×
RUSYA

ANALİZ

Rusya ve Ermenistan: Siyasi Kriz ve Jeopolitik Fırsatlar

Rusya, Paşinyan'ın politikasının kendisine karşı olduğunu ve Ermenistan’da Rusya etkisini kırmak istediğini düşünüyordu.
20 NİSAN ile 5 Mayıs arasında Ermenistan Başbakanı Nikola Paşinyan istifa ederek ülkeyi erken seçime götürme hazırlığında. 20 Haziran 2021’de yapılması planlanan seçimler muhalefet tarafından da kabul edilmiş durumda.
 
Ermenistan’da alınan erken seçim kararı Dağlık Karabağ savaşının mağlubiyetinin ülke içinde yol açtığı siyasi krizin sonucu. Ermenistan’daki sistematik kriz Azerbaycan topraklarının işgaliyle başlamıştı. Dönemin Ermenistan yöneticileri Karabağ ve diğer rayonları işgal etmekle ülkelerini uluslararası izolasyona mahkûm etmişlerdi. Basit coğrafya bilgisine sahip olan herhangi biri, Ermenistan’ın işgal kararının nasıl bir sonuca yol açabileceğini öngörebilirdi. Fakat Ermenistan yöneticileri bunu öngöremedikleri gibi günümüze kadar da Azerbaycan’la olan sorunlarını çözmek için ciddi bir girişimde bulunmadı. 
 
Ekonomik izolasyon Ermenistan’da birkaç sonuca yol açtı. Birincisi, iktisadi daralma ve toplumun yoksullaşmasıydı. İkincisi, oligarşinin ortaya çıkmasıydı. Ermenistan’ın kıt ekonomik kaynakları bu grup tarafından kontrol edilmekteydi. Bu da ülkede yolsuzluğun ve yoksulluğun artması demekti. Üçüncüsü, Rusya’ya ve diasporaya bağımlılığını artırmıştı. 
 
Uzun yıllarda Ermenistan siyaseti “Karabağ Klanı” denilen grup tarafından kontrol edilmekteydi. Bu grup Azerbaycan’ın topraklarının işgalinde yer almıştı. Kendilerini de Karabağlı olarak tanımlamaktaydılar. Bu kimlik, onlara Ermenistan toplumu nezdinde “kahraman” statüsü vermekteydi.  Ayrıca bu grup, Ermenistan dış politikasında ne pahasına olursa olsun işgal altındaki toprakları elde tutmak gibi bir hedef belirlemişti. Diğer bir deyişle, Ermenistan’da bir dönem iktidarda olan Karabağ Klanının önceliği Ermenistan halkının refahı değil Azerbaycan topraklarının işgaline devam etmekti. Giderek yoksullaşan Ermenistan toplumu, söz konusu kronik duruma karşı çıkış aramaya başladı. 
 
Halk hareketinin ortaya çıkması ve 2018’de Paşinyan’ın geniş halk desteğiyle iktidara gelmesi de bu sürecin sonucuydu. Paşinyan, Ermenistan’ı bu durumdan kurtarmak istiyordu. Fakat önünde iki sorun vardı. Birincisi, işgal altındaki topraklarla ilgili alacağı kararların halk tarafından nasıl bir tepkiyle karşılaşacağının belirsiz olmasıydı. İkincisi, önceden iktidarda olan fakat Paşinya’nın başbakan olmasıyla bir kısmı tutuklanan, bir kısmı ise muhalefete düşen eski siyasi grupların Rusya’yla olan bağlarıydı. Rusya, Ermenistan siyasetini bu grup üzerinden yürütmekteydi.
 
Paşinyan çözüme ülke içinden başladı. Oligarklarla mücadelenin bir ucu bunların Rusya’yla olan ilişkilerine dokundu. Paşinya’nın Ermenistan içinde başlatmış olduğu “temizleme” süreci Moskova’da tepkiyle karşılandı. Rusya, Paşinya’nın politikasının kendisine karşı olduğunu ve Ermenistan’da Rusya etkisini kırmak istediğini düşünüyordu. Her ne kadar Paşinyan Putin’le görüşmesinde Rusya’yla ittifak ilişkisine sadık kaldığını söylemiş olsa da bu sözler Moskova’yı tatmin etmedi. Rusya Silahlı Kuvvetleri üzerinden Ermenistan’la iş birliğini sürdürmüş olsa da Paşinyan yönetimindeki Ermenistan’a siyasi destek vermedi. 
 
