×
LATİN AMERİKA

ANALİZ

Kolombiya Başkanlık Seçimleri Öncesi: Aktörler, Anketler ve Dinamikler

Kolombiya'da cumhurbaşkanlığı yarışını kim kazanırsa kazansın; derinden bölünmüş bir ülkeyi, bir düzineden fazla partinin yer aldığı parçalı bir Kongreyi ve bocalayan bir barış anlaşmasını da yönetmek zorunda kalacak.
Güney Amerika ülkesi Kolombiya’da seçimler yaklaştıkça, ülke siyasetindeki parçalanma ve kutuplaşma artıyor. Kolombiya'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine sadece günler kala, ülkede siyasi atmosfer oldukça hararetli. Bu bağlamda Kolombiya genel seçimlerinin bölge ve dünya açısından önemli konsensüs veya çatışmaları da beraberinde getirmesi muhtemel gözüküyor. Bu çelişkili durum Kolombiya’nın toplumsal dinamiklerinden ve adayların farklı fraksiyonları temsil etmelerinden kaynaklanıyor.
 
29 Mayıs ilk “vuelta” olacak ve adaylardan biri %50’nin üzerinde oy alırsa Casa de Nariño'ya seçilecek. Ancak ilk turda hiçbir adayın buoranda oy alması beklenmiyor. Dolayısıyla en çok oy alan iki aday 19 Haziran'da kazananı belirleyecek olan “segunda vuelta” ya geçecek. Yeni seçilen cumhurbaşkanı 7 Ağustos 2022'de göreve başlayacak.
 
Kolombiya’da 13 Mart'ta Kongre seçimleriyle aynı zamanda yapılan partiler arası istişarelerde 20'den fazla cumhurbaşkanı adayı yer aldı. Bu yıl ön seçimler, 3 ana siyasi grup/blok için yapıldı. Nitekim seçim yarışı da Ilımlı Umut Merkezi bloğu, daha muhafazakar Kolombiya Takımı ve Solcu Tarihi Pakt isimli koalisyonlar/adaylar arasında geçecek. Dolayısıyla 29 Mayıs'ta yapılacak olan ilk tur seçimlerine 3 bloğun (Umut Merkezi'nden Sergio Fajardo, Team Colombia'dan Federico Gutiérrez ve Tarihi Pakt için Gustavo Petro) seçilen adayları arasında kıyasıya bir mücadele bekleniyor. 
 
Bu arada parti koalisyonların/grupların ve adayların hiçbiri Kolombiya'nın geleneksel Liberal ve Muhafazakar partilerini temsil etmiyor. Geriye kalan bağımsız adayların hiçbiri, Ingrid Betancourt ve Rodolfo Hernández de dahil, geleneksel siyasetle aynı hizada değil. Nitekim ulusal kongre seçimlerinde, Liberal ve Muhafazakar partiler, Kongre'nin her iki kanadındaki sandalyelerin yalnızca % 26'sını aldılar.
 
Aslında, Kolombiya'nın karşı karşıya olduğu ekonomik, sosyal ve nihayetinde siyasi zorluklar Latin Amerika'da genel olarak yaygın olan zorluklar. Tartışmalar esasen iki farklı ideoloji temelinde şekilleniyor. Bu tartışmalar, Sağ ve Sol ideolojik arka plandan besleniyor.
 
En iyi ihtimalle, geleneksel parti sisteminin çöküşünden yeni, daha demokratik ve daha çeşitli bir siyasi liderlik ortaya çıkacak. En kötü ihtimalle, kurumsallaşmış siyasi temsil ve hükümete olan güvenin ve desteğin tüm zamanların en düşük olduğu bir zamanda, çatışma ve kargaşaya yol açacak.
 
