×
RUSYA

ANALİZ

Devlet ve Toplum: Rusya’da Gençlerin Rejim Algısı

Dört yıl öncesine kadar Rusya’da gençler rejime karşı güçlü bir sadakat duygusuna sahipti. Ancak 2018'de durum değişmeye başladı.
DÖRT YIL öncesine kadar Rusya’da gençler rejime karşı güçlü bir sadakat duygusuna sahipti. Ancak 2018'de durum değişmeye başladı. Bu, Rus kamuoyundaki ciddi bir dönüşüme işaret ediyor. Zira son dönemde Ruslar, her yaştan seçmene düşen reel gelir, ekonomik gerileme ve emeklilik yaşını yükseltmeye yönelik pek de popüler olmayan siyasi programla hayal kırıklığına uğradı.

Genç Rusların ne düşündüklerini ve ne umduklarını anlamak için üç Rus şehrinde gençlerle altı odak grup çalışması düzenledik: Moskova (nüfus: 12,7 milyon), Yaroslavl (yaklaşık 600.000) ve Bryansk (400.000). Her şehirde iki grupla görüştük: “Erken dönem” gençler (18-25 yaş arası) ve “İleri dönem” gençler (30-35 yaş arası).

Kamuoyu yoklamaları, genç Rusların eski nesillerden farklı düşündüklerini doğruluyor. Daha sağlıklı yaşam tarzlarını talep ediyorlar, dijital teknolojileri daha aktif kullanıyorlar ve daha az televizyon izliyorlar. Dünyaya ve yeni bilgilere daha açıklar.

Sosyal hayat ve iş dünyası

Anketler, genç Rusların yarıdan fazlasının kendi işini kurmak istediğini, ancak genellikle girişimcilik hayallerinin ötesine geçemediğini gösteriyor. Hükümet piyasadaki ana oyuncu ve en büyük, en güvenilir işveren olduğundan, birçok genç kendi işini kurma riskini almaya hazır değil. Bunun yerine, başka biri için çalışmayı tercih ediyor. Bu harika bir seçenek olduğu için değil, diğer seçeneklerin hepsi daha kötü olduğu için. Küçük işletme sahiplerinin en büyük zorluklarla karşılaştığı uzun bir pandemi dönemi muhtemelen bu algıları güçlendirdi.

Bu durum tercih edilen pozisyonların her zaman devlet kurumlarında ve devlet tarafından finanse edilen kuruluşlarda bulunduğu anlamına gelmiyor. Büyük şirketlerdeki pozisyonlara (ister özel ister devlet kontrolünde olsun) yönelik açık bir eğilim ve talep var.

Kremlin, kendi payına, gençlere “kariyer asansörleri” ve gerçek sivil toplum kurumlarının yerini almak üzere hükümet tarafından kontrol edilen yapay “sivil toplum” örgütlerine katılma fırsatları sunmaya yönelik çabalar sarf ediyor. Ancak anket çalışması, gençlerin çoğunun bu girişimlerden yararlanmadığını veya bunlardan haberdar bile olmadığını gösteriyor. Katılımcılardan hiçbiri cumhurbaşkanlığı ve valilik yönetimlerinin “kariyer asansörlerinden” bahsetmedi.

Çalışma hayatları ve kendi yaşam tarzları söz konusu olduğunda, en genç katılımcılar bile çok pragmatik: “Kamu sektörüne ait iyi bir işim veya özel sektörde herkesten ve her şeyden sorumlu bir patronum var. Kendi iş hayatımı kurmayı düşünmek bile istemiyorum”; “Bir devlet şirketinde işler daha basit; yatay ve dikey hareketlilik için seçenekler var ve riski daha az olduğu için de daha rahat.” Elbette, hiçbirinin özel start-up'larda gerçek hayat tecrübesi olmamasına rağmen, bağımsızlık fikrini ve kendi işini geliştirmeyi tercih edenler de var. Daha fazla yaşam tecrübesi olan otuz yaş grubu, “kendi işimi kurmayı düşünmüyorum. Mevcut ekonomik ortamda, yüzde 99,9 batma ihtimali var,” diyor.

