde 130 milyar dolar kaybetmesine neden oldu. Holdingin kurucusu ve ana hissedarı Gautam Adani, Modi'nin yakın bir müttefiki. Bu nedenle troller için Hindenburg, BBC, Af Örgütü, Ms Lankesh ve diğerleri Hindistan karşıtı aynı komplonun parçası. 

Kimilerine göre merak edilen konulardan biri, özellikle Hindistan'ın G20'nin ev sahibi olarak ilgi odağı olacağı bir yılda, Modi'nin “mağrur BBC”ye karşı gelmekle çizgiyi aşıp aşmadığı. Aslına bakılırsa, gölge düşmanlarla savaşmanın onun siyasi çekiciliği açısından ne kadar önemli olduğunu hafife alıyorlar. Modi’nin yerel eleştirmenlere karşı kazandığı pek çok zaferden sonra, sıradaki mantıklı adım, yabancı eleştirmenlere karşı sert önlemler almaktı.

Modi ile ilgili şüpheleri olanlar, onun Batılı müttefiklerinin gevşekliğini de hafife alıyor. Amerika, İngiltere ve diğerleri zaman zaman Hindistan'daki azınlık hakları ve basın özgürlüğü hakkında küçük endişeler dile getirebilirler. Ama onlar için önemli olan, Hindistan pazarının muazzam ekonomik potansiyeli ve Batı'nın Çin ile olan hakimiyet mücadelesinde bir Hint kalesi özlemi.

Geçen ay İngiltere'nin barış güvercini başbakanı Rishi Sunak, İngiliz hükümetinin yayınlanmamış raporundaki Modi ile ilgili nitelendirmelere "hiç katılmadığını" ima etti. Bırakın Modi'nin çok daha savunmasız Hintli kurbanlarını, Londra veya Washington'dan BBC'ye bile tam destek yoktu. “Jeopolitik zor bir oyundur,” diyerek bu durumun “hayli adil” olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bir sonraki sefere, Batılı bir liderin Modi'yi ülkelerinin “ortak demokratik değerleri” için tebrik ettiğini duyarsanız mideniz bulanabilir.