Kolombiya'yı bölge ülkelerinden ayıran şey, on yıllardır süren iç çatışmadan ötürü devletin oldukça zayıflamış olması. Zira Kolombiya, FARC ve ELN olarak bilinen iki silahlı grupla savaşmaya devam ediyor. Uyuşturucu ticareti ve yasadışı madencilik, adam kaçırma ve haraç gibi diğer yasadışı faaliyetlerde bulunan bir dizi paramiliter ve silahlı suç şebekesi bunlara eklendi. 
 
Kolombiyalı seçmenler 2016'da yapılan bir referandumda FARC ile Kolombiya hükümeti arasındaki anlaşmayı reddetti. Küba'da Kolombiya hükümeti ile FARC arasında yapılan kısa görüşmeler ve Kongre'de yapılan bir oylamadan sonra anlaşma onaylandı. Ancak önemli sayıda eski FARC ve paramiliter komutan, Kolombiya'nın yasal ekonomisine ve sivil toplumuna yeniden entegre olmaya ve katılmaya direndi. Bunun nedeni, uyuşturucu ve diğer suçlardan kolay kârlar ve para kazanmak için iyi kurulmuş ağların bir yaşam biçimine dönüşmesiydi.
 
Aktörler
13 Mart’taki aday seçimlerinde seçmenlerin çoğu, eski Bogota Belediye Başkanı ve M-19 adlı eski bir gerilla üyesi olan Gustavo Petro'yu solun aday olarak seçti. Petro'nun koalisyonu Senato'da 16 ve Temsilciler Meclisi'nde 28 sandalye kazanarak şimdiye kadarki en iyi sonuçları elde etti. Kolombiya solunda yeni yüz arayışının bir göstergesi olarak kabul edilen ve siyasi kariyerinin çoğunu Kolombiya kırsal işçi sınıfı savunuculuğuna adayan siyahi insan hakları lideri Francia Márquez seçimlerde ikinci sıraya yükseldi. 
 
Gustavo Petro: 61 yaşında bir ekonomist ve eski bir gerilla savaşçısı. Aynı zamanda senatör. 2012-2015 yılları arasında Bogota belediye başkanıydı. 2015 yılında başkentin çöp toplama işini kötü yönetmekle suçlanınca, Başsavcı tarafından görevden alındı. Petro, halen sol eğilimli partisi Colombia Humana ile Tarihi Pakt hareketinin lideri. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine üçüncü kez katılıyor. Bir önceki seçimde Segunda Vuelta'da Ivan Duque'ye %54’e karşı %41’le kaybetti.
 
Gustavo Petro'nun hükümet programı, sağlık sistemi, eğitim, emeklilik, toprak ve adalet sisteminde yapısal reformlar yapılmasını öneriyor. Petro, yolsuzlukla mücadele sözü veriyor. Ülkenin zenginliğini en yoksullara ulaşacak şekilde dağıtmayı vadediyor. Temiz enerji kullanımı ve üretim faaliyetlerinde daha fazla devlet kontrolü yoluyla madencilik ve petrol sömürüsünün sistematik olarak azaltılmasını teşvik edeceğini söylüyor.
 
Petro'yu eleştirenler, onu 19 Nisan Hareket Grubu'nun (M19) üyesi olmakla eleştiriyor. Ayrıca Küba'nın sosyalist rejimine, Venezuela eski Cumhurbaşkanı Hugo Chavez'e ve onun halefi Nicolas Maduro'ya sempati duyması nedeniyle de eleştiriliyor. Petro, Başkan olmak istiyorsa, ilk turda gerçekten zor olan %50 seviyesine ulaşması gerekiyor. Bu daha önce olmadı ve bu yıl olması da pek muhtemel değil. Petro ikinci tura yükselirse, diğer adayların destekçilerinin büyük çoğunluğu ikinci turdaki diğer adayın etrafında birleşecek.
 
