×
RUSYA

ANALİZ

Kısmi Seferberlik, Toprak İlhakı ve Rusya’ya Etkileri

Rusya’nın almış olduğu kısmi seferberlik kararının hem ülke ekonomisini hem toplumu ve genç/kalifiye nüfusu hem de merkez ile bölgeler arasındaki ilişkileri olumsuz yönde etkileyeceği söylenebilir.
21 EYLÜL 2022’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ülkede kısmi seferberlik ilan etti. Kısmi seferberlik kapsamında 300 bin kişinin askere çağrılacağı açıklandı. Diğer yandan 23-27 Eylül tarihleri arasında Ukrayna’nın doğu bölgeleri olan Donetsk, Luhansk, Zaporojiye ve Herson’da Rusya’ya katılmaları için referandum gerçekleştirildi ve 30 Eylül’de Putin bu bölgelerin Rusya toprakları olduğunu ilan eden belgeyi imzaladı. 

Putin’in kısmi seferberlik ilan etmesinin iki amaca hizmet etmesi bekleniyor. Birincisi, daha fazla askerle Ukrayna’daki işgali daha hızlı ve çabuk bir biçimde ilerletmek. İkincisi, askeri sayıyı artırarak veya bu konuda bir karar alarak hem Kiev’i hem de onu destekleyen NATO ülkelerini caydırmak. 

Fakat diğer taraftan kısmi seferberlik kararı başka sorunları da akıllara getirdi: Rusya Ukrayna’da büyük kayıplar vermekte ve bu eksiklikleri kısmi seferberlikle tamamlamaya çalışmaktadır. 

Sonuçta, kısmi seferberlik kararı Rusya’da bazı kesimlerin endişeye kapılmasına neden oldu ve bu kesimler, alınan kararın ardından ülkeyi terk etme başladı. Esas olarak yurt dışına çıkışlar seferberlikten önce başlamıştı. Rusya’nın 2022 yılının Şubat ayında Ukrayna’yı işgal etme kararı, durumdan endişelenenleri harekete geçirmişti. Şubat-Haziran ayları arasında 200 bin kadar insanın Rusya'yı terk ettiği, bunların önemli kısmının kritik alanlarda yüksek nitelikli profesyoneller olduğu belirtiliyor. Ayrıca analitik kuruluş Henley & Partners tarafından yapılan küresel ekonomik göçle ilgili bir çalışmaya göre, son altı ay içinde serveti 1 milyon doları aşan 15 binden fazla vatandaş bu yıl Rusya'dan ayrıldı. 

21 Eylül’de alınan seferberlik kararının ardından Rusya’yı terk eden insanların sayısı yüzbinlere ulaştı.  Kazakistan İçişleri Bakan Yardımcısı Marat Kojeev, kararın alınmasından sonra bir hafta içinde yaklaşık 100.000 Rus'un Kazakistan sınırını geçtiğini söyledi. Gürcistan İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, 21-26 Eylül tarihleri arasında en az 53.136 kişi Gürcistan-Rusya sınırını geçti. Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı Frontex'ten alınan verilere göre, geçen hafta (19-25 Eylül) yaklaşık 66.000 Rus vatandaşı Avrupa Birliği'ne giriş yaptı; bunun geçen haftaya göre %30'dan fazla olduğu belirtildi. Bu bilgiler, son günlerde Rus vatandaşlarının seyahat ettiği Moğolistan ve Ermenistan'dan gelen verileri içermiyor. Rusya'dan resmi veriler kamuya açık olmadığı için eksik kalıyor. Bağımsız Rus gazetesi Novaya Gazeta Rus Federal Güvenlik Servisi (FSB) verilerine dayandığı bilgilere göre kısmi seferberlik ilan edildiğinden 10-15 gün içinde 261.000'den fazla kişi Rusya'yı terk etti. Bunun ardından yine Novaya Gazeta'dan bir kaynağa göre, Rusya Devlet Başkanlığında devlet sınırını kapatma konusu tartışılmaya başladı. Daha sonra Rusya ülkeden çıkışları yasakladı. 

Rusya’dan ülke dışına çıkanların önemli bir bölümünün kalifiye uzmanlardan oluşması sorun oluşturmaya başladı. Mart ayındaki “ilk dalgada”, yani Ukrayna müdahalesinden hemen sonra 50-70 bin Bilgi Teknolojileri (BT) uzmanı Rusya'dan ayrıldı. Russoft, 2022'nin ilk yarısının sonunda yaklaşık 40 bin BT çalışanının ülkeyi terk edeceği öngörüsünde bulunmuştu, ancak daha sonra ayrılanların sayısının 25 bin de kaldığını açıkladı. İlkbaharın sonlarında, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, daha önce ülkeyi terk eden BT personelinin yaklaşık yüzde 85'inin ülkeye geri döndüğünü söyledi. Ekim ayına gelindiğinde, Ventra şirketi şu anda başka bir ülkeye taşınan veya taşınmayı planlayan Rus BT uzmanlarının oranının yüzde 31 olduğunu açıkladı. RBC haber ajansı ise, seferberliğin ardından en az 100 bin Bilgi Teknolojileri (BT) uzmanının Rusya'dan ayrıldığını duyurdu.

Renaissance Capital yatırım bankasından ekonomistler Sofya Donets ve Andrey Melashchenko “Rusya'dan personel çıkışıyla ilgili ikinci dalganın ilk bahardan daha yüksek olması muhtemeldir. Ekonomik olarak aktif nüfusun %1’ine yakın bir oran işgücü piyasasından çekilebilir. İşsizliğin ağustos ayında %3,8 ile rekor düşük seviyelere ulaşmasıyla, ücretleri bile yukarı çekebilir.” yorumunda bulundu. 

