×
EKONOMİ
16.09.2021

ANALİZ

Govcoin: Dijital Para ve Devlet

Devlet tarafından işletilen sanal para birimleri geliyor. Ve beraberinde büyük riskler…
TEKNOLOJİK DEĞİŞİM finans sektörünü alt üst ediyor. Bitcoin, anarşistlerin saplantısı olmaktan çıkıp birçok fon yöneticisinin dengeli bir portföye dahil olduğu konusunda ısrar ettiği 1 trilyon dolarlık bir varlık sınıfına dönüştü. Dijital day-trader kitlesi, Wall Street'te bir güç haline geldi. PayPal'ın 392 milyon kullanıcısı var. Bu, Amerika'nın Çin'in dijital ödeme devlerini yakaladığının bir işareti. Yine de (…) teknoloji ve finans arasındaki sınırda şimdilik çok az fark edilen bu karmaşa, devrimci bir şekilde noktalanabilir: Devlete ait dijital para birimlerinin oluşturulmasıyla. İnsanların geleneksel bankaları atlayarak doğrudan merkez bankasına para yatırmalarına izin veren resmi dijital para birimlerinin oluşturulmasıyla.

Bu “govcoinler” [Devlet-coins] paranın yeni bir tecessümüdür. Govcoinler, finansın daha iyi çalışmasını temin etmenin yanı sıra, gücü bireylerden devlete kaydırmayı, jeopolitiği değiştirmeyi ve sermayenin tahsis edilme biçimini değiştirmeyi vaat ediyor. (…)

On yıl kadar önce, Lehman Brothers enkazının ortasında, Merkez Bankası eski başkanı Paul Volcker, bankacılığın en son yararlı yeniliğinin ATM olduğunu söylemişti. Krizden bu yana finans sektörü, kendi oyununu geliştirdi. Bankalar zayıflayan bilişim sistemlerini modernize etti. Girişimciler, en ünlü parçasını bitcoin’in oluşturduğu ve geleneksel finansla farklı düzeylerde etkileşime giren bir dizi jeton, veri tabanı ve kanal içeren deneysel bir "merkezsizleştirilmiş finans" dünyası inşa ettiler. Bu arada finansal "platform" firmalarının artık e-cüzdan ve ödeme uygulamalarını kullanan 3 milyardan fazla müşterisi var. Sektörde PayPal'ın yanı sıra Ant Group, Grab ve Mercado Pago gibi diğer uzman platformlar, Visa gibi yerleşik firmalar ve Facebook gibi Silikon Vadisi özentileri var.

Hükümet veya merkez bankası dijital para birimleri bir sonraki aşama. Ancak bu aşama belli bir dönüşüm süreciyle gelecek. Resmi dijital para birimleri, gücü ağlar aracılığıyla yaymak veya özel tekellere dağıtmak yerine devlette merkezileştirir. Arkalarındaki fikir basittir. Geleneksel bir bankada hesap sahibi olmak yerine, bunu Alipay veya Venmo gibi uygulamalara benzeyen bir arayüzle doğrudan merkez bankasında yaparsınız. Çek yazmak veya bir kartla çevrimiçi ödeme yapmak yerine, merkez bankasının ucuz mekanizmasını kullanabilirsiniz. Ve paranız, hata yapabilen bir bankayla değil, devletin gücüyle garanti altına alınır. Pizza almak mı yoksa yoksul bir kardeşe yardım etmek mi istiyorsunuz? Citigroup'un çağrı merkeziyle uğraşmanıza veya Mastercard'ın ücretlerini ödemenize gerek yok: İngiltere Merkez Bankası ve Fed hizmetinizde.

Merkez bankalarının finans aristokratlarından emekçilerine kadar uzanan bu dönüşümü çok zor gibi görünebilir. Ancak süreç işlemeye devam ediyor. Küresel GSYİH'nın büyük bölümünü temsil eden 50'den fazla para otoritesi dijital para birimlerini araştırıyor. Bahamalar dijital para yayınladı. Çin, e-yuan pilot uygulamasını 500.000'den fazla kişiye sundu. AB, 2025 yılına kadar sanal bir euro istiyor. İngiltere bir görev gücü oluşturdu. Dünyanın finansal hegemonu Amerika, varsayımsal bir e-dolar inşa ediyor.

Bu konuda hükümetler ve merkez bankaları için temel motivasyon, kontrolü kaybetme korkusu. Bugün merkez bankaları, para politikasını güçlendirmek için bankacılık sistemini kullanıyor. Ödemeler, mevduatlar ve krediler, bankalardan özel olarak işletilen dijital alanlara taşınırsa, merkez bankaları bir kriz durumunda ekonomik döngüyü yönetme ve sisteme fon sağlama konusunda zafiyete uğrayabilir. Denetimsiz özel ağlar, dolandırıcılık ve gizlilik ihlallerinin hakim olduğu bir Vahşi Batı dünyasına dönüşebilir.

