×
ARAP DÜNYASI
12.06.2022

ANALİZ

Lübnan Usulü Seçim: Dengeler Değişti, Kaos Baki!

Bölünmüş ve kutuplaşmış bir ülkede, parçalı bir parlamentonun derin bir krizle mücadele etmesi gerekecek.
LÜBNAN'DAKİ GENEL SEÇİM sonuçlarında herkes için bir şeyler vardı. Ama açık bir sonuç hariç. Seçimlerde yönetici elitler bazı sembolik noktaları kaybettiler, ancak iktidardaki hakimiyetlerini sürdürdüler. Seçmenler, değişim platformunda yarışan adaylara önemli bir teveccüh gösterdi. Kazanan milletvekillerinden biri, gururla hiçbir parti platformunun adayı olmadığını ifade etti.

Lübnanlılar, 15 Mayıs'taki seçimlere katılım konusunda isteksizdi. Ülkede ikamet eden seçmenlerin sadece %41'i, (2018'e göre altı puanlık düşüşle) sandık başına gitti. Diasporadaki Lübnanlıların seçime katılımı daha yüksekti. Seçimlerde kalem ve oy pusulası olmayan sandık merkezlerinden, esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan oy pusulalarına kadar pek çok usulsüzlük kaydedildi. Ayrıca seçimlere bağımsız olarak katılan bazı adayların aslında ülke siyasetinde uzun süredir var olan mezhep partileriyle yakın bağlarının olması, sonuçların hesaplanmasını zorlaştırıyor.

Fakat seçim sonuçlarıyla ilgili yine de iki şey açık. Birincisi, güçlü Şii milis-siyasi partisi Hizbullah'ın liderliğindeki ittifak, parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti. İkincisi, bu seçimlerde daha önce eşi görülmemiş sayıda bağımsız aday parlamentoya girdi. Seçimlerle ilgili her iki gelişme de seçmenlerin, 1975-1990 arasında yaşanan iç savaşın yol açtığı yıkım da dahil olmak üzere Lübnan'ı tarihinin en kötü ekonomik krizine sürükleyen siyasi elitlere duyduğu derin öfkeye işaret ediyor. Bununla birlikte, her iki gelişme, Lübnan siyaseti ve oradaki yapısal sorunlar için kısa vadede olağanüstü bir değişim anlamına gelmeyecek.


Hizbullah bir önceki seçimlere göre bir üye artışla 13 sandalye kazandı. Ancak parti, müttefikleriyle birlikte parlamentoda 61 sandalyeye sahip olduğunu açıkladı. Bu, parlamentodaki çoğunluk için dört sandalyenin eksik olduğunu gösteriyor. Hizbullah’ın ana Hıristiyan müttefiki [ve devlet başkanı Mişhel Avn’ın partisi] Özgür Yurtsever Hareket (FPM), geçen seçimlere göre zayıf bir performans sergiledi. Hıristiyan oylarının, eski bir savaş ağası olan Samir Geagea liderliğindeki Lübnan Kuvvetleri'ne kaydığı görülüyor.

Bu durum, Hizbullah'ı Lübnan'da ve daha geniş Arap dünyasında eleştirenleri memnun edecektir. Fakat işin kötüsü, seçim sonuçlarına göre Hizbullah’ın rakipleri de açık bir çoğunluk elde edebilmiş değiller. Öyle olsa bile, Hizbullah, sadece seçmenler iste diye silahlarını bırakacak değil. Bazıları seçimleri Hizbullah için bir referandum olarak değerlendiriyor, ancak seçim sonuçlarının ürettiği parçalı ve asılı parlamento (hung parlament) kompozisyonu, muhaliflere suikast düzenleyen ve resmi orduyu alt eden bir grubu dizginlemek için çok az şey yapabilir.

Bazılarıysa seçim sonuçlarını, tüm yönetici sınıfı siyaset sahnesinden temizlemek için bir fırsat olarak görüyor. Kızacakları çok şey var. Bir zamanlar dolara güvenilir bir şekilde sabitlenmiş olan Lübnan sterlini şuan neredeyse değersiz. GSYH 2019'dan bu yana %58 azaldı. İş gücünün üçte biri işsiz.

Ülkede seçim kanunu, sisteme hakim olan partiler lehine düzenlenmiş durumda ve muhalefet bölünmüş vaziyette. Seçimlerden önce birçok aktivist, fazladan dört veya beş muhalefet sandalyesini bir zafer olarak görüyordu. Çok daha iyisini yaptılar. Gerçekten herhangi bir parti platformuyla irtibatı olmayan bağımsız adaylar, parlamentoda %10'u oluşturacak şekilde, bir düzine sandalye kazandı. Bu, parlamentonun büyük bir kısmı hâlâ savaş ağalarının elinde olsa bile umut verici bir şey.

Yeni meclisin önündeki en acil sorun, ülkedeki ekonomik çöküş. Dubai'ye giden girişimcilerden Kıbrıs'a giden zavallı cılız teknelere kadar on binlerce insan ülkeden ayrıldı. Kalanlar ise zar zor hayata tutunuyor. IMF ile bir anlaşmaya varmak, iflas etmiş bankaları temizlemek ve GSYH'nin %360'ına karşılık geldiği tahmin edilen kamu borcunu yeniden yapılandırmak, parlamentonun önünde duran en kritik sorunlar.


Şüphesiz krize eski yönetim neden oldu. Hazineden milyarlarca dolar yağmalandı. Yöneticilerin, devlet tarafından yürütülen yıkıcı bir Ponzi sistemi (Ponzi scheme) içerisindeki bankalarla şüpheli bağlantıları var. Bu arada parlamentodaki yeni grupların ekonomiyle ilgili görüşleri belirsiz. Muhalefet blokları arasında, seçim bölgelerinde onlarca aday gösteren merkez sol parti, tutarlı bir ekonomik programa en yakın olanıydı. Ama tüm bölgelerde kaybetti.

Parçalı ve asılı bir parlamento aritmetiği olmasa bile, Lübnan’da hükümet kurmak genellikle aylar alır. Milletvekilleri, görev süresi Ekim ayında sona erecek olan FPM'nin kurucusu ve eski başkanı Mişel Avn'ın yerine yeni bir devlet başkanı seçecek. Bu, hükümet kurma sürecini daha da uzatabilir. Yozlaşmış, sosyetik ve mezhepçi bir sistemi değiştirmek tek bir seçimle olası bir iş değil. Onlarca yıl olmasa da yıllar alır. Ne yazık ki Lübnan'ın o kadar zamanı yok.


Bu yazı, The Economist’te 19 Mayıs 2022 tarihinde "Shake-up and stasis" başlığıyla yayımlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.