Daha yaşlı katılımcılar (otuz yaşın üzerinde ailevî yükümlülükleri ve borçları olanlar) “kredileri ödemek, ipotekleri ödemek, yeni ipotekler almak ve bunları yeniden ödemek istiyorlar”. “Kayaya çarpmamaya, sadece işlerini yapmaya” çalışıyorlar. “Gidecek başka bir iş yok, mevcut işe tutunmak en iyisi.” Ankete katılanların çoğu değişim istiyor, ancak mevcut rejimde bunu beklemiyor.

Dijital bölünme?

Genç nesiller üzerine yapılan pek çok araştırma, farklı yaş gruplarından Rusların haber ve gündelik bilgiye erişim kaynağı konusunda bir karşıtlığa işaret ediyor. Örneğin, Levada Center (Rusya'da yabancı ajan olarak görülür) tarafından 2021 baharında gerçekleştirilen anketler, gençlerin haberler için genellikle televizyonu tercih etme eğiliminin elli beş yaş üstü Rusların yarısı kadar; buna karşılık çevrimiçi internet ağlarını tercih etme eğilimininse iki katı kadar olduğunu gösteriyor. Daha önceden, otuz-otuz beş yaş arasındaki gençlerin medya tüketimi, internet kullanımı ve TV izleme alışkanlığı bağlamında eşit oranlardaydı. Bugün medya tüketim alışkanlığı ve oranı açısından “en genç” kesim ile “yaşlı” gençler arasında neredeyse hiçbir fark yok.

Tüm odak gruplarının katılımcıları, Rus televizyonlarını “devletin ve hükümetin sözcüsü”, “bizim görmemizi istedikleri” ya da “yetkililerin ihtiyacı olan” [şeyleri gösteren araçlar] olarak tanımlarken neredeyse aynı fikirdeler. Televizyonun “aşırı sansürlü” olduğunu, “çok şeyi gizlediğini” ve “bir tımarhane”, “bozulma” ve “zombileştirme” aracı olduğunu iddia ediyorlar. “Farklı bir şey duymak istiyorsan internete gir”, “arama kutusundan haberlere bak” diyorlar. Onlara göre, internet “Rus halkının sesi”. “Televizyonda göstermeyecekleri” haberleri internette bulabilirsiniz.

Buna karşılık, çevrimiçi kullanımların sayısı arttıkça, yetkililer, yetkililer, doğrudan kontrol etmedikleri Rusça internet siteleri özellikle de yabancı olanlar üzerindeki baskıyı artırıyor. Son aylarda, Rusya'nın telekomünikasyon gözlemcisi Roskomnadzor'un Twitter’ı yavaşlattı. Alexei Navalnıy'ın ekibinin akıllı oylama uygulamalarını engelleme konusunda Apple ve Google’la bir anlaşmaya vardı. Sonrasında, Telegram mesajlaşma hizmeti de bu uygulamaları engelledi. Aynı zamanda yetkililer, internet ağlarını, alternatif bakış açıları sunan ve rejimi eleştiren yayınlardan sistematik olarak temizliyor. Bazı popüler çevrimiçi medya kuruluşu, “yabancı ajan” olarak işaretleniyor. Bu da onları kapanmaya zorluyor. VTimes, Open Media ve MBK-Media bunlar arasında. Çevrimiçi araştırmacı gazetecilik yayını Proekt, “istenmeyen kuruluş” ilan edildi ve kapatıldı.