Oscar Iván Zuluaga: 62 yaşında bir ekonomist ve iş adamı. Álvaro Uribe Hükümeti'nde (2006-2010) Maliye Bakanı olarak görev yaptı. Aynı zamanda Meclis üyesi (1988-1990), Caldas Pensilvania Belediyesinin Belediye Başkanı (1990-1992), Senatör (2002-2006), Üniversitede profesör olarak görev yapan Zuluaga, 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başkan adayı oldu. Politika ve iş dünyasındaki deneyimi 40 yılı aşkın bir süreyi kapsıyor. 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerine iktidar partisi Centro Democrático’nın adayı olarak seçildi.   
 
Oscar Iván Zuluaga’nın seçim vaadi, tüm Kolombiyalılar için sağlık ve kaliteli eğitime erişimin demokratikleştirilmesi ve şiddet içeren suçların oranını azaltmak için güvenlik politikasının güçlendirilmesine dayanıyor. Ayrıca tarım-gıda, endüstriyel ve ticari sektörleri yeniden kalkındırmayı vadediyor. Hedefleri arasında daha fazla yabancı yatırım çekmek ve ulusal bütçenin daha verimli kullanılmasını sağlamak var. Zuluaga hakkında 2017 yılında çok uluslu Brezilya şirketi Odebrecht'in 2014 seçim kampanyasını yasadışı finansmanı nedeniyle soruşturma başlatıldı. Ancak dava kanıt yetersizliğinden ötürü düştü. 
 
Sergio Fajardo: 65 yaşında bir akademisyen ve matematikçi. 2004 – 2007 yılları arasında Medellin Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Daha sonra 2012-2015 yılları arasında Antioquia Valisi olarak görev üstlendi. 2022 cumhurbaşkanlığı seçimleri için Coalición de La Esperanza'nın ön adayı. 
 
Fajardo, Medellin Belediye Başkanlığı döneminde memleketinde gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm projeleri nedeniyle ulusal ve uluslararası düzeyde tanındı. Fajardo, ekonomik ve üretken kalkınmanın Kolombiya'daki sosyal eşitsizlikleri ele almanın anahtarı olacağı bir model öneriyor. Yüksek sayıda yeni üretken iş olanağı yaratmayı umarak eğitim, sağlık, vatandaş güvenliği alanlarında daha büyük fırsatlar oluşturmayı hedefliyor. Ayrıca çevresel sürdürülebilirliği ve yolsuzlukla mücadeleyi hükümet yönetiminin merkezi eksenleri olarak açıklıyor.
 
Federico Gutiérrez (FICO): 47 yaşında bir inşaat mühendisi, eski Meclis üyesi (2004-2011) ve Medellin eski belediye başkanı (2016-2019). Bu seçimlerde, daha çok merkez sağla kendisini konumlandırmış Kolombiya Koalisyonu Ekibi adına yarışıyor. Federico Gutiérrez Medellin Belediye Başkanı olarak %82'lik bir tarihi halk desteğine sahipti. Belediye Başkanı olarak geçirdiği süre içinde, şiddette önemli düşüşler ve şehrin altyapısında ilerlemeler kaydedildi. 
 
FICO, ülkenin kalkınmasını hızlandıracak iddialı bir ekonomik ve sosyal reform programı aracılığıyla 21 milyon Kolombiyalıyı yoksulluktan kurtarmak için mücadele etmeyi öneriyor. Bazıları için FICO, 2022'de solu tekrar yenmek için merkezin ve sağın birleştirici ismi olabilir. Bu bağlamda FICO, Sergio Fajardo'nun aksine, 2022'de Cumhurbaşkanlığı yarışında rekabet edecek en güçlü aday olarak görülüyor.  FICO’nın adı, geleneksel Kolombiya siyasetinde sıkça görülen skandal ve yolsuzluklarla daha az anılıyor. Tartışmalardan uzak liderlik tarzı nedeniyle Uribistalar ve muhalifler arasında köprü kurabilir.
 