Paşinyan’ın çözmek istediği ikinci mesele olan işgal altındaki Azerbaycan toprakları sorunu ise çok daha zor bir sorundu ve kendisini iktidara getiren Ermeni halkının duygularıyla doğrudan ilgiliydi. Karabağ meselesinde diplomatik anlamda bir taviz verilmesi Paşinyan’ın iktidarına ve halk desteğine mâl olabilirdi. Paşinyan çözmeye çalıştığı sorunlardan birine yoğunlaşırken ve ülkede ciddi bir siyasi süreç yaşanırken halk desteğini kaybetmemek için Karabağ konusunda Ermenistan’ın önceki politikasını devam ettirdi. Görüşmelere hazır olduğunu fakat Karabağ’ın hiçbir şekilde geri verilmesinin söz konusu olamayacağını ifade etti. Paşinyan’ın bu söylemi ona karşı uluslararası baskıları daha da artırdı. İç politikada muhalefete yönelik izlediği siyaset Rusya’yı kızdırırken, dış politikadaki tutumuyla da Azerbaycan ve Türkiye’nin tepkisini üzerine çekti.  
 
Rusya’yla yakın ilişki içerisinde olan ve ülke içindeki hesaplaşmalarda sıranın kendisine de geleceğini bilen Ermenistan Silahlı Kuvvetleri, iç politikadaki süreci durdurmak için Azerbaycan’a yönelik provakasyon eylemlerinde bulunmaya başladı. Böylelikle Karabağ’ın güvenliğinden sorumlu Ermenistan ordusu Paşinyan’la ortak hedef üzerinde yakınlaşmayı ve halk desteğini elde etmeyi ummaktaydı. Ayrıca Ermenistan savunmasını güçlendirme amacıyla Rusya’dan elde edeceği askeri-teknik destek üzerinden Moskova’nın ilgisini çekmeyi planlamaktaydı. Fakat hem Ermenistan ordusu hem de Paşinyan, Azerbaycan ve Türkiye’nin tepkisi ve Rusya’dan umulan siyasi destek konusunda hesap hatası yaptı. Karabağ savaşının sonuçları en fazla Paşinyan’ın “temizleme siyasetinin” kurbanı durumuna düşen muhalefetin işine yaradı. Paşinyan’ın iktidarı ise sorgulanır duruma geldi. Karabağ savaşının mağlubiyetinden Paşinyan sorumlu tutuldu. Paşinyan ise eski yönetim ve orduyu suçladı. Rusya’dan alınan silahların niteliği ve bunun için harcanan paralar tartışma konusu oldu. Böylelikle Paşinyan hem eski hükümeti hem de Rusya’yla askeri-teknik ilişkiyi eleştirmekteydi. Sonuçta Paşinyan iktidarının meşruiyeti sadece siyasi çevrelerce değil ordu içinde de sorgulanmaya başlandı. Ermenistan ordusu başta Paşinyan’ın istifasını istedi sonra da darbe yapmakla tehdit etti. Genelkurmay Başkanı ve diğer generalleri görevden almak isteyen Paşinyan’ın kararları uygulanmadığı gibi cumhurbaşkanı tarafından bu kararlar veto edildi. 
 
Karabağ savaşının sonucuyla tetiklenen ülke içindeki siyasi kriz, Paşinyan’ı erken seçime gitmeye zorladı. Paşinyan ve Ermenistan’ın önünde iki seçenek ortaya çıktı. Seçimlerde Paşinyan’ın tekrar kazanması durumunda, Paşinyan ülke içindeki meşruiyetini yenileyerek güçlenecektir. Ayrıca Ermenistan halkı Karabağ’ın mağlubiyetini kabul etmiş olduğunu ve Paşinyan’dan ülkeyi zor durumdan kurtarmasını beklediğini gösterecektir. Bu durumda Paşinyan, Karabağ’daki statükoyu korumaya ve komşularla ilişkilerini düzeltmeye çalışacaktır. Paşinyan’ın seçimleri kaybetmesi durumunda ise “Karabağ Klanının” tekrar iktidara gelme fırsatı doğuracaktır. Bu da Karabağ’ın statüsünün yeniden tartışılması anlamına gelmektedir. Seçin sonuçlarını tahmin etmek şimdilik zor; fakat Paşinyan’ın ülke içinde izlediği politika ve Karabağ savaşının sonuçları, Ermenistan’da siyasi kriz yaratmış olsa da Ermenistan’a ülke siyasetini gözden geçirerek uluslararası topluma dahil olma ve komşu ülkelerin de çıkarlarını gözeterek barışçıl bir şekilde ekonomik kalkınmasını sağlama konusunda jeopolitik fırsat sunmuştur.  

SABİR ASKEROĞLU

Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yaptı. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden doktora derecesini aldı. Çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yaptı. Askeroğlu’nun araştırma alanları, Rus dış politikası, Avrasya ve Ortadoğu'dur. Askeroğlu, Rusya'nın Büyük Güç Olma Stratejisi kitabının yazarıdır.