Anketler, bu dinamiklerin, genç Ruslar arasında aşırı muhafazakar duyarlılığı teşvik etmek için bir ortam yarattığını gösteriyor. Kamuoyunun Stalin'e anıt dikilmesiyle ilgili eğiliminde bunu görmek mümkün.  Eski Sovyet liderine yönelik nostalji tüm yaş gruplarında artış gösteriyor, ancak 18-24 yaş arası gençler arasındaki tırmanış en dramatik olanı. Bu yaş grubunda Stalin’e yönelik nostaljik destek Şubat 2005'te yüzde 11 iken 2021'de yüzde 50'ye yükseldi. Bir yandan hayata karşı artan memnuniyetsizliğin, diğer yandan gençlerin tarih bilgisi eksikliğinin ve rejimin tarihsel konulara artan ilgisinin eşlik ettiği bu eğilim, gençlerin tutarlı ahlaki ölçütlere tutunma konusunda zorlandığını gösteriyor.

Kurumlara güven

2018'in ortalarına kadar, 25-30 yaş arası gençler, yaşlı Ruslarla eşit oranlarda olacak şekilde, rejime yüksek düzeyde destek verdi. Bununla birlikte, son iki-üç yılda, Rus toplumundaki genel duygu önemli ölçüde değişti. Devlet kurumlarına güven düzeyleri ortalama yüzde 20 düştü; geleceğe dair karamsarlık ve protestolara katılma isteği arttı. Gençler bu dönüşümün en güçlü şekilde yaşandığı kuşak. Yirmi ila otuz yaş arasındaki Ruslar, şu anda rejimi en çok eleştiren sosyal gruplar arasında. 

Aynı zamanda, Başkan Putin gençler arasında en popüler politikacı olmaya devam ediyor. Her ne kadar Putin'e destekleri yaşlı kuşağın yarısı kadar olsa da. Navalnıy'e gelince. Gençler arasındaki onay düzeyi, yaşlı kuşağa göre üç kat daha fazla. Ancak gençlerin yalnızca dörtte biri onun eylemlerini onaylarken, yarıdan fazlası onaylamıyor.

Ayrıca değişimi görmek isteyen gençlerin tamamı hükümeti eleştirmeye ve sistem dışı muhalefeti desteklemeye hazır değil. Navalnıy'ı fazla radikal bulan pek çok kişi var. Bu seçmenler, yeni bir siyasi oluşum olan (ileri görüşlü Rusların pozisyonunu temsil ettiğini iddia eden ve muhtemelen Kremlin tarafından onaylanan) Yeni Halk Partisi seçmenlerinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Parti, Eylül 2021 parlamento seçimlerinde Devlet Duması’na girmek üzere yüzde 5 barajını aştı. Gençlerin bir kısmı, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Moskova Belediye Başkanı Sergei Sobyanin gibi ağır sıklet politikacılardan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Yakutsk eski belediye başkanı Sardana Avksentyeva ve bazı teknokrat valiler gibi yeni nesil Rus politikacılara kadar uzanan hükümet yetkililerini destekliyor. Genel olarak çalışma gruplarında rejimi destekleyenler azınlıkta ve yanıt verenlerin çoğu tereddütlü.

Gönülsüz Depolitizasyon

Gençlerle yapılan odak gruplarında, her zaman, siyaseti tartışmak katılımcıların kendi sorunları ve ilgi alanları hakkında konuşmaktan daha zor. (Yaşlı nesillerde ise durum daha farklı. Onlar siyaset hakkında uzun uzun konuşmaktan keyif duyarlar.) Bazı gençler siyaseti sıkıcı buluyor. Diğerleri -özellikle mevcut durumdan memnun olmayanlar- siyasi görüşlerini paylaşmaktan açıkça rahatsız oluyorlar. İktidar hakkında konuşmanın daha yakın zamanlarda görülen olası kötü yansımalarından korkuyorlar.