Rodolfo Hernández: Bir iş adamı, inşaat mühendisi ve 76 yaşında bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en yaşlı adayı ve muhtemelen en tartışmalı olanı. 2016-2019 yılları arasında Bucaramanga şehrinin Belediye Başkanıydı. 2021 yılında 1.895.000 imza ile 2022 cumhurbaşkanlığı seçimleri için bağımsız aday oldu. 
 
Rodolfo kışkırtıcı bir konuşma üslubuna sahip. Anketlerde Petro'nun arkasından ikinci sırada yer alıyor. Ancak adaylığının popülaritesi her geçen gün artıyor. Belki de bağımsız kalmak ve sıradan, radikal bir sağcı tarzı sürdürmek meyvelerini vermeye başlıyor. 2018'de Başsavcılık, muhalif bir meclis üyesine fiziksel olarak saldırdığı için ona yaptırım uyguladı. Daha sonra Başsavcılık tarafından görevinden uzaklaştırıldı. Bu durum istifa etmesine neden oldu.
 
Anketler, Solcu Petro’yu önde gösteriyor
Kolombiya 2022 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine bu kadar ilgi gösterilmesinin bir nedeni, bir sosyalistin (ve eski bir gerilla savaşçısının) anketlere öncülük etmesi. Kolombiya, seçildiği takdirde Kolombiya'da gerçek bir devrim başlatmayı vaat ettiği için Gustavo Petro figürünün önem kazandığı ve aynı zamanda korkuların yükseldiği tarihi bir döneme girmiş oluyor. Seçimlerin ilk turu 29 Mayıs 2022 Pazar günü yapılacak.
 
Ulusal Danışmanlık Merkezi tarafından yapılan ve Semana dergisi tarafından yayınlanan bir anket, Petro ile ana rakibi muhafazakar aday Federico “Fico” Gutierrez arasında sıkı bir yarış olduğunu gösteriyor. Guarumo SAS ve Ecoanalitica Medicion y Conceptos Economicos SAS tarafından yapılan ve El Tiempo gazetesinde yayınlanan başka bir çalışmada da benzer sonuçlar ortaya çıktı. 
 
İkilinin ikinci turda karşı karşıya geleceği muhtemel bir senaryoda, ilk anket Petro'nun oyların %43.1'ini, Gutierrez'in ise %40.1 alacağını gösteriyor. 
 
El Tiempo'da yayınlanan Guarumo-Ecoanalitica anketi ise, Gutierrez'in %43,5 ile önce olduğunu ve onu %40,1 ile Petro'nun yakından takip ettiğini gösteriyor. Önceki anketler ise Petro'nun ikinci turda tüm ana rakiplerini kolayca yendiğini gösteriyordu. Ancak 2. Tur hesapları nı yapabilmek için önce 1. tur seçimlerinde ilk ikiye girmek gerekiyor. 
 
Anketlere göre Kolombiya Cumhurbaşkanlığı Seçimi 1. tur anket şirketlerine göre şu şekilde sıralanmıştır:
 
CNC/Semana’ya göre: Gustavo Petro%38, Federico Gutierrez %23.8, Rodolfo Hernández %9.6, Sergio Fajardo %7.2. 
ÇELAG’a göre: Petro %42.6, Gutierrez %21.8, Rodolfo Hernández %11.5, Sergio Fajardo %9,2.
CNC’ye göre göre: Petro %34, Gutierrez %23, Rodolfo Hernández %12, Sergio Fajardo %9. 
Guaramo’ya göre: Petro %34, Gutierrez %25, Rodolfo Hernández %9.3, Sergio Fajardo %9,5. 
Yanhaas’a göre: Petro %37, Gutierrez %19, Rodolfo Hernández%11, Sergio Fajardo %10. 
 