Ekonomistler, beyin göçü ve işgücü kıtlığının 2023'ün sonuna kadar devam edeceği görüşünde.  Ukrayna topraklarının Rusya tarafından ilhak edilmesi Rusya nüfusuna yaklaşık 5 milyon kişi ekleyebilir (Rusya nüfusunun %3'ü). İlhak edilen bölgelerde seferberlik ve muhtemelen daha yüksek demografik yük, ekonominin potansiyel büyüme oranlarını olumsuz etkileyecek. 

Rusya'da kısmi seferberliğin ilan edilmesinden bu yana, işgücü piyasasında şimdiden önemli değişiklikler oldu. Özellikle, personel sektörü analistleri bilim, eğitim, kamu sektörü ve STK'lardaki işçilere olan talepte bir düşüş kaydetti. 

Seferberliğin ilk günlerinden itibaren yayınlanan özgeçmişlerin ve boş pozisyonların istatistikleri dinamik değişiklikler gösteriyor. Bu nedenle, hh.ru personel portalının analistlerine göre, 19 Eylül ile 25 Eylül arasındaki hafta boyunca, bilim ve eğitim  alanlarında personele olan talep bir önceki haftaya göre %7,3, kamu sektöründe %12, ve STK'larda %8 düşüş gösterdi. 

Seferberliğin ilan edildiği 21 Eylül'e kadar, yıl sonuna kadar durumun istikrara kavuşacağı ve ekonominin kademeli olarak büyümeye başlayacağı umutları vardı. Loko-İnvest yatırım şirketinden ekonomist Dmitri Polevoy, The Bell ile yaptığı röportajda, "Açıkçası, şimdi bu senaryonun olasılığı azaldı" diyor. Polevoy, “kısa vadede, ekonomik olarak aktif olan on binlerce insanın işgücü sektöründen ayrılması ve hane halkının beklentilerinin kötüleşmesi, talepte önemli bir düşüşe ve ekonomide daha fazla yavaşlamaya yol açabilir. Bu sefer, insanların geleneksel olarak ev aletleri gibi pahalı malları satın aldığı Şubat-Mart aylarındaki yoğun talebin tekrarına güvenmek de zor,” değerlendirmesini yaptı. Ekonomistler, yüz binlerce erkeğin seferber edildiği, beklediği veya ayrıldığı ve birçok ailenin tasarrufsuz kaldığı belirsizlik koşullarında, tek rasyonel seçimin harcamaları kısmak olduğunu belirtiyor.

İlk veriler, Rusların sıkı bir kemer sıkma sürecine geçmeye başladığını gösteriyor. Sberindex'e göre, 19 Eylül'den 25 Eylül'e kadar olan hafta için gıda dışı ürünlere yapılan harcamalar önemli ölçüde azaldı: Bir önceki haftadaki gerçekleşen %-9,2'ye kıyasla %-12.7’ye düştü. 

Bloomberg Economics'ten Alexander Isakov, en az 300 bin kişinin (20-55 yaş arası 33,9 milyon erkeğin yaklaşık %0,9'u) seferberliğe alınarak işgücü piyasasından çekilmenin, GSYİH'de 0,25 puan azalma anlamına geldiğini belirtti.
 
Diğer yandan her halükârda, şu anda tahminlerde “rakamlara bağlı kalmak” şüpheli sonuçlara yol açabilir. Mevcut belirsizlik tahminleri etkileyebilir. Seferber edilecek erkeklerin sayısı hakkında bile güvenilir bir veri olmadığı belirtiliyor. Vladimir Putin'in seferberlik kararnamesinin yayınlanmamış yedinci paragrafının, bir milyona kadar insan çağrısına atıfta bulunduğu belirtiliyor.  Diğer taraftan seferberlik faaliyetlerinin planlara uymadığına dair iddialar da var. Rusya Savunma Bakanı Sergei Şoygu, 4 Kasım’da Ülkede devam eden kısmi seferberlik kapsamında şimdiden 200.000'den fazla kişinin Rus Silahlı Kuvvetleri'ne alındığını bildirdi. Ukrayna Devlet Başkanlığı danışmanı Aleksey Arestoviç, bu sayının 200.000 değil 92 bin olduğunu, Rusya’nın 92 bin kişiyi eğitim merkezlerine ve eğitim alanlarına toplayabildiğini açıkladı. Bunun neden kaynaklandığına dair farklı görüşler söz konusu. Bunlardan biri ülkede yeterince askeri eğitim alanlarının olamadığı yönünde. Diğer bir görüş gençlerin seferberliğe uyma konusunda direnmeleri. Üçüncü görüşse, Rusya’da çok sayıda Rus olmayan bölgenin seferberlik kararına ayak diremesi. Sonuç itibariyle Rusya’nın almış olduğu kısmi seferberlik kararının hem ülke ekonomisine hem topluma ve genç/kalifiye nüfusa hem de merkez ile bölgeler arasındaki ilişkilere olumsuz etkide bulunduğu söylenebilir.

SABİR ASKEROĞLU

Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladı. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yaptı. İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden doktora derecesini aldı. Çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yaptı. Askeroğlu’nun araştırma alanları, Rus dış politikası, Avrasya ve Ortadoğu'dur. Askeroğlu, Rusya'nın Büyük Güç Olma Stratejisi kitabının yazarıdır.