Odak gruplarında yanıt verenlerin çoğu, bir mitinge, muhalefet faaliyetlerine katılmanın ve hatta sosyal medyada eleştirel bir yazı yazmanın polis copuyla darp edilmeye, para cezasına, idari tutuklamaya, cezai kovuşturmaya veya “aşırılıkçılık adına hapse atılmaya” neden olabileceği konusunda hemfikir. Bir katılımcının ifadesiyle, açık protestolar “artık ya para cezası ya da hapis anlamına geliyor.”

Her üç şehirde de odak grup çalışmasına katılanlar, muhalefetteki isimlerin talihsiz kaderini hatırlatıyor: 2015'te vurularak öldürülen eski başbakan yardımcısı ve liberal politikacı Boris Nemtsov; hapis cezasını çekmekte olan Alexei Navalnıy; soruşturması süren Sergei Furgal; kitlesel ayaklanma çağrısı yapmaktan suçlu bulunan solcu aktivist Nikolai Platoshkin ve Yakutsk'ta belediye başkanlığı  görevinden istifa etmeye zorlanan Sardana Avksentyeva. Odak grup katılımcıları, tüm bu politikacıların hükümet yetkililerine ve temsilcilerine karşı halkın çıkarlarını savunduklarına, “rejime karşı geldikleri”, “doğruyu söyledikleri” ve “siyasi güç topladıkları” için “susturulduklarına” inanıyorlar. “Çünkü liderlerimiz, insanların tekerleklerine çomak sokmasından hoşlanmazlar.” Tüm odak gruplarına hakim olan duygu şu: “Ne kadar uğraşırsanız uğraşın hiçbir şey değişmeyecek; her şey aynı kalacak; yetkililer kendilerince gerekli olduğunu düşündükleri şeyi yapacaklar.”

Katılım motivasyonları: Her şeye rağmen

Seçimlerden bahsederken, her üç şehirde de katılımcılar, seçimler hiçbir şeyi değiştirmese de (“hiçbir şeyi çözmez”, “işe yaramaz”, “her şeye önceden karar veriliyor”), her şeye rağmen oy vermenin önemli olduğunu ifade ediyor. Seçim sürecine katılımla ilgili, “hakkımız” ve “kullanmamak ayıp olur” şeklinde gerekçeler sunuluyor. Ayrıca seçimlerde iktidar partisine verilecek düşük desteğin, iktidarları sıradan insanları “biraz dikkate almaya” ve "onların sorunlarını fark etmeye" zorlayacağı umuduna işret ediliyor. Halk üzerindeki baskının arttığı koşullarda, seçimler, büyük bir etki alanı oluşturmak veya rejimi değiştirmek için bir mücadele yöntemi olarak değil, yalnızca halkın yetkililerle iletişimi için bir geri bildirim kanalı olarak görülüyor. Tabii hükümetin aşağıdan gelen sinyallere tepki göstereceğine dair herhangi bir garanti olmaksızın.

Benzer şekilde katılımcılar, mitingleri de rejim değişikliği yaratmanın veya yetkilileri istenen kararları almaya zorlamanın bir aracı olarak değil, “duyulmanın”, “devleti halka götürmenin”, “en tepedekileri düşündürmenin” ve bazı değişiklikler yaptırmanın “bir yolu” olarak görüyorlar.

Öte yandan son yılların deneyimi, odak grup katılımcılarını bürokrasiye karşı zaferin ancak “gündelik”, “küçük”, “kişisel” konularda mümkün olduğunu söylemeye zorluyor. Bu bile çoğu zaman “doğru telefon numarasını” veya “doğru yetkiliyi” bulmak, onlarca telefon görüşmesi yapmak ya da onlarca mektup göndermek için muazzam çabalar gerektiriyor.


Bu yazı Carnegie Moscow Center’da 04 Şubat 2022 tarihinde “Will a New Generation of Russians Modernize Their Country?” başlığıyla yayınlandı. Yazı, bölümler halinde çevrilmiş ve belirli kısımlarda editoryal düzenleme yapılmıştır.