 
Bugün Kolombiya “zengin ve eşitsiz” bir ülke
Kolombiya, 2020'de COVID-19 pandemisinin neden olduğu ciddi bir krizin ardından 2021'de şaşırtıcı rekor büyüme rakamlarıyla şu anda bir ekonomik toparlanma yaşıyor. 2020 boyunca GSYİH %6,8 düştü. Yoksulluk seviyeleri %42,5'lik rekor seviyelere ve işsizlikse %15,8'lik seviyelere ulaştı. Bu rakamlar, Iván Duque Hükümetinin mali açığı %8,2 oranında azaltacak tartışmalı ancak gerekli bir Vergi Reformunu gerçekleştirmek istemesine neden oldu. Bu durum 2021'in ilk bölümünde öfkeli vatandaş protestoları ve şiddeti tetikledi. 
 
Kolombiya, kuruluşundan bu yana büyük bir sosyal eşitsizliğe sahip. Özetle, nüfusun %10'undan daha azı 50,8 milyonluk nüfusun gelirini kontrol ediyor. Dünya Bankası raporuna göre, Kolombiya'daki eğitim ve çalışma olanakları bu ülkede herkese eşit olarak ulaşmıyor. Departamento Administrativo Nacional de Estadistica (DANE), 21 milyondan fazla insanın yoksulluk içinde yaşadığını gösteriyor.
 
Dolayısıyla ülkede sadece ekonomi değil, siyaset alanında da üst sosyal tabakalar ulusal yaşama her zaman hakim durumda. Pek çokları için, doğal kaynaklar açısından son derece zengin ve büyüme potansiyeli ne sahip bir ülkenin bugün nasıl aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanların %15,1'ine ev sahipliği yaptığı açıklanamıyor. Yani, günde 2 Amerikan dolarından az kazanan insanlar; 7,5 milyondan fazla nüfusa eşdeğer. Hatta La Guaira ve El Choco gibi uzak bölgelerde aşırı yoksulluk genellikle ülke ortalamasının çok üzerinde. Bugün Kolombiya'da fakir doğarsanız, bir mucize olmadıkça fakir öleceksiniz. Konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre ortalama bir Kolombiyalının yoksulluktan kurtulmak için 11 nesile veya 330 yıla ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Kaynaklar, doğal güzellikler açısından bu kadar zengin, harika bir ülke için gerçekten hayal kırıklığı yaratan bir durum.
 
Kolombiya ve Latin Amerika sola gidiyor
Latin Amerika’daki diğer ülkelerin aksine Kolombiya'da hiçbir zaman solcu bir başkan olmadı. Geçtiğimiz birkaç on yıl boyunca, solcuların politikaları/fikirleri, kent ve kırsal alanları terörize eden solcu gerillalarla, özellikle de Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri'ni (FARC) terörize eden solcu gerillalarla olan bağlantıları nedeniyle sandıklarda popüler değildi.
 
 
1830'da Simon Bolivar'ın ölümü gibi solcu Jorge Eliecer Gaitán'ın ölümü de Kolombiya tarihini öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırdı. Zira Gaitan’ın ölümü, 60 yılı aşkın bir süredir siyasi ortama hakim olan gerilla mücadelelerinin tetikleyicisi oldu. Gaitán, 20. yüzyılda gizemli bir şekilde suikaste uğrayan ilk büyük Kolombiyalı politikacı olsa da son olmayacaktı. Suikaste uğrayan diğer bazı siyasi liderler ve başkan adayları: Jaime Pardo Leal (1987), Luis Carlos Galán (1989), Bernardo Jaramillo Ossa (1990), Carlos Pizarro León Gómez (1990) ve Álvaro Gómez Hurtado (1995) oldu. 
 
20. Yüzyıl Kolombiya siyasetinde şiddet içeren bir yüzyıldı. Silahlı çatışma ortamında, milyonlarca Kolombiyalı on yıllarca acı çekti. Bu süreçte 300.000'den fazla insan öldü. Bu nedenle Kolombiya’da, solun zaferi yeni bir durum olsa da; şaşırtıcı olmamalı. Kolombiya'da herhangi bir ulusal siyaset tartışmasında öne çıkan bir isim var; O’da eski Başkan Alvaro Uribe. Şüphesiz yetenekli bir politikacı ama aynı zamanda son derece kutuplaştırıcı bir figür. 
 