Diğer motivasyon ise daha iyi bir finansal sistem vaadi. İdeal olarak para, güvenilir bir değer deposu, istikrarlı bir hesap birimi ve verimli bir ödeme aracı sağlar. Bugünün parası karışık notlar alıyor. Bankaların batması, bitcoin’in yaygın olarak kabul edilmemesi ve kredi kartlarının pahalı olması durumunda sigortasız mevduat sahipleri zarar görebilir. Halbuki, devlete ait dijital para birimleri, devlet garantili oldukları ve ucuz, merkezi bir ödeme mekanizmasına dayandıkları için büyük bir cazibe taşır.

Sonuç olarak, govcoinler, dünyadaki her insan için yılda 350 doları aşan küresel finans endüstrisinin işletme giderlerini azaltabilir. Bu, banka hesabı olmayan 1,7 milyar insan için finansmanı erişilebilir hale getirebilir. Devlete ait dijital para birimleri, vatandaşlara anında ödeme yapmalarına ve faiz oranlarını sıfırın altına düşürmelerine izin vermek suretiyle hükümetlerin araç setlerini de genişletebilir. Sıradan kullanıcılar için ücretsiz, güvenli, anında, evrensel bir ödeme yönteminin çekiciliği açık.

Ancak tehlikeleri yaratan da işte bu çekiciliktir. Sınırlandırılmamış govcoinler, özellikle dijital ağ etkileri insanların ondan uzak durmasını zorlaştırırsa, finans sektöründe hızla baskın bir güç haline gelebilir. Bankaların istikrarını bozabilirler. Zira çoğu kişi ve firma, nakitlerini merkez bankalarında saklayacak olursa, kredi veren kurumlar mevduat için başka fon kaynakları bulmak zorunda kalır.

Eğer geleneksel bankaların finansmanı tükenirse, iş ve yatırımları besleyen kredileri başka birinin sağlaması gerekir. Bu durum, bürokratların kredi tahsisini etkileme konusundaki tedirginliklerini artırıyor. Bir krizde, tasarruf sahiplerinin merkez bankasına dijital bir izdihamı banka kaçışlarına neden olabilir.

Diğer taraftan govcoinler, bir kez yükselişe geçtiğinde, devletin vatandaşları kontrol etmesi için panoptikonlar haline gelebilir. Kötü davranış için anında e-para cezalarının kesildiğini düşünün. Govcoinler, aynı zamanda, dünyanın rezerv para birimi ve Amerikan etkisinin temel taşı olan dolara alternatifler oluşturarak ve sınır ötesi ödemeler için yeni bir kanal sağlayarak jeopolitiği de değiştirebilir. Doların saltanatı kısmen Amerika'nın Çin’in rakip olamayacağı açık sermaye piyasalarına ve mülkiyet haklarına dayanıyor. Ancak aynı zamanda eski ödeme sistemlerine, faturalandırma sözleşmelerine ve atalete de. Bu da doları çözülmeye hazır hale getiriyor. Öte yandan küçük ülkeler, insanların yerel para kullanmak yerine yabancı e-para birimlerine geçerek içeride kaosa neden olabileceklerinden endişe duyuyor.

Yeni para, yeni sorunlar

Böylesine geniş bir fırsatlar ve tehlikeler yelpazesi göz korkutucu. Kontrole her şeyden daha çok değer veren Çin yönetimi, bir yandan e-yuan'ın hacmini sınırlandırıyor; diğer yandan Ant gibi özel platformları da sıkıştırıyor. Açık toplumlar, örneğin dijital para birimi hesaplarını sınırlandırırken dikkatli davranmalı.

Hükümetlerin ve finans firmalarının, madeni paralara veya ödeme kartlarına geçiş kadar önemli olan paranın işleyiş biçimindeki uzun vadeli bir değişime hazırlanmaları gerekiyor. Bu, mahremiyet yasalarını güçlendirmek, merkez bankalarının çalışma biçiminde reform yapmak ve geleneksel perakende bankaları daha çevresel bir role hazırlamak anlamına geliyor. Devlete ait dijital para birimleri, finans alanında bir sonraki büyük deneyim olacak. Ve mütevazı ATM'den çok daha önemli olmaya adaylar.


Bu yazı The Economist’in 8 Mayıs 2021 tarihli sayısında “The rise of e-money: The digital currencies that matter” başlığıyla yayımlandı. Çeviride editoryal düzenleme yapılmıştır.