Mevcut Başkan Ivan Duque, Uribe'nin halefiydi. Duque, Uribe'nin desteği sayesinde başkan seçildi. Bu nedenle, yaklaşan seçim yarışındaki siyasi etkisi küçümsenemez. Gerçek şu ki, Álvaro Uribe her zaman çatışan tutkular üreten ve ülkeyi kamplara bölen bir isim. Bazıları için Uribe, bu yüzyılın Büyük Kolombiyalısıdır. Uribe, İki başkanlık döneminde gerillaları ve uyuşturucu kaçakçılığını yenmede çok başarılı oldu. 2002-2010 yılları arasında Kolombiya’ya eşi görülmemiş bir ekonomik büyüme ve yatırım getirdi. Genel olarak vatandaş güvenliğini iyileştirdi. Gerillalar daha sonra, Uribe'nin eski bir bakanı ve şimdi büyük bir hasmı olan Juan Manuel Santos hükümetiyle 2016’da barış anlaşmasını imzalamayı başaracaktı. Uribe anlaşmayı eleştirdi ve o zamanlar anlaşmanın sesli bir rakibiydi.
 
Mevcut Başkan Duque, partisi Centro Democrático'nun desteği ve merkez ile sağın geniş kesimlerinin ittifakıyla iktidara geldi. Sözde Uribismo'nun iktidara dönüşünü temsil etti. Onun seçilmesi, Kolombiya siyasetinde önemli bir nesil değişikliği umudunu temsil ediyordu. Duque birçok cephede büyük zorluklarla karşılaştı. Yönetimi devraldıktan bir süre sonra, Kasım 2019-Ocak 2020'de vatandaş protestoları gerçekleşti.
 
Latin Amerika’da sosyalist rejim/liderler, komşu Kolombiya'ya her zaman düşman olmuştur. Kolombiya ve Venezuela, 2.341 kilometrekareyi aşan geniş bir sınırdan çok daha fazlasını paylaşıyor. Her şeyden önce bir zamanlar Gran Colombia adlı daha büyük bir bölgenin parçası olduklarından, ortak bir tarihi paylaşıyorlar. Bu nedenle, Kolombiya'daki bu başkanlık seçimlerinde neyin tehlikede olacağını anlamak için her iki ülkenin ortak tarihine biraz değinmek gerekecek.
 
Kolombiya ve Venezuela arasındaki ekonomik ve sosyal bağlar bugün bile yadsınamaz. Venezuela, uzun yıllar boyunca petrol zengini bir ülke ve milyonlarca Kolombiyalı için bir sığınaktı. 30 yıldan fazla bir süredir Kolombiyalılar şiddet yüzünden Venezuela'ya geldiler. Bir noktada Venezuela nüfusunun %40'ından fazlasının Kolombiya kökenli olduğu tahmin ediliyordu. O altın çağda ticaret mübadelesi, bölgedeki en yüksek düzeydeydi. Uzun yıllar boyunca Venezuela, Kolombiya'nın ilk ticaret ortağı ve dostuydu. Bugün durum sınırın her iki tarafında da düşmanca bir tutuma evrildi. 
 
Kolombiya, Venezuela ile ortak bir tarihi paylaşıyor. Her iki ulusun kardeşliği köken olarak, Simón Bolívar El Libertador ile İspanyol imparatorluğuna karşı bağımsızlık mücadelesine dayanıyor. Bolivar, günümüz Bolivya, Kolombiya, Ekvador, Peru, Panama ve Venezuela topraklarını kurtarmak için silahlı bir mücadeleye öncülük etti. Böylece, 1819'da Kolombiya, Ekvador, Panama ve Venezuela'dan oluşan ve tarihte Gran Colombia olarak bilinen şeyi yarattı. Ancak ana özgürleştirici liderler ve Bolivar'ın 17 Aralık 1830'da ölümü ve sonrasında yaşanan iç mücadeleler, 1831'de Venezuela ve Ekvador'un kesin olarak ayrılmasına neden oldu. Bolivar'ın vizyonu, güçlü bir merkezi hükümete ve ömür boyu bir cumhurbaşkanlığına sahip olmaktı. Fakat, başkan yardımcısı Francisco de Paula Santander, daha büyük bir güç dengesi öngören federalist bir vizyona sahipti. Santander açıkça ülkenin mali durumu hakkında endişeliydi. Kolombiya, Bolivar'ın kurtuluş harekatından sonra iflas etmişti. Bolivar sürekli olarak Santander'den askeri maceralarını desteklemek için para göndermesini istedi.
 
Bolivar'ın bağımsızlık savaşlarını yeni topraklarda sürdürmeyi planlayan bir askeri lider olduğu açıktı. Santander ise askeri üniformasını yıllar önce bırakmış ve böylesine karmaşık bir ülkeyi yönetmeye odaklanmıştı. O zaman, Bogota oligarşisi, ülkenin yeterli olduğu ve genç ulusun karşı karşıya olduğu iç sorunlara odaklanması gerektiği fikriyle onu baştan çıkarmayı başardı.
 
Simón Bolívar 17 Aralık 1830'da Santa Marta Kolombiya'da öldü. Bu çerçevede Kolombiya'da ilk siyasi partiler doğdu: Bolivar'ın modeline benzeyen Muhafazakar Parti ve daha çok Santander tarzında Liberal parti kuruldu. Bu ilk siyasi partiler zaman içinde evrim geçirdi ve iç bölünmelerin bir sonucu olarak yeni partiler doğdu.
 
Ülkenin her iki modelinin karşı karşıya gelmesi, ülke tarihi boyunca tüm büyük siyasi mücadelelerde var oldu. Mücadeleler bazen barışçıl oldu, ancak çoğu zaman kanlı savaşlara dönüştü. Kolombiyalılar bu yıl tarihlerinde ilk kez solcu bir başkan seçebilirler. Yeni bir ekonomik model ve petrol - kömürden uzaklaşma çağrısında bulunan Senatör Gustavo Petro, anketlerde, açık bir şekilde önde gidiyor.
 
Sonuç olarak, Solcu Petro'nun Kolombiya Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu geçmesi neredeyse garanti. Ancak ilk turda hiçbir adayın yüzde 50'nin üzerinde oy alamaması halinde 19 Haziran'da gerçekleşecek ikinci turdaki zaferi tartışmaya açık. Kolombiya'nın iki turlu cumhurbaşkanlığı yarışını kim kazanırsa kazansın; derinden bölünmüş bir ülkeyi, bir düzineden fazla partinin yer aldığı parçalı bir Kongreyi ve bocalayan bir barış anlaşmasını da yönetmek zorunda kalacak.

HÜSAMETTİN ASLAN

Lisansını Kamu Yönetimi, yüksek lisansını Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, doktorasını da Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında ihtisas etmektedir. Çalışma alanı Latin Amerika, Ortadoğu ve Kuzey Afrika alanlarıdır. Prof. Dr. Mim Kemal Öke danışmanlığında yazmış olduğu “Brezilya’nın anatomisi ve Lula da Silva ile R.T. Erdoğan hükümetlerinin karşılaştırılması” tezi, Sosyal Bilimler Tez yarışmasında 1. olmuştur. Bir süre Sao Paulo Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak çalıştı. 2016-2017 yılları arasında Brezilya’da Yunus Emre Enstitüsü Sao Paulo müdürü olarak görev yaptı. Milat, Ortadoğu gazeteleri ve Gerçek Hayat dergisinde yüzlerce makale yayımladı. Halen İndependent Türkçe ve Gazete Damga’da köşe yazıları yayımlanmakta; TV ve Radyo programlarında aktüel siyaset ve dış politika konularında görüş beyan